Fenerbahçe’yi şu an için düşündürmesi gereken en önemli ve tek olay, 30 gün içinde yedikleri goller. Santos ve Özer’in görev yaptığı sol kanadı yol geçen hanı gibi. Defansif disiplinleri hiç yok
İkinci yarının başında fikstüre bakıldığında Fenerbahçe’nin hanesine ilk dört maç için 12 puan yazardı
Lille farklı olur
Manisa’da yediği gole kadar gerçekten çok iyi oynadı Fenerbahçe. Dönen topların tamamını topladı. Bunun sebebi de herkes kendi mevkinde oynadı. Bu ne demek? Santos önce defansı düşündü. Emre - Cristian bölgesini boşaltmadı. Özer de Mehmet Topuz da hücumda genişlik yarattı. Ama yediği golden sonra bir anda kabuk değiştirdi Fenerbahçe. Mehmet Topuz ve Özer, Diyarbakır maçındaki gibi Alex ve Semih’in yanına gelince tedbiri kolay takım haline geldiler. Kapanan Manisa da fazla pozisyon vermedi.
Fenerbahçe 4-4-1-1’i en iyi uygulayan takım. Daum’un, Manisa’da Gökhan Ünal’ı oyuna sokması ve beraberlik golünü onun atması başarı değil. Asıl Gökhan girdikten sonra Manisa’nın maça ortak olması ve 3-4 pozisyon yakalaması ders niteliğinde. Fenerbahçe’nin Santos ve Özer’in görev yaptığı sol kanadı yol geçen hanı gibi. Defansif disiplinleri hiç yok.
Lille maçında konsantrasyon yüksek olacağı için tura yetecek bir sonuçla Türkiye’ye dönebilirler.
Ancak bundan sonra zorlu bir süreç başlıyor. Hele Kadıköy’deki Bursa maçı o kadar kolay olmayacaktır. Fenerbahçe’nin artık kredisi de kalmadı. Bunu unutmamalı.
Trabzon’a hayranım
Şenol Güneş’in göreve gelmesinden sonra Trabzonspor’da beklentilerin üzerinde değişimler oldu. Şu an ligin en iyi futbol oynayan takımı. Ben şahsen Bursaspor maçında da kaybedilen puanlara rağmen oyuncularını çok beğendim. Şenol hoca, “İlk yarıyı 6. bitirdik. Kendi adımıza ikinci yarıyı lider bitirmek istiyoruz” açıklaması yapmıştı. Bence doğru da söyledi. Trabzonspor toplayacağı puanlarla ikinci yarının lideri olur. Bu şampiyonluğa yeter mi? Zor. Ancak gelecek adına olumlu işlere imza atılıyor. Böyle giderlerse Avni Aker tüm takımlar için yakın bir gelecekte cehenneme dönecektir.
Son şans!
Benim ısrarla altını çizdiğim ve Beşiktaş adına en korktuğum olay gerçekleşti. Büyük takımların oyuncuları eğer maç trafiği yoğun olmazsa ciddi düşüş gösteriyorlar. İstanbul’un yaşamından olsa gerek iniş-çıkışlar sıklıkla görülebiliyor.
4-1 kazanılan ve iyi futbol oynanan Gençlerbirliği maçından sonra karşımıza Gaziantep’te başka bir takım çıktı. Bir hafta önceki oyuncular gitmiş, yerlerine başkaları gelmişti. Örneğin Gençlerbirliği maçında takıma büyük katkı yapan Holosko ile Tabata, Antep’te tanınmaz haldeydi.
Denizli’nin işi zor
Teknik Direktör Denizli’nin işi hakikaten kolay değil. Takımı hem psikolojik, hem de fizik açıdan maç maç hazırlamak zor olacak. Fenerbahçe’nin puan kaybı ve bu hafta oynayacakları Galatasaray derbisi Beşiktaş için bir şans. Ya tamam, ya devam maçına çıkacaklar. Kazanırlarsa bu yarışın içinde hep olacaklar, aksi halde havlu atacaklar. Kolay bir maç onları beklemiyor.
Galatasaray takımı dinlenmeye en çok ihtiyacı olan takımdı. Bu haftaki ara onlara çok yarayacaktır. Çünkü başta Arda olmak üzere önemli oyuncuları yorgundu. Atletico Madrid maçına rağmen Beşiktaş karşısında diri ve moralli bir Galatasaray bulacaktır. Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki en iyi ismi Rüştü. Bu bile aslında Beşiktaş’ın durumunu gözler önüne koyuyor.