Elano çıkınca...
Bu tür maçlarda golü duran toplardan veya ceza alanı yayı civarından atılacak şutlarla bulabilirsiniz. Elano kenara gelince Galatasaray’ın saha içi düzeni daha da karıştı. Bu tür sahaları seven Arda zaten fizik olarak iyi değildi. Sürekli Alex rolünde oynamaya çalıştı. Keita ve Kewell’ın yokluğunda kanatlar işlemeyince Galatasaray oyuna genişlik kazandıramadı. Barış ve Caner de çok içeri girdiler. Rakibin 10 kişi kalması da bu durumda bir işe yaramadı. Kendi ceza alanları önünde kümelendiler, tüm atakları uzaklaştırdılar.
Ben Beşiktaş’ta sezon başından bu yana yaşanan dağınıklığı ilk kez Galatasaray’da da gördüm. Bu ciddi bir sıkıntı. Galatasaray da, pozisyon fakirliğine doğru gidiyor. Takım gerçek kimliğinden uzaklaşıyor.
Plansız davranıyorlar
Ben yeni transferlerin de büyük hedefler için yeterli olduğunu düşünmüyorum. Evet, Baros ve Gökhan Zan’ın sakatlığı, Nonda’nın istikrarsızlığı nedeniyle takviye gerekliydi. Ancak kendi takımlarında oynayamayan isimler alındı. İngiltere’de fazla iz bırakmış oyuncular değil Jo ve Neill...
Evet 5-6 ay için bu transferler doğru olabilir, ancak Avrupa’nın önemli takımlarından biri olarak gördüğüm ve UEFA Avrupa Ligi’ni kazanabileceğini düşündüğüm Galatasaray’ın bu bütçelerle daha isabetli hamleler yapması gerekirdi. Düşünün Jo’yu büyük paralara kiralıyorsunuz, onu oynatmak için Linderoth’un cebine para koyup gönderiyorsunuz. Yani plansız davranıyorsunuz.
Zayıf karnı savunması
Denizlispor maçında takımın devre arasını iyi değerlendirdiği, fizik olarak daha da güçlendiği görüldü. Ağır saha şartlarına rağmen doksan dakika mücadele ettiler. Ben Fenerbahçe’nin yumuşak karnının savunması olduğunu düşünüyorum. İki ağır stoper nedeniyle araya atılan toplar hep tehlike yaratıyor. Bu durumda Emre ve Cristian’a büyük iş düşüyor. Rakibe orta alanda rahat top kullanma olanağı vermemeliler. Kısacası rakip orta sahaların yüzünü mümkün olduğu kadar kalelerine döndürmeliler.