Futbolda inanmadığım bir cümle vardır; gönüllerin şampiyonu. Hiç öyle bir şey yoktur. Sivas takımı için bu söylendi geçen sene. Geçen yıl başarılı bir takımdı, gönüllerin şampiyonu değil. Bu yıl da şampiyonluğu hak eden bir takım var.
Geçen yıl büyük maçları kaybetmişlerdi. Bu yıl kazanıyorlar. Her geçen yıla göre daha organizeler. Başarılı bir teknik adamları, başarılı bir başkanları var.
Önce doğru transfer politikası uyguladılar. Devre arasında bir iki rötuş yaptılar. Karşılığını da alıyorlar. Kadro yapısına göre de taktik uyguluyor hoca. İyi bir kaleciye sahipler. Savunma çok iyi. Hepsi topu bilen, atletik ve kuvvetli oyuncular. Orta sahaya Murat Erdoğan’ı alarak önemli bir açıklarını kapattılar. Gelişim kaydeden İbrahim, Sezer ve Murat üçlüsü ile geçen yıla göre pas yüzdelerini bir hayli artırdılar. Önlerinde ceza alanına iyi koşu yapan Tum ve Musa bulunuyor. Tabii arkadaki 10 oyuncuyu çok rahatlatan bir Mehmet Yıldız. Mehmet dün müthiş oynadı. 4-3-3 oynayan Trabzon’un hatalarını çok iyi değerlendirdiler. Savunması olmayan Alanzinho (sonra Umut), ters tarafta oynayan Yattara, Sivas’ın iki bekini hiç kovalamadı. Zaten iki golü de bu iki bek attı. Trabzon takımı golü yedikten sonra maçı bıraktı. Rakibinin bütün planlarına ayak uydurdu ve skora razı oldu.
Sivasspor’da hocasından, taraftarına, başkanından oyuncusuna hatta top toplayıcısına kadar herkes şampiyonluk için tam konsantre olmuş. Düşünün ikinci golün asistini bile top toplayıcı yapıyor. Kısacası ben Sivasspor’a dün hayran kaldım.
Net bir skor alan Sivas takımı maçı fazlasıyla hak ederek, Eskişehir - Beşikaş maçını beklemeye başladı.