Aragones oyuncularını bütün Türkiye’ye rezil etti. Ama benim gözümde rezil olmadılar. Çünkü Aragones’in müdahalesine kadar çok iyi oynadılar ve kazanmaya çok yakındılar
Beşiktaş’ı kutlarız. Arzusu, isteği, iştahı sadece ligle ilgili değil. Oynadığı her maçta kazanmak için büyük çaba harcıyor. Dün gece de farklı kazanmayı başardı, ilk kupayı aldı.
Fenerbahçeli oyuncuları sezon başından bu yana çok eleştirdik. Ama bu sonuca rağmen onları bu kez eleştirme hakkını kendimde görmüyorum. Çünkü Fenerbahçe’nin bir antrenörü var, hakikaten inanılmaz. Böyle bir hoca takımı çalıştırırken, ben bu futbolculara tek kelime söylemem. Fenerbahçe takımı şanssız bir golle geriye düşmesine rağmen maçın tek hakimiydi. İyi futbol oynuyor, yapması gerekenleri tek tek sahada yapıyordu. Oyunun kontrolü tamamen elindeydi. Sanki sabaha kadar bu final oynansa en kötü ihtimalle uzatmaya gider gibiydi.
Ama işler bu kadar iyi işlerken sahneye Avrupa Şampiyonu Luis Aragones çıktı. Belki de Mustafa Denizli’nin en çok işine yarayacak hamleyi yaptı. Uğur Boral’ı kenara aldı, Semih’i soktu. İşte orada maç bitti. Orta sahada oyuna hükmeden, kontrolü elinde tutan Fenerbahçe bir anda yokolup gitti. Bütün dönen topları Beşiktaşlı oyuncular aldı. Yenilen goller de hazırlık pasları yapılırken kaptırılan toplardan oldu. Ve sonuçta böyle bir sonuç doğdu. Bobo ve Tello boş alanı bulunca inanılmaz oynadılar. Aragones sayesinde Holosko da geniş alanı yakalayınca Beşiktaş’ın ekmeğine yağ sürüldü. Bu maç bir antrenörün lehine giden oyunu nasıl tersine çevirebileceğine en güzel örnektir.
Ben Uğur Boral çıkmazdı demiyorum. Tamam Uğur Boral’ı madem çıkarıyorsun, o zaman Vederson’u al. Ya da Alex’i çıkar, Semih’i öyle sok. Aragones oyuncularını bütün Türkiye’ye rezil etti. Ama benim gözümde rezil olmadılar. Çünkü Aragones’in müdahalesine kadar çok iyi oynadılar ve kazanmaya çok yakındılar. Tek kelimeyle hocalarının kurbanı oldular. Aragones’in çılgınlığı bir kupa daha kaybettirdi Fenerbahçe’ye. Ancak yönetimin de Aragones konusunda böyle bir derse ihtiyacı vardı.