Kulübe sorunu kalktı
Kenardan gelen oyuncular ile sahadakiler arasında fark çoktu. Şimdi bu problemi halletmiş gözüküyorlar. Bu da hepsi için önemli bir avantaj. Ancak kadrolarında hâlâ ciddi eksikler mevcut. Özellikle bugünkü tabloda Avrupa’da başarılı olmak bir hayli zor
Yeni sezonun başlamasına sayılı günler kaldı. Dört büyüklerin performansını nasıl buluyorsun? Lige
- “Aslında özet olarak alternatifli bir kadro oluşturmaları hepsi için bir avantaj. Bence en çarpıcı özellikleri bu. Geçtiğimiz sezon kenardan gelen oyuncularla sahadakiler arasındaki fark çoktu. Bu sorun halledildi. Birkaç rötuş kaldı.
Örneğin Fenerbahçe’nin bu sistemde iyi bir alternatif santrfor ile atletik bir stopere ihtiyacı var. Çünkü bu bölgelerde alternatifi yok. Diğer mevkilerde ikişer üçer isim mevcut. Aynı şey Beşiktaş için de geçerli. Beşiktaş 4-3-3 oynadığı için gözüken altı defansif, dört ofansif oyuncu ile oynuyorlar. Dolayısıyla hücum hattındaki isimler bu sisteme uygun değil. Bu da takım savunmasında problem yaratıyor. Özellikle rakip takımlar ileriye çıkardıkları kenar oyuncuları ile pozisyon buluyorlar. Ama savunmanın solunda ve sağında problem yok. Stoper mevkiinde de yok.
Orta sahadaki iki oyuncu defansif. Diğer kullanılan Yusuf, oynadığı zaman Delgado ise savunma yapmıyorlar. Beşiktaş’ın ideal orta saha üçlüsü sanki Ernst, Fink ve Tello gibi gözüküyor. O zaman da önde oynayan sağ ve sol açıkta problem var. Ne Bobo, ne Yusuf bu bölgenin isimleri değil.
Galatasaray hem ofansif takviyeler yapıyor. Oyuncular iyi, planlama kötü. Duyumlarımıza göre bir santrfor daha geliyor. Keita, Kewell, Arda, Aydın, Baros, Nonda, Elano, Sabri zaten hücum kimliği taşıyan futbolcular. Orta saha ise soru işaretleriyle dolu. Ayhan, Mehmet Topal ve Linderoth var. Asıl buraya oyuncu alınmalı. Geride problem yok. Görev alanların çoğu milli.
Trabzonspor ise kapalı kutu. Çok net izleyemedim ama geçen yıl en büyük problem kulübeydi. Az sakatlık yaşadıkları için uzun süre ideal kadro ile sahaya çıktılar. Sezon sonuna doğru takım yorulunca alternatif oyuncular faydalı olamadı.”
Süper Kupa finali sonrası iki takımın sistemleri ve yabancıları konusunda farklı yorumlar geldi? Transferlerde isabet oranı nedir? Bu oyun şablonları başarıyı getirir mi?
- “Sistemler kafayı karıştırmasın. İki takım da geçen yıl oynadığı gibi oynuyor. Sadece Fenerbahçe’nin fizik kapasitesi yüksek, iştahı daha fazla. Beşiktaş aynı şablonda. Ama sisteme uygun isimler yok. Fenerbahçe maçı onlar için ölçü değil. İspanya’da çok zorlu iki maç oynadılar ve öyle geldiler. Ayrıca skor lehlerine de olabilirdi. Transferlere bakarsak İsmail 15 sene Beşiktaş’ı götürür. Fink ile Cisse arasında fark yok. Rıdvan gelecek vaadediyor, Erhan da kadroyu zorlar. Ferrari için karar veremedim. Fenerbahçe’nin aldığı yeni isimler belki iyi oyuncular ama hedefleri büyük takımlar için yeterli değiller. Belki bu yorum için biraz erken sayılabilir. Ancak fizik kapasiteleri ve ısırganlıkları yok. Tipik Brezilyalılar. Yani inanılmaz değiller. Şimdilik görüntü bu. Ama sırıtmıyorlar da. En iyi transfer Emre Belözoğlu. Bilica da faydalı olacak diye düşünüyorum.”
Rijkaard ve Daum’un gelişiyle neler değişti? Mustafa Denizli, Beşiktaş’ı geçen yılın üzerine çıkarabildi mi?
- “Önce şunu belirteyim, çok güzel gelişmeler yaşıyoruz. Çünkü bu yıl MHK’nin ve Futbol Federasyonu’nun başı bir hayli dertte. Geçen yıl iki büyük erken havlu attığı için Beşiktaş ve ile ucundan Trabzonspor çekişti. Fazla ağlamadı kimse. Ama bu yıl Galatasaray ve Fenerbahçe başkanları çok iddialı. Camiaları da öyle. Dolayısıyla federasyon ve hakemlerin işi çok zor. Hoşuma giden şey üç teknik direktörün demeçleri ve duruşları. Yangına kürekle gitmiyorlar. Fair-Play bir anlayış içindeler. Trabzonspor’un hocasını fazla tanımıyoruz ama üç büyüklerin antrenörlerini pozitif görüyorum. Bu da gelecekte doğabilecek muhtemel sıkıntıların kolaylıkla çözüme kavuşabileceğini gösteriyor. Hem Daum, hem de Rijkaard takımlarının havasını olumlu yönde değiştirdi diyebiliriz. Mustafa Denizli de bu yıl daha farklı bir Beşiktaş ortaya çıkarabilir. Ama eksiklerin giderilmesi şart.”
Hakemler deyince aklıma geldi; televizyonda Bülent Demirlek ve Vedat Yüksel’in açıklamalarını izledim. Açık ve netlerdi. Sporcunun dilinden sporcu anlar. Çünkü onlar da bir sporcu sayılır. Bizler de aynı dönemden geçmiştik. Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’i çok eskiden tanırım. Çok düzgün adamdır. Hiçbir şaibeye karışmaz, bulaşmaz. Yaşından tecrübeli bir yöneticidir. Daha sağlıklı karar verip, bu iki arkadaşın tekrar kazanılması gerektiğini düşünüyorum. Bu sadece izlediğim görüntülerden çıkan bir sonuç değil. Daha önceki performanslarına göre değerlendiriyorum. Tabii ki hata yapmışlardır. Ama insani hatalar olduğunu düşünüyorum. Cem Deda da bunlara dahil. Hakem iyi olur, yetenekli olur, yeteneksiz olur. Bu farklı. Ama sonuçta bunlar namuslu, düzgün insanlar. Para ve pulla işleri yok anladığım kadarıyla. Tek amaçları görevlerine geri dönmek. Umarım problem en kısa sürede çözülür.”
Mevcut kadrolarla Avrupa’da başarı gelir mi?
- “Çok zor. Açıkcası bundan sonra yapılacak takviyelere bağlı. Fenerbahçe canlı bir stoper ve iyi bir santrfor bulursa, Galatasaray en az bir orta saha alırsa, Beşiktaş da etkili kanat oyuncusu transfer ederse veya sistemini değiştirirse biraz daha umutlu olabiliriz.”
NAC Breda kazanır
UEFA Avrupa Ligi 3. tur rövanşında NAC Breda, P.Warsaw’a şans tanımaz. A.Vienna da sahasında Vojvodina engelini zorlanmadan aşacaktır. Gent - Roma randevusu ise yine bol gollü geçer
Haberin Devamı
Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi’nde hafta arası rövanş heyecanı yaşanacak. Maccabi Haifa,
Şampiyonlar Ligi 3. tur rövanşında Dinamo Moskova, İskoçya’da tek golle yenmeyi başardığı Celtic’le Rusya’da kozlarını paylaşacak. Ciddi bir avantaja sahip olan D.Moskova tedbirli oyunu tercih edecektir. Celtic’in de hazırlık sürecinde olması nedeniyle bu maçta “alt” ihtimali oldukça ağır basıyor.
Avrupa Ligi’nde NAC Breda ve Austria Vienna galibiyete en yakın takımlar olarak dikkat çekiyorlar. Hollanda temsilcisi Breda, Polonia Warsaw’ı ilk maçta deplasmanda 1-0 yenmişti. Hollanda Ligi’ne de galibiyetle giren Breda sahadan istediğini alarak ayrılır.
A.Vienna - Vojvodina randevusunda ev sahibi tura çok yakın duruyor. Sırp rakibiyle deplasmanda 1-1 berabere kalan A.Vienna kazanarak Avrupa’da yoluna devam eder. Metalist de evinde Rijeka engelini zorlanmadan geçer.
Odense - Rabotnicki ve Gent - Roma maçları ise yine bol gole sahne olur. Odense ilk maçı deplasmanda 4-3 kazanmıştı. Rövanş da gollü geçecektir. İtalya’da Roma’ya 3-1 yenilen Gent tur için risk almak zorunda. Bu mecburiyet Gent - Roma buluşmasının da “üst” bitme olasılığını oldukça artırıyor.