Bu kez gerçekten mazereti vardı Fenerbahçe’nin. Şampiyonlar Ligi’nde daha önce oynanan beş maçta mazereti yoktu. Kötü oynadı ve kaybetti. Sonucunda az puan aldı.
Kiev’de UEFA Kupası’na devam edebilmek için kazanmaktan başka şansı yoktu. Rakibine bir puan yetiyordu. Kontrollü oynaması gereken Dinamo Kiev’di. Ama Fenerbahçe’nin oyuncu yapısı, mevcut kadrosu çabuk oynamaya kesinlikle müsait değil. Çabuk oynayınca hata yapan bir takım. Beraberliğin Kiev’e yetmesi, bir de kötü zemin şartları işini daha maç başlamadan zorlaştırmıştı Fenerbahçe’nin.
Deivid, Alex ve Güiza gibi skoru değiştirebilecek oyunculara ters gelebilecek bir saha vardı. Ne top kontrol edebilirsin, ne pasın şiddetini ayarlayabilirsin, ne rahat dripling yapabilirsin.
Demoralize oldu
Kaldı ki Kiev takımı bu saha şartlarına çok alışık. Pasın şiddetini, driplingini rahat uyguluyor.
Fenerbahçe savunmasından sadece Gökhan Gönül hücuma çıktı. Çıktığı pozsiyonlardan bir tanesinde de onun boşalttığı kanattan kontrada Volkan’ın da davetiyesiyle gol geldi. Fenerbahçe geriye düşünce iyice demoralize oldu, inancını tamamen yitirdi.
İkinci yarıda Dinamo Kiev haklı olarak 10 kişi sahasına çekildi. “Bulursam kontra yaparım” dedi. Koca 45 dakikayı da hiç pozisyon vermeden bitirdi. Fenerbahçe bu sezon maalesef oynadığı futbolun karşılığını aldı. Bu da grup sonunculuğu oldu.
Alman hakem ise iyi maç yönetti.