MTK maçı kandırmasın dediğimizde eleştiri aldık. Partizan karşılaşmasının ilk yarısı Fenerbahçe için ciddi bir uyarıydı. Gaziantep ise cezayı kesti.
Oyun başladı, zannetmiyorumki bir tek Fenerbahçeli ekran başında “Bugün kazanırız” diyebildi. Yürüye yürüye oynadılar, emekliye emekliye bitirdiler. Hani Aragones futbolcuların pestelini çıkarmıştı, uçuyordu takım. Tabii ki sezon başı, yüzde yüz hazır olmayabilirsiniz, ama bakıyorsunuz oyun disiplini bile yok. Rakip maç boyunca savunmada dahil sahanın her bölgesinde pas yaptı. Zaten fizik olarak hazır olmayan Fenerbahçe rakibi karşısında daha da yoruldu.
Gaziantep sakin sakin top çeviriyor, Fenerbahçe de dakikalar ilerledikçe oyundan düşüyordu. Savunma arkaya atılan toplarda Partizan maçındaki gibi aynı hataları tekrarladı. Savunma arkasına dripling yapan ve pas atan Gaziantepli oyuncuların hepsi orta sahayı kolay geçtiler. Hem de zorlanmadan. Fenerbahçe takımının bu yavaş temposuyla deplasmanda işi zor diye düşünüyordum, nitekim öyle de oldu.
Aragones kuşku yarattı
Yüzde yüz hazır olmayan Maldonado ve Emre’nin dışında, Alex’in temposu da malum. Güiza kuvvetli değil, bir o kadar da yalnız. Vasat oynayan oyuncu yok. Karşısında da korkmadan mücadele eden bir Antep takımı.
Taktik ve teknik olarak fazla konuşmak istemiyorum. Fenerbahçe’nin ve Türk futbolunun bir yıldır en formda oyuncusunu oynatabilmek için sistem yaratamayan, isimlerden çekinen antrenör bende kuşkular bıraktı. Son 25 dakikaya girilirken Emre’nin yürüyecek hali yok (ki normal hazır değil çünkü), Gökhan’ı çıkarıp Önder’i aldı. Maça başlayış tarzına, değişikliklere, takımın fiziki durumuna bakarsak Fenerbahçe ve Aragones’i hazır görmedik. Gaziantep bileğinin hakkıyla kazandı.
Hakem Yunus Yıldırım bıraktığı yerden devam ediyor. Yine iyi bir maç yönetti.