Galatasaray Teknik Direktörü Rijkaard’ın, Fenerbahçe deplasmanında da oyun kurgusunu değiştireceğini zannetmiyorum. Muhtemelen dörtlü savunma, onların önünde iki orta saha, onların önünde de hareketli dörtlü hücum hattı olacaktır. Yalnız bu sezon ciddi rakiplere karşı Galatasaray bu taktiğiyle hep sıkıntı yaşadı. Kadıköy’de de öndeki dörtlü orta alana yardım etmezse Fenerbahçe de tıpkı geçen hafta Trabzonspor gibi çok pozisyona girebilir.
Fenerbahçe cephesinden baktığımızda Alex’in oynayacak olması Fenerbahçe için çok önemliydi. Şahsen Alex ve Lugano olmasaydı, hafta başında da belirttiğim gibi Galatasaray favorimdi. Şimdi şartlar eşitlendi. Ancak şunu belirtmeliyim, ilk golü atan takım bu derbide büyük avantaj sağlayacaktır. İki takımın orta saha ve savunma kurgularına baktığımızda Fenerbahçe biraz daha ağır basıyor. Galatasaray’da Ayhan ve Mustafa Sarp’ın, Fenerbahçe’de ise Emre ile Cristian’ın derbinin kilit adamları olacağını düşünüyorum. Bir de iki takımın bekleri çok ileriye çıktığından onların önünde oynayacak isimler bu karşılaşmada bir hayli yorulacaklardır.
Önce durdur, sonra vur
Belli ki Denizli kontrollü oynayıp ikinci yarıda sonuca gitmeyi planlamıştı, bunda da hedefi buldu
Gol atanın kazanacağı bir maç oldu. İlk yarıda Beşiktaş rakibini çok iyi durdurdu. Tüm takım müthiş mücadele etti. Özellikle ilk 30 dakika Eskişehirspor ağırlıklı oynandı. Oyunu bayağı tuttular. Beşiktaş savunması birkaç pozisyon vermesine rağmen, gol yemeden bu bölümü kazasız atlattı. Bu sırada şuursuz Eskişehirspor çıkışlarında kontratak fırsatları da yakaladılar ancak topun şiddetini ayarlayamadıkları için bir türlü savunmanın arkasına sarkamadılar. Tüm toplar kalecide kaldı.
İkinci yarıda Mustafa Denizli’nin yaptığı değişikliklerden sonra Beşiktaş oyunda dengeyi kurup daha ağır basmaya başladı. Özellikle takımın en büyük problemi olan pas yüzdesi artınca, maç Beşiktaş’ın lehine döndü. Fenerbahçe’nin Antalya deplasmanında bulduğu golün bir benzeri golle de kazanmayı bildiler. Golün hemen ardından Rüştü inanılmaz bir gol çıkardı.
Kısacası Beşiktaş bir yandan da derbiyi düşünürken Eskişehir’de eksiklerine rağmen güzel bir strateji uyguladı. Belli ki Denizli kontrollü oynayıp ikinci yarıda sonuca gitmeyi planlamıştı, bunda da hedefi buldu.
Son vuruş beceriksizliği
Özellikle 1-0 öne geçtikten sonra farkı artıracak çok net pozisyonlar buldular. Başta Nihat olmak üzere ileri uçtaki oyuncular son vuruş beceriksizliği ve yanlış pas tercihleri yüzünden maçı bir türlü koparamadılar.
Beşiktaş sezon başında çok iyi oynadığı maçlarda kazanamamıştı. Son üç haftadır kötü oynamasına rağmen üçte üç yaparak uçurumun kenarından döndü. Bu dokuz puan takımın havlu atmasını engelledi. Mustafa hoca da yavaş yavaş form tutmaya başladı. Son iki maçtır taktiksel olarak doğru hamleler yapıyor. Denizli, özgüvenini yitirmek üzere olan takımın konsantrasyonunu da geliştirmiş ama tek eksiği hücum organizasyonlarını henüz üst seviyeye çıkaramamış.
Eskişehir takımı yenilmesine rağmen geçen sezonki canlı görüntüsünden bir şey kaybetmemiş. Dün Beşiktaş gibi onların da önemli eksikleri vardı. Ancak Beşiktaş büyük takım avantajıyla bu eksiklerini kapatmayı bildi. Ama Eskişehir için durum aynı değildi. Oynayanlar, oynamayanların yerini dolduramadı. Bu da sonuçta etkili oldu.
Hakem Tolga Özkalfa, Bülent’in elle alıp attığı şutu kurtaran Rüştü’yü tebrik etmeli. O pozisyon gol olsa bugün başı çok ağrıyacaktı.