Maçta golleri futbolcu atar diye bilirdim ama dün yardımcı hakemler attı. Aslında maç dengeli başladı. Eskişehir öne geçti, Galatasaray hücuma kalktı, ev sahibi savunmada kaldı. Oyun dengelendi. Galatasaray öne geçti, Eskişehir bastırdı, yine beraberlik geldi. Maça baktığımızda altı gol hakikaten fazla. Zaten tartışmaya açık üç gol, formda (!) yardımcılar sayesinde oldu. Son bölümde atan kazanacaktı. Eskişehir attı, Galatasaray için zaman kalmadı. Risk alınan uzatmalarda ise dördüncüyü yediler.
Eskişehir takımı iki maç üst üste kazanınca sezon başındaki güvensizliği üzerinden atmış. Rakip güçlü olmasına rağmen açık ve kazanmaya oynadılar. Galatasaray takımı iyi giden 4-2-3-1'den vazgeçmiş, direkt 4-4-2'ye dönmüştü. Forvette Nonda - Baros ikilisi görev aldı. Bu Lincoln'ün olmayışı yüzünden mecburiyetten de kaynaklanmış olabilir tabii. Daha sonra ikinci yarıda Skibbe, Mehmet Güven'i sokarak 4-3-1-2'ye döndü. Mehmet Güven, Ayhan, Meira, önlerinde Arda. Uçta Baros - Ümit Karan. Eskişehir oyun planına sadık kalırken, Skibbe devamlı arayıştaydı.
Youla, Anadolu'nun iyi futbolcusu. Çabukluğu ve attığı gollerle bunu gösterdi. Ama büyük takım oyuncusu değil.
Hakemlerle ilgili şunu söyleyebilirim. Maçın çok önüne geçtiler. İlk golde Baros çok net elle aldı. Fırat Aydınus'un görme şansı olmayabilirdi ama yardımcı Erhan Sönmez görmeliydi. Eskişehir'in beraberlik sayısında yardımcı Süleyman Özay’-ın hatalı ofsayt bayrağına uymayan Aydınus doğru karar verdi. Eskişehir'in üçüncü golü de ofsayttı. Özay bu kez doğru bayrağı kaldırmadı.