Hollandalı antrenör Hiddink’in kariyerinde başarılı olamadığı tek yer Fenerbahçe idi. Çünkü Türk oyuncusunu tanıyamadı. Aynı Frank Rijkaard gibi. Futbolcuyu burada Barcelona’daki gibi kampa almazsanız, rahatlık tanırsanız suistimale uğrarsınız
Beşiktaş’ı tebrik ediyorum
Beşiktaş’ta oyuncuları bu haftaki mücadelelerinden dolayı tebrik ediyorum. İnönü’de o atmosferde oynamak hakikaten çok zor. Aslında oynamak içinizden bile gelmez. Maçtan önce kendi kendine “keşke hoca beni kadroya almasa” diyenler çok fazla olmuştur. O yüzden maçta kaçan goller, bir karıştan topu auta atmalar tamamen saha dışı faktörlerden kaynaklandı. Bu kadar stres altında boş kaleye bile atamazsınız. 1-0’dan sonra doğal olarak skoru koruma stresine girdiler. Ben Denizli karşısında Beşiktaş’tan zaten iyi futbol beklemiyordum. Nitekim öyle de oldu.
Teknik Direktör Mustafa Denizli’nin lige verilen arada bol bol hazırlık maçı oynaması lazım. Çünkü forvetlerde tık gol. Bir tek Holosko’nun golü var. Amatör küme takımı ile karşılaşacaklar, bol bol gol atacaklar. Forvetlerin özgüveni geri gelmeli.
Mustafa hoca 4-3-3 konusunda da ısrarcı olmamalı. Bu şablon birşey kazandırmadı, aksine Beşiktaş’tan çok şey aldı. Çoğu oyuncudaki performans düşüklüğü aslında yabancı oldukları bölgelerde oynamaktan kaynaklı. Eldeki kadronun yapısına göre yeni bir sistem denenmeli.
Antrenman disiplini
Fenerbahçe 8’de 8 yaptı. Aslında 45 yıldır yapamaması düşündürücü. Premier Lig için “çok iyi” diyoruz. Ama M.United ile Chelsea ligi forse ediyor, Arsenal ve Liverpool zorluyor. İspanya Barcelona ve Real Madrid, Fransa Lyon’un egemenliğinde. Türkiye’de de bu bütçelerle büyüklerin sezonu en az 70-80 puan arasında bitirmesi gerek.
Christoph Daum hem bizim ligi, hem de Fenerbahçe’yi iyi tanıyor. Kötü oynuyor, kazanmasını biliyor. Fenerbahçe, Daum öncesi iki farklı teknik adamla çalıştı. Antrenman disiplini çok iyi olan hocalar değildi. Ama bu sezon antrenman disiplini üst düzeyde olan Daum ile yeniden çalışmaya başladılar. Zaten Daum’un da bu en iyi özelliği. Takım iyi oynamasa da en azından top rakipteyken mücadele ediyor. Zaten az gol yemesinden belli.
Destek veriyorlar
Hücumda ise ciddi bir Alex faktörü var. Alex tabii ki tek başına takım değil. Alex’e çok büyük katkıda bulunan şu an Emre ve Cristian gibi iki çok formda isim var. Kenar bekleri Vederson ve Gökhan Gönül de öne çıkarak destek veriyor. Kaleci Volkan çok iyi bir sezon geçiriyor. Yani takımın az gol yemesinde Volkan’ın form tutması önemli. Ama bu durum bir o kadar da düşündürücü. Kaleciniz iyi sezon geçiriyor ve az gol yeniyorsa takım savunmasında bir sorun var demektir. Cristian ile Emre, hem Bilica ile Lugano’ya - ki bu ikili uyum sağlamaya başladı - hem kenar bekleri; Vederson ve Gökhan’a ve daha da önemlisi hücumda Alex’e yardımcı oluyorlar. Yani Fenerbahçe’nin iki ön orta sahası ligin mevkilerine göre en forma iki ismi. Bu Alex’in de işini kolaylaştırıyor.
Kısacası ligin daha 8. haftasında en yakın ve tek ciddi rakibine beş puan fark atan Fenerbahçe ciddi bir kredi kazandı.