Rıdvan Dilmen

Rıdvan Dilmen

rdilmen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Müthiş bir maç oldu. Galatasaray’ı, Bülent Korkmaz’ın göreve gelmesinden sonra hiçbir maçta bu kadar istekli, arzulu ve canlı görmemiştim. Maça müthiş asıldılar. Hem derbi oynamaları, hem de Avrupa Ligi hesapları onları daha da motive etmişti.
Beşiktaş klasik 4-3-3, Galatasaray 4-4-2 ile başladı. Çok yüksek tempoda geçti karşılaşma. Her iki takımın da hep öne doğru oynama isteği, doğal olarak pas hatalarını çoğalttı. Ama her iki takım oyuncuları da çok yoruldu. İki taraf da ekonomik oynamadı.
Galatasaray maça sanki İnönü Stadı’nda değil de tarafsız bir sahada oynar gibi başladı. Rahat ve ayağa paslarla Beşiktaş’ın organize olmasını engellediler. Kontrolü ele aldılar. Dakikalar ilerledikçe Galatasaray’dan gol beklerken, Beşiktaş öne geçti. Galatasaray yenik duruma düşmesine rağmen düzenini bozmadı, aynı tempoda devam etti. Beşiktaş’ın paniklemesi beraberliği getirdi.
İkinci yarının ilk dakikalarında Galatasaray yine baskı kurmuşken, Beşiktaş kontrataktan Yusuf’un bireysel yetenekleriyle ikinci golü attı. Beşiktaş’ın iki golünde Emre Aşık ve Mehmet Topal’ın da katkısı vardı.
Aslında maçın başıyla sonu aynı oldu. İki takım da kazanmak için elinden geleni yaptı. Açıkçası ben Galatasaray’ın bu kadar iyi bir performans göstereceğini tahmin etmiyordum. Beşiktaş sezon başından bu yana kovaladığı şampiyonluğa çok yaklaştı. Dün gece belki iyi oynamadı ama iyi mücadele etti.
Emre Aşık’ın Yusuf’a yaptığı hareket penaltı. Yine Emre Aşık’ın Nobre’yi formasından çekişi ikinci sarıdan kırmızı karttı.