Beşiktaş sezona çok iddialı giren Fenerbahçe ve Galatasaray’ın erken havlu atmasını çok iyi değerlendirdi. Açıkcası ligi de hak eden kazandı.
Kolay değil tabii. İlk yarıyı çok gerilerde kapatıyorsunuz. Hem rakiplerinizin puan kaybetmesini bekleyeceksiniz, hem de sürekli kazanacaksınız. Beşiktaş hep kendi işini yaptı. Puan cetveline bakmadan, pes etmeden yollarında ilerlediler. Rakipler ilginç puanlar dağıtmaya başlayınca içerde dışarda fire vermeden zirveyi kaptılar. En önemlisi de inandılar. Yönetiminden, taraftarına, futbolcusundan, teknik heyetine kadar herkes şampiyonluğu gönülden istedi ve bunu başardılar.
Birçok şampiyonluklar yaşayan Rüştü’nün takıma psikolojik açıdan büyük faydalar sağladığını düşünüyorum. Devre arası yapılan Ernst ve Yusuf transferleri de takımın bütünlüğünü sağladı.
Dün Denizli’de de Beşiktaş diğer maçlara kulağını tıkamıştı. Çıktı futbolunu oynadı, kendi işini kendi yaptı. Savunmada yine çok dikkatli davrandı. İki bek akıllı bir taktik uyguladı. Hele İbrahim Toraman müthiş bir gol attı. Cisse ve Ernst’in de takım savunmasına çok ciddi faydaları vardı.
Şampiyonlukta Mustafa Denizli’yi bir kenara koymak gerekiyor. Birçok sıkıntıya tek başına göğüs gerdi. Umutsuzluğa düşülen anlarda camiayı ayakta tuttu. Beşiktaş için büyük bir şans olduğunu kanıtladı. Kalitesi, futbol bilgisi ve becerisi ile zoru başardı.
Kısacası tebrikler Beşiktaş. Bu şampiyonluğu sonuna kadar hak ettiler.