Rıdvan Dilmen

Rıdvan Dilmen

rdilmen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Feldkamp’ın kulakları çınlasın. Futbolu matematiğe çevirmişti. Futbol matematik filan değildir. Sistemler belli. Bir doğru oynamak var, bir de abuk subuk oynamak var. Futbolun rakiple oynandığını hiç düşünmemişti Feldkamp. Düşünmemişti ki, Kasımpaşa maçına, OFTAŞ ve Leverkusen karşılaşmalarında hep aynı sistemle oynadı. Derbiler de dahil.
Şimdi üç haftadır farklı hocalarla çalışıyor Galatasaray. Feldkamp’ın bıraktığı sisteme iki haftadır sadık kaldılar ama daha dirençli bir orta saha oynattılar. Dün de rakip Belediye’nin büyük takımlara karşı etkili oyunlarını bildiklerinden ligde ilk kez kalabalık bir orta saha ile oynadılar. Dörtlü savunmanın önünde dört koşan orta saha; Mehmet Topal, Ayhan, Barış ve Arda vardı. (Hatta oyuncu değişikliğinde bile yine dirençli Mehmet Güven girdi.) Onların önünde Alex pozisyonunda Lincoln, en uçta da Ümit Karan.
Böyle olunca maç boyunca Belediye’ye hiç pozisyon vermediler. Servet ve Emre çok rahat ettiler. Her şeyden önemlisi Lincoln’ün top rakipteyken savunma yapmama sorununu çözdüler. Tabii ki verimini de artırdılar. Tamamen teknik direktör doğrularıyla maçın tek hakimiydi Galatasaray. Muhtemelen de Fenerbahçe maçına böyle çıkacaklar. Zorluk derecesi yüksek maçlarda nasıl oynanması gerektiğini hocaları çok iyi gösterdi. Hani “hocaların takıma fazla etkisi yoktur” derler ya! Böylesine basit bir hamleyle, futbolun doğrusunu oynarak haklı bir galibiyet ettiler.
Atılan ilk gol durup dururken bir oyuncu düşmeyeceğine göre fauldü. Hakan Balta’nın rakip cezalanındaki tabanının kartsız geçilmesi de hataydı.