Ürkütücü gibi gözüken deplasmanda hatasız, aklı başında oynayarak rahat kazandık
Oynanabilecek en iyi oyun ve alınabilecek en iyi sonuç. Maçtan önce garip bir çekingenlik vardı, anlayamadığım. Neymiş Portekiz, Danimarka, vs... vs... Ermenistan karşısında zorlanmışlar.
Şu gerçeği unutmayalım. Bizim Milli Takımımız çok iyi bir takım. Antrenörümüz de iyi. Uzun süredir de birlikteler. Zorluk denilen şey aslında zemin, rakibin oynatmama düşüncesi geyikleri. Yoksa çok ama çok zayıf bir takım Ermenistan.
Biz doğru oynarsak, daha doğrusu iyi mücadele edersek kazanmamamız için hiçbir sebep yoktu. Nitekim kazanmak üzerine çıkan bir on bir vardı sahada. Tipik 4-4-2. Çift forvet, hem de ikisi de formda. Rakibin pozisyonu ilk yarıda sıfır. Milli Takımımız ise ikisi yüzde yüz üç tane net gol pozisyonu buldu.
İlk yarı kopabilirdi
Aslında baktığımızda ilk yarı kopabilirdi maç. İkinci yarının başında 0-0’a giden bir oyun gözüküyordu 5-10 dakika. Fatih hoca bu kez strateji değiştirerek forveti teke düşürdü. Tuncay’ı Avrupa Şampiyonası’nda iyi oynadığı Semih’in arkasına koydu. Yani orta sahayı beşledi. Hep öne oynayan oyuncuları tercih etti Kazım’ı da sağa koyarak. Ard arda pozisyonlar gelmeye başladı ve haklı, temiz bir galibiyet aldık. Ürkütücü gözüken deplasmanda aklı başında oynayarak, rakibine pozisyon vermeyerek, zaman zaman da olgun ataklarla rahat kazandık.
İyi başlamak önemliydi. Grubun iki favorisinden biriyiz. Maç boyunca da favori gibi oynayarak kazandık. İnşallah Belçika maçı da böyle olur. Hakem de rakibin sertliklerine izin vermedi, gördüğünü çaldı.