Aragones bir gün önce basın toplantısında “Arsenal kontratak takımı” dedi. Peki soruyorum, “kontratak takımı karşısında bu oyun şablonu ile mi oynanır?”
Maçı NTV’de televizyondan izliyorum. Dakika 76. Yanımda hasta Fenerbahçeli Mert var. Burak’ı kenarda gördü, “Bakalım kim ıslıklanacak” dedi. Bu yıl hariç birkaç yıldır Avrupa’da iyi maçlara alışan seyirci, daha ilk bölümde karşılaşmayı bıraktı.
Aslında Arsenal de beklediğimiz gibi çıktı. Savunmada üç oyuncusu yoktu rakibin. Maç öncesi savunma arkasına atılan toplarla Güiza’nın etkili olacağını düşünüyorduk. Nitekim 6-7 tane böyle pozisyon buldu. İki üç tanesini iyi kontrol edemedi, iki üç tanesini ayağından kaçırdı, sonunda attı.
Arsenal net beş poziyona girdi, dördü golle sonuçlandı. Fenerbahçe altı yedi pozisyon buldu, iki tanesini gole çevirebildi. Arsenal’in oyun anlayışı Güiza ve Alex’e çok uygundu. Bunu iyi kullandı Fenerbahçe. Ama hep Fenerbahçe hücumlarını konuşurken Arsenal ne yaptı?. Çok çabuk oynayarak, özellikle top kendilerindeyken birbirlerine devamlı yardımcı oldular. Genç ve atletik bir takımlar.
Arsenal’e tutmazAragones bir gün önce basın toplantısında “Arsenal kontratak takımı” dedi. Peki soruyorum, “kontratak takımı karşısında bu oyun şablonu ile mi oynanır? Bu goller mi yenir?” Böyle takımlara karşı kendi sahanda bekleyeceksin. Ama Semih, Alex, Güiza üçlüsü ile oynadığınız zaman bunu yapmanız zor oluyor. Top rakipteyken Semih’e “orta sahaya yardımcı ol” demek Kocaeli’de tutar, Şampiyonlar Ligi’nde tutmaz.
Arsenal’in süratine ayak uydurmak büyük hataydı. Fenerbahçe kontrollü oynayıp, savunma arkasına atılan toplarla pozisyon bulması gerekiyordu. Ama Fenerbahçe de çabuk ve hızlı oynamaya çalıştı. Bunu oynadığınız zaman savunmayı öne çıkarıyorsunuz, rakip orta saha oyuncuları kabiliyetli oldukları için ve savunma arkasına iyi koşu yapabildikleri için kalenizde bu kadar gol görüyorsunuz.
Aragones’in, Arsenal ile ilgili tespitleri maç öncesi yüzde yüz doğru, ama uygulama çok yanlıştı.