15.09.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA
Şampiyonluk borsasını güncellemek gerekiyor. Süper Lig başladığında Beşiktaş’ta Pjaniç, Alex Teixeira ve Batshuayi yoktu. Dördüncü haftada üçü birden ilk on birde... Bu durumda; şampiyonluk masasında kartlar yeniden karılır, yeniden dağıtılır. Sanki “Üç As” Beşiktaş’ta gibi...
Beşiktaş için sadece bir soru var; Süper Lig’in çok üstünde olan Şampiyonlar Ligi’nde yıpranır mı? Yıpranırsa bu bizim lige yansır mı? Yoksa, daha dördüncü haftadan belli oldu ki, bu ligin en iyisi Beşiktaş...
Galatasaray’da, Trabzonspor’da benzer sorunlar var... Savunmaları helva gibi dağılıyor. Bütün kozlarını hücum alanında oynuyorlar. Galatasaray savunmayı toparlayabilirse, genç ve hızlı hücum silahşorları ile gene ligin favorisi ve “Ağır Abi”si olur.
Ağır abi Trabzon
Şampiyonluk yarışında bir başka “Ağır Abi” Trabzonspor... Ama “Ağır Abi” savunmada çok toyca işler yapıyor ve çabuk dağılıyor. Abdullah Hoca henüz buna bir çare bulabilmiş değil...
Fenerbahçe geçen yıldan çok farklı ve önde... Buna rağmen kadro planlaması iyi yapıldı mı? Ciddi kuşkularım var. Herkesi kıskandıracak bir orta saha zenginliğine sahip... Ama golcü ve goller konusunda 4 şampiyon adayı arasında en geride...
“Üç As” önemli... Beşiktaş’ın eli güçlü... Şampiyonluk masasından kazanarak kalkabilir.
En iyi yerli SERGEN YALÇIN
Sergen Yalçın (Beşiktaş): En iyi yerli...
N’Koudou (Beşiktaş): Hızın adresi...
Adem Büyük (Malatya): Yeteer... Bu kadar yerde yatma...
Abdulsamed (Malatya): Ne zaman kaleci olacaksın?
Pesiç (Karagümrük): Gol krallığına yeni aday...
Mensah (Kayseri): Öff... Öff... Öff... O ne gol öyle...
Fernandes (Kayseri): Haftanın, belki yılın asisti...
İrfan Can (Göztepe): 10 saniye içinde iki mucize kurtarış...
Marek Hamsik (Trabzon): Futbolcunun babası...
Djilobodji (Gaziantep): Havadan- karadan aşılmaz duvar...
Bir bakışta Süper Lig
ADANA DEMİRSPOR: Medyatik transferlerin makyajı çabuk bozuldu.
KARAGÜMRÜK: Fabrika ayarlarına döndü.
BEŞİKTAŞ: Süper Lig’in üstünde...
MALATYA: İlkel futbol...
KONYA: Sağlam başladı, devamı gelir mi?
KAYSERİ: Karaman’ın koyunu, böyle olur oyunu...
SİVAS: Yiğidim aslanım taş gibi...
HATAYSPOR: Çok çabuk iyileşti...
BAŞAKŞEHİR: Nereye böyle...
ANTALYA: Tek kale oynadı, 2-0 kaybetti.
Sihirbaz
Sözcü internet sitesinde okudum. Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’nin portresini koymuşlar altına da “Sihirbaz” başlığını atmışlar. Meraklandım, okudum.
Batshuayi, Chelsea’den bedelsiz... Pjaniç, Barcelona’dan bedelsiz, Alex Teixeira bedelsiz...
Sözcü’nün attığı “Sihirbaz” başlığı doğru...
Alkışlanan goller
1. Mensah (Kayseri)
2. Bertolacci (Karagümrük)
3. Deniz Türüç (Başakşehir)
4. Rahmanoviç (Konya)
5. N’diaye (Göztepe)
Altay kötü yakalandı
Altay Bayındır: Kaleciye paslarda hep riskli işler yapıyordu. Bu defa kötü yakalandı.
Berisha ve Rossi: Sarı ışıktalar... Yeşil de yanabilir, kırmızı da...
Endişe: Fenerbahçe yan pası hatırladı.
Umut: Gustavo ile Osayi Samuel çok iyi...
Bolluk: Orta saha...
Yokluk: Golcü...
Merak: Bu kadar sakatlık niye?
Kılavuz kargalar!
Aykut Kocaman, yerli hocaları eleştirenlere, “Kılavuz kargalar” dedi. Elbette Aykut Hoca’nın da eleştirmeye, cevap vermeye hakkı var. Ama Aykut Kocaman gibi beyefendi bir hocanın, “kargalar” ifadesi, o nezaketi ile hiç örtüşmedi. Kendi adıma, yerli hocaları eleştirenlerden biri de benim. Ama hiçbir yazımda tek kelime saygı sınırlarını aşan bir ifade kullanmadım. Aykut Hoca’ya hatırlatmak isterim; Kılavuz kargalara cevabı kameralar karşısında değil, sahada vermelisin.
- Bizden daha düşük bütçeli Avrupa takımları karşısında bile nal toplarsak...
-Milli takımda sürekli hüsran yaşarsak...
-Gelişen ve değişen dünya futboluna ayak uyduramazsak...
- Güçlü bir oyun bulamazsak...
-Tek çareyi transferde ararsak...
Bu “kılavuz kargalar” daha çoook öterler...
Bu lig adam olmaz
Futbolcular her pozisyonda yatıyorlar...
Hakemler her pozisyonda çalıyorlar...
Bu lig adam olmaz.
Kafalar değişmeden...
-Şenol Güneş diyor ki; kaleci Altay’ı oynattım, memleketim Trabzon bana düşman oldu. Uğurcan’ı oynattım, bu defa Fenerbahçeliler düşman oldu. Trabzon baskısı yüzünden Emre Belözoğlu’nu alamadım.
-Milli Takım, Galatasaray’ın stadında oynuyor, Fenerbahçeli oyuncular ıslıklanıyor. Milli Takım, Fenerbahçe’nin stadında oynuyor, Galatasaraylı oyuncular ıslıklanıyor.
- Kulüplerde iş bulamayan, bulup da dikiş tutturamayan ne kadar hoca varsa kendini TFF’ye atıyor. Rahmetli eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel gibi 6 defa gidip, 7 defa gelen hocalar var.
-Hiçbir hoca, “Avrupa futbolundan niye bu kadar gerideyiz?” diye özeleştiri yapmıyor. Onlar için tek suçlu var; medya...
- Herkes kendi adamını göreve getirmek için yoğun bir kulis içinde... Milli takım için objektif kriterleri ölçü alan bir Allah’ın kulu yok.
- Futbol kültürü gelişmeden, bu kafalar değişmeden, milli takımda daha çok hoca değişir, milli takım asla değişmez...
Kaybetmek kolay kazanmak zor
- Trabzonspor seyircisi, Abdülkadir Ömür’e çok ayıp etti. Kaybetmek kolay, kazanmak zor...
-Milli maçlar sanki kaleci Uğurcan Çakır’a yaramadı.
-Yusuf Sarı, hızı, çabukluğu ve iki yönlü oyunuyla ilk on biri hak etmiyor mu?
-Djaniny mi, Cornelius mu derseniz şu görüntüyle “Djaniny” derim.
-Gervinho’nun hızı arandı.
- Geri dönüşler sıkıntılı... Hücumda zenginlik, savunmada tedirginlik var.
Attığın kadar tutmayı da bil
-Galatasaray’da Kerem ile Halil gerçekten fırtına... Ancak bu fırtınayı kısa kesmemeleri lazım...
- Galatasaray beklerini alırken hep hücum aksiyonlarını düşünüyor. Beklerin savunma anlayışında zaafları var...
- Kasımpaşa maçında 2-0 öndesin, sonuç 2-2... Trabzon maçında 2-0 öndesin, sonuç 2-2...
- Atmasını bildiğin kadar, sonucu tutmasını da bileceksin.
Kadere bakın
Bundan tam 6 yıl önce, TFF eski Başkanı Mahmut Özgener’in Çeşme’deki evinde Mustafa Denizli ile birlikte oturuyoruz. Çocuklar yandaki mini sahada futbol oynuyorlar. Mustafa Denizli, bir yavruyu işaret edip, “İyi bak, çok iyi futbolcu olacak” dedi.
Mustafa Denizli’nin, “Çok iyi futbolcu olacak” dediği henüz 17 yaşındaki Cem, TFF eski Başkanı Mahmut Özgener’in oğlu...
Kadere bakın; Mustafa Denizli şimdi Altay’ın hocası, Cem de kadroda futbolcusu...
Ege’de umut var
Göztepe’de genç, çok genç, çok da umut vaat eden bir santrfor var; adı Ege... Bizim Sakaryaspor dahil, abartısız 20 kulüp peşindeydi, gitmedi... Gitse yüz binlerce lira para alacaktı. Gitmiyor, kariyer için belki de asgari ücretli Göztepe’de bekliyor. Umarım, Göztepe’nin yeni Sırp hocası, Ege’yi radarına alır.
Bu haber şaka değil
Şimdi yazacaklarım şaka değil, içinde bulunduğumuz sezon yaşanan dramatik ve ibretlik bir olay... Haberi “Giresun Spor Gazete” internet sitesinde okudum. Süper Lig’in yenisi Giresunspor, menajer aracılığıyla Jorge Correa adında bir sol kanat oyuncusu ile anlaşıyor.
Futbolcunun imza için gelmesi geciktikçe menajeri, “Ailevi bir sorun var, gelecek” diyor. Jorge Correa, biraz gecikmeli olarak imza için Giresunspor tesislerine geliyor.
Buraya kadar her şey normal... Ama Jorge Carrea, imza için iki koltuk değneği ile geliyor. Ciddi sakat... Giresunspor yöneticileri doğal olarak bu transferden derhal vazgeçiyorlar.
Menajere gözü kapalı teslim olursanız, alacağınız oyuncuyu araştırmazsanız, çok ciddi scout ekipleri kurmazsanız, olacağı budur. Türkiye’de kulüpler boşuna batmadı.