Fenerbahçe Şansal Büyüka: "Bu öfke, kin nefret niye?

Şansal Büyüka: "Bu öfke, kin nefret niye?

26.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

“Seni de, seni seveni de sevmiyoruz” pankartını o tribünlere nasıl asarsınız? Kim izin verdi? O pankart stada nasıl girdi? Asılı kalmasına nasıl izin verildi? TFF temsilcileri nerede? Niçin müdahale etmediler pankartın asılı kalmasına göz yumdular?

Şansal Büyüka: Bu öfke, kin nefret niye

ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA 

Haberin Devamı

Maç kazanılır, kaybedilir... Ama işin en dramatik tarafı, ülke olarak sahip olduğumuz değerleri çok hızla kaybediyoruz. Bunun adı rekabet değil... Olsa olsa kin, öfke, nefret savaşı... Bu kadarı yanlış oldu, çirkin oldu. En önemlisi çok tehlikeli oldu

Fenerbahçe tam 20 yıldır Kadıköy’de yenilmezliğini sürdürerek bir tarih yazdı. Galatasaray, son maçta Fenerbahçe’yi yenerek, bu tarihe son noktayı koyup, belki de yeni bir tarihin başlangıcını yaptı.
Kupalar, şampiyonluklar, büyük başarılar... Hepsi tamam da... Bu kulüpleri, Galatasaray’ı, Fenerbahçe’yi gerçek anlamda büyüten, zenginleştiren, bir kültür haline getiren, “Bir Asır”ı geçen geçmişleri, kökleri, en önemlisi birbirlerinden aldıkları güçleri değil mi?
Çok meraklısı değiliz ama, gene de açın tarihin sayfalarına bakın. İki takım oyuncularının maçı oynayıp, sonra akşam yemeğini birlikte yediklerini, birbirlerine “takviye olsun” diye futbolcu verdiklerini, yürekten dostluk ve dayanışmanın en iyi örneklerini gösterdiklerini okuyun, görün.
Eski geride kaldı da...
Kabul, eski dostluklar, eski insanlıklar, eski rekabetler, sporun “asil yüreği” çok gerilerde kaldı da, bu kadar mı bozulduk, bu kadar mı insanlıktan, akıldan, vicdandan, dostluktan, arkadaşlıktan koptuk?
Bu kadar öfke, bu kadar nefret, bu kadar kin niye? Yakışıyor mu, oluyor mu, aklınız alıyor mu?
Tarih bugün Galatasaray’ı yazar, yarın Fenerbahçe’yi... Ama Fenerbahçe yoksa Galatasaray’ı; Galatasaray yoksa Fenerbahçe’yi yazmaz, yazamaz... Tarihin sayfalarında o zenginliği bulamazsınız.
Bütün bunlardan sonra;
-“Seni de, seni seveni de sevmiyoruz” pankartını o tribünlere nasıl asarsınız?
- O pankartı kim yaptırdı, stada girmesine ve tribünlere asılmasına kimler izin verdi?

Haberin Devamı

Şansal Büyüka: Bu öfke, kin nefret niye



Değerleri kaybettik
- Milletin cebindeki madeni paralar bile stat kapılarında toplanırken, o pankart stada nasıl girdi?
-O pankartın dakikalarca asılı kalmasına nasıl göz yumuldu?
- TFF temsilcileri nerede? Niçin müdahale etmediler, niye pankartın asılmasına ve dakikalarca kalmasına göz yumdular?
Maç kazanılır, kaybedilir... Ama işin en dramatik tarafı, ülke olarak sahip olduğumuz değerleri çok hızla kaybediyoruz.
Bu ülkede aileler var. Babalar Galatasaraylı, evlatlar Fenerbahçeli... Ya da evlatlar Galatasaraylı, babalar Fenerbahçeli... Karısı Galatasaray’ı tutuyor, kocası Fenerbahçe’yi?
Ne olacak şimdi? Babalar-oğullar birbirini mi yesin? Karı, kocalar kavga mı etsin?
Bunun adı rekabet değil... Olsa olsa kin, öfke, nefret savaşı...
Bu kadarı fazla oldu, yanlış oldu, çirkin oldu. En önemlisi çok tehlikeli oldu.

Haberin Devamı

F.Bahçe’ye...
-Maça son derece ürkek, hatta korkak, dağınık başladınız.
- Top tutamadınız, pas yapamadınız, şut atamadınız.
- Onyekuru’yu her dakika savunmanın arkasına kaçırdınız.
-Meşhur fizik gücünüzü bile ortaya koyamadınız.
- Çok faullü oynadınız, rakibe duran top şansı yarattınız.
-Mehmet Ekici’nin frikiği dışında gol pozisyonuna giremeden maçı tamamladınız.
- Kadıköy’de 20 yıllık yenilmezliğin getirdiği ağır yükün altında kaldınız.
- Bırakın hakemi... Bu yenilgiyi hakemden önce kendiniz yarattınız.

Haberin Devamı

Şansal Büyüka: Bu öfke, kin nefret niye

G.Saray’a...
- Maça çok iyi başladınız, çok iyi bitirdiniz.
-Hızlı oyunla rakibi adeta şaşkına çevirdiniz.
- Kadıköy Cehennemi’nden etkilenmediniz.
- Takım disiplininden ödün vermediniz.
- Futbolunuza coşkuyu ve duyguyu katmayı çok iyi becerdiniz.
- Maçın hiçbir dakikasında savunmaya çekilmediniz.
- Rakibe hücum etme ve fizik gücünü kullanma şansını vermediniz.
-Bütün bunlarla ve daha fazlasıyla maçı kazanmayı çok hak ettiniz.

Donk’tan üst düzey hizmet
Süper Lig’de bugün yeteri kadar konuşulmayan ve hak ettiği değeri bulmayan bir oyuncu var: Galatasaraylı Donk... Orta sahanın yedeğiydi. İyi bir müşteri çıksa satılması bile gündemdeydi.
Galatasaray orta sahasında kendine yer bulamadı. Uzun süre kulübede oturdu. Galatasaray stoper sıkıntısı çekince, çaresizlikten ve mecburiyetten stoper oynamaya başladı.
İthal stoper olmasına rağmen sırıtmadan, aksamadan, bozulmadan Galatasaray’a “üst düzeyde” hizmet veriyor. Tek eksiği var: Reklamı yok, onun için gündem olmuyor, manşetlere çıkmıyor, yorumcuların dikkatini çekmiyor.

Haberin Devamı

Kendimize benzettik
Ülkede fanatizm sınır tanımıyor. Fenerbahçe-Galatasaray maçı öncesi ulusal marşımız okunurken, futbolcuların önüne dizilen ve yaşları 5-6 arasındaki çocuklar, ulusal marşı söyleyeceğine, elleriyle kameralara 6 işareti yaptılar. Çocukları bile bu yaşta kendimize benzettik.

F.Bahçe’nin kare ası!
Fenerbahçe’ye karşı bu sezon adeta “kutsal ittifak” yapan hakemleri bir kenara bırakıyor ve “kötü gidişin” kare asını sayıyorum:
1. Ali Koç,
2. Comolli,
3. Ersun Yanal
4. Futbolcular

Hep böyle başkan
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, 20 yıl sonra kazanılan maçın ardından, o coşkuyla, o havayla esip gürleyebilirdi. Öyle yapmadı. Çok sakin kaldı. Takımını ve camiasını tebrik etti, rakibini incitmemeye özen gösterdi. Çoğu açıklamasını yadırgadığım ve abartılı bulduğum Mustafa Cengiz, bu defa örnek bir başkanlık gösterdi. Bu devam etmeli... Her başkanla, her şartta devam etmeli...

Şansal Büyüka: Bu öfke, kin nefret niye

Atan ve tutan!
Sörloth’un ilk goldeki vuruşunu, kalede Karius değil de, Uğurcan olsaydı, o vuruşu kurtarır mıydı? Evet kurtarırdı. Beşiktaş’ın özellikle 2-1’den sonra N’Koudou, Diaby, Boyd ile kaçırdıklarını, Sörloth olsa atar mıydı? Evet, atardı. Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Maçın özeti budur.

GÜNÜN SÖZÜ
Hayat bir boks maçı gibi... Düştüğünde değil, kalkamadığında kaybediyorsun.

Vazgeçmek de bazen zaferdir
Cesaret bazen; seçtiklerin değil, vazgeçtiklerindir. İşte çarpıcı örneği;
-Trabzonspor, Türk futbolunun son on yılına damga vuran kaleci Onur Kıvrak’tan vazgeçmese, bugün Uğurcan Çakır olmazdı.
-Trabzonspor, Türk futbolunun en büyük golcüsü Burak Yılmaz’dan vazgeçmese, bugün Sörloth gibi gibi bir golcüye sahip olmazdı.
Çünkü vazgeçmek de bazen zaferdir. Önemli bir tercihtir. Kurtuluşundur. Ve yeni başlangıçların sebebidir...
Tıpkı Trabzon gibi...

Şansal Büyüka: Bu öfke, kin nefret niye

Her şey var hepsi yarım!
Beşiktaş’ta sorun “yarım yabancılar...” Futbol adına çok özelliğe sahipler ama hepsi “yarım”... Tam olan tek bir özellikleri bile yok

Beşiktaş müthiş oynadı. Trabzonspor’a nefes aldırmadı. Buna rağmen kazanamadı. Son yılların en etkili, en duygulu, en coşkulu maçını oynamasına rağmen kazanamadı.
Sergen Yalçın zaten maç sonrası “Atamazsan kazanamazsın” diye Beşiktaş’ın eksiklerini çok açık söyledi. Aslında Beşiktaş’ta sorun “yarım yabancılar...” Futbol adına çok özelliğe sahipler ama hepsi “yarım”... Tam olan tek bir özellikleri bile yok.
- Vida: İyi futbolcu, asla kurtarıcı değil...
-Ruiz: Topu oyuna iyi sokuyor ama buna rağmen Beşiktaş’ın stoperi değil... Yetersiz...
-Atiba: Beşiktaş’ın her şeyi... Ama yaşlandı, eski dinamizmi yok.
-Ljajiç: Bonservisi alındığı gün bitti. Umurunda değil...
-Elneny: Belki de yabancıların en iyisi... Ama maça ağırlığını koyamıyor.
- Lens: Adamda koşu, hız, sprint, şut her şey var, hiçbiri “tam” değil...
- Diaby: Koşuyor, mücadele ediyor; sonuç, sıfır...
- Boyd: Uzatmaya gerek yok, Beşiktaş’ın oyuncusu değil...
- N’Koudou: Hareketli, hızlı... Buna rağmen atak sonlandıramıyor, son vuruşta zorlanıyor.
Bu kadar iyi oynayıp maç kazanamıyorsan, sorun belli: Kadro yetersiz...

Martin Skrtel mucizesi
Başakşehir deplasmanda Çaykur Rize önünde 1-0 öne geçtikten sonra “dünyaları” kaçırdı. Kendi hatasıyla beraberliğe yakalandı ve Okan Hoca maçın son dakikalarında kurtarıcı olarak Demba Ba’nın yanına ikinci santrfor olarak Skrtel’i soktu. Maçın ancak 7-8 dakikasında görev yapan Skrtel son dakika golüyle adeta “mucize” yarattı.

Takım yıldızı
Sivas (***) - Alanya (***)
Kayseri (**) - Konya (**)
Göztepe (**)-Gaziantep(***)
Beşiktaş (****)-Trabzon (***)
Malatya (*) - Antalya (****)
G.Birliği (***) - A.Gücü (**)
Fenerbahçe (*)-G.Saray (****)
Rizespor (**) - Başakşehir (***)
Kasımpaşa (***) - Denizlispor (*)

HAFTANIN  GOLLERİ
1. Umut Bulut (Malatya)
2. Podolski (Antalya)
3. Hajradinoviç (K.Paşa)
4- Onyekuru (G.Saray)
5- Jerome (Göztepe)

Mario Jardel: Porto ve Galatasaray’ın Ortak Değeri