TRAVMA POLAT'TA İZLER BIRAKMIŞ

G.SARAY Başkanı Ünal Aysal, selefi Adnan Polat’ın 1.5 sene önce genel kurulda idari olarak ibra edilmemesinde hiçbir etkilerinin olmadığını açıkladı. Aysal, Serhat Ulueren’in hazırlayıp, sunduğu Telegol programına şunları söyledi:
“BAŞKANIN genel kurul tarafından idari ibrasının yapılmaması sırasında en ufak dahlim olmadı. G.Saray’a dışarıdan gelen bir insandım. Bu kendiliğinden oluşmuş bir hareketti. Mahkemeye biz hiçbir şekilde müracaat etmedik, başkan kendisi müracaat etti. Genel kurulun kararını iptal ettirmek üzere. O zaman genel kurul kararını teyit etti, eski başkanımız Yargıtay’a gitti. Yargıtay kararı usül yönünden bozdu. Genel kurulu temsilen yönetim olarak bu bizim görevimiz. Biz bunu yapmazsak ben de ibra olmazdım. O görevi icra etmek için bunu bir üst merciye tekrar geri gönderdik etüt edilmesi için.

‘CEZAYI ENGELLEDİM’
BUNUN dışında bizim eski başkanımıza dönük olarak bize iletilmiş olan bir takım disiplin kuruluna getirilme ceza talepleri oldu. Yönetim kuruluna geldiği vakit bu dosyayı kapattım ve disiplin kuruluna geri dahi göndermedim.
GÖREVE gelir gelmez bağımsız kurumlara yaptırdığım denetlemeyi Adnan başkana karşı değil, tamamen kendimi korumak için yaptım. Mali genel kurul zaten kendisini akladı. Benim bu konuda konuşacak hiçbir şeyim yok.
ADNAN başkanın özellikle 1.5 sene önce genel kurulda yaşamış olduğu travma onda bir takım izler bırakmış besbelli. Zaman içinde inşallah o da bu konuda biraz gayret gösterir. Ama biz de elimizden geleni yapacağız. G.Saray camiası bir başkanının ardından ne kötü konuşur, ne de onun kuyusunu kazar. Kendi kuyumuzu kazmış gibi oluruz. Bu menfaatlerimize, törelerimize, hayat görüşüme de aykırı. Polat’ın yaşadığını ben yaşasam içime kapanır, perdeyi kapatırdım.”

‘Yıldırım mektubu kullanmaya çalıştı’

“BÜLENT Tulun’un Adnan Polat’a yazdığı mektup 6-7 yıl önce gerçekleşmiş. Polat başkan bile değil. Adnan başkan mektubu almadım diyor. Orasını bilemeyiz.
Sonra bunu bir medya mensubu 6-7 sene sonra Aziz Yıldırım’a iletiyor. Aziz Yıldırım da bu mektubun arkasında karine yoluyla ‘Acaba Denizli maçıyla ilişki kurulabilir mi?’ diye bir çalışma içine giriyor. Olay öyle ortaya çıkıyor. O mektup hiç alakası olmayan şekilde başka bir kulübün başkanı tarafından kullanılmaya çalışıldı.”