30.11.2008 - 11:47 | Son Güncellenme:
Yusuf Kobal
Sarı-lacivertli takım maça Selçuk’un golüyle önde başladı. Nobre’nin beraberlik golünü, Güiza harika aşırtmasıyla yanıtladı. Ancak Güiza iki yüzde yüz golü atamadı. Cisse’nin kırmızı kartı ev sahibini rahatlattı, oyunu rölantiye alarak üç puanı kaptı
Kalecilerin birbirlerine nazire yaparcasına “asist” üretip, karşılıklı birer gol attırdığı bir maç. Derbi ciddiyetine yakışır mı bu hareketler bilinmez ama, benim diyen otoritenin tahminine inat, kolay oluşan goller.
Yine benim diyen otoritelerin bir hafta süren tahminlerinin tersine, sahaya üç değil tam 5 savunmacı ile çıkmasına karşın, ilk yarıda takımın on kişi kalmasına neden olan aciz bir savunma modeli.
Yine, bir dönemin ünlü yıldızlarının televizyonlarda burun kıvırdığı ve “O kimki bu maçta oynasın” demesine karşın, Fenerbahçe’nin iri yarı savunmasını allak bullak eden bir Ekrem Dağ.
Kimsenin tahmin edemeyeceği, ancak Aragones gibi bir ihtiyarın cesaretle deneyebileceği Kazım- Deivid birlikteliği ile çehresi tam değişmiş bir Fenerbahçe orta sahası.
Fenerbahçe, Porto karşısında olduğu gibi oyuna kararlı ve baskın başlarken, savunmanın geri dönmekte çektiği güçlük, kale önünde pozisyon yemesine neden oluyordu. Duran top ile kilidin anahtarını açarak başlayan Fenerbahçe, özellikle Uğur ve Gökhan’ın kanatlarda rakibe kendi oyununu kabul ettiren tarzı ile bir adım öne geçiyordu.
Dedik ya, Rüştü’nün degajı, Volkan’ın ofsayttan doğan serbest atışından yaptıkları asistlerle maç forsunu yitirse de, ilk yarı üç gol ve bir de kırmızı kartla şenleniyordu.
İkinci yarıya bu moral ile giren Fenerbahçe’nin anlaşılmaz bir tutukluğu vardı. Eksik Beşiktaş’ın karşısında ilk yarıdaki temposunu yitiren Fenerbahçe fırsatları da bencillik, ya da beceriksizlik (Bakınız Güiza) nedeniyle harcıyordu.
Anlaşılmaz bir düşüşle, Beşiktaş’ı bir türlü hapsedemeyen Fenerbahçe skoru korumayı başardı da Kadıköy’de “Tarih tekerrür etmedi”.
Henüz 10. dakikaydı ki, Güiza ilk fırsatı yakaladı, Rüştü ile karşı karşıya kaldı ve şutunu attı. Rüştü önledi.
Bir dakika sonra da korner kazandı Fenerbahçe. Alex kullandı, ön direkteki Selçuk kafayı vurdu ve Fenerbahçe 1-0 öne geçti.
13. dakikada Zapo’nun şutu üst direkten geri geldi, Selçuk’un kafasından sekip, Volkan’ın kucağında eridi.
21. dakikada Rüştü gönderdi, Ekrem’in yakalayıp ortaladığı topa kalenin önünde Nobre dokundu ve durum 1-1 oldu.
Volkan'dan 78 metrelik asist
27. dakikada Beşiktaş’ın attığı geçersiz golün ofsayt atışını Volkan kullandı, Güiza, Beşiktaş savunmasının arasından sıyrılıp topla buluştu ve karşısındaki şaşkın Rüştü’nün bakışları arasında aşırtma vuruşla golü attı: 2-1. Bu gol hem hazırlanış olarak hem de Güiza'nın şık vuruşuyla nefisti. Fenerbahçe kalecisi Volkan kendi ceza alanından topa vurdu. Rakip kaleye 16 metrede olan İspanyol futbolcu gol vuruşunu yaptı. Volkan, tam 78 metrelik asist yaparken Beşiktaş defansı ilk golde olduğu gibi yine hatalıydı. Zapotocny ve Gökhan Zan, rakibe golü hediye etti.
32’de Selçuk’un pasında, 40. dakikada Carlos’un ortasında kale önünde toplara vuramayan Güiza iki net fırsatı harcadı.
Maçın belki de en güzel hareketi 62. dakikada yaşandı. Güiza, maçın hakemi Gezer’in poposuna çarpıp önüne düşen topu ortaladı, ceza sahası içinde Deivid bu topun gelişine yarım rövaşata yaparak topu kaleye gönderdi, Rüştü mükemmel bir refleksle golü önledi.
82. dakika. Carlos, Güiza’ya derinlemesine bir pas attı, yine Güiza Rüştü ile karşı karşıya ve şutu yine az farkla yandan dışarıda.
Yine aynı dakika. Kazım’ın ortaladığı topu arka direk açıklarında bulan Carlos solu ile sert vurdu, top direkten dönüp, Rüştü’nün sırtına çarptı, Güiza’nın önüne düştü, İspanyol yine atamadı.