Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bayram tatilinin bitmesine sayılı günler kaldı... İstanbullular Akdeniz ve Ege sahillerine akın ederken, kadim şehir ise biraz nefes aldı. Tatilde yedi tepeyi terk etmeyenler soluğu deniz kenarlarında aldı. Plajlar ve parklar kadar, balıkçılar da doldu taştı. Bugün sizlere İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasındaki gözdesi Kuruçeşme’de yer alan iki restorandan bahsedeceğim.

Ringa SEAFOOD, Ege ve Akdeniz kıyılarından ilham alarak oluşturduğu lezzetleri ile Kuruçeşme’de Oligark içinde, denize sıfır konumu ve Boğaz’ı kucaklayan manzarası ile hem göze hem damağa hitap ediyor. Haftanın her günü öğle ve akşam yemeklerinde misafirlerini ağırlayan mekanın mutfak danışmanlığını Şef Özgür Yavuz üstlenmiş. Denize ve balığa olan tutkusuyla Yavuz’un yönetiminde kurulan ekip, özgün şekilde yorumlanan lezzetlerle karşımıza çıkıyor. Burası, İstanbul’da dry age balıkların da sergilendiği ilk restoran...

Haberin Devamı

Boğazda Akdeniz ve Ege lezzetleri

Ayrıcalıklı yemekler...

Masanın yıldızıyla başlayalım; midyeli kabak çiçeği dolması... Farklı ve lezzetli bir birleşim olmuş. Ardından ançüez ezmesi masaya geliyor, sonrasında sırasıyla karamelize soğanlı fava, ev yapımı somon gravlaks yerini alıyor.
Girit ezmesi, peynir ağırlıklı değil, yoğurtlu, tahinli ve kuş üzümlü. Yine farklı ve tat veren bir yaklaşım. Çoban salataya yakın Girit salatası, içinde kaya koruğu köpüğü ve kapari de var. Soğanlar ezilmiş, üzerindeki peynirler ise Edirne’de anlaşmalı oldukları mandıradan geliyor.
Yunan mutfağından bildiğimiz saganaki son derece başarılı... Yerli kalamar, soslu kum midyesi de masanın diğer yıldızları arasındaydı diyebilirim. Son olarak bottargalı makarna deniyoruz. Kurutulup, bal mumuyla kaplanan kefal balığı yumurtaları İzmir’den geliyor.
Tatlı olarak dondurmalı fıstıklı baklava ile kuru incir süt ve kremanın harmanlanarak pişirilmesiyle oluşan ve muhallebiye çok yakın bir tatlı olan incir uyutması masadaki yerini alıyor. Dalga sesleri eşliğinde unutulmayacak bir final...
Sunum boyunca bizlere servis yapan yıllardır tanıdığım ve takdir ettiğim Düzgün Işıldak, uzun yıllar başta Arşipel olmak üzere birçok balık lokantasında şeflik ve yöneticilik yaptı ve balık anlatımını da çok iyi başarıyor. Eminim ki marka, Boğaz’da eskiyecek ve kadim müşterilere ev sahipliği yapacak...

Haberin Devamı

Boğazda Akdeniz ve Ege lezzetleri

KURUÇEŞME’NİN COŞKULUSU: ENA BOSPHORUS

Kısa bir süre önce Kuruçeşme’de Yiğit Demirbaş işletmeciliğinde kapılarını açan Ena Bosphorus’u ziyaret ettim. Burak Beştaş’ın sahibi olduğu mekanda, Kenan Akbaba işletme müdürü olarak görev alıyor. Şef Serdal Koç ve ekibinin hazırladığı menü, yeni nesil meyhane tarzında sunuluyor. Mezelerde, acılı ezme, Lübnan usulü humus, köpoğlu, acı atom, trüflü Girit ezme ve nane şölenli kuru cacık yer alıyor. Bunlara ek olarak mezelerin yıldızları arasında sayabileceğim bademli patlıcan söğürtme ve avokadolu karides güzel bir başlangıç vadediyor. Ara sıcaklarda ustaca pişirilmiş kuzu yaprak ciğer ve dört peynirli börek geliyor. Ardından gelen pazı sarması ise şefin imza lezzeti diyebilirim. Çok başarılı…
Saatlerin ilerlemesiyle Ena’da müziğin sesiyle birlikte coşku da artıyor. Ana yemeklerde ızgara olarak Balkan köfte ile tavuk butun masaya geldiği mekanda orman meyveli panna cotta ile lezzet yolculuğumuz zirvede son buluyor. Genç işletmeci Demirbaş’ı, manzara, müzik, doyurucu menü ve makul fiyatları bir arada tutabilme başarısını göstermiş.