SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Çernobil duvarın içinden çıktı! 6 kişiyi öldüren 'küçük' tehlike: 'Yanından kimse geçemiyor'

Çocuklar birer birer hastalandı, anneler göçtü, babalar yıkıldı. Hiç kimse ne olduğunu anlayamadı, ta ki uzmanlar o evin duvarında saklanan ölümle yüzleşene kadar. Ukrayna’daki bir apartman dairesinde yaşanan bu gizem, Çernobil’in görünmeyen yüzünü gün yüzüne çıkardı.

|

Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Takvimler 26 Nisan 1986 yılını gösterirken Sovyetler Birliği'ne bağlı Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali'nin 4 numaralı reaktöründe nükleer bir kaza gerçekleşti. Uluslararası Nükleer Olay Ölçeği'ne göre bugüne kadar meydana gelmiş en büyük nükleer kazalardan biri olarak tarihe geçen Çernobil felaketi, Uluslararası Nükleer Olay Ölçeğin'de en yüksek sınıflandırma oranı olan 7 ile ölçeklendirildi. Tarihin en kötü iki nükleer felaketinden biri olan bu kazanın sonuçları çok ağır oldu. Ukrayna'da 1,9 milyon, Belarus, Rusya, Ukrayna ve Avrupa ülkelerinde toplam 8,4 milyon kişi bu felaketten etkilendi. Hava, toprak, su radyasyonla kaplanırken bu felaketten canlılar da en kötü şekilde nasibini aldı. 1986 yılından bugüne dek etkisini hâlâ gösteren bu facianın görünür olduğu kadar görünmeyen gizli etkileri de oldu. Tıpkı Ukrayna'nın Gvardeitsev-Kantemirovtsev Caddesi'ndeki 7 numaralı binada yaşananlar gibi.

Çernobil Nükleer Santrali kazası ve 11 Mart 2011'de Japonya'daki Fukuşima Daiichi'deki nükleer felaketle insanlık radyasyonun ne olduğunu, ne kadar korkutucu olabileceğini ve ne kadar yıkıcı sonuçlara yol açabileceğini tam olarak bu iki olay sırasında öğrendi.

BİR AİLEDEN HEM ÇOCUKLAR HEM ANNE ÖLDÜ!

1981 yılında şimdilerde Maria Pryimachenko Caddesi olarak bilinen Gvardeitsev-Kantemirovtsev Caddesi'ndeki yeni yapılan 7 numaralı binadaki bir dairenin ilk kiracıları evlerine yerleşmişti. Bugün hala kaç numaralı olduğu bilinmeyen o dairede 4 kişilik bir aile yaşıyordu. Başlarda her şey normaldi ancak kısa bir süre sonra 18 ve 16 yaşlarındaki çocuklar hastalanmaya başlandı. Bir zaman sonra çocukların ikisine de lösemi teşhisi konuldu ardından çocuklar peş peşe hayatlarını kaybetti. Çocukların ölümünden sonra anneleri de lösemi teşhisi aldı ve o da ne yazık ki hayatını kaybetti. Hem çocuklarını hem de eşini kaybeden ailenin babası o daireden taşınmaya karar verdi. Başlarda daire bir süre boş kaldıktan sonra başka bir çocuklu aile daireye yerleşti. Ancak kısa bir süre sonra yeni taşınan ailenin üyeleri de hastalanmaya başladı ve bu kez yine ailenin en küçük çocuğuna lösemi teşhisi konuldu ve ardından diğer çocuk da lösemi teşhisi aldıktan sonra iki kardeş hayatlarını kaybetti. Dairenin adı 'ölümcül daire' olarak anılmaya başlamıştı. Çocuklarını kaybeden ikinci kiracı aile bu olayı duyar duymaz evden hızlıca taşındı.

Yaklaşık 6 kişiye mezar olduğu bilinen bu evin adı lanetli, ölümcül, dehşet saçan ev olarak anılmaya başladı. Artık bırakın o evi kiralamayı kimse evin yakınından bile geçmek istemiyordu. İkinci taşınan ve çocuklarını kaybeden ailenin babası önceki kiracıların geçmişini öğrenmişti bu nedenle evle ilgili bir soruşturma başlattı. Uzun uğraşlar sonucunda uzmanlar incelemek için daireye geldi ve duvarlardan birinde gizemli bir radyasyon kaynağı buldu. İncelemelere göre küçük bir radyoaktif kapsül nükleer patlamadan önce çalışmalar sırasında fırlamış, 7 numaralı binadaki bu apartmanın betonuna saplanmıştı ve gözle görülmeyecek kadar küçüktü. Bu kapsül tam da çocuk odasının duvarında yer alıyordu. 

ÖLÜM SAÇAN 7 NUMARALI EV

Uzmanlar kapsülün bulunduğu radyoaktif bölümü büyük bir ustalıkta kesti ve çıkardı. Çıkarılan kapsül Kiev Nükleer Araştırma Enstitüsüne teslim edildi. Çernobil kazası olmasaydı, belki de hiç kimse Donetsk Oblastı'ndaki Kramatorsk'ta standart bir konut binasındaki bir apartmanın radyasyon seviyelerini kontrol etmeyi düşünmeyecek ve belki de oradaki, sakinler yıllarca ölmeye devam edecekti. Diğer dairelerdeki kiracılar kendilerine başka binada daire verilmesini talep etti ancak kimsenin talebi olumlu karşılanmadı ve hiçbiri tahliye edilmedi. SSCB yönetimi yalnızca bir özür dileyerek konuyu kapatmayı tercih etti.

Sadece 8 x 4 mm boyutlarında olan ve saatte 200 röntgen yayan kayıp kapsül, 52 ve 85 numaralı daireler arasındaki dördüncü kattaki bir duvara gömülmüştü. Gözle bile görülmeyecek kadar küçük, ama saatte 200 röntgenlik radyasyon yayan bir parça, tam altı can aldı. Ve o ‘küçücük’ tehlike yıllarca bir çocuk odasının duvarında sessizce bekledi.

Yaşanan bu olayın ardından gazeteler 1981-1989 yılları arasında 7 numaralı evde radyasyondan ölen 6 kişiden dördünün çocuk olduğunu yazdı. Ancak radyasyon nedeniyle 17 kişinin daha radyasyon dozu alarak mağdur olduğu tespit edildi. 7 numaralı ev bugün hâlâ Kramatorsk'ta varlığını sürdürüyor.

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.