Göz altı morluğu, dolgu malzemeleri, PRP gibi yöntemlerle tedavi edilmeye çalışılan, genç yaşta bile yüze yaşlı ve yorgun ifade katan önemli bir estetik kusurdur.

Tıp biliminde çığır açan kök hücre tedavisi, son yıllarda göz altı morluklarının giderilmesinde de etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Buna kök hücre ile rejuvenasyon (gençleştirme) diyoruz. Yöntem, geçen yıllarda Amerika’da yapılan Estetik Cerrahi Kongresi’nde de başarılı sonuçları ile gündeme gelmişti.

Göz Altına Karından Kök Hücre Nakli

Tek seansta kalıcı çözüm sunması açısından hasta konforunu üst düzeye çıkaran tedavi yönteminde kullanılan kök hücreler için genellikle karın bölgesi yağları tercih edilir. Bunun nedeni, bu bölgenin zengin ve erimeye dirençli yağ dokusuna sahip olmasıdır. Göz altına transfer edilecek yağ dokusunun 3-5 cc olması yeterli olmaktadır. Bu yağlar, özel işlemlerden geçirilerek kök hücre açısından zengin ve maksimum ince bir forma getirilir.

Tedavi Nasıl Yapılıyor?

Kök hücre ile göz altı morluklarının tedavisi, diğer yağ dokusu enjeksiyonlarından farklı bir şekilde uygulanmaktadır. Zengin kök hücre dokusu, göz altı derisi ve cilt altına enjekte edilerek işlem tamamlanır. Operasyonun yan etkileri, göz altında hafif morluk ve şişliklerin oluşmasıdır. Bunlar geçicidir. 10 gün içinde kaybolur. Morlukların ortadan kalkması, göz altının normal cilt rengine dönmesi ortalama 20 gün sonra net bir şekilde ortaya çıkmaya başlar. İğnelerle enjeksiyon yapıldığı için göz altında iz oluşmaz.

Nakledilen kök hücreler, göz altında taze damarlar oluşturarak kan sirkülasyonunu arttırır. Dolayısıyla doku tazelenip, yenilenir.

Kimler Bu Tedaviyi Yaptırabilir?

Göz altı morluklarının tedavisi için kök hücre enjeksiyonu tek seansta yapılmaktadır. Etkisi kalıcı olmaktadır. Çoğunlukla diğer tedavi yöntemlerinden fayda görmeyen kadın ve erkeklere uygulanmaktadır.

Göz Altı Morluğu Yaşla Doğru Orantılı Değildir

Göz altı morluklarının ortaya çıkmasıyla ilgili toplumda yanlış bir bilgi vardır. O da, ilerleyen yaşa bağlı olarak ortaya çıkmasıdır. Bilinenin tersine göz altı morluğu kusuru yaşlılıkla ilgili değildir. Vücudun en hassas cildine sahip yüz bölgesinde kırışıklıklar başlamadan önce yetişkinliğe geçiş döneminde ortaya çıkabilmektedir. Hatta bazı çocuklarda bile görülebilmektedir.

Göz Altındaki Renk Değişikliğinin Nedenleri…

Kişiyi yaşlı ve bitkin gösteren morlukların birçok nedeni vardır. Ailesel yatkınlık, alerji, stres, uykusuzluk, burun tıkanıklığı, sinüzit hastalığı, bilgisayar ve cep telefonu bağımlılığı, sigara, uyuşturucu, alkol kullanımı renk değişikliğinin başlıca sebepleridir.

Size yakışan, abartısız ve doğal estetiğe dair yeni yazımızda görüşmek dileğiyle…

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Geçici dudak dolgularına alerjik tepki veren kadınlar, sezaryen izinden tek işlemle kalıcı dudak dolgusuna sahip olabiliyor.

Dudakları kalınlaştırmak ve şekil vermek için estetik cerrahide üç ayrı yöntem uygulanır. Hyaluronik asit bazlı dudak dolgusu ve kişinin kendi vücudundan alınan yağ hücreleri ile yapılan dudak dolgusu, yüz güldüren sonuçlar ortaya koymaktadır. Bu iki yöntemin olumsuz tarafı, zaman içinde erimesi ve uygulamanın tekrarını gerektirmesidir. Üçüncü yöntem olan doğal dudak büyütme işleminde yine kişinin kendi vücudundan yağ dokusu dışındaki dermis tabakası kullanılmakta ve kalıcı sonuç elde edilmektedir.

Doğum sezaryen yöntemi ile gerçekleştirilmişse, sezaryen izinin altındaki dermis tabakası kalıcı dudak dolgusu için doğal bir malzeme imkânı sunar. Dermis tabakası bedenin her yerinde vardır. Mevcut izin altındaki tabaka dolgu için kullanıldığında, kalıcı dolgu dokusu için ekstra iz açılması da önlenmiş olmaktadır. Ayrıca mevcut izin daha da küçülmesi sağlanmaktadır.

Sadece Sezaryen İzi Değil, Başka Yara İzleri de Kullanılmaktadır

Sadece sezaryen değil, herhangi bir yara izinin altındaki dermis tabakası da aynı amaçla kullanılmaktadır. Farklı ameliyatlar ya da başka nedenlerle oluşmuş yara izleri, hatta yanık izleri dudak büyütmek için kullanılabilmektedir.

Kalıcı Dudak Dolgusu Nasıl Yapılıyor?

Geçici dolgu yaptırmak istemeyen, tek operasyonla dudaklarına kalıcı olarak doğal hacim ve şekil vermek isteyen kadınlar için işlem tek seansta 1 saatte tamamlanır. Sezaryen ya da diğer yara izinin altından yeterince dermiş tabakası çıkarılıyor. Dermis dokusu için yara izlerinde yeniden iz oluşturulmuyor. Lokal anestezi altında yapılan işlemde ince iğnelerle dermis dokusu, dudağın iç kısmında açılan milimetrik deliklerden enjekte ediliyor. Enjeksiyon işlemi ortalama 15 dakika sürüyor.

3-4 Gün Sonra Estetik Olduğu Anlaşılmıyor

Kalıcı dudak dolgusu operasyonunun ardından hasta aynı gün taburcu oluyor. Beslenmesini rahatlıkla yapabiliyor. Dudaktaki şişliklerin geçmesi 3 ila 4 günü buluyor. Tam iyileşmenin ardından dudak formu, planlandığı dolgunluk ve şekle kavuşuyor. Dudağın yumuşak dokusunda sertlik ya da his kaybı oluşmuyor. Kişinin kendi dokusuyla doğal görünüme bürünüyor, hatta estetik işlemden geçtiği anlaşılmıyor. Operasyonda dudağa dikiş atılmadığı için iz oluşmuyor.

Yara izinden kalıcı dudak dolgusu işleminde, kişinin kendi vücudundan erimeyen özellikli doku kullanıldığı için vücut bu dokuyu reddetmiyor. Alerjik bir reaksiyon ortaya çıkmıyor. Büyütülen dudak yapısı, hastanın isteğine bağlı olarak daha sonra tekrar aynı yöntemle ikinci kez büyütülebiliyor.

Bu yöntem, geçici dudak dolguları hızlı eriyenler için kalıcı bir çözüm sunuyor. Geçici yöntemlere göre dezavantajı ise minik bir cerrahi işlem içermesidir.

18 yaşından sonra yara izinden kalıcı ve doğal dudak dolgusu yaptırılabiliyor.

Size yakışan, abartısız ve doğal estetiğe dair yeni yazımızda görüşmek dileğiyle…

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Erkek estetiği uygulamaları arasında son yıllarda talep gören penis büyütme ameliyatı ile ilgili en çok merak edilen konulardan biri de ameliyatın olası riskleri.

Penis büyütme ameliyatı, her cerrahi operasyonda olduğu gibi belirli riskleri içerir. Ancak ameliyat sonrasında tecrübeli bir hekimin kontrolünde bu riskler önleyici tedbirler ve zamanında müdahale ile ortadan kaldırılmaktadır. Burada hastanın düzenli hekim kontrolüne sadık kalması ve iyileşme döneminde kurallara hassasiyetle uyması da çok önemlidir.

Penis büyütme ameliyatı genel anestezi altında yapılır. Cinsel organın kasıkla birleştiği tüylü bölgede kesi açılır, penisi pelvik bölgesine bağlayan asıcı bağlar gerektiği kadar kesilir. Penis, görünen kısmı en az yüzde 20 uzayacak şekilde ileri doğru uzatılarak dikişlerle kapatılır. Kasıktaki penis kökünün çevresini kaplayan deri altındaki fazla yağ dokusu, yağ aldırma yöntemleriyle alınarak penisin gerçek boyutları ortaya çıkarılır. Yeterli ve doğru yapılmış tetkikler, steril ve donanımlı ameliyathane ve hastane ortamı, deneyimli bir hekim, gerçekçi beklentileri olan bilinçli hasta, bu ameliyatta memnuniyet yaratan ve risklerin ortadan kaldırıldığı sonuçlar alınmasının temel şartlarıdır. Bunlar, penis büyütme ameliyatına güvenli bir operasyon özelliği katmaktadır.

Hastanede 1 gün yatış gerektiren penis büyütme ameliyatından önce olası risklere karşı hastanın durumunu belirlemek için gerekli tetkiklerin mutlaka yaptırılması ve hekim tarafından değerlendirilmesi ilk önemli adımı oluşturmaktadır. İkinci adım ise ameliyat sırasında ve sonrasındaki riskler ve bunların ortadan kaldırılması için uygulanacak yaklaşımlardır. Ameliyat sonrasında olası riskleri minimize etmek, erken müdahale imkânı yaratarak çözüme kavuşturmak için hastanın doktor kontrollerini eksiksiz yerine getirmesi gerekmektedir. Penis boyu ve dolayısıyla estetik görünümünden memnun olmayıp büyütme ameliyatı yaptıran hastaların karşılaşabileceği olası riskleri şöyle sıralayabiliriz:

Anesteziye Karşı Verilecek Alerjik Tepki

Ameliyat öncesinde hastanın anestezi almasında sakınca olup olmadığıyla ilgili tetkikler yapılır. Herhangi bir sorun görünmüyorsa hasta ameliyata alınır. Vücudunuzun anesteziye olan tepkisi nadir durumlarda öngörülemeyebilir. Anesteziye bağlı öngörülemeyen alerjik reaksiyon riskine karşı hasta ameliyat öncesinde bilgilendirilir. Anestezi vücuttan atılana kadar alerjik reaksiyon karşı bir belirti olduğu anda hekim bilgilendirilir ve gerekli müdahale yapılarak çözüm yoluna gidilir.

Enfeksiyon Riski

Her cerrahi operasyonda olduğu gibi penis büyütme ameliyatında da enfeksiyon riski her zaman mevcuttur. Ameliyatın yapıldığı kasık bölgesinin, vücudun hijyen açısından en hassas bölgesi olduğu unutulmadan iyileşme döneminde gerekli temizlik kurallarına uyulması gerekmektedir. Enfeksiyon riskine karşı ameliyattan sonra önleyici tedbir olarak hasta antibiyotik kullanır. Dolayısıyla bu risk ortaya çıkmadan önlenmiş olur.

Dikişlerin Açılması

Ameliyat sonlandırılırken kasık tüylerinin olduğu alanda açılan kesiler dikişle kapatılır. Dikiş yaralarının iyileşmesi sürecinde, vücudu zorlayıcı hareketler sonunda dikişlerin açılması ve kanaması riski söz konusudur. Bu durum hekim müdahalesiyle kolaylıkla tedavi edilir.

Kan Pıhtılaşması ve Kan Birikmesi

Kanın pıhtılaşmasının nedeni, kan akışındaki dengesizliktir. Bu risk oluşmuşsa hekim kontrolünde ortaya çıkarılır ve uygun tedavi prosedürü uygulanarak risk ortadan kaldırılır. Ameliyat sonrasında peniste kan birikmesi durumunda hekim hemen bilgilendirilir. Yine doktorunuz tarafından gerekli yöntemler uygulanarak sorun tedavi edilir.

Bu estetik ameliyat sonrasındaki iyileşme döneminde, vücudun operasyona doğal tepkisi olarak gelişen birtakım geçici yan etkiler şunlardır:

Ağrı

İşlemin ardından anestezinin etkisinin geçmesiyle birlikte hastadan hastaya değişen ağrı durumu görülür. Hekim tarafından yazılan ağrı kesicilerle bu sorun çözüme kavuşturulur. Ağrıların ne kadar sürede sonlanacağı konusunda doktor tarafından gerekli bilgiler hastaya iletilir.

Penis Etrafında Şişlik Oluşması

Ameliyatın ardından penisin eskisinden daha şiş görünmesi normal bir durumdur. 1 ila 2 hafta içinde minimal düzeye inmektedir. 30 güne kadar tamamen geçmektedir. Hasta, şişliğin abartılı olduğunu düşünüyor ise hekime bilgi vermelidir. Şişlik, hekimin öngördüğü takvimden uzun sürerse, kontrollerde bu durum tespit edilip, gerekli tıbbi müdahaleler yapılmaktadır. Kontrole gitmeyen hastalarda, normal takvimden uzun süren şişliklerin ödeme dönüştüğü, yine hekim tarafından yapılan işlemlerle tedavi edildiği unutulmamalıdır.

Morluk Oluşumu

Penis çevresinde geçici morlukların meydana gelmesi normal bir olaydır. Doktorunuzun belirttiği zaman aralığında geçmezse, bu sorunun nedeni belirlenip gerekli tedavi uygulanır.

Dikiş İzleri

Ameliyat sırasında, penisi uzatmak amacıyla organı tutan bağlara ulaşmak için kasıkta açılan keside dikiş izi kalacaktır. Estetik dikiş yapıldığı ve kasık tüylerine gizlendiği için izler daha az belirgin ve rahatsız etmeyecek bir pozisyonda planlanmaktadır. 2 yıl içinde izlerin ten rengini alır.

Penis büyütme ameliyatında öngörülen riskler, kontrol ve tedavi edilebilmektedir. Diğer yandan ameliyatın penis uzunluğu dışında penis dokusundaki hissiyat, idrar yapma yeteneği, dokulardaki damar ve sinir yapıları ve ereksiyon refleksi üzerinde olumsuz bir etkisinin olmadığı bilinmelidir.

Size yakışan, abartısız ve doğal estetiğe dair yeni yazımızda görüşmek dileğiyle…

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Mikro penis, gömük penis ya da ortalama uzunluğun altındaki küçük penis oluşumu, çocuk sahibi olamama endişesine neden olabilmektedir. Erekte halindeki penis boyu 9 santimetrenin altında olan erkeklerde bu kaygı durumu sıklıkla görülmektedir.

Erkeğin çocuk sahibi olması, baba olabilmesinde penisin boyut değil, vücudun kaliteli ve yeterli miktarda sperm üretmesi rol oynar. Spermlerin üremeyi sağlayacak düzeyde hareketli olması gerekmektedir. Penisin asıl görevi bu spermleri üretra kanalından rahime ulaştırmaktır. Sağlıklı bir şekilde uyarılabilen, büyüyen ve sertleşen erkek cinsel organı, üretilen spermleri rahatlıkla üretra kanalından rahme aktarabilir. Bütün bu süreç, küçük penis boyuna rağmen erkeğin baba olmasını, çocuk sahibi olmasını sağlar.

Üremeye Değil Erkeklik Psikolojisine Darbe Vuruyor

Uyarılma durumunda sağlıklı bir refleks göstermesine rağmen penis boyunun normalden küçük boyutta olması sadece üreme endişesini beraberinde getirmemektedir. Erkek psikolojisinde ciddi yaralar açmaktadır. Penisin ortalama boyu 13 santimetredir. 9 santimetrenin altındaki organ boyu erkeklik algısını olumsuz etkilemektedir. Erkeğin özgüveni örselenmekte, cinselliği yaşamayı sürekli erteleyebilmektedir. Mutsuz, endişeli ve depresif bir ruh halini tetikleyen küçük penis, erkeği içe kapanık bir kişiliğe büründürmektedir. Erkek, bu durumun fark edilme olasılığı nedeniyle denizde, havuzda ve soyunma odalarında alay konusu olma kaygısı yaşar.

Küçük Penis Oluşumunun Nedenleri

Erkek cinsel organının ortalama boyutun altında kalmasının birçok nedeni vardır. Doğumda görülen mikropenis durumu, gömük penis rahatsızlığı, penisin büyümesinden sorumlu testosteron üretiminde yaşanan sorunlar, kronik depresyon ve yaşlanma penis boyu üzerinde olumsuz etkiye sahip başlıca faktörlerdir.

Penis Büyütme Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Cinsel organ boyundan mutsuz olan erkekler son yıllarda modern tıbbın tedavi yöntemlerinden yararlanarak kalıcı olarak penis boyunu uzatabilmektedir. Penis büyütme ameliyatı ile görünen organ boyu en az yüzde 20 oranında uzatılıyor. Bu ameliyat çoğunlukla genel anestezi altında yapılmaktadır. Ortalama 1.5 saatte tamamlanan operasyonda, penisin alt karın bölgesinde deri altında kalan kısmına müdahale ediliyor. Kasık tüylerinde açılan kesilerden girilerek, penisin yüzde 30’luk gömülü kısmı, burayı tutan bağların bir kısmı kesilip, organ dışarı doğru uzatılıyor. Böylece kalıcı bir uzama sağlanıyor.

Uzatılan Penis Kaç Günde İyileşir?

Penis estetiği ameliyatının ardından hasta, durumuna 1 gün hastanede gözlem altında tutuluyor. Taburcu olan hasta ilk haftanın sonunda günlük işlerine dönebiliyor. Tam iyileşme süresi 3 hafta. Hasta, 1 ila 1.5 ay sonra cinsel yaşamına geri dönebiliyor.

İmplantsız, Doğal ve Kalıcı Büyüme

Ameliyatın sonuçları kalıcı oluyor. Bu ameliyat 1 kez yapılabiliyor. Yani penis bir kez uzatılıyor. Dikiş izleri kasık tüyleri içinde olduğu için rahatsızlık vermiyor. Ameliyat, penisin sertleşme, sperm aktarma, duyarlılığı, idrar işlevi üzerinde herhangi bir yan etki oluşturmuyor. Uzama için dışardan herhangi bir implant kullanılmıyor.

Size yakışan, abartısız ve doğal estetiğe dair yeni yazımızda görüşmek dileğiyle…

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Yaklaşan yaz ve deniz mevsimi bikini giymek isteyen ama bölgesel fazla kilolarından şikâyetçi kadınlar için stres kaynağına dönüşebiliyor. Bikini estetiği operasyonları ile yaza girmeden ideal vücut hatlarına kısa sürede kavuşmak mümkün hale geliyor.

Erkeklerden daha çok kilo almaya yatkın kadınlar, kış aylarında karın, bel, basen ve kalça kısımlarından aldıkları kiloları kısa sürede vermek için genellikle diyet ve spora başvurmaktadırlar. Ancak birkaç ay gibi bir sürede bölgesel zayıflama çok ciddi bir çalışmayı ve beslenme programını gerektirir. Çalışma hayatının yoğun yaşandığı günümüz toplumunda bu tarz zayıflama pek mümkün olmamaktadır. Bu yüzden sahilde bikini yerine mayoyu tercih edebilmektedirler. Ayrıca göğüslerdeki deformasyonları toparlamak için bireysel bir çabanın da maalesef faydası olmayacaktır.

Estetik cerrahide kullanılan yöntemler, deniz mevsiminde ileri yaşlarda dahi hemen her kadının rahatlıkla ve güven içinde bikini giyebileceği çözümler sunabilmektedir. Bikini estetiğinde meme yapısı ve şekline, karın, bel ve basen ölçülerine müdahale edilerek ideal oranlar ortaya konulmaktadır.

Bikini İçin İdeal Vücut Ölçüleri

Bikini giymek isteyen kadınların en çok istediği göğüs ölçüleri 80 B ya da 80 C’dir. Bel ile basen uyumu ve oranı çok önemlidir. Basen çevresi, bel simidinden ortalama 1.5 kat daha kalın olması bikini için ideal olan estetik uyumun yakalanmasını sağlar.

Bikini estetiği operasyonları bahar mevsiminde yapıldığında yaz ayına kadar iyileşme sağlanmaktadır. Bahar mevsiminde yaptırılabilecek belli başlı bikini estetiği işlemlerini şöyle sıralayabiliriz.

Meme Başı Estetik Operasyonu

Bikininin üst kısmı için göğüs ucu büyüklüğü önemlidir. Çok büyük meme başı, bikiniden rahatsız edecek şekilde belli olur. 7 ila 10 günde iyileşen meme başı küçültme operasyonu ile bu deformasyon ortadan kaldırılmaktadır.

Ayrık Duran Göğüsler

Göğüsler arasındaki mesafe anormal ölçüde uzak ise bikini ile bunu kamufle etmek zordur. Ayrık göğüsler ayrıca göğüs dekoltesini de bozmaktadır. Göğüsleri birbirine yaklaştırmak için meme toparlama operasyonu yapılmaktadır. Bu işlemde akıllı silikonlar kullanılır. Göğüsler, birbirine yakın konuma çekilir. Doğal kıvrım ve hatlara sahiptir. Estetik olduğuna dair bir izlenim yaratmamaktadır. 2 aya kadar tam iyileşme sağlanır.

Göğüs Büyütme ve Küçültme Ameliyatı

Sünger destekli bikinilerle küçük göğüsleri büyük gösterme çabası sağlığa zarar verebilmektedir. Islak kalan süngerler akciğer sağlığını olumsuz etkilemektedir. Kadınların en çok yaptırdığı estetik operasyonlardan biri de göğüs büyütme ameliyatıdır. Tatil planından 1.5 ila 2 ay önce yaptırıldığında, bikini giymek için doğru zamanlama yapılmış olur. Tam iyileşmeyle birlikte dik, dolgun, doğal görünümlü ve simetrik göğüs formu elde edilir.

Aşırı büyük göğüs yapısına sahip kadınlar için de bikini giymek hayal gibidir. Büyük göğüslerin küçültülmesi operasyonu, izler bikini altında kalacak şekilde planlanır. Tam iyileşme için 8 ila 10 hafta yeterlidir.

Basen, Bel ve Karın Estetiği

Bikini giymenin karşısındaki diğer engeller ise vücudun bel, karın ve basen bölgelerinde ortaya çıkmaktadır. Buralarda biriken bölgesel yağlar spor ve diyet karşı dirençlidir. Çünkü iri yağ hücreleri söz konusudur. Spor ve diyetle küçülür ama kaybolmaz. Sonrasında tekrar büyüyerek kilo alımına neden olur.

Lazer lipoliz, vaser lipo ve liposuction teknikleri belin inceltilmesi, basenlerin ideal hacimlere ve şekle kavuşturulması, karın yağlarının yok edilmesi için tek tek ya da kombine teknikler olarak güvenli bir şekilde uygulanmaktadır. Bu yöntemler vücut şekillendirme yöntemleridir. Ortalama 2 saat süren kombine bir operasyondan sonra iyileşme dönemi 1.5 aydır. Düz bir karın, ince bir bel, belden kalçaya içe doğru kavis hattı, inceltilmiş basen, geriye ve yukarı doğru konumlandırılmış hacimli popo formu, yağ aldırma ve vücut şekillendirme yöntemleriyle iz bırakmadan tek seansta, uzun yıllar kalıcı olacak şekilde yeniden oluşturulmaktadır.

Doğum Yapan Annelere Mini Karın Germe Operasyonu

Doğum yapan kadınlarda hafif derecede oluşan karın derisi ve deri altı dokusu sarkmaları ise mini karın germe ameliyatı ile tedavi edilmektedir. 1 saatlik operasyondan sonra 1 ayda düz bir karın görünümü oluşmaktadır.

Size yakışan, abartısız ve doğal estetiğe dair yeni yazımızda görüşmek dileğiyle…

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Brezilya kalçası ya da poposu, dik ve yuvarlak formu dolayısıyla kadınlar arasında en çok tercih edilen estetik ölçülerdendir. Popo estetiği operasyonları ile halk arasında “tahta gibi” benzetmesi yapılan dümdüz bir popo şekli dahi Brezilya popo formuna kavuşturulabilmektedir. Dünyaca ünlü repçi Nicki Minaj’ın geçmişten bugüne geçirdiği değişim ile sahip olduğu dik ve yuvarlak popo formu, kıskanılan vücut hatları, Brezilya poposu estetiğinin etkileyici sonuçları açısından çok güzel bir örnek oluşturmaktadır.

Özellikle 30’lu yaşlardan itibaren kadınlarda popo ve basen uyumu bozulmaya başlar. Poponun şeklini belirleyen, deri altındaki yağ dokusudur. Yağların yayılma şekli ve miktarı, kas formunu gölgeleyerek düz, köşeli, ters üçgen ya da basık, bacak ile sınırları ortadan kalkmış kalça görünümü ortaya çıkarır. Sık yapılan diyetler, aşırı ve dengesiz beslenme, kilo almaya genetik yatkınlık, yerçekiminin etkisi, yaşlanmayla birlikte kalorilerimizi yakan metabolizma çalışma hızının sürekli azalması, özellikle popo ve basenlerdeki yağlanma ve dağılımı üzerinde gözle görülür olumsuz bir lokal etki yaratmaktadır. Basenler gün geçtikçe genişleme eğilimine girer. Büyük yağ hücreleri bu genişlemeden sorumludur. Popo ve basenlerde lokalize olmuş dirençli yağlardan kurtulmak belki de ömür boyu diyet ve egzersizi gerektirmektedir. Ancak bu uğraşlar sırasında iri yağ hücreleri yok olmaz, küçülür. Daha sonra tekrar ortaya çıkar ve kalçanın ideal şeklini tekrar bozar.

Brezilya poposu ya da kalçasını oluşturmak, popo dikleştirme operasyonları kişinin vücut hatlarına göre belirlenir. Çoğunlukla basen küçültülür, kalça belirginleştirilip dikleştirilir ve bel çevresinde yağlanma varsa bunlar alınarak basenlerden bele doğru incelen kavisli bir geçiş sağlanır.

Silikon Protez ile Kalça Büyütme Ameliyatı

-Kalça büyütmede hastanın popo kası ve yağ miktarı durumuna göre kalça silikonu kullanılır.

-Bu protezler meme büyütme silikonlarının benzeri özel tasarımlı ancak daha yoğun bir dokuya sahiptir.

-Popo yanağı içinden açılan kesilerden kas altına yerleştirilir. Dolayısıyla dikiş izi görünmez.

-Oturma kalkma gibi beden hareketlerinden etkilenmez.

-Genel ya da lokal anestezi altında gerçekleştirilir.

-Ortalama 1.5 saatte popo estetiği ameliyatı tamamlanır.

-Hasta aynı gün evine dönebilmektedir.

-Popodaki görünüm değişikliği ameliyattan hemen sonra görülebilir.

-1 haftada işbaşı yapabilen hasta, ortalama 1 ay sonra tam iyileşme ile Brezilya tipi popo şekline sağlıklı bir şekilde kavuşur.

-Estetik operasyon geçirildiği belli olmaz, çünkü doğal kıvrımlara ve dolgunluğa sahip popo formu elde edilmektedir.

Yağ Aldırma ve Yağ Transferi yöntemleriyle Brezilya Poposu Estetiği

-Popoda şekil bozukluğuna neden olan, basenler ile uyumsuz bir görüntü yaratan fazla miktardaki yağlar orantılı bir şekilde lazer lipoliz ya da vaser lipo vücut şekillendirme yöntemleriyle yok edilir.

-Hedef bölgeler popo, basen ve bel simidi yağ dokularıdır.

-Alınacak yağ miktarı çok fazla ise liposuction ile operasyon kombine edilir.

-Alınan yağlardan bir kısmı özel işlemlerden geçirilerek poponun dikleştirilmesi, geriye ve yukarı doğru yuvarlak bir şekil oluşturulması için kalçaya transfer edilir.

-Genel ya da lokal anestezi altında gerçekleştirilir.

-Ortalama 2 saat sürer.

-Operasyonun büyüklüğüne göre hasta aynı gün taburcu edilir ya da 1 gün yatışı sağlanır.

-İşe dönme süresi genellikle 1 haftadır.

-30 ila 45 günde tam sonuçlar ortaya çıkar.

-Dikiş atılmadığı için iz kalmaz.

-Kişi, doğal görünümlü sıkı, dik ve yuvarlak kalça şekline kavuşur.

Silikon protezi ile Brezilya poposu estetiği sonuçları kalıcıdır. Yağ transferi yönteminde yağ hücreleri uzun yıllar kalıcılığını korumaktadır. Brezilya popo estetiği yöntemleri, dişilik imajını güçlendiren, pekiştiren, kadının özgüvenini ciddi anlamda tazeleyen operasyonlardır.

Size yakışan, abartısız ve doğal estetiğe dair yeni yazımızda görüşmek dileğiyle…

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Havaların ısınması, ter bezlerimizin daha çok çalışmasına, özellikle koltuk altımızdan istenmeyen ter kokularının gelmesine yola açacak. Özellikle yüz estetiğinde kırışıklıklara uygulanan botoks yöntemi, aynı zamanda bahar ve yaz mevsimini ter kokusundan uzak, tertemiz geçirmek isteyenlere sıklıkla yapılan terleme tedavisi prosedürlerindendir.

3 Milyona Yakın Ter Bezi…

İnsan vücudunda 2 ila 3 milyon arasında ter bezi bulunmaktadır. Ter bezleri kadınlarda erkeklere göre daha çok bulunur. Terleme, vücut ısımızın düşürülmesi için beynimiz tarafından ter bezlerine gönderilen sinyaller sonunda ortaya çıkar. Vücut ısımızın dengede kalmasını sağlayan doğal bir süreçtir. Havaların ısınmasıyla birlikte günlük aktivitelerimizdeki terleme oranımız daha çok artmaktadır. Özellikle yüz, koltuk altı, sırt, avuç içi, üst vücut bölgesi, kasık kısımları ve ayaklarda bölgesel terleme miktarında ciddi bir artış olmaktadır.

Normal Terleme ve Aşırı Terleme

Sıcak havalarda ter bezleri, vücut ısısını ayarlamak için normal seviyede (fizyolojik terleme) çalışsa dahi koltuk altında, kasık ve ayaklarda ciddi kokular oluşmakta iken, aşırı terleme yani hiperhidroz rahatsızlığında terleme miktarı daha da artmaktadır. Aşırı terleme özellikle avuç içi, koltuk altı, ayak ve yüz bölgesinde stres, günlük aktivite, heyecan gibi nedenlerle sempatik sinir sistemlerinin normalden fazla çalışmasıyla ortaya çıkabilirken, kimi durumlarda aşırı terlemenin altında yatan başka hastalıklar da olabilmektedir. Tiroit hastalıkları, kalp hastalıkları, tansiyon dengesizliği, diyabet ve ilaçlar aşırı terlemeyi tetikleyebilmektedir.

Koltuk Altı Ter Kokusu Hayvanlarda Çiftleşme Çağrısıdır

Koltuk altı, el, ayak, yüz ve kasık bölgelerinde daha çok ter oluşumunun nedeni, bu bölgelerdeki ter sempatik sinirlerin daha duyarlı olmasından kaynaklanır. Terleme ergenlikle birlikte başlar. Koltuk altı ve kasıkta oluşan terlemenin amacı vücut ısısını düzenlemek değildir. Terleme sonucu bu bölgelerde kötü bir koku oluşur. Bu koku moleküllerine feromen denir. Feromen molekülleri, hayvanlarda cinsel bir çağrışım yapar. Çiftleşmeye davet etmektir. İnsanlarda böyle bir amacı ve etkisi yoktur. Kötü ter kokusu itici ve onaylanmayan bir fizyolojik olaydır.

Terleme ve Kokusu Hayatı Çekilmez Kılabiliyor

Sıcak havalarda kötü ter kokusu ya da aşırı terleme birçok rahatsızlığa davetiye çıkarmaktadır. Koltuk altı, kadınlarda göğüs ile göğüs duvarı arasında kalan bölge, kasık bölgesi ve ayakta ortaya rahatsız edici kokular ortaya çıkar. Bu kokuyu önlemek için kişi sık sık duş alır ve deodorant kullanır. Ancak birkaç saatlik geçici çözümlerdir bunlar. Ayrıca aşırı terleme vakalarında el ve yüzden su gibi akan ter damlaları görülür. Kişi, başkasına dokunamaz, tokalaşamaz. Elbiseleri sık sık terli bir görünüm alır. Yine koltuk altı, göğüslerde kasık aralarında oluşan terler mantar gibi cilt rahatsızlarını ortaya çıkarabilmektedir. Bütün bunlar kişiyi sosyal hayattan ikili ilişkilerden uzak tutar. Ter ve kötü kokunun varlığı, kişinin psikolojisini örseleyerek stres düzeyini arttırır, sinirlilik hali oluşabilir. Aşırı terleme vücut sıvı dengesini bozarak yorgunluğa neden olur.

Botoks İle Bölgesel Ter Bezlerinin Çalışması Önleniyor

Koltuk altı ve ayaklarda normal terleme sonrası oluşan kokulara ya da aşırı terleme sonrasında yine bu bölgelerde ve avuç içlerinde oluşan terlemeye karşı botoks yöntemi ile sempatik sinirler uzun süre devre dışı bırakılarak kişinin kokusuz ve konforlu bir hayat yaşaması sağlanır. Ancak aşırı terleme rahatsızlığında, terlemenin altında yatan olası hastalıkların teşhis ve tedavisi önceliklidir. Eğer bir hastalık yoksa aşırı çalışan sempatik sinir dokuları aşırı terlemeye neden oluyordur. Bu ayrım, muayene ve tetkikler sonrasında netleştirilir.

15 Dakikalık Botoks Tedavisinin Sonucu 9 Aya Kadar Sürüyor

Terleme bölgeleri olan koltuk altı, ayak, el ve yüz bölgelerine uygulanan botoks enjeksiyonu aslında birçok hastalığın tedavi süreçlerinde uygulanmaktadır. Terleme tedavisinde botoks işlemi 10-15 dakikada tamamlanır. Amaç, sempatik sinir dokusuna botoks içeriği enjekte edilerek o bölgedeki terlemenin engellenmesidir. Bu işlem sağlandıktan sonra 6 ila 9 ay boyunca hasta normal ter kokularından ya da aşırı terleme sorunundan kurtulmaktadır. İşlem yapılacak bölge uyuşturulur, ardından botoks enjeksiyonu gerçekleştirilir. Hasta işlem sonrasında evine ve işine dönebilmektedir. Tek seansta sonuç elde edilir. 4 ila 7 gün arasında terlemede hissedilir bir azalma görülecektir. Ortalama 10 gün sonra terleme son bulur.

Tedavinin herhangi bir yan etkisi söz konusu değildir. Özellikle koltuk altındaki terlemenin vücut ısı dengesinden çok çiftleşmeye yönelik koku molekülleri olduğunu dikkate alırsak, vücudun ısı dengesinin oluşmasını engelleyecek bir sonuç ortaya çıkmaz.

Size yakışan, abartısız ve doğal estetiğe dair yeni yazımızda görüşmek dileğiyle…

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan