SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Mutlu Çiftleri Bekleyen Fazladan 6 Kiloluk Yağ Dokusu

Çağımızın kronik sorunu fazla kiloya neden olan faktörlere bir yenisi daha eklendi. Düzenli ve mutlu bir evlilik ya da ilişki yaşayan çiftlerin, bekârlardan yaklaşık 6 kilo fazla yağ dokusuna sahip olduğu bilimsel olarak kanıtlandı.

Avustralya’daki Queensland Üniversitesi bilim insanları 15 binden fazla kişinin 10 yıllık verilerini inceledi. Elde edilen araştırma sonuçlarına göre mutlu evlilik ya da ilişki yaşayan partnerlerin kilosu, bekârlara göre 5.8 kilo daha fazla çıktı. Araştırmacılar bunun nedenini, “Evli ya da birlikte sorunsuz yaşayan çiftler, sağlıksız davranışları teşvik ediyorlar. Düzenli olarak yenilen aile yemekleri, birlikte tv izleme, alkol alma gibi davranışlar sergiliyorlar. Bu da fazla kilo alımına neden oluyor” şeklinde açıklıyorlar.

Kilolu Hayatın Nedenleri

Bu bilimsel araştırma, birçok kronik hastalığın tetikleyicisi olan aşırı kilo ve obeziteye yol açan önemli faktörlerden birine bir yenisini daha eklemiş oldu. Yaşlanmaya birlikte metabolizmanın yavaşlaması ve besinlerden alınan enerjinin yakılamayan miktarlarının kiloya dönüşmesi, genetik yatkınlık, spordan uzak bir yaşam, fast food tarzı sağlıksız ve dengesiz beslenme, stres ve uykusuzluğun kilo artışındaki başlıca aktörler olduğu unutulmamalıdır.

Bu Rakamlar Neden Kilo Veremediğimizi Açıklıyor

Alınan kiloların özellikle ülkemizde kalıcı hale gelmesi ve sürekli arttığı gerçeğini ise rakamlar ortaya koymaktadır. Her 100 kişiden ortalama yarısı fazla kilolu ve obez iken, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre yine ülkemizde haftada 2.5 saat düzenli spor yapan insanların oranı yüzde 4.7. Bu verilere göre 100 kişiden 88’i spora hiç vakit ayırmamaktadır. Bu tablo, diyet ve egzersizden uzak bir yaşam tarzının kilo artışını beraberinde getirdiğini, alınan kiloların verilmesinden uzak bir yaşam tarzına sahip olduğumuzu gözler önüne sermektedir.

Mutlu Çiftlerin Artan Kilosu İçin Yağ Aldırma Yöntemleri

Mutlu bir evliliğin de mutsuzluk getirebilecek kilo artışı şikâyetini ortadan kaldırmak için tıbbi olarak tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Bunlardan, vücut şekillendirme yöntemi olan lazer lipoliz ile bölgesel zayıflama işlemi, fazla yağların biriktiği hemen her vücut bölgesine başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Bir diğer işlem ise lazer liposuction’dır. Bölgesel kilolar fazla miktarda ise iki yöntem de aynı anda kombine edilerek gerçekleştirilir. Bu yöntemler yağ aldırma olarak da bilinmektedir.

Kadınların ve erkeklerin en fazla kilo aldığı bölgeler olan göbek, bel çevresi ve basenlerde kalıcı sonuçlar veren yağ aldırma kombine işlemi, ortalama 1 saat kadar sürmektedir. İşlem yapılacak bölge işaretlenir. Lazer lipoliz için küçük kesilerden girilerek yağ dokusu hücrelerinin zarları patlatılarak sıvı hale getirilir. Vücut bu sıvıyı emerek atar. Fazla miktarda yağ sıvısı lazer liposuction ile dışarı çekilir. Operasyon bitiminde kesiler küçük olduğu için dikiş atılmasına gerek kalmamaktadır. İyileşme dönemi konforlu ve hızlı gerçekleşmektedir. Kısa bir süreliğine korse kullanımı, 2. gün işbaşı yapabilme hastaya avantaj sunmaktadır. Operasyonun hemen ardından vücuttaki değişim gözle görülür. Sonuçların tam olarak oturması ve tam iyileşme genellikle 6 hafta sonra gerçekleşir.

Lazer Lipoliz Sonrası Aynı Bölge Tekrar Yağlanır mı?

Lazer lipoliz ve liposuction ile yağ aldırma ve vücut şekillendirme yönteminin sonuçları uzun yıllar kalıcılığını korumaktadır. Aynı bölgeden kilo alınması çok zordur. Kişi, beslenmesine ve sportif hayat tarzına biraz hassasiyet gösterdiğinde işlemin sonuçları çok daha uzun zaman aralığına yayılmaktadır. Yağların alındığı bölge, pürüzsüz, gergin, genç ve estetik bir görünüme kavuşur. Kilo artışının önüne geçilerek fit bir vücutla evliliklerdeki mutluluklar daha da arttırılabilir.

Sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle,

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Yazının devamı...

Kadınların En Çok Tercih Ettiği Göğüs Ölçüleri

Göğüslerdeki estetik problemler arasında, küçük meme ölçüleri kadınlar arasındaki en yaygın şikayet konusudur. Kadınların, en çok tercih ettiği ve onları en çok mutlu eden göğüs ölçülerine kavuşması için meme büyütme ameliyatında kullanılan akıllı silikonlar, vücut ve dekolte bölgesi ölçülerine uyum sağlayarak doğal görünümlü göğüs tasarımlarına imkan veriyor.

Meme büyütme ameliyatı sadece göğüslerin büyütülmesi değildir. Kıvrımı, sıkılığı, hacmi, simetrik görünümü, göğüs kafesi ve omuzlarla uyumu, beden ölçüleriyle ahengi, bütün bu detayların doğal bir göğüs ölçüleriyle ve görünümüyle uyumu, ameliyat sonunda elde edilecek yeni tasarımın vazgeçilmezleridir. Bu kriterler dikkate alınmadan, doğal görünümden uzak, estetik işlem geçirdiği belli olan, hastayı muhtemelen mutsuz kılacak göğüs oranları ortaya çıkmaktadır.

Kadınların Arzuladığı Ölçüler

Göğüs estetiği ameliyatları içinde en çok meme büyütme operasyonu yapılmaktadır. Göğüs ölçüleri küçük kadınlar, operasyon sonunda 80 B-C ya da 85 B-C göğüs ölçülerine kavuşmayı tercih etmektedirler.

300’den Fazla Göğüs Modeli

Göğüs büyütme ameliyatında doğal ve genç bir görünüm elde etmek için son yıllarda kullanılan akıllı silikonlar ile 300’den fazla göğüs modellemesi yapılabilmektedir. Vücutla doğal uyumu nedeniyle ameliyat sonrasında alerjik reaksiyon göstermeyen tamamen tıbbi içerikli akıllı silikonları vücudun reddetme ihtimali yok denecek kadar azdır.

Akıllı silikonlar, içinde hiçbir kimyasal karışım olmayan, alerjik reaksiyona yol açmayan tıbbi göğüs implantlarıdır. Akıllı denmesinin nedeni, doğal malzemelerden üretilen içindeki jelin göğsün hareketine göre şekil almasıdır. Örneğin, göğsünüzün üzerine yattığınızda deforme olmaz, şekli bozulmaz. İlk günkü şeklini çok uzun yıllar korur. Göğüslerin doğal kıvrımlarına sahiptir. Göğüsler arasındaki uygunsuz mesafelerin ortadan kaldırılmasında önemli rol oynar.

Omzunuz Geniş ya da Dar İse…

Vücudun görünümüne ve ölçülerine uygun silikon şeklinin seçilmesi, hastanın operasyon sonrası doğal görünümlü bir göğüs tasarımına sahip olması açısından çok önemlidir. Geniş omuzlu ve uzun vücutlu kadınlar için orta kısımları dolgun ve uzun olan akıllı silikonlar kullanılmaktadır. Hasta, dar omuzlara sahipse damla formunda akıllı silikonlar etkili sonuçlar vermektedir.

Ameliyat Sonrası Etkileyici Bir Göğüs Dekoltesi İçin

Dolgunluğu, kıvrımları, dik ve doğal görünümüyle dikkat çekecek estetik göğüslere sahip olmak isteyen kadınların dekolte bölgesinin anatomik yapısı mutlaka dikkate alınır. Göğüs kemiği çıkık, köprücük kemiği belirgin, göğüs bölgesinin orta kısmı çökük bir yapıya sahip kadınlarda bu detaylar göz önünde bulundurularak akıllı silikon boyutları belirlenir. Mevcut anatomik yapıya göre şekil alarak dağılan, etkileyici bir dekolte oluşturacak silikon tercihi ile arzu edilen göğüs ölçülerine ulaşılır.

Meme Altından Yerleştiriliyor

Silikon ile meme büyütme ameliyatı genel anestezi altında yapılmaktadır. Göğüs altından açılan kesilerden yerleştirilir. Süt vermeyi ve emzirmeyi etkilemeyecek şekilde yerleştirilir. Hasta ameliyatın ardından genellikle 2. gün taburcu edilir. Ameliyat sonrası oluşacak ağrılar için ağrı kesiciler, enfeksiyon riskine karşı antibiyotik kullanılır. Göğüslerin yeni şeklinin tam olarak oturması ve arzu edilen bir iyileşme için 1 ay boyunca özel sutyen kullanılır. Silikonların göğse yeni şeklini tam olarak vermesi 60 ila 90 günü bulmaktadır.

Sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle,

Sağlık ve sevgiyle kalın…

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Yazının devamı...

Kadınların, İlişkilerde Ortalamanın Üzerinde Tercih Ettiği Şey

Cinsel yaşamda kadınların tercihleri üzerine yapılan bilimsel bir araştırma, kadınların erkek genital organ boyuyla ilgili beklentilerinin daha büyük olduğunu ortaya koyuyor.

PLOS One Dergisi’nde 2 yıl önce yayımlanan, New York ve Kaliforniya üniversitelerinin ortaklaşa yaptığı araştırma sonuçlarına göre kadınlar, uzun ve kısa vadeli cinsel ilişkilerinde, ortalama ölçülerden daha uzun ve kalın penis boyunu tercih ediyor. Erkek cinsel organının ortalama uzunluğu 13 santim, kalınlığı ise 11 santim olarak kabul edilmektedir. Araştırmaya göre kadınların uzun ve kısa süreli cinsel ilişkide tercih ettikleri erkek genital organ boyu ortalama 16 santim, kalınlığı ise ortalama 12-13 santim olarak belirlendi.

Kadınlarla Erkekler Aynı Şeyi İstiyor

Ortalama kabul edilen boy ve kalınlığın cinsel ilişkide temel fonksiyonunu yerine getirmesi açısından herhangi bir sorun olmamakla birlikte, araştırma sonuçlarının ortaya çıkardığı tablo, aslında kadınlar kadar birçok erkeğin de beklentisine tercüman oluyor.

Kadınların bu beklentisini karşılama isteği karşısında penis boyu ölçülerinin ortalamanın altında kalması durumu, erkekler açısından genellikle bir özgüven problemine dönüşebiliyor. Cinsel ilişki sırasında ortalama penis boyunun işlevini yerine getirmesiyle ilgili hiçbir problem yaşanmasa da daha uzun ve kalın cinsel organ boyu erkeklik algısını ve psikolojisini pekiştiren önemli bir faktördür.

Cinsel Organ Küçülür, Çünkü…

Araştırma sonuçlarına göre kadınların, partnerlerinde tercih ettiği cinsel organ ölçüleri ya da bu ölçülerin üzerinde veya altındaki oranlar, maalesef 30 yaşından itibaren küçülme eğilimine girer. Yaşlılık, aşırı kilo, stres, testosteron hormonunun her yaşta biraz daha azalması, çeşitli nedenlere bağlı olarak erkek vücudundaki östrojen hormonundaki artış gibi ana etmenler penis boyu ve kalınlığına olumsuz etki eder. Geçen her yıl, kadın ve erkeğin istediği cinsel organ boyutları biraz daha küçülür.

Ortalamanın altında ya da üzerindeki penis boyu ve kalınlığında erkeklerin canını sıkan bu olumsuz değişimi tersine çevirmek için uygulanan penis büyütme ve kalınlaştırma operasyonları, 18 yaş üzerindeki sağlıklı her erkek için uygulanabilmektedir.

Cinsel Organ Boyu 1 Kez ve Kalıcı Olarak Uzatılabiliyor

Penis boyu uzatma ameliyatındaki amaç, anatomik olarak penis kökünün deri altındaki yüzde 30’luk kısmına müdahale ederek, bu bölgeyi dışarı çıkarmak ve görünür penis boyunu en az yüzde 20 kadar uzatmaktır. Genital organın işlevinde herhangi olumsuz bir etkiye neden olmayan, tamamen penis boyunun kalıcı olarak büyütülmesini sağlayan ameliyat ortalama 60 ila 90 dakikada tamamlanmaktadır. Hasta genellikle ertesi gün taburcu olur. İyileşme dönemi konforludur. Ortalama 3 günde bir pansuman işlemi yapılmaktadır. Genellikle 7 gün içinde hastalar işlerine dönebilmekte, penis etrafındaki yaranın tam iyileşmesi 20-30 günde gerçekleşmektedir. İyileşme sürecinde ağır eşya kaldırmaması tavsiye edilir. Kişi, cinsel yaşama daha uzun bir penise sahip olarak 30 ila 40 gün sonra döner.

Kalınlaştırma Tekrarlanabilir

Penis kalınlaştırma operasyonu, hastanın isteğine göre tekrarlanabilen bir esnekliğe sahiptir. Kişinin vücudunun uygun bölgelerinden erimeye dirençli yağ dokusu alınarak özel işlemden geçirilir. Sonrasında penis çevresine dengeli bir şekilde transfer edilir. Transfer edilen yağ dokusunun uygun miktarda olması çok önemlidir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte nakledilen yağlar büyük oranda eriyebildiği için, penis kalınlaştırma işlemi tekrarlanabilir.

Birçok nedenden dolayı cinsel organ boyutundan memnun olmayan erkeklerin başvurduğu bu yöntemlerle elde ettiği sonuçlar, partnerlerin daha mutlu bir cinsel hayat yaşamasında önemli rol oynamaktadır.

Sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle,

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Yazının devamı...

Burnunuzu İdeal Estetik Ölçülere Göre Test Edin

Nefes alma gibi yaşamsal bir fonksiyonu yerine getiren burun, güzellik kavramıyla özleşmiş kadın yüzünün estetik açıdan başrol oyuncusudur. Muhteşem göz ve yüz ölçülerine sahip olsanız bile gereğinden kısa ya da uzun, geniş ya da kemerli, sert görünümlü bir burun yapısı tüm oransal güzelliği gölgede bırakabilmektedir. Erkeklerden daha çok kadınların hassas noktasıdır burun estetiği.

Her yüzün şekli ve yapısı farklıdır. Dolayısıyla burun da ait olduğu yüzle uyumlu bir forma sahip olmalıdır. Estetik açıdan yüzünüzle orantılı güzellik ölçülerini taşıyan bir buruna sahip olup olmadığınızı bir aynanın yardımıyla tek başınıza test edebilirsiniz.

Burun Uzunluğu Testi

Burnunuz yüzünüze göre uzun mu yoksa kısa mı? Bunu anlamak için alındaki saç çizgisinden çeneye kadar olan mesafeyi ölçün. Burnun üst başlangıç bölgesinden burun ucuna kadar olan uzunluğu, saç çizgisi-çene mesafesinin 3’te 1’i kadar olmalıdır.

Burun Genişliği Testi

Burnun geniş ya da inceliğinin oransal güzellik sınırları içinde olup olmadığını anlamak için, bir göz genişliği ya da iki kulak arasındaki mesafe dikkat alınır. Burnunuz bir göz genişliğinde ya da iki kulak arasındaki mesafenin 5’te 1’i oranında olmalı.

Burun Ucu Testi

Burun ucunun pozisyonu, burnun estetik görünümünü, kadınsı ya da erkeksi yüz algısını tamamen etkileyen bir faktördür. Kadınlarda ve erkeklerde ölçüler farklıdır. Üst dudak ile olan açısına dikkat edilmelidir. Kadınlarda üst dudak ile burun ucu arasında olması gereken açı 95 ila 105 derecedir. 95’in altına düşerse erkeksi bir yüz imajını destekler. 105 dereceden daha yüksek oranda ucu kalkık bir burun formu, burun deliklerinin direkt görünmesine, arzu edilmeyen sıradışı bir görüntüye neden olur. Erkeklerde burun ucu pozisyonu açısı 90 ila 95 derece olmalıdır. 95’in üzerinde kadınsı bir imaj, 90’ın altında ise üst dudağa yakın sarkık bir burun görüntüsü ortaya çıkar.

Hem kadında hem erkekte ideal burun ucu pozisyonunu belirleyen bir başka test yöntemi ise burun ucunun çene ucuyla olan uyumudur. Burun ucundan çene ucuna hayali düz bir çizgi çekildiğinde dudakların estetik açıdan bu çizginin arkasında kalması gerekir. Erkeklerde, kadınlarınkinden biraz daha geride olması, erkeksi yüz hattını tamamlar.

Burun ve Yüz Açısı Testi

Burun ile yüzün açısal estetik uyumu gerçekten önemlidir. İdeal oranlara sahip olup olmadığınızı anlayabilmek için burun kökünden yüze ve burun sırtına çekilen iki çizgi arasındaki açıyı hesaplayın. Olması gereken açı 30 ila 40 derecedir. İdeal değerler ise 35-36 derecedir.

Burnun doğal görüntüsü ve yüz ile uyumu genellikle hoşnutsuzluk ve şikâyet konusudur. Burun estetiği ameliyatının, estetik operasyonlar arasında en sık başvurulan işlem olması bunun göstergesidir. Çoğu insan aynaya her baktığında burnunun beğenmediği kısımlarına odaklanır. Genellikle kemerli, iri kemikli, sırt kısmı bombeli ya da eğri burun görüntüsü kadınların hiç arzu etmediği detaylardır.

Burun Estetiği Ameliyatı

Burun estetiği ameliyatı burnun yüzün diğer bölgelerine yaptığı açı ve uyum dikkate alınarak her yüze özel bir burun yapısı tasarımıyla sonuçlandırılır. Kişiye özel bir operasyondur. Genel anestezi altında ortalama 1 ila 2 saatte tamamlanır. Burun uzunsa kısaltılır, burun ucu gereken pozisyona getirilir, kemer ya da bombeli sırt kısmı düzleştirilir, başka deformasyonlar varsa bunlar estetik ölçülere çekilir. Ameliyat sonrasında burnun yeni şeklinin oturması için alçı atel ve plaster ile yapılan bandaj 1 hafta sonra doktor tarafından çıkarılır.

Ameliyat sonrası iyileşme döneminde burundan açık kırmızı ya da pembemsi sızıntılar olabilir, bunlar normaldir. Bunun için değiştirilebilen burun altı tamponlar kullanılır. Burun ve çevresinde hafif şişlik ve morluklar oluşabilir. Bu durum kısa süreli ve geçicidir. Burundaki tampon ağızdan nefes almayı gerektirir. Dudaklarda ve ağızdaki kuruma için dudak kremi kullanılabilir ve bol bol sıvı tüketilmelidir. Tamponlar alındıktan sonra iş yaşamına dönülebilmektedir. Tam iyileşme 6 ay ila 12 ayı bulmaktadır. Sonuç olarak nefes alma işlevini başarıyla yerine getiren, yüze özel, doğal görünümlü bir burun formu ortaya çıkarılmaktadır.

Sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle,

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Yazının devamı...

5 Saatlik Uyku Cinsel Hayatı 15 Yıl Yaşlandırıyor

Mutlu bir cinsel yaşamın en temel gereksinimlerinden biri yeterli düzeyde uyumaktır. ABD Ulusal Uyku Vakfı, 18 ila 64 yaş arasında en az 6 saat, en fazla ise 11 saat olması gerektiğini belirtiyor. Tavsiye edilen uyku süresi ise 7-9 saat.

6 saatten daha az, örneğin 5 saat ve altında uyuyan erkeklerin vücudundaki olumsuz değişimler cinsel yaşamın kalitesini önemli oranda düşürüyor. Erkeklerin performansındaki düşüşten dolaylı olarak kadınlar da etkileniyor.

Uyku süresi ve erkeklerin testosteron seviyelerindeki düşüşle ilgili Amerikan Tıp Derneği Dergisi’nde Chicago Üniversitesi tarafından yayınlanan bir araştırma, olayın boyutlarının ciddi olduğunu göstermektedir.

Gençlerde Hormon Seviyesi, 35-40’lı Yaşlardaki Gibi

Genç erkeklerin bir hafta boyunca günde 5 saat uyumasının testosteron düzeyini yüzde 10 ila 15 seviyesinde düşürdüğü ortaya konuldu. Kemik yoğunluğu, kas oluşumu, vücut gelişimi, penis büyümesi gibi önemli erkeksi oluşumlarda çok önemli role sahip testosteron düzeyi, erkeklerde yaşlandıkça yüzde 1 ila 2 seviyesinde azalıyor. Geçen her yıldaki hormon azalmasıyla araştırma sonucu birlikte ele alındığında, en az bir hafta boyunca günde 5 saat uyuyan 25 yaşındaki bir erkeğin testosteron seviyesi, 35-40 yaşlarındaki bir erkeğinki ile eşit seviyeye gelmektedir. Dolayısıyla konsantrasyonda zayıflık, yorgunluk, canlılığını kaybetmiş ruh hali, cinsel isteksizlik eşzamanlı olarak ortaya çıkacaktır. Bu durum cinsel yaşamı olumsuz etkilemekte, kadınların cinsel beklenti ve mutluluğuna da gölge düşürmektedir.

Testosteron, erkeklik organını büyüten başlıca hormondur. Az uyuyan erkeklerde yaşın ilerlemesiyle birlikte testosteron hormonu azaldıkça, penis boyu da bundan olumsuz etkilenmektedir. Azalan testosteronla penis boyu ve kalınlığının zamanla törpülenmesinin, azalan cinsel istekle birleşmesi, erkekleri ciddi özgüven kaybıyla baş başa bırakabilmektedir. Çünkü penis boyunun uzunluğu ve kalınlığı erkeklik egosunun en güçlü tamamlayıcılarındandır. 5 saatten az uyuyan erkeklerde ortaya çıkan bu belirtiler, cinsel yaşamda mutsuzluğa ve eşleriyle olan ilişkilerde sorunlara davetiye çıkarmaktadır.

Penisin Vücuda Gömülü Bölümü Ameliyatla Ortaya Çıkarılıyor

Erkeklik hormonu olarak da bilinen testosteron eksikliğinin yol açtığı penis küçülmesini tersine çevirmek için cerrahi tedavi olarak penis büyütme ameliyatı yapılmaktadır. Bu cerrahi operasyonda penisin kök kısmında deri altına gömülü yüzde 30-35’lik kısmından yararlanılır. Bütün erkeklerde anatomik olarak penisin bir kısmı alt karın bölgesindeki derinin altındadır. Ameliyatın amacı, bu kısmı açığa çıkarıp serbest bırakarak, görünürdeki uzunluğu arttırmaktır. Ameliyat sonunda penis en az yüzde 20 oranında uzatılır. Uzama, gömülü kısmı pelvik bölgesine bağlayan asıcı bağların kesilmesiyle olur. Ameliyat bir kereye mahsustur. İkinci kez penis uzatma ameliyatı yapılması sözkonusu değildir. Penis kalınlaştırma ise özellikle karın ve belden alınacak, erimeye dirençli yağ hücrelerinin özel bir işlem sonrası penis çevresine nakledilmesiyle gerçekleştirilmektedir. Bu operasyon belirli aralıklarla yapılabilmektedir.

Sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle,

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Yazının devamı...

Penis Zamanla Küçülür mü?

Erkeklerin, anne karnında oluşan ve büyümeye başlayan cinsel organı zamanla küçülür mü? Otorite ve erkekliğin simgesi olan penisin ölçüleri erkekler için genellikle içten içe duyulan bir özgüven ya da mahcubiyet nedenidir. Yapılan araştırmalar her 100 erkekten yaklaşık yarısının penis boyundan rahatsız olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu memnuniyetsizlik yaşla birlikte maalesef artma eğilimi göstermektedir. Penis boyunun büyümesinden sorumlu testosteron hormonu da yaşa bağlı olarak değişiklik gösterir. Ergenlikte en üst seviyede salgılanan cinsellik hormonu testosteron, 30 yaşından itibaren yavaşlamaya ve miktarı azalmaya başlar. Azalan testosteron, penis boyu ve hacminde yaşın ilerlemesine paralel olarak küçülme meydana gelir. Bu durum, erkeklerin hormonal yapısı gereği meydana gelen ve doğal kabul edilen bir süreçtir. İlerleyen yaşla birlikte vücutta normalin üzerinde biriken yağlar, obezite, hareketsizlik, sigara ve alkol kullanımı, diyabet, metabolik hastalıklar ve kronik depresif ruh halinin testosteron üretimi üzerinde yine ciddi olumsuz etkilere sahip olduğu bilinmektedir. Bu durum dolaylı olarak penis ölçülerinde de küçülmeyi tetikler.

Küçülme sürekli devam mı eder?

Erkek vücudunda üretilen testosteron miktarı 30 yaşından sonra her yıl ortalama yüzde 1 oranında azalır. Bu da erkeklik organının her yıl hacim kaybetmesi anlamına geliyor. 50 yaş ve üzeri erkekler, testosteron miktarının yaklaşık yüzde 25’ini kaybeder. Kanda bulunan bu hormon, 60 yaş üzeri erkeklerin beşte birinde ideal düzeyin dahi altına düşmektedir. Yaşla birlikte testosteron azalınca, kadınlık hormonu östrojenin etkileri görülmeye başlar. Erkeklik hormonu azalınca buna bağlı olarak kas kitlesinde azalma, yorgunluk ve sinirlilik hali gibi belirtiler görülür. Etkisi artan östrojen hormonu erkekleri daha sakin bir duygu durumuna sokabilmektedir.

Yaşla birlikte testosteronun azalmasıyla küçülen penis, erkeklerin cinsel yaşamdan uzaklaştırabilmekte, özel hayatında ciddi psikolojik sorunlara neden olabilmektedir. Her yüz erkekten ortalama yarısının penis boyundan duyduğu memnuniyetsizlik de dikkate alındığında, yaş ilerledikçe gizli bir mutsuzluk tüm hayatı olumsuz etkilemektedir.

5’te 1’lik Uzama İçin Penisin Gömülü Kısmına İşlem Yapılır

Zamanla küçülen penis ölçülerinin arttırılması için erkeklerin son yıllarda yaptırdığı penis büyütme ameliyatı kalıcı sonuçlar vermektedir. Ameliyatta erkeklerin dış genital organı penisin, alt karın bölgesinde gömülü olan gövdesi dışarı çıkarılarak görünür hale getirilir. Penisin 3’te 1’i gömülüdür. Penisi pelvik bölgesine bağlayan asıcı dokular kesilerek, penis boyunda en az 5’te 1 oranında uzama sağlanır. Bu ameliyat bir defa yapılır. Ortalama 1 ila 1.5 saatte tamamlanır.

Her Erkek Sadece Bir Kez Uzatabilir

Ameliyat alt yaş sınırı 18’dir. Sağlıklı her erkek, penis büyütme ameliyatı yaptırabilmektedir. Genellikle 1 gün hastanede yatış sözkonusudur. Pansuman aralığı 3 günde 1’dir. 1 hafta sonra günlük hayata kaldıkları yerden devam edebilirler. Ameliyat izlerinin iyileşmesi ortalama 3 haftadır. Cinsel ilişkiye 1 ila 1.5 ay sonra girebilir. Ameliyat izi tüylü bölgelere gizlenir. Rahatsızlık vermez. İz vardır ama yıllar içinde ten rengine bürünür. Tam iyileşmenin ardından hastanın görünür penis boyu, en az beşte bir oranında kalıcı olarak uzamış olur.

Penis uzatma ameliyatı işlevsel bir operasyon değildir. Yani, ereksiyon kalitesi, hissetme, idrar yapma üzerinde bir etkisi olmaz. Sadece boyunu uzatır.

Penis kalınlığı için genellikle göbekten alınan yağlar, işlemden geçirildikten sonra kullanılır. Yağ dokusu, penis çevresine orantılı ve yeterli miktarda enjekte edilir. Penis kalınlaştırma işlemi belirli zaman aralıklarıyla tekrar edilebilen bir operasyondur.

Sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle,

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Yazının devamı...

Bölgesel Yağlanmaların Yol Açtığı Risk Haritası

Yağ hücreleri normal şartlarda vücudumuz için son derece yararlı görevleri yerine getiriyor. Ancak yağ dokusu miktarı birçok insanda zamanla artıyor. En çok bel, karın, basen ve göğüs gibi bölgelerde birikiyor. Aşırı kilolar genellikle bölgesel oluyor, ancak neden olduğu hastalıklar bütün bedeni etkiliyor.

Kilo almak, vücut yağ miktarının artması demektir. Yağ miktarının kadınlarda vücut ağırlığının yüzde 30’unu, erkeklerinkinde yüzde 20’sini geçmesi durumunda her bölgeye biriken aşırı yağlar farklı hastalık riskini ortaya çıkarıyor. Bölgesel aşırı kiloların en sık neden olduğu sağlık sorunları, yüksek tansiyon, kalp ve damar rahatsızlıkları, boyun fıtığı, omurga deformasyonu, diz yaralanmaları ve obezitedir. Bütün bu sorunlara davetiye çıkaran bölgesel kiloların oluşmasının altında yatan en önemli faktörleri, hareketsiz yaşam, stres, fast food tabir edilen yüksek karbonhidratlı ve enerjili hazır yiyeceklerin çok sık tüketilmesi, dengesiz ve sağlıksız beslenme şeklinde sıralayabiliriz.

İri Göğüsler, Boynu ve Sırtı Hasta Ediyor

Fast food tarzı hızlı ve bol enerjili beslenme ve yiyeceklerdeki katkı maddeleri çocukların hormon dengesini bozarak erken yaşta ergen olmasına neden oluyor. Erken ergenlik ise aşırı kilo alımı ya da obezitenin habercisidir.

Bu tabloya baktığımızda fazla kilolardan en çok nasibini alan bölgelerden biri göğüslerdir. Göğüslerin gelişimi, genç kızların beden gelişimiyle uyumlu olmayabilmektedir. İlerleyen yaşla birlikte ortaya çıkan aşırı büyük göğüsler, zamanla boyun fıtığı ve sinir sıkışmasına, sırt omurga tasarımını bozarak kambur bir duruş pozisyonuna neden olmaktadır. Büyük göğüslü kadınlar, kollarında sıkışma hissi, göğüs altında mantar riski, sağlıklı nefes alamama problemi, omuz bölgesinde ağrı riskleriiyle karşı karşıyadır. Erken ergenliğe giren çocukların da ilerde kadın tipi büyük göğüslere sahip olduğunu gözlemlemekteyiz.

Bel Simidi ve Karın Yağlanması Ciddi Hastalıkların Habercisi

Erkek ve kadınların ortak bir yönü, en çok kilo aldıkları bölgelerin iki cinste de aynı olmasıdır. Bu bölgeler, bel çevresi ve karındır. Çoklukla 30’lu yaşlardan itibaren bel simidi ve karın bölgesi iri yağ hücreleriyle kuşatılır. Ancak son yıllarda ergenlikten sonra genç yaştaki bireylerde de bu bölgelerde aşırı kilo artışı yaygın olarak görülmeye başlandı.

Modern yaşam tarzında obezitenin yaşam kaynağı bu bölgelerdir. İç organlara en yakın yağlanmalar buralarda gerçekleşir. Bu yakınlık nedeniyle hastalık riski daha da artar. Yüksek kolesterol, kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, idrar kaçırma gibi sorunlar karın ve bel çevresinde biriken aşırı yağlanmanın önemli sonuçlarındandır.

Basenlerdeki Yağlanma Diz Sağlığını Bozuyor

Kadınlar, doğurgan yapıya sahip olduğu için basenleri daha geniştir. Basen bölgesi kilo almaya müsaittir. Basenlerde biriken yağlar, iri hücrelerden oluşur ve inatçıdır. Fazla kilolarla genişleyen basenler dizlerin anatomik yapısını içe doğru bozar ve ekstra bir yük bindirir. Diz eklemi, bağlar ve kıkırdak yapısı bu yük altında sakatlanmaya, yaralanmaya karşı daha hassas hale gelir. Risk artar. Kadınlarda diz rahatsızlıklarının erkeklerden daha fazla görülmesinin en önemli nedenlerinden birini oluşturur.

Sağlıksız, dengesiz beslenme ve hareketsizliğin ayrılmaz bir parçası olduğu günümüz yaşamında bölgesel yağlardan kalıcı olarak kurtularak, yol açabileceği hastalık riskini minimuma indirmek için yağ aldırma yöntemleri ve meme küçültme ameliyatı uygulanmaktadır.

Lazer Lipoliz Yöntemiyle Bu Hastalıklar Önlenebilir

Estetik görünüm açısından olduğu kadar, sağlıklı yaşama kavuşmak için uygulanan lazer lipoliz ve lazer liposuction yağ aldırma yöntemleri, konforlu bir uygulama ve iyileşme sürecini beraberinde getirmektedir.

Günübirlik bir operasyon olan lazer lipoliz yöntemiyle bölgesel yağlar, tek seansta eritilerek yok ediliyor. Alınacak yağ dokusu miktarına göre hafif anestezi altında ortalama 30 ila 60 dakikada tamamlanan lazer lipolizde güçlü lazer ışınlarıyla iri yağ hücreleri patlatılarak sıvılaştırılıyor. Sıvılaşan yağ dokusu vücut tarafından emilirken, gerekli durumlarda parçalanmış yağ dokusu vücut dışına alınıyor. Küçük kesilerden işlem yapılıyor. Dikiş atılmıyor. Hasta, aynı gün taburcu oluyor.

İyileşme dönemi ortalama 1.5 ay. Vücudun yeni şekli tam olarak oturuyor. Fazla kilonun esnekliğini bozduğu cilt dokusu, lazerin etkisiyle tekrar sıkılaşıyor, gergin bir forma giriyor. İşlem yapılan basen, bel çevresi ve karın bölgesi estetik ölçülere kavuşuyor. 1 saatlik işlemin ardından 1.5 ayda, bölgesel aşırı kilo kaynaklı riskinin önüne geçilmiş oluyor.

İri Göğüsler İçin Meme Küçültme Ameliyatı

Büyük göğüsler, başka rahatsızlıklara yol açmadan meme küçültme ameliyatı ile tedavi edilmektedir. Meme küçültme ameliyatı, minimum risk ve maksimum faydanın sağlanacağı bir operasyon.

Genel anestezi altında 1 ila 3 saat sürüyor. Memelerden alınan yağ dokuları 200 gramdan 2 kiloya kadar çıkabilmektedir. Ameliyat izleri sutyen içinde kalacak şekilde planlanıyor.

Ameliyat sonrası özellikle boyun fıtığı gibi birçok sağlık sorunlarına set çekilirken, alınan doku nedeniyle meme kanseri riski de azaltılıyor. Vücut oranlarıyla uyumlu sağlıklı göğüslere sahip olan kadınların estetik açıdan da özgüveni tazeleniyor, güçleniyor.

Sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle,

Sağlık ve sevgiyle kalın…

www.tayfunturkaslan.com

Instagram://drtayfunturkaslan

Facebook://DrTturkaslan

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.