Film 1986 yılında gerçekleşen gerçek bir hikayeyi anlatmaktadır. İran’da seyahat eden bir gazetecinin aracı ıssız bir köyde bozulur. Köyde tesadüfen Zehra ile kısa bir diyaloğa girer. Zehra kısa süre önce Sora'ya adındaki kardeşini kaybetmiştir. Kardeşi taşlanarak öldürülmüştür. Zehra bu olayın üstünün örtülmesini istemez ve iftiraya kurban giden kardeşini gazeteciye anlatacaktır. İspanyol Sinemasının bir yapımı olan film aile içi şiddet temasını güzel bir dille işlemektedir. Aile içi şiddet yüzünde hayatları mahvolan kişilerin duygularını bizimle paylaşmaktadır. Lise öğrencisi Hubert sorunlu bir kişiliktir. Annesiyle anlaşamamaktadır. Annesiyle sürekli kavga etmesiyle göze çarpar. Sevgi ve nefret arasında gidip gelen Hubert en sonunda annesini öldürmeye karar verir. Çöl çiçeği 3 yaşında sünnet edilen ve 13 yaşında evlendirilmek zorunda kalan siyahi bir kızın hikayesini anlatmaktadır. Somalili bu genç kız yıllar sonra ünlü biri olur ve sünnet karşıtı kampanyalarda başı çeker. Film gerçek bir gazete haberiyle başlar. Başlangıcın gazete haberiyle olması izleyicileri gerçek bir öyküye sürükler. Film yaşanılan olayları koşulsuz kabul etmenin insanları nasıl çıkmaza sürükleyebileceği konusunu işlemektedir. Film içerisinde şiddet de bulunduran bir yasak aşkı konu etmektedir. 14 yaşında bir kız internet üzerinden bir fotoğrafçı ile tanışır. Tanışması ile beraber hayatı da değişir. Tanıştığı kişi bu kız çocuğuna şiddet uygulayacaktır. Fakat bu şiddeti niye uyguladığı ise filmde anlatılacaktır. Bir genç grubu düzenli olarak bara gitmektedir. Bir gün gelen yabancılardan rahatsız olurlar ve çıkan olaylar sonucu barda rehin tutulurlar. Uzun bir süre şiddet görürler. Tabii ki gruptaki kadınlar da şiddetin hedefidir. Kurtuluş savaşı yıllarında geçer ve devrim karşıtları her yerde şiddet uygular. Bu şiddetten bir kadın da nasibin alır ve dövülerek öldürür. Film dönemin sorunlarından olan link girişimlerini gözler önüne sermektedir. Sapık işlere kalkışan bir çetenin kurbanı bir kız daha olmuştur. Ailesi bu işin peşini bırakmak istemez. Bu sapık çete ile mücadeleye karar verir. Film değişik mesleklerden ve sosyal gruplardan oluşan kadınları konu almaktadır. Filmin içinde bulunan karakterler arasında bir tanesi ise şiddet görmektedir. Gülnur bu şiddete çocukları için katlanmaktadır. Gün gelir ve kadınlar beraber güçlü olduklarını anlarlar ve kadına şiddetle mücadele etmeye karar verirler. Chand görücü usülü bir evlilik yapmıştır. Böylece Hindistan’dan Kanada’ya da göç edecektir. Kendisi de göçmen olan kocası sorumluluklarının altında ezilir ve aile içi şiddet uygulamaya başlar. Bu film Hint törelerini de konu almaktadır. Laura kocasının bir dediğini iki etmemektedir. Her isteğini karşılamaktadır. Dışarıdan çok iyi bir aile yaşamlarının olduğu sanılmaktadır. Fakat eşi martin psikolojik rahatsızlıklara sahiptir ve aile içinde şiddet vardır. İkizler Jeanne ve Simon'u karışık köklerini araştırmak için Orta Doğu'ya göndermek bir annenin son dileğidir. Wajdi Mouawad'ın beğenilen oyunundan uyarlanan Incendies, iki genç yetişkinin köklü nefret, sonu gelmeyen savaşlar ve kalıcı sevgiye yolculuğunu anlatan güçlü ve dokunaklı öyküsüdür. Hikaye 1900’lü yılların başında geçer. Siyahi bir kız olan Celie babasının onu hamile bırakması sonucu dünyası kararır. O ise bu olaydan kurtulmak için bir adamla evlenir fakat ondan çok şiddet görür. Kardeşiyle de görüşmesine izin verilmez. Fakat gün gelir ve tanıştığı bir kadın onun ufkunu açar. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yönetmenliğini Erhan Kozan'ın yaptığı filmde, Akıncılar'da yaşayan Diyarbakırlı 13 yaşındaki üç genç kızın hikayesi anlatılıyor. Küçük yaşta yapılan evlilikler ile akraba evliliğinden doğan engelli çocukların yaşamını çocukların gözünden beyazperdeye taşıyan filmde, aynı zamanda Kıbrıs'ın kuzeyi ve güneyi arasındaki sınır sorunu da insani yönleriyle ele alınıyor. Araştırmacı muhabir Emaunelle bir hapishanede yaşanan çarpıkları araştırmak için hapishaneye girer lakin hapishane hayatı tahmininden zordur Hae-won, 30'lu yaşlarında, hayatını kariyerine adamış bir genç kadındır. Seul'de tek başına yaşayan Hae-won bir cinayete tanıklık eder. İş yaşamında da şansı dönen Hae-won elini nereye atsa hep karmaşık durumların içine düşmektedir. Türk Sinemasının en iyi gerilim filmlerinden bir tanesi...Kurbanlarını yüzü maskeli olarak tecavüz eden bir ruh hastası İstanbul'da dehşet saçar. Katilin polis tarafından bir türlü yakalanamaması, gerilim filmlerini sevenler için ilgiyle izlemeye değer bir yapım ortaya çıkarıyor. Kenar mahalle kızı İffet (Müjde Ar), şoför Cemil'i (Faruk Peker) deli gibi sevmektedir. Ne var ki Cemil'in gerçek amacı başkadır. Külüstür arabasının yerine yenisini almak için zengin bir dulun kızıyla ilişki kurar. Bu ara Cemil, İffet'i iğfal eder. Baba da mahallede kol gezen dedikodular yüzünden kızını evden kovar. O, tarihin gördüğü en etkileyici ve ilgi çekici kadınlardan biriydi. Hem belinden aşağıya kadar uzanan sarı saçlarıyla göz kamaştıracak, nefes kesecek kadar güzel, hem de adını matematikçi, filozof ve astronom olarak tarihe yazdıracak kadar zeki bir kadın. Ve ne trajiktir ki ölümüyle bile unutulmayacak bir kadın.