SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Brazilian Butt Lift nedir ve nasıl yapılır?

Brazilian Butt Lift işlemi son dönemde daha hacimli popolara sahip olmak isteyen kadınların en favori tercihleri arasında yer alıyor. Peki Brazilian Butt Lift işlemi nedir ve nasıl yapılır? Brazilian Butt Lift işlemi sonrasında nasıl bir görünüm kazanılır?

Brazilian Butt Lift ya da Brazilian Buttock Lift kalça boyunu ve şeklini implant gerekmeksizin yeniden hacimlendiren yağ enjeksiyon ve transfer işlemidir. Liposuction yöntemi ile kalça, karın, bel ya da uyluk bölgesinden fazla yağ alınır ve elde edilen yağ popoya enjekte edilir.

Estetik cerrahi uzmanları tarafından yapılan bu işlemle vücudun alt kısmındaki orantı daha düzgün hale getirilir, problemli olarak görülen bölgelerde yağ kaybı gerçekleşir ve kalçalar uzun süreli hacim kazanır.

Neden Brazilian Butt Lift?

Kişinin vücut ölçüsü ve yapısı büyük oranda genetikle belirlenir. Sağlıklı beslenme ve spor sağlıklı vücut ağırlığını ve kas kütlesi büyüklüğünü de beraberinde getirir. Bu faktörler kişinin sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlasa da bazıları kalça bölgesinin düz bir görünüme sahip olduğunu söyler ve bu durumdan rahatsızlık duyar.

Brazilian Butt Lift işlemi sayesinde kişinin popo bölgesi yeniden şekillenir. Brazilian Butt Lift işlemi sonrasında kişide şu değişiklikler görülür:

-Vücudun alt yarısındaki kıvrımlar iyileşir

-Kalça, uyluk ve bel bölgesindeki yağ oranı azalır

-Popo daha genç ve estetik bir görünüm kazanır.

-Üst vücut ve alt vücut arasındaki ölçü orantısı daha düzgün bir görünüm kazanır.

Kimler Brazilian Butt Lift yaptırabilir?

Popo ölçüsünü iyileştiren Brazilian Butt Lift işlemi herkes için uygun olmayabilir. Aşağıdaki yazılı kıstasları karşılayan kişiler Brazilian Butt Lift işlemi için en uygun adaylardır:

-İmplant işlemi olmadan kalça bölgesinin hacimlenmesini isteyenler

-Kalça bölgesi renk tonu düzgün olanlar

-İşlem için yeterli yağ oranına sahip olanlar

Brazilian Butt Lift geleneksel bir lifting işlemi değildir. Kalça bölgesinde lifting benzeri işlem yaptırmak isteyenler için daha uygun estetik işlemi seçenekleri bulunmaktadır.

Brazilian Butt Lift ve kalça implantı arasındaki fark nedir?

Brazilian Butt Lift işleminin en önemli avantajı implant gerekmeksizin kalça bölgesine hacim kazandırmasıdır. Bir estetik cerrahi uzmanı tarafından yapılan işlemlerde komplikasyon riski son derece düşüktür ve oldukça iyi sonuçlar elde edilir.

Zayıf olan kişilerin vücudunda yeterli oranda yağ olmayabilir ve bu sebeple istenilen sonuçlara dolgu veya implant ile ulaşılabilir. Kalça implantı bazıları için ideal seçenek olsa da implant işlemi enfeksiyon riskini de beraberinde getirebilir. Brazilian Butt Lift işlemine nazaran kalça implantı daha az doğal bir görünüme sahiptir. Dolgu ise oldukça doğal bir görüntü sağlar.

Brazilian Butt Lift işlemi için doğru estetik cerrah nasıl seçilir?

Brazilian Butt Lift yüksek estetik gözü, ince detay, yoğun çalışma ve tecrübe gerektiren bir işlem olduğu için estetik cerrahların hepsi bu operasyonu düzgün gerçekleştiremeyebilir. Brazilian Butt Lift işlemi yaptıracak kişiler estetik cerrahlarına bu konudaki tecrübelerini sorabilir ve daha önce işlemlere dair fotoğrafları göstermelerini isteyebilir.

Brazilian Butt Lift nasıl yapılır?

Brazilian Butt Lift üç aşamada tamamlanan bir işlemdir: Bunlar:

-Kalça, uyluk, karın gibi liposuction uygulanabilecek alanlardan yağ alınır

-Alınan yağ saflaştırılır ve enjeksiyon için hazır hale getirilir

-Enjeksiyona hazır yağ kalçanın belirli bölgelerine transfer edilir ve böylece kalçanın hacminde artış meydana gelir ve şekli düzelir.

Ayakta tedavi olarak kabul edilen Brazilian Butt Lift işlemi öncesinde genel ya da lokal anestezi yapılır.

Brazilian Butt Lift işlemi sonrasında iyileşme süreci

Kalça bölgesi operasyonlarının ardından dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Kalça bölgesinde ağrı normaldir ve ağrı için ilaç verilebilir. Brazilian Butt Lift işleminin ardından kişi en az 2 hafta süre ile direkt olarak kalçasının üzerine oturmamalı ve yatmamalıdır.

Bu süre boyunca yüz üstü yatmak gerekir. Bir süre sonra estetik cerrahın da yönlendirmeleri ile kişi yastık gibi yumuşak yüzeylere oturmaya başlayabilir. Normal oturma düzeni için en az 8 hafta beklemek gerekir.

Brazilian Butt Lift işleminin ardından 1 hafta sonra günlük faaliyetlerinizi sürdürebilir ve çalışma hayatına geri dönebilirsiniz.

Brazilian Butt Lift işlemi sonrası

Brazilian Butt Lift işlemi sonrası kazanılan görünümün süresi uzun yıllar devam eder. Liposuction işlemi ile alınan yağ hücreleri bu bölgelerde tekrar oluşmaz ve kalça bölgesine enjekte edilen yağ uzun yıllar kalır. Vücutta meydana gelebilecek kilo değişimi işlemin sonuçlarına etki edebilir. Bu sebeple sabit bir kiloda kalmak önemlidir.

Brazilian Butt Lift işlemi sonrasında ideal sonuçlar 6 ayın sonunda ortaya çıkar. Bu sürenin sonunda daha biçimli ve hacimli kalçalara sahip olunur.

Yazının devamı...

Karın germe ameliyatının hangi durumlarda liposuction ile birlikte yapılması gerekir?

Karın germe ameliyatı, karının alt kısmında yani göbek altındaki deride bolluk olduğu zaman gereken bir işlemdir. Çoğunlukla 10’dan fazla kilo veren kişilerde, ikinci doğumlarda ya da aşırı kilo alınan birinci doğumlarda alt karın derisinde sarkma oluşur. Bu sorun kilo verme ile düzelmez, sarkma kalıcı olur. Özellikle doğum sırasında ya da kilo alma sırasında çatlaklar oluştuysa derideki sarkma daha fazladır. Görsel olarak da sarkma ile birlikte çatlaklar daha kötü bir karın görüntüsüne yol açar.

Karın derisindeki sarkma oranı herkeste değişiktir. Zayıf kişilerde göbek üzerinde deri bolluğu daha fazla olurken alt tarafta daha az olabilir. Spor yapan kişilerde de bu deri bolluğunun dağılımı farklı olabilir. Eğer ayakta dik dururken göbek altındaki deri bol görünüyorsa, yan tarafta çıkıntı yapıyorsa, o zaman karın germe gereklidir.

Boy – kilo oranının önemi

Boy-kilo oranına ve yağlanmanın dağılımına göre bazı karın germe işlemlerinde yağ alımı da yapılması gerekir. Bu durumu örneklendirecek olursak; 1.60 boyunda bir kişide kilo 57 ile 60 arasında ise o zaman büyük ihtimalle sadece karın germe yeterli olacaktır. Ancak bazen bu kiloda olup da bacakları ince, bel bölgesi yağlı olabilir. Yani bütün fazla yağ bel bölgesinde birikmiş olabilir. O zaman belden yağ alımı artı karın germe gerekir. Bir de 1.60 boyundaki kişimizin kilosunu 65-70 kg arasında düşünelim. Bu durumda kesinlikle yağ alımı da gerekir. Karın germe yapılırken yağ alımının çoğunlukla sadece bel kısmından yapılması yeterli olur. Kilo oranı daha da artarsa o zaman göbek deliği üzerindeki, mideye denk gelen karın bölgesinden yani üst karından da yağ alımı gerekir. Sonuç olarak hem üst karın hem bel bölgesinden yağ alımı ve karın germe işlemi yapılması gerekir.

Karın germe hangi durumlarda iyi sonuç vermez?

Karın germe işlemi için kişinin belirli bir boy-kilo oranında olması gerekir. İşlem için bu oran oldukça önemlidir. Bu oran bize ameliyat sonrasında daha iyi bir sonuç elde etmek için gereklidir. Gelelim sorumuza. Sorumuzun cevabını yine bir örnek ile anlatalım. 1.60 boyunda olan bir kişinin karın germe ameliyatı olabilmesi için en fazla 80 kg olması tercih edilir. Bazı durumlarda bölgesel yağlanması olan, kilo veremeyen kişilerde karın germe işlemi biraz daha kiloluyken yapılabilir. Ancak güzel sonuç elde etmek istiyorsak, örnekten devam ederek; 1.60 boyunda ki bir kişi karın germe işlemi olacaksa 80 kg dan fazla olmaması gerekir. En güzel sonuç da boyuna uygun kilo da olan kişilerde elde edilir.

Sonuç olarak: karın germe ameliyatı, karın derisi sarktıysa estetik görünüm için kaçınılmazdır. Ancak beraberinde yapılabilen yağ alımından kaçınmak mümkündür. Eğer yeterince diyet ve spor ile kilo verebilirseniz sadece karın germe ameliyatı yeterli olacaktır.

 

Op. Dr. Defne Erkara

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

İnstagram: opdrdefneerkara

Facebook: Dr.DefneErkara

Twitter: opdrdefneerkara

Yazının devamı...

Göz Çevresinde Gençleşmeye Yönelik Estetik Girişimler

Yüzün en önemli öğesi olan gözler ve çevresi, yüz güzelliğinin iyi veya kötü görünmesinde çok etkilidir. Çoğunlukla yaşın ilerlemesi, nadiren de genetik olarak göz çevresi dokularda meydana gelen bazı sorunlar kişiyi olduğundan daha yaşlı veya yorgun gösterebilir. Bir takım estetik girişimlerle bu sorunlardan kurtulmak mümkündür.

İlk değerlendirmede nelere dikkat etmek gerekir:

Kaşların seviyesi
Şakak bölgesinde düşüklük, çöküntü var mı?
Mimik çizgileri mimik yaparken belirgin mi?
Göz altı ve üstü torbalanma var mı?
Üst ve alt göz kapağında deri bolluğu var mı?
Orta yüz ve yanakta düşme var mı?

Göz çevresini değerlendirirken ona en yakın komşu kaş ve orta yüzü bir arada değerlendirmek gerekir. Kaşlarda belirgin düşme varsa bu düzeltilmezse göz kapağında yapılacak estetik müdahaleler pek kendini göstermez.

Yapılabilecek işlemler:

Göz çevresindeki sorunların çözümü için aşağıda maddelenen işlemler, tek tek veya kombine olarak uygulanabilir:
Kaş kaldırma ameliyatı
Botoks
Göz altı ışık dolgusu
Göz kapağı ameliyatı
Orta yüz germe

Kaş seviyesi 2 yöntem ile düzeltilebilir:

Endoskopik kaş kaldırma ya da botoks uygulaması ile kaş olması gereken yüksekliğe ulaşabilir. Arkasından yapılacak üst göz kapağı estetiği ile dolgunluk yapan yağ paketleri azaltılır ve deri bolluğu alınır. Böylece daha iyi görmek ve daha iyi görünmek için yapılan kaş kaldırma mimiği ve ona bağlı alın çizgilerinden de kurtulunmuş olunur.

Alt göz kapağını yakından ilgilendiren bölge orta yüz ve yanaktır. Yer çekimi ile aşağı doğru yer değiştiren yanak, alt göz kapağını da aşağı çeker. Yanakta düşme çok ise endoskopik germe ile yanak yukarı alınabilir. Sonrasında alt göz kapağındaki torbalanma yapan yağ dokusu azaltılır ya da eksiklik gösteren bölgeye yayılır. Deri bolluğu da gerekirse alınır. Bazı hastalarda alt göz kapağı kası da yukarı doğru askılanır.

Kaz ayakları:

Kaz ayağı dediğimiz çizgilerin göz kapağı ameliyatı sonrası tamamen düzeleceğini düşünen çok var. Tabiki işlem sonrası deri bolluğu azaldığından bunların belirginliği azalır. Ama bu çizgiler göz kasının kasılması ile alakalıdır. Bazı insanlarda çok sayıdadır. Bu durumda botoksun 6 ay aralıklar ile yapılmaya devam edilmesi gerekir. Botoks kaz ayağı bölgesinde yapacağı gerginlik alt göz kapağı estetiğini, kaşı kaldırarak da üst göz kapağı estetiğini olumlu etkiler.

Göz çevresi yaşlanma herkeste aynı düzeyde olmaz. Bazen alt göz kapağı bölgesinde orta yüzdeki düşmeyi gizleyen ışık dolgusu yapılması yeterli olabilir. Son zamanlarda bazı uygun hastalarda botoks ve ışık dolgusunu bir arada kullanarak 2 dakikada parlak bir göz çevresi elde edilebiliyor.

Sonuç olarak; yaşlanmaya engel olmak mümkün değil ama bazı estetik işlemler ve iyi bir bakım ile yaşlanmamın etkilerini azaltmak ve geciktirmek mümkündür. Bunun için bir estetik cerrahi uzmanına başvurabilirsiniz.

https://www.facebook.com/Dr.DefneErkara
https://www.instagram.com/opdrdefneerkara
https://twitter.com/OpDrDefneErkara

Yazının devamı...

Liposuction Uygulaması ile Vücut Şekillendirme

Günümüzde estetik ameliyatlar erkek kadın çoğu kişinin ilgisini çekiyor. Bunlardan en bilineni de liposuction yani yağ aldırma ameliyatı.

Liposuction dendiğinde fazla kilolardan kurtulmak akla gelse de, bu yanlış bir bilgidir. Liposuction işlemini, vücudun belli bölgelerinde biriken yağları cerrahi operasyonla vakumlayarak alma işlemi olarak açıklamak en doğru tanım olacaktır. Yağ aldırma işlemi kesinlikle zayıflama ve obezite tedavisi değil, doğru biçimde vücut şekillendirme yöntemidir. Liposuction aslında bir siluet düzeltme ve kilo vermeye yardımcı yöntemdir. Ayrıca, karın germe ameliyatlarına destek yöntem olarak da kullanılır.

Yağlanma nedir ve hangi bölgelerde olur?

Cinsiyet ve genetik duruma göre yağ biriken bölgeler farklılık gösterirler. Erkeklerde genellikle göbek ve bel çevresinde, kadınlarda ise; sıklıkla bel ve basen bölgelerinde yağlanma görülür. Yetişkin her insanda yağ hücreleri sabittir. Yağlanma ile hücre sayıları artmaz, sadece genişler. Liposuction ile aslında yağların depolandığı yağ hücreleri alınmaktadır. Bu nedenle ameliyat sonrası kilo alınması söz konusu olduğunda yağ hücrelerinin sayısının azaltıldığı bu bölgelerde eskisi gibi yağ birikimi olmamaktadır.

Liposuction uygulaması öncesinde dikkat edilenler

Liposuction uygulaması öncesinde yöntemin uygulanacağı kişide bazı önemli kriterler aranır. Öncelikli olarak, hastanın kilo verme evresinde kontrollü biçimde kilo vermiş olmasına bakılır. Sıkça kilo değişimi yaşamayan ve düzenli spor ve egzersiz yapan ve yağlarını bu yollarla atamamış kişiler olması oldukça önemlidir. Bu kişilerin liposuction ile yağlarından kurtulması vücut siluetinde kalıcı düzelme sağlar. Hastanın cildinin elastikiyeti ve o sırada bulunduğu kilo da önemlidir. Liposuction ile 4-5 litreden fazla yağ alınmamalıdır.

Liposuction kimlere ve hangi bölgelere uygulanır?

Liposuction, 18 yaşını geçmiş ve genel anestezi almasında sakınca bulunmayan erkek ve kadın herkese uygulanabilir. Yağlanmanın, genellikle bel ve basen bölgelerine yoğun biçimde bulunan bölgeleri haricinde, yağlanma bulunan vücudun diğer tüm bölgelerine işlem yapılabilir. Liposuction, bacak içi, çene altı (gıdı), sırt, üst kollar, diz içi, göbek, karın, kol içleri gibi bölgelerde fazla birikmiş yağların alınmasında kullanılan etkili bir yöntemdir.

Liposuction işlemi nasıl uygulanır?

Yağ alma işlemi için uygulama yapılacak bölgeye, minik kesikler atılarak kanüller (borucuklar) yardımı ile bölgesel olarak yağların depolandığı alanlardan vakumlanarak çekilmesi biçiminde vücut şekillendirmesi yapılır.

Uygulama ne kadar sürer? Ameliyat sonrası neler yaşanır?

Yağ alma işlem süresi kişiye ve operasyon yapılacak bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Ameliyat sonrası hasta aynı gün veya ertesi gün evine dönebilir. 1-2 günlük dinlenme ve ağır aktivite yapmaması önerilir. 4-6 hafta boyunca korse kullanımı şarttır. Ameliyata bağlı ödemden ötürü şişliklerin olması beklenen bir durumdur. İkinci aydan itibaren şişler gittikçe azalır. Vücut konturu 6 ay 1 yıl gibi bir süreç içinde son şeklini alır.

Op. Dr. Defne Erkara

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

Yazının devamı...

Meme Küçültme Operasyonu Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Her kadın için meme, kendini özgüven dolu, güzel ve kadın gibi hissetmesinde oldukça önemlidir. Kadın olmanın yanı sıra, üreme ve anne olmak gibi önemli özellikleri bir arada barındırır. Meme, ergenlik çağı öncesinde gelişimine başlar ve doğurganlık çağı sonuna kadar da değişimine devam eder.

Meme küçültme operasyonuna neden gerek duyulur?

Hormonal ya da yıllar boyu yaşanan fiziksel değişimlere bağlı olarak meme küçültme ameliyatına ihtiyaç duyulabilir. Hamilelik, emzirme, kilo alıp-verme, yaşlanma, genetik özellikler gibi etkenler, meme küçültme operasyonlarının temel nedenleri olarak sıralanabilir.

Memenin sarkık ve büyük olması ne gibi sorunlar doğurur?

Büyük ve sarkmış bir meme, özellikle boyun ve sırt bölgesinde dayanılmaz ağrılara neden olur. Kişinin sağlığını etkilediği gibi, sosyal hayatını da olumsuz yönde etkiler. Özellikle büyük meme sorunu yaşayan hastalarda pişik, mantar enfeksiyonu oluşumu gibi rahatsızlıklara ortak sorun olarak rastlanır. Sutyen askısının baskısı ile omuzlarda çukurluk, ağırlık nedeni ile kollarda uyuşma, boyun ve bel fıtığı gibi önemli rahatsızlıklara dek uzanan sağlık problemlerini doğması olasıdır.

Sosyal hayat içerisinde kişinin iri göğüslerini saklama, uygun bedende giysi bulamamak, bol, uyumsuz giysiler giymek zorunda kalmak, büyük sutyenler kullanmak kişinin mutsuz olmasında büyük rol oynar. Ayrıca bireylerin içe kapanma, sosyal hayata karışamama gibi psikolojik olarak sorunlar yaşadığı bilinen ortak sorunlardan bazıları olarak sıralanabilir.

Meme küçültme ameliyatı kimlere uygulanır?

Meme büyüklüğü nedeni ile çeşitli sağlık problemleri yaşayan, 18 yaşını geçmiş ve anestezi alması uygun olan her hastaya uygulanır. Genellikle 30-50 yaş arası hastalar bu ameliyat uygulamasına başvurmaktadır.

Meme küçültme operasyonu sonrasında his kaybı yaşanır mı?

Geçmiş yıllarda kullanılan tekniklerden, günümüzde kullanılan teknikler arasında farklılık olduğundan; meme başı ile bağlantılı olan dokuyu ve meme başına giden duyuyu korumaya yönelik yaklaşımla ameliyatlar uygulanır. Bu yüzden kalıcı his kaybı oluşmaz.

Meme küçültme ameliyatı hamile kalmaya ve emzirmeye engel olur mu?

Meme küçültme ameliyatı sonrası meme dokusunun kendisini toparlaması ve normal işlevini sürdürmesi için ortalama 1-2 yıl süre içinde hamile kalınmaması önerilir. Hamilelik süresi içerisinde kilo alımında kontrollü olmaya ve oluşabilecek çatlak gibi deformasyonlarda cildi nemli tutarak korunmaya özen gösterilmesinde yarar vardır.

Süt verme dokusunun küçüldüğü oranda emzirmenin de azalma ihtimali az da olsa vardır.

Meme küçültme operasyonu sonrası evrede merak edilenler

Meme operasyonu süresi kişiye ve hekime göre değişiklik gösterebilir. Ortalama 2-3 saat sürebilir. Ameliyat sonrasında bir gece boyunca hastanede kalmak gereklidir. Operasyon sonrasında yedi gün içerisinde işe ve sosyal hayata geri dönülebilir. Fakat ameliyat sonrasında 15 gün boyunca özel bir sutyen kullanmak gereklidir. Ardından bir 15 günlük süreçte sporcu sutyeni kullanmalı ve sonra normal sutyene geçiş yapılmalıdır. Ameliyattan sonra 15-20 gün içerisinde ağır fiziksel aktivite ya da spor yapmaktan kaçınmaya özen gösterilmelidir.

Ameliyat izi kalır mı?

Meme küçültme operasyonu sonrasında takip eden ilk 6 ay boyunca kızarık biçimindeki iz, 1 yıl sonuna doğru ten rengini alarak, zamanla kaybolacaktır. Bu süreci hızlıca atlatmak için hekimin önereceği merhemler kullanılabilir.

Yazının devamı...

Botoks Sadece Kırışıklık İçin mi Uygulanır?

Botoks dendiğinde ilk akla gelen tartışmasız yaşlanmanın en belirgin göstergesi olan yüzdeki mimik çizgileridir. Botoks, yüzdeki kırışıklık, kazayağı ve belirgin çizgilerin belirli bir dönem aralığında yok edilmesinde etkili yöntemlerden biri olarak kullanılır. Botoksun yaşlanma çizgilerini yok etmesinin haricinde; ilk tedavi alanı olarak oldukça ilginç ama bir o kadar da şaşırtıcı biçimde göz ve yüz tiklerinin giderilmesinde yararlı olduğunu söylemek ilginç bir bilgi olacaktır. Ayrıca, son yıllarda hormonal düzensizlik kaynaklı aşırı terleme, migren, kronik ağrı atakları, tükürük bezinin aşırı salgılanması gibi sağlık sorunlarının tedavisi de etkili biçimde kullanılıyor olması da epeyce dikkat çekici uygulama alanlarından bazıları olarak sıralanabilir.

Kısaca Botoks Nedir?

Botoks, laboratuvar ortamında “botilinum toksin” adı verilen bir çeşit bakteriden üretilen kontrol altına alınmış bir zehir çeşididir. Botoks ismi de bu iki kelimenin birleşiminden türetilmiştir. Kas ve sinir iletim sisteminde yer alan proteinleri bağlayarak, asetilkolin maddesinin salınmasını engeller. Kas yapısını geçici olarak zayıflatan özelliğinden yararlanılarak, ağırlıklı olarak kırışıklık tedavisinde etkili bir yöntem olarak kullanılır. Laboratuvar ortamında toz ilaç olarak üretilen botilinum toksin, uygulama sırasında tedavi biçimine ya da markasına göre belli oranlarda serum fizyolojikle çözelti şekline getirilerek kullanıma hazır hale getirilir.

Botoks Nasıl Uygulanır?

Çözelti haline getirilmiş botoks; uygulamanın yapılacağı bölgeye, hekimin uygun gördüğü küçük dozlarda kas içlerine enjeksiyon yolu ile uygulanır. Botoks uygulaması 15-20 dk. gibi kısa bir zaman diliminde tamamlanır. Uygulama sonrası enjeksiyon uygulanan bölgelerde minik şişlikler görülebilir ve normal şartlarda ortalama 30 dk. gibi bir süre içerisinde düzelme gösterir.

Sıkça Botoks Uygulaması Yapılan Noktalar

Yüz bölgesindeki tüm alanlara rahatlıkla uygulanan botoks işlemi; kaş ve alın arasındaki mimik çizgileri, göz çevresinde kazayağı olarak gelişen kırışıklık çizgileri, yanak sarkmaları, boyun bölgesinde yoğunlaşan kırışıklıkların tedavisinde etkili olarak kullanılıyor. Ayrıca, yüz inceltme tedavisi olarak adlandırılan (Masseter botoks) için de kullanılan bir yöntem olarak biliniyor. Kaş arasındaki kızgın ya da sert ifadeyi ortadan kaldırmak veya düşük kaş gibi görünümünü düzeltmek, dudak ve burun kenarı çizgileri yok etmek için de sıkça tercih ediliyor.

Özellikle yaz aylarında ve hormonal olarak ortaya çıkan koltuk altı, baş, boyun el ve ayak bölgelerindeki terlemelerin azaltılmasında, botoks uygulaması etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılıyor.

Migren ağrıları, kronik ağrılı bölgeler, şaşılık ve sürekli tekrarlayan kasılmalar(tik) gibi rahatsızlıkların tedavilerinde uzun yıllardır botoks uygulamasına başvuruluyor.

Botoks Uygulaması Ne Kadar Süre Etkili Olur?

Kişiye göre farklılık gösterdiğinin özellikle altını çizmekte fayda bulunuyor. Çünkü her bireyin kas yapısı ve uzunluğu, cilt yapısı ve kalınlığı farklılık gösteriyor. Ayrıca, herkes birbirinden farklı olarak kas yapısı ve mimikleri kullanıyor. Dolayısı ile botoks, herkese göre farklı zaman dilimlerinde etkin oluyor.

Uygulaması gerçekleştirilen botoksun etkileri 3-4 gün içerisinde gözle görülür bir hal alıyor. En maksimum etki ise, 4-8 haftalar arasında yaşanıyor. Botoksun kas yapısı üzerindeki etkinlik süresi ortalama 4 -6 ay olmakla birlikte, periyodik olarak düzenli yaptırılması durumunda, özellikle aktif kullanılmayan kas gruplarında 9 aya dek etkisini sürdürdüğü söylenebilir.

Botoks Uygulaması Hangi Yaş Aralığı İçin Uygundur?

Rahatsızlık durumuna bağlı olarak 25-70 yaş arası herkes botoks uygulamasını etkin biçimde yaptırabilir.

Botoks Uygulamasının Sakıncaları Nelerdir?

Botoks ile gerçekleştirilen uygulamalarda kullanılan dozun hasta üzerinde hayati bir riski yarattığı söylenemez. Uzman ellerle ve doğru biçimde gerçekleştirilen uygulamalarda başarılı sonuçlar elde edilir. Fakat doğru bölgeye uygulanmayan botoks enjeksiyonu yüzün farklı bölgelerinde asimetriye, istenmeyen kozmetik görünüme yol açar.

Botoks Kimlere Uygulanmaz?

Botoks; yüzünde ve cildinde enfeksiyon bulunan hastalara, kas hastalığı bulunanlara, aktif botoks uygulaması yapılmış kişilere, amino glikozit türevi antibiyotik kullanan hastalara ve hamilelere uygulanamaz.

Botoks Uygulaması Sonrası Neler Yapılmamalıdır?

Botoks uygulaması sonrasındaki birkaç saat içerisinde enjeksiyonun yüzün her bölgesine aşırı yayılmaması için uyumamaya dikkat edilmelidir. Yan yatmak, egzersiz ve spor aktivitesi yapmamak, hamam, sauna, banyo, duş gibi sıcak bir ortama girmemek ve masaj uygulamamak gerekmektedir. Botoks uygulaması sonrasında enjeksiyon nedeniyle oluşan kızarıklık veya morarma gibi etkileri azaltmak için, bastırmadan soğuk kompres yapmanızda yarar vardır. Botoks sonrasında kaslarınızı her zaman olduğu gibi kullanmaya devam edebilirsiniz.

Botoks Yaptıran Herkes Birbirine Benzer mi?

Doğru biçimde planlanmamış ve abartılmış botoks dozları, yüzdeki kas yapısının işlevini önemli ölçüde azalttığından, mimiklerin yitirilmesine yol açar. Bu da; aynı maskeyi takıp dolaşan, tıpkı birbirinin aynı gibi görünen ve adeta robota benzeyen ifadesiz insanların ortaya çıkmasına sebep olur.

Doğru dozlarla ve kişinin gündelik yaşamındaki doğal görünümünden uzaklaştırmadan yapılan botoks uygulamaları ile yüzdeki ifade kaybolmadan kaslar rahatça hareket edebilir. Bu algı çerçevesinde gerçekleştirilen doğru botoks uygulaması sayesinde, botoks yaptırıldığı bile anlaşılmadan sosyal yaşama dönülür.

Yazının devamı...

Burun Estetiğinde Merak Edilen Tüm Ayrıntılar

Estetik görünümün, günümüz sosyal yaşam koşullarında yükselen bir trendle büyük ilgi topladığını gözlemliyoruz. Görselliğin ön planda olduğu son yıllarda, özellikle dış görünümün bireylerin kendini en doğru biçimde ifade etmesi noktasında oldukça önem kazanıyor. Özellikle de özgüven sağlama açısından bakıldığında, önemli ölçüde bireyin üzerinde olumlu etki yarattığı yadsınamaz bir gerçeklik olduğu kabul görüyor.

Dış görünüş dendiğinde özellikle ilk akla gelen, yüz güzelliği ve simetrisidir. İlk bakışta bir insanda öncelikli biçimde dikkat çeken noktaların başında burun gelir. Burun, yüzün tam ortasında yer alarak yüze karakter katar. Bu sebeple burnun görünümü ve estetiği, kişinin yüz hatlarının belirgin biçimde ortaya çıkarılmasında büyük önem taşır.

Burun Estetiği Nedir? Neden Yapılır?

Burnun yeniden biçimlendirildiği operasyon “rinoplasti” olarak adlandırılır. Rinoplasti operasyonu ile deformasyonu bulunan ya da beğenilmeyen burun yeniden şekillendirilip, biçimlendirilir. Burun küçültülüp büyültülebilir, üst dudağa göre açısı değiştirilerek uç kısmı biçimlendirilebilir, girinti ve çıkıntıları düzeltilir. Rinoplasti operasyonları; bireylere hem estetik görünüm kazandırmak, hem de “deviasyon” adı verilen burun içi şekil bozukluklarına bağlı nefes problemlerini ortadan kaldırarak, yaşam kalitesini arttırmak olarak iki ayrı amaçla gerçekleştirilirler. Her iki operasyonla hem burun içi, hem de burun dışında biçimlendirme ile estetik görünüm ve yaşam konforu sağlanır.

Burun Estetiği Öncesi Planlaması

Hastanın yaşamını etkileyecek düzeyde önemli olan rinoplasti ameliyatı önemli bir dokunuş gerektirir. Bu nedenle burun estetiği operasyonu, kişiye özel planlama ile gerçekleştirilir. Ameliyat öncesinde yapılan bu planlama sayesinde hastanın ameliyat sonrası görüntüsü hakkında görsel bilgi paylaşımı yapılarak beğenisi ve onayı alınır. Rinoplasti ameliyatlarında doğallığın ön planda olmasına ve hastanın nefes alma açısından yaşam kalitesinin arttırılmasına dikkat gösterilir.

Burun Estetiği Ameliyatı Yöntemleri

Rinoplasti ameliyatları için çeşitli farklı ameliyat teknikleri bulunmasına rağmen, günümüzde yaygın olarak açık ve kapalı burun estetiği ameliyat yöntemleri tercih ediliyor. Yöntemlerin avantaj ve dezavantajlarının hekim ve hasta ile beraber değerlendirilmesi sonrasında genellikle hekimin, hastaya hangi teknikle operasyon yapacağına karar veriliyor.

Açık ve Kapalı Burun Estetiği Ameliyat Yöntemleri

Açık rinoplasti ameliyatları genellikle hastalara önerilen yöntem olmakla birlikte kapalı rinoplasti yöntemi de hastalar tarafından tercih edilebilir. Kapalı burun estetiği ameliyatlarında herhangi bir kesi işleminin olmaması hastalarca daha ilgi çekici görünse de, hekimin açık burun ameliyatlarında burun anatomisine hâkim olması açısından özellikle estetik ve deviasyon odaklı operasyonlarda daha etkili, risksiz ve kalıcı sonuçlar elde edilir.

Açık burun estetiği operasyonunda iki burun deliği ortasında “kolumella”adı verilen burun duvarı açılarak ameliyat gerçekleştirilir. Kapalı burun estetiğinde ise bu kesi işlemi yapılmadığından daha hızlı operasyon tamamlanır.

Burun Estetiği Ameliyatları Ne Kadar Sürer?

Gerçekleştirilen operasyon revizyon (yeniden düzeltme) operasyonu değilse, açık burun estetiği ameliyatı ortalama 2 saat gibi bir süreçte tamamlanır. Revizyon ameliyatları daha kapsamlı ve uzun sürede tamamlanır. Kapalı burun estetiği operasyonları ise bu süreden biraz daha kısa zamanda tamamlanır.

Burun Estetiği Ameliyatında Ne Tür Anestezi Yöntemi Kullanılır?

Açık ya da kapalı burun estetiği ameliyatlarında genel anestezi uygulanarak, hastanın konforlu biçimde burun estetiği operasyonu gerçekleştirilir. Genel anestezi yöntemi sayesinde detaylı biçimde cerrahi işlemler tamamlanır.

Burun Estetiği Ameliyatı Sonrasında Hastanın Dikkat Etmesi Gerekenler

Gerçekleştirilen operasyon sonrasını takip eden 7 gün boyunca hastanın dinlenmesi kesinlikle gereklidir. Özellikle ilk hafta burnun darbe almadan korunması açısından büyük önem taşıyan bir süreçtir. Bir hafta sonunda hasta işine ve sosyal hayatına geri dönebilir.

- Özellikle yatarken burnun üzerine yatmamaya kesinlikle dikkat edilmesi şarttır.

- Kişisel temizlik için duş yapmak elbette önemlidir. Ancak, banyo yaparken kullanılan suyun baş bölgesine gelmemesine çok büyük özen gösterilmelidir. Saçlar bedenden ayrı olarak ve geriye doğru yüze su gelmeyecek biçimde yıkanmalıdır.

- Dişler fırçalanırken, baskı yapmadan dikkatli ve hafif hareketlerle temizliğin yapılmasına dikkat edilmelidir.

- Başı öne eğmemeye, ağır nesneler kaldırmamaya, eğilmemeye kesinlikle dikkat edilmesi gerekir.

- Burun içi yaraların iyileşmesi sürecinde ilk 7 gün boyunca sigara kullanılmamasına azami dikkat gösterilmesi şarttır.

- Ameliyat sonrasında geçen 1, 1,5 aylık süreçte optik gözlük dâhil, güneş gözlüğü kullanılmaması ve güneşe çıkılmamasına dikkat gösterilmelidir.

Yazının devamı...

Yüz Dolguları Nerelere Uygulanır?

Yaş ilerledikçe deri altı yağ ve diğer dokularda azalma olur. Derinin de gevşemesi ile kırışıklık ve çökmeler kişiyi olduğundan yaşlı gösterir. Hyaluronik asit içeren yüz dolguları ile bu sorunlara çözüm bulmak ve yaşının iyisi olan, bakımlı bir görünüme kavuşmak mümkün. Yüzde hangi bölgelere dolgu uygulandığına madde madde bakalım:

1. Ağız kenarındaki gülme çizgileri:

Nazolabial çizgi de denen bu bölgeye uygulamada aşırıya kaçmamak gerekir. Eğer yüz germe ile daha iyi sonuç alınacaksa dolgu ile vakit kaybetmemekte fayda var. Ancak nispeten genç yaşlarda yüz germe dönemine kadar bu dolgular hayat kurtarır. Daha çok, vücutta 2 yıl kalan kalın dolgular tercih edilir. Gülme çizgisinin alt kısımlarına daha ağırlık vermek lazım. Burun kenarının aşırı doldurulması doğal olmaz. Amaç kişiyi değiştirmekten çok daha dinç göstermek. Mimiklerini korumak da çok önemli.

2. Dudaklar

Dudak için özel olarak üretilen kalınlıktaki dudak dolguları kullanılır. Hastanın beklentisini dinledikten sonra muayenede dudak kalınlıklarına, dudak kıvrımlarının özelliklerine ve daha önceden uygulama yapılıp yapılmadığına bakmak gerek. Genellikle 1 ml'lik tek enjektör kullanılır. Ama bazen ihtiyaca göre 2 enjektör de uygulanabilir. Uygulama tekniğini hastanın dudak şekline göre belirlemek, herkese aynı tarz uygulama yapmamak iyi sonuç için önemli. Dudak çizgilerini belirginleştirmek için ise ince dolgu kullanılır.

3. Kaş arası

Kaş arası derin çizgilere sebep kişinin kaşlarını sık olarak çatmasıdır. Öncelikle bu durum azaltılmalıdır. Botoks uygulaması ile bu sağlanabilir. 1 hafta sonraki kontrol sırasında kalan çukurluk varsa o zaman bu çukur derinliğine uygun kalınlıkta dolgu ile doldurulabilir. Kaş arasındaki çizginin derinleşmemesi için en iyisi botoksa mümkün olduğunca erken yaşta başlamaktır. 24-25 yaşlarında bile başlanabilir.

4. Yanaklar

Yüzün genelinde doku sarkması ve çökmesi mevcut ise ilk tercih her zaman yağ enjeksiyonudur. Daha genç kadınlarda yüz profilinde elmacık kemiklerin belirginleştirilmesi ve orta yüzdeki çöküntünün doldurulmasında deri altı kalın dolguları tercih etmekte yarar var. Miktarı ihtiyaca göre belirlenir. Genellikle 2 ml ile 10 ml arası değişen ihtiyaçlar olabiliyor.

5. Çene

Çene ucu geride olan bazı hastalarda çeneyi öne alan ameliyatlara ya da çene protezi ameliyatına alternatif olabilir. Genellikle hafif derecedeki çene geriliği olan hastalarda tercih edilir. Kadınlarda çene ucu ortasında çöküntü olan kişilerde bu durum kişiye sert bir görüntü verebilir. Bu hastalarda da kalın dolgu işlemi uygulanabilir.

6. Şakak

Yüz kemikleri belirgin zayıf yapılı kişilerde kaş dış kısmındaki şakak olarak adlandırdığımız bölgelerde dikkat çekici çöküntüler olabilir. Bu görüntü kişinin daha sert ve sağlıksız görünmesine yol açar. Yüze yağ enjeksiyonu yapılacaksa bu bölgeler de yağ enjeksiyonu yapılabilir. Sadece bu bölgeye uygulama yapılacaksa deri altı kalın dolguları tercih etmek gerekir.

7. Göz altı

Göz altlarındaki çukurluklar ve morluklarda çok etkilidir. Bu bölge için özel olarak üretilmiş ve “göz altı ışık dolgusu” namı ile ünlenmiş dolgular kullanılır. Genellikle 1 ml tek uygulama yeterlidir. Ortalama 18 ayda bir tekrar edilir.

8. Burun dolgusu

Uygun kişilerde işe yarar. Burun sırtında hafif bir kemer veya çöküntü varsa, burun ucunda minimal düşme varsa dolgu ile durum kurtarılabilir. Ortalama 1-2 yılda bir tekrar etmek gerekir. Bununla uğraşmak istemeyenler için burun estetiği kalıcı bir seçenektir.

Sonuç olarak; Hyaluronik asit içeren yüz dolguları ile daha sağlıklı ve bakımlı bir yüz görünümüne kavuşmak mümkün. Dikkat edilecek hususlar: mutlaka doktor tarafından uygulanması, ihtiyacın tam belirlenmesi ve sonucun öngörülerek ona göre işlem yaptırılmasıdır. Aksi taktirde mutsuzluk sebebi olabilir.

Op. Dr. Defne Erkara

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

www.defneerkara.com

www.facebook.com/Dr.DefneErkara

www.instagram.com/opdrdefneerkara/

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.