Günümüzde iş hayatının yaratmış olduğu yoğun programlar, gündemler ve toplantılar derken; dış görünüşüne ve güzelliğine daima önem veren çalışan kadınların, fazla boş zamanları olmadıkları için öğlen arası yada iş çıkışlarında, küçük estetik uygulamalar ile iş hayatlarına hem kaldıkları yerden devam ediyorlar hem de kendilerini yenilemiş oluyorlar.

Genellikle iş hayatında çalışanların, öğle tatili ve iş çıkışlarında botoks, dudak dolgusu ve kırışıklık tedavisi gibi estetik uygulamaları tercih etmektedirler. Kısa sürede ve kolay uygulandığı için 25-40 yaş arası kadınlarda çok fazla rağbet görmektedir.

Sadece 15 dakika ayırmanız yeterli
Yüzdeki çizgiler ve kırışıklıkların yok edilmesi için botoks uygulaması tercih ediliyor. Botoks uygulaması, çok ince bir iğne ile 15 dakikada yapıldığı için kişi işlem sonrası işine kaldığı yerden devam edebiliyor. Uygulamanın etkisi 4-6 ay sürmektedir. Uygulama yapılan bölge yaklaşık 6 ay boyunca kırışmıyor.

Burun kenarındaki çizgileriniz mutsuz göstermesin sizi
Burun kenarındaki çizgilerin giderilmesinde nazolabial dolgu uygulaması kullanılarak, sürekli mimik vererek konuşulması kişilerde çizgilerin derinleşmesini ortaya çıkarmaktadır. Bu durumda kişiyi mutsuz ve yorgun görünmesine neden olmaktadır.Bu yüzden, yüze güzellik ve gençlik veren bu bölgeyi doğallığında orantılı bir şekilde belirginleştirmek amacıyla derin çizgilere dolgu kullanılması tercih ediliyor. Uygulamada kişinin doğallığı baz alınarak, mimikler bozulmadan tasarım yapılıyor.

Doğal ve kıvrımlı dudaklar
Dış görünüşüne ve güzelliğine önem veren kadınların kısa sürede arzu ettikleri görünüme kavuşmak için tercih ettikleri bir diğer uygulama ise dudak dolgusu yer almaktadır. Öğle tatilinde yemek molasından çalarak 20 dakikada uygulanması, ağrısız ve acısız olması, anında sonuç alınması, kişinin uygulama sonrasında hemen sosyal hayatına geri dönmesi ve ortalama 12 ay kalıcı olması açısından büyük avantaj sağlamaktadır.

Günümüzde pek çok hasta, vücudunda kilo verme veya hamilelik sonrası toparlanamayan kısımların düzeltilmesi için plastik cerrahların kapısını çalmakta. Bunun sebebi ise tartıda hedeflenen kiloya ulaşmanın, hayal edilen güzel ve sıkı vücududa her zaman beraberinde getirmemesi. Gelişen teknoloji ile uygulanan vücut şekillendirme operasyonları sayesinde artık tüm bu istenmeyen görünümler bir arada ve kısa sürede değiştirilebiliyor.

Yeni bir vücuda kavuşmak hayal değil
Vücut şekillendirme operasyonlarında, genelikle formu bozulan ve deforme olmuş memelerin dikleştirilmesi ve hacim kazandırılması;gevşemiş ve sarkmış karın bölgesinin sıkıştırılıp sportif bir görünüme kavuşturulması ve bel etrafındaki dirençli yağlanmaların liposuction işlemleri ile vücuttan uzaklaştırılması sonucu hastaların ince ve kıvrımlı bir bele kavuşmalarlarına yardımcı olmaktadır.

Günlük hayata kısa sürede dönüş
Operasyondan sonra 1 veya 2 gece hastanede geçiriliyor, müdahale edilmiş alanlara uygun korseler takılması önermekteyiz. Genelikle 3. günde banyo yapılabiliyor. Ağrı yaşanırsa, basit ağrı kesiciler ile kontrol altına alınmaktadır. Vücut şekillendirme operasyonlarında bir takım izler kalmaktadır. Fakat bu izler bikini bölgesi olarak tarif ettiğimiz alanda kalarak kamufle olmaktadır.Ayrıca, operasyonlardan sonra hastalar yeni vücutlarına hemen alışıyorlar, hatta eski hallerini çabucak unutarak yeni bir hayata ‘merhaba’ diyebiliyorlar.

Op. Dr. Gökhan Haytoğlu
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

www.gokhanhaytoglu.com

Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Yeni bir yıl yaklaşırken, yılbaşı öncesi yapılacak küçük uygulamaları ile kendinizi daha genç hissettirecek; daha bakımlı ve güzel karşılayabileceksiniz.


İşte bu durumda yeni yıl öncesi kendinize zaman ayırıp, sizi bir yaş daha erken girebileceğiniz yeni yıl uygulamaları…


Cildimizdeki ışıltıyı yansıtalım

Yazdan kalma lekelenmeler, sonbaharın keskin hava değişimi cildin yenilenmesini bozar. Cildimiz mevsim değişikliği ile beraber kurur,matlaşır,nemini,elastikiyetini ve ışıltısını kaybeder.Bu dönemde uygulayacağımız h100 gençlik aşısı ile birlikte içeriğindeki yoğun saf hyaluronik asit yardımıyla cilde su çekerek nem,elastikiyet ve parlaklık verir. Ayrıca içeriğindeki mannitolde ciltteki yenilenmeyi ve ışıltıyı sağlar.


Altın iğneler cildinizi yenilesin

Radyofrekans enerjisi küçük altın iğnelerin yardımıyla derinin alt tabakalarına iletilir. İletilen bu enerji dokuları ısıtır. Bu enerji deri altındaki dokularda yeni kolajen yapımını ve hasarlı kolajenin onarılmasını sağlar. Böylece ciltte yenilenme, hasarlı dokuların onarımı, parlak ve gergin bir cilt oluşumunu sağlamış olmaktadır. Uygulanan radyofrekans yüz hatlarının şekillendirilmesine yardımcı oluyor, ağız ve göz çevresi gibi cilt yaşlanmasının sık görüldüğü alanlarda daha ilk uygulamada dahi fark edilen bir düzelme sağlıyor.


Deniz tuzu ile cildinizin güzelliği ortaya çıksın

Yüzde yüz doğal deniz tuzu kullanılarak yapılan cilt yenileme terapisinde, cildinizi tahriş etmeden ölü derilerden arınmanıza yardımcı olur. İkinci aşamaya hazır hale gelen cilde hyalüronik asit, multivitaminler ve antioksidanlar ultrason ile uygulanarak cildin 3 kat daha derinine 2 kat fazla nüfuz etmesi sağlanır. Son aşama da ise yüksek yoğunluklu led tedavisi ile cildinizin iyileşmesine ve gençleşmesine yardımcı olarak; pürüzsüz, lekesiz ve dengelenmiş bir cilde kavuşmanızı sağlar.


Dudaklarınızın çekiciliği üzerinizde olsun

Yeni yıl makyajına baktığınızda kırmızı dudaklar her yıl dikkati çeker. Peki ya yeterli dudak kalınlığınız yoksa? Dudak dolgusu ile daha dolgun ve diri dudaklara sahip olmak mümkün olduğundan; daha mutlu, daha neşeli ve daha çekici görünebilirsiniz.


Yorgun ifadeleri kaldıralım

Göz altı bölgesinde çukurluk ve çöküklük durumlarında bu durum kişinin daha üzgün daha yorgun gözükmesine neden olmaktadır. Göz altı ışık dolgusunun içeriğindeki yarı çapraz bağlı hyaluronik asitin, vitamin mineral aminoasitlerler sayesinde göz altı bölgesindeki çöküklük ve buna bağlı morluklarda uygulanan en etkili tedavi yöntemidir.


Op. Dr. Gökhan Haytoğlu

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

www.gokhanhaytoglu.com

Nasıl uygulanıyor?

Cildin yaşlanmasındaki temel sorun, zamanla yıpranan hücrelerle birlikte ciltte kolajen ve elastin üretiminin azalmasıdır. Bu da dokunun gevşeyip canlılığını kaybetmesine ve ciltte kırışıklıkların, donuk ve mat bir görünümün oluşmasına neden olur. Bu sorunları gidermek amacıyla uygulanan yöntemlerden biri de kök hücre, yani Fibrocell tedavisi. Fibrocell gerçek anlamda kişinin kendi dokularından üretilen ve cilt dokusunu iyileştirici etkiye sahip kök hücrelerin yüz, saç, boyun ve dekolte bölgesine uygulanması işlemine deniyor. Fibrocell tedavisinde, kulak arkasından minicik bir doku örneği alınıyor. Klinik şartlarında alınan bu doku, daha sonra uygulama için özel şartlarda hazırlanmış olan laboratuvara yollanıyor. Laboratuvar ortamında, yaklaşık 30 -45 günlük bir süreçte, alınan dokudan fibroblast dediğimiz ve iyileştirici etkisi yüksek olan hücrelerin üretilmesi sağlanıyor. Son olarak üretilen bu genç fibroblast hücreleri cilde enjekte ediliyor.

Gençlik hücresi: Fibroblast

Peki fibroblast hücreleri neden bu kadar önemli? Bu hücreler, cildin sıkılaşmasında ve yaraların iyileşmesinde işlevi olan kolajen proteininin yapımından sorumludur. Yirmili yaşların sonundan itibaren azalmaya başladıkları için ciltte kırışıklıklar ve elastikiyet kaybı görülmeye oluşmaya başlar.

Ne beklemelisiniz?

Fibrocell uygulamasında üretilen ve cilde enjekte edilen, yoğun, genç ve taze fibroblast hücreleri, cilt altında çalışmaya başlar; hızlı ve etkin bir şekilde kolajen ve elastin üretir. Tedavinin etkileri ortalama bir ay sonunda görülmeye başlar: Cilt çok daha sıkı, canlı ve parlak, kırışıklıklar ve ince çizgiler ise hafiflemiştir.

Daha gür saçlar

Fibrocell tedavisi, kırışıklıklarla birlikte, cilt çatlakları ve yara izlerinin tedavisinde de kullanıyor ve son derece başarılı sonuçlar elde ediliyor. Bu teknoloji yakın dönemde saç tedavisinde de aktif olarak rol oynamaya başladı. Fibrocell tedavisi saç dökülmesini belirgin şekilde azaltıyor, ayrıca zayıflamış saçların canlanmasını, daha gür, daha hacimli çıkmasını sağlıyor. Doğal olması, yani kişinin kendi hücrelerinden hazırlanmasından dolayı herhangi bir yan etkisi bulunmayan bu tekniğin etkisi yaklaşık 4.5 yıl sürüyor.

Op. Dr. Gökhan Haytoğlu

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

www.gokhanhaytoglu.com

Her yaştaki insanın arzusu pürüzsüz, duru bir cilde sahip olmaktır. Bu durum gençlik yıllarında kolay gibiydi. Oysa zaman geçtikçe cildinize özen göstermek gerekiyor. Yaşa ve çevresel faktörlere bağlı ortaya çıkan; akne izleri, güneş lekeleri, kırışıklar ve derin gözenekler gibi cilt problemleri güzelliğinize gölge düşürmektedir.

Tarih boyunca tuzun cilde faydaları insanların ilgisini çekmiştir. Tuz, yaşamın temel gıdalarından biri olmasının yanında; cilt yüzeyinin yenilenmesinde, arınmasında ve iyileştirilmesinde amaçlanarak salt facial uygulamasıyla cildin üst düzey bir yenileme sistemi ile buluşmuştur.

Salt facial uygulaması, kadın - erkek farketmeksizin tüm yaş grupları ve tüm cilt tiplerinin farklı ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 3 adımda doğal deniz tuzu kristalleriyle cilt yenilemesini sağlıyor.

İlk aşamasında, yüzde yüz doğal deniz tuzu kullanılarak yapılan işlem cildinizi tahriş etmeden ölü derilerden arınmanıza yardımcı olur. İkinci aşamaya hazır hale gelen cilde hyalüronik asit, multivitaminler ve antioksidanlar ultrason ile uygulanarak cildin 3 kat daha derinine 2 kat fazla nüfuz etmesi sağlanır. Son aşama da ise yüksek yoğunluklu LED tedavisi ile cildinizin iyileşmesine ve gençleşmesine yardımcı olur. Bu sayede cilt pigmentleri eşitlenir, kolajen üretimi artar, kızarıklık görünümü gider, doku hasarı azalır, cilt hücreleri yenilenir ve sivilceleri tedavi etmeye katkıda bulunur.

İlk seans da bile gözle görülür bir sonuç ortaya çıkararak, çevrenize cilt parlaklığını ve ışıltıyı farkettirmektedir. Seans sayısı cilt sorununa göre değişkenlik göstermektedir. Ortalama 3 seans olmak üzere, 10 gün arayla uygulanma önerilmektedir.


Op.Dr. Gökhan Haytoğlu
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı
www.gokhanhaytoglu.com

Erkeklerde görülen meme büyüklüğü, bir diğer adıyla jinekomasti hastalığı artık kabus olmaktan çıkıyor. Günlük hayatlarında ve özel günlerde istediği kıyafetleri giyemeyen erkeklerin ameliyat sonrası özgürce kıyafet seçme imkanı sağlıyor.

Ülkemizdeki erkeklerin yüzde kaçında var ?

Ülkemizdeki erkeklerin %65 ‘inde jinekomasti hastalığı görülmektedir. Sorunun çözümü çok kolay fakat, bu konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan erkeklerde, hem sosyal hem de psikolojik sorunlara neden olabiliyor.

Erkeklerde nasıl oluşuyor ?

Erkekte olmaması gereken kadınsı meme dokusu durumudur. Genelde altında yatan bir sebep barındırır fakat yüzde 91 sebep bulunamaz. Eğer bu sebep de bulunursa ona yönelik tedaviyi yapmak ilk etapta daha mantıklıdır. Eğer altında yatan herhangi bir sebep yoksa ilaç,kilo, onun dışında hormon bozukluğu yok ise o zaman kişinin ameliyat ile düzenlemesi gerekebilir.

Ameliyat sonrası iz kalmıyor

Bu ameliyatı biz 3 yada 4 delikten yaptığımız memede açtığımız deliklerden gerçekleştirmekteyiz.bu deliklerin maksimum büyüklüğü yarım santim yani 5 milimetreyi bulmaktadır. dolayısıyla izsiz bir ameliyat denilebilir. çünkü bu iyileştikten sonra o bölgelerde herhangi bir iz kalma durumu oluşmuyor. Genelikle liposuctionla birlikte memedeki kalıntı olan gland dediğimiz bezlerin alınması ile birlikte gerçekleştirdiğimiz ameliyat.

Çok kısa bir süre sonra sosyal hayata devam

Ameliyat sonrası genelde hasta üç ile beş saat hastanede tutuluyor. çok nadiren hastanede kalınıyor ertesi gün taburcu olunuyor genelde 1- 3 hafta korse kullanımını istiyoruz ama 3.gününde hastalar normal hayatına geri dönüyor.

Böylelikle kişi tatile giderken, havuza veya denize girebiliyor…Kalın kıyafetler giymesine gerek kalmıyor…

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

www.gokhanhaytoglu.com

Göz çevresinde görülen; morluk, ince çizgiler, koyu renk halkalar ve göz altı çukurları kişileri yorgun,yaşlı ve mutsuz görünmesine neden olmaktadır. Göz altı ışık dolgusu ile içeriğinde yer alan maddelerden dolayı göz çevresine hem ışıltı ve parlaklık vermekte hem de kişiyi daha canlı ve genç göstermektedir.



Göz altı ışık dolgusu hangi hastalara uygulanmaktadır ?


Göz altı ışık dolgusu özellikle göz altı çukuru belirgin olan hastalar için idealdir. Ayrıca göz altı morlukların ve halkalanmaların azalmasına katkı sağlayarak göz çevresinin gençleşmesini sağlamaktadır.


Uygulama nasıl yapılmaktadır ?


Uygulama yapılcak alan olan göz çevresi antiseptik solüyyon ile temizlenir ve lokal anestezi yapılır, kapalı uçlu kanüllerle ışık dolgusu göz altı bölgesine enjekte edilerek hacim sağlanır. Uygulama yaklaşık 30 dakika sürmekte ve sonrasında hemen etkisini göstererek, ışıltıyı ve aydınlığı yansıtmaktadır.


İçeriğinde neler var ?


Işık dolgusunun verilmesinin nedeni ise içeriğinde bulunan ;amino asitler, vitaminler, hylauronik asit ve antioksidan gibi maddelerin yer alması ve uygulanan alana aydınlanma kazandırmasıdır.


Ne kadar etkisi sürmektedir ?


Etkisini ortalama 1 yıl boyunca sürdüren ışık dolgusu ameliyatsız ve tek seans olarak uygulanan bir işlemdir.Tekrar uygulamalar kalıcılık süresini artırmaktadır. Özelikle mevsimsel geçişlerde uygulanan ışık dolgusu; cildin doğal yapısı ile uyumlu olan özel bir karışım olduğu için herhangi bir yan etki ile karşılaşılmaz. Enjeksiyonun ardından hasta normal yaşantısına hemen devam edebilir, iyileşme sürecine ihtiyaç olmaz.


Op. Dr. Gökhan Haytoğlu
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı
www.gokhanhaytoglu.com