SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Siz de bir star gibi görünebilirsiniz..

Sinema, müzik ve sanat dünyasının önde gelenleri, moda ve saç stilleri konusunda çok uzun yıllardır trendleri oluşturuyorlar. İnsanlar bir yıldızın stilini gördükten sonra birçoğu onun gibi giyinmeye, onun gibi görünmeye çalışıyor. Ancak son yıllara kadar bu durum yalnızca elbise ve saç şekilleri ile sınırlıydı. Peki bir yıldızın fiziksel görüntüsü kopyalanabilir mi? Bu sorunun yanıtı sizi şaşırtabilir.

Dünyada birçok insan estetik operasyon olmak istiyor. Plastik cerrahların yakın tarihte yaptıkları bir ankete göre Estetik cerrahi geçiren kişilerin yarısına yakını istedikleri özellikleri ünlü bir ismi örnek vererek anlatmaya çalışmış. Bu da demek oluyor ki aslında bu kişiler bahsettikleri ünlü kişilere benzemek istiyorlar.

Peki estetik cerrahi sizi bir yıldızın görüntüsüne benzetebilir mi?

Evet ve hayır. Birçok yetenekli plastik cerrah gerçekten sanat eseri işler ortaya koyabilse de yapabileceklerinin bir limiti vardır. Bir hasta Angelina Jolie’nin dudaklarını veya Jennifer Lopez’in kalçasını örnek gösterdiği zaman plastik cerrahın üzerinde çalışabileceği çok güzel ve kesin bir tema vermiş olur. Ancak bu tip durumlarda amaç hastanın isteğini olabildiğince yerine getirmektir. Çünkü genellikle tamamen aynısını yapmak mümkün olmayacaktır. Sonuçta ameliyat veya işlem sırasında kullanılan dokular hastanın dokularıdır ve bu dokuların elverdiği ölçüde, plastik cerrah elinden geleni yapar. Bu dokular yaşayan ve işlev gören dokular oldukları için çoğu durumda basitçe dokuları çıkarmak veya eklemek mümkün olmayabilir. Her eklenen doku yeterli kan dolaşımına sahip olmalı, enfeksiyonlardan koruyacak ve vücut sıcaklığını sürdürebilecek kadar kalın olmalı ve ameliyat izleri saklanabilmelidir. Basit olarak söylemek gerekirse bacaklarınızın temel yapısı Beyonce gibiyse, bir plastik cerrah size Beyonce’un bacaklarını verebilir.

Estetik operasyonların her birinde gerçekçi hedeflere sahip olmak önemlidir. Her ne kadar estetik cerrah elinden geleni yapsa da bazı durumlarda hastanın isteklerinin gerçekleştirilmesi imkansız arzularıda olabilir.

Op. Dr. Güncel Öztürk

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

email:

twitter: @burunsanati

Yazının devamı...

Kepçe kulak kabusunuz olmasın!

Kepçe kulak deformitesi, normal anatomik pozisyonun aksine kulak kepçesinin öne doğru kıvrık olması durumudur. Kepçe kulak ile normal kulak arasında kulak büyüklüğü bakımından bir fark yoktur. Halbuki halk arasında olması gerekenden daha büyük kulak olarak algılanır. Kepçe kulak her 400 doğumda bir görülür.

Sorun iki şekilde görülür;

1- Kulak ile kafa arasındaki açının normalden daha geniş olmasıdır. Bu durum kulağı dışarıya doğru açılmış yelken şeklini gösterir ve arkadan bakıldığında çok net olarak görülür.

2- Kulağın üst yarımında olması gereken kıvrım yoktur ve düz görülür.

Kepçe kulak çocuklarda önemli psikososyal, duygusal veya davranışsal sorunların kaynağı olabilen sık karşılaşılan bir problemdir. İleriki yaşlarda kadınların beğenilmeme korkusu nedeniyle saçlarını topuz yaptırmamaları, erkeklerin kulaklarını kapatacak şekilde saç kesim modelleri dışına çıkmamaları, hoşlandıkları erkek veya kıza açılamama gibi sorunlar kepçe kulak estetik operasyon için endikasyon olan durumlardır. Kepçe kulak operasyonlarında kulağın sadece dış kısmına müdahale edildiğinden işitme ile ilgili bir sorun oluşmaz ve izler tamamen kulak arkasında kalacağı için görmekte mümkün değildir.

Çocuk kendi istemeli

Kulak anatomik gelişimini yaklaşık 5-6 yaş civarında tamamlar. Yurt dışında kepçe kulak estetiği çoğunlukla okul öncesi dönemde yapılıyor fakat ülkemizde bu düşünce tam olarak yerleşmiş değildir. Dikkat ettiğim nokta, çocuğun operasyon olmayı kendisinin istemesidir. Çocuğa operasyonun detaylarını anlatıyor ve fikrini soruyorum. Ebeveynlerin etkisi ya da baskısı ile operasyon yapmayı tercih etmiyorum.

İki şekilde tedavi ediliyor

Bu yöntem, kulak deformasyonu fazla olmayan, uygun hastalara yapılması gerekir. Basit ve kolay bir işlemdir. Genellikle güven verici değildir. Kesin, sağlam ve etkin bir sonuç almak için kıkırdak şekillendirme yaparak onarılması daha güvenilir bir seçenektir.

Bu yöntemin klasik kepçe kulak estetiğine gore en belirgin özelliği kesi yapılmamasıdır. Bu sebepten kulakta iz oluşturulmaz. Operasyon sonrası kulakta morluk oluşmaz. Ödem ve kızarıklık klasik kepçe kulak estetiğine göre daha az olur. saç bandı kullanması gerekmez. İyileşme süreci daha hızlıdır. Hasta operasyon sonrası iş ve sosyal hayatına aynı gün devam edilebilir.

Bu yöntemde kulağın görünen yüzeylerinde kesi izi oluşturulmaz. Kulak arkasından yapılan yaklaşık 3 cm kadar dikey kısa bir kesi ile bu operasyon geçekleştirilir. Kıkırdağa istenilen şekillendirme yapılıp kalıcı dikişler ile sabitlenir. Kulak derisi eriyen dikişlerle dikilerek kulak sargı ile sarılır. Eriyen dikiş kullanıldığımdan dikiş alınmasına da gerek kalmaz.

Lokal anestezi ile yaptığım bu operasyon sırasında hastayla kulağına son şeklini el aynası ile birlikte karar veriyoruz. Operasyonun süresi 30 dakika –1 saat arasında değişir

3. haftadan sonra kulağınızın yeni şeklinin farkına daha iyi varır, saçlarınız ile gizleme ihtiyacı hissetmez ve keyfini çıkarmaya başlarsınız.

Kepçe kulak estetiği, genel olarak iyi ve kalıcı sonuç veren, kişinin ruh sağlığını düzelten, özgüvenini arttıran ve yaşama daha bağlı hale getiren bir operasyondur.

Op. Dr. Güncel Öztürk

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

http://www.facebook.com/guncelestetik

twitter: @burunsanati

Yazının devamı...

Burun estetiğinde ödem ve morluklara son!

Üç boyutlu yüksek çözünürlük teknolojisi yıllardır çeşitli operasyonlarda kullanılmaktadır. Bugünlerde burun estetiği operasyonları için de uygulanmaya başlanmıştır. Üç boyutlu kamera teknolojisini kullanmak diğer cerrahi tekniklere göre iyileşme sürecini belirgin bir şekilde hızlandırmakta ve milimetrik hesaplamalarla daha iyi estetik görsel görüntü sağlanmaktadır.

Geleneksel burun estetiği operasyonu genellikle cerrahın alın lambası ile gördüğü görüntüye göre yapılmaktadır. Bu yöntemin en kötü yönü, küçük kan damarlarının ve kas gruplarının cerrah tarafından farkedilmesinin imkansız oluşudur ve bu nedenle kanama ve doku hasarı artar. Bu da iyileşme süresinin uzamasına neden olur. Ameliyat yapılırken zarar verilen doku ne kadar azaltılırsa, şişlik ve morluk o oranda çok daha az olmakta, iyileşme süreci de o oranda da hızlanmaktadır.

Üç boyutlu kameralar ile çalışmanın en büyük avantajı kesinliktir. Yani yüksek çözünürlüklü kameralar ile doku en ince ayrıntısına kadar görülür ve zarar verilmemesi gereken yapılar daha hassaslıkla korunabilir. Yani milimetrelik damar ve kas yapıları görülebilir.

Milimetrelik farklar estetik cerrahide mükkemmel bir sonuç ile vasat bir sonuç arasındaki farkı yaratabilmektedir.

Bu aletler pahalı olduğundan ve kullanmayı öğrenmek için vakit ve özveri gerektirdiğinden her cerrah bu yöntemle burun estetiği operasyonu yapmıyor. Ayrıca bu teknik her operasyon için de uygun olmayabilir. Üç boyutlu yüksek çözünürlük teknolojisi, hastaya minimum hasar vererek cerrahi prosedürün tamamlanmasını sağlamasının yanında, ödem ve morluğun daha da az olması nedeniyle hastanın işine ve sosyal hayatına hızlı bir şekilde dönmesini sağlıyor.

Op. Dr. Güncel Öztürk

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.burunestetiksanati.com

twitter: @burunsanati

Yazının devamı...

Botoks ve dolgu arasında ne fark var?

BOTOKS, kas aktivitesini azaltan ve hatta kasların kasılmasını engelleyen bir maddedir. Yüz kasları kasıldıkça esnekliği azalmış ciltte kırışıklıklar ve çizgiler oluşur. BOTOKS bu kasları geçici süre için bloke eder ve kasılmalarını engeller. Bu sayede kırışıklıklar azaltılmış olur. BOTOKS uygulamasının en iyi sonuç verdiği ve en sık kullanıldığı yerler genellikle göz etrafındaki kırışıklıklar ve alın kırışıklıklarıdır.

Bunun yanı sıra BOTOKS dermal dolgu maddeleri ile birlikte de kullanılabilmektedir. BOTOKS tedavisi genellikle 10 ila 15 dakika arasında yapılmakta ve etkileri de 4 ila 6 ay boyunca kalıcı olmaktadır.

Deri epidermis ve dermis adında iki tabakadan oluşur. Epidermis derinin üst tabakasıdır. Dermis ise epidermisin altında kalan derin tabakadır. Dermal dolgu maddeleri derinin dermis tabakasına enjekte edilir. Yaşlanma ile kollagen kaybına uğrayan dermal bölgelere uygulanan tedavilerdir. Yaş ilerledikçe yüzdeki kollajen lifler ve yağ dokusu iyice azalır. Dudaklar, burun kenarları, ağız kenarları hacim kaybetmeye ve sarkmaya başlar. İşte dermal dolgu maddeleri ile bu görünüm problemleri iyileştirilebilmektedir.

Her dermal dolgu maddesinin kendine özgü özellikleri vardır ancak çoğu dolgu maddesi iki şekilde etki etmektedir: ilk grup dolgular deri içerisinde hacim yaratarak yaşlılığa bağlı kaybedilen kollajenin yerini doldurmaya çalışırlar. İkinci grup dolgular ise vücudun kollajen üretimini arttırarak dolgunluk verici bir etki oluştururlar. Bu dolgu maddeleri ile hem hızlı sonuç alınır hem de kollajen üretimi arttırıldığı için sonuçlar daha uzun süre kalıcı olur.

Dermal dolgu maddelerinin cinsine göre etki süreleri değişse de ilk gruptakiler yaklaşık 6-9 ay boyunca etkilerini sürdürürler. Kollajen üretimini arttıran ikinci grup ile etkisini 1 ila 1,5 yıl kadar sürdürebilir. Hem BOTOKS hem de dermal dolgu maddeleri uzun yıllardır başarıyla kullanılmaktadır ve etkinliklerini kanıtlamıştır. Ayrı ayrı kullanılabildikleri gibi kombine olarak da uygulanabilirler.

Op. Dr. Güncel Öztürk
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

twitter: @burunsanati

Yazının devamı...

Silikon göğüs büyütme implantlarında evrim!

Silikon meme implantları, operasyonlarında kullanılan dolgu maddeleridir ve uzun yıllardır meme estetiğinde kullanılmaktadırlar. Ancak son zamanlarda yeni ve geliştirilmiş meme implantları konusu gündeme geldi. Teknolojideki gelişmeler ve cerrahi tekniklerdeki ilerlemeler ile meme büyütme operasyonları da eskiye nazaran daha güvenli ve daha efektif hale geldi. Her yıl dünyada yaklaşık bir milyondan fazla kadın silikon ile göğüs büyütme operasyonu olmaktadır.

Bu son ilerlemelerden sonra, geçmişte meme büyütme operasyonu geçirmiş olan kişilerin aklına eskiden uygulanmış olan silikon implantların şimdikiler kadar iyi olup olmadığı sorusu geliyor. Farkına vardığımız en önemli şey meme büyütme tekniklerindeki son gelişmelerin en önemli etkisinin seçeneklerimizi arttırmak üzerine olduğudur. Yani daha farklı hasta grupları, daha farklı silikon meme implant boyutları, şekilleri ve daha farklı istekler için farklı cerrahi yöntemler ortaya çıktı. Bu da tedavinin daha kişiye özel, sonuçların daha memnun edici olması anlamına geliyor. Meme silikon implantlardaki gelişmeler farklı boyutlarda, şekillerde, dayanıklı, sızdırmayan, daha farklı kenarlı ve daha farklı materyallerle yapılmış oldu

Önceden meme silikon implantı operasyonu geçirmiş olan ve göğüslerinin şeklinden memnun olan kişilerin bu konu hakkında endişe etmeleri çok yersiz olur. Zaten güzel olan ve kişinin memnun olduğu bir vücut bölgesi için tekrar bir ameliyat düşünülemez. Ancak eskiden ameliyat geçirmiş ve çeşitli sebeplerden dolayı şu anda sahip olduğu memelerini beğenmeyen hastalar için, yeni silikon meme implantları hastanın vücut yapısına ve isteklerine göre daha uygun alternatifler getirebilir.

Op. Dr. Güncel Öztürk
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

email:

Yazının devamı...

Erkekte Burun Estetiği Nasıl Olmalıdır?

Estetik deyince aklımıza ilk olarak kadınlar gelse de artık erkekler de estetik işlemlere epeyce ilgi gösteriyorlar. Uygun kişilerde burun estetiği operasyonu 18 yaşından itibaren güvenle uygulanabilmektedir. Erkeklere burun estetiği hem estetik amaçlarla hem de septum deviasyonu veya solunum problemleri gibi bazı sağlık sorunlarını çözmek için de gerçekleştirilebilir.

Estetik operasyona uygun adayların fiziksel, mental olarak sağlıklı ve operasyonadan beklentileri gerçekçi olmalıdır. Erkeklere yapılan burun estetiği ile kadınlara yapılan burun estetiği arasındaki temel farklılık erkeklerin kadınlardan daha kalın bir cildi olmasıdır. Bunun yanında erkeklerin kemikleri ve kıkırdakları daha güçlüdür. Erkeklere yapılan rinoplasti operasyonları sırasında burnun erkeksi görünümü korunarak operasyon yüzün doğallığına göre çözümlenerek gerçekleştirilir. Kadınların aksine erkekler daha küçük ve hokka gibi burunlar yapılmaz.

Erkekler için genellikle açık rinoplasti yerine kapalı rinoplasti tercih edilir. Bu sayede burnun dışında görünür bir yara izi kalmaz. Ancak hastanın istekleri ve burun yapısına göre operasyon teknikleri değişiklik gösterebilir. Burun ve üst dudak arasındaki açı kadınlardan farklı olarak genellikle 90 derece olduğunda daha güzel bir görünüm elde edilir. Burun ve üst dudak arasındaki mesafe de önemlidir.

Erkekler genellikle kalın bir cilde sahip olduğundan burun estetiği ile cilde lazer uygulanmaları görüntüyü çok daha güzelleştirebilir. Bu uygulama için lazerler arasında seçilecek en doğru olanı fraksiyonel karbondioksit lazerlerdir. İyileşme süreci hızlıdır ve uygun mevsimde yapıldığında ciltte istenmeyen renk değişikliklerine neden olmaz.

Eğer burun estetiği operasyonu yaptırmayı düşünüyorsanız estetik cerrahınız ile görüşüp sizin için hangi yaklaşımın daha uygun olacağını öğrenebilirsiniz.

Op. Dr. Güncel Öztürk
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

email:

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.