ve meme dikleştirme terimleri günlük konuşmalarda birbirinin yerine kullanılıyor olsa da birbirlerinden oldukça farklı uygulamalardır. Eğer memelerinizin görünüşü sizi memnun etmiyor ve bir estetik ameliyat düşünüyorsanız hangi prosedürün sizin için daha uygun olduğuna karar vermelisiniz.

Meme dikleştirme operasyonu diğer bir deyişle mastopeksi, sarkan memeleri tekrar eski görünümlerine kavuşturmak yani kaldırma için uygulanır. Meme dikleştirme operasyonu bir kadının yalnızca memelerinin görünüşünü değil kendine güvenini de iyileştirir. Meme büyütme operasyonu ise küçük veya sarkık memelerin içine silikon meme implantları yerleştirilerek göğüslerin büyütülmesi ve yeniden şekillendirilmesi esasına dayanır. Bunun yanında mastektomi operasyonu sonrası memelerinden biri veya ikisi cerrahi olarak alınmış kişilere de meme büyütme ameliyatı uygulanabilir. Sarkık memelerde de göğüs büyütme operasyonu uygulanabilir. Ancak meme büyütme operasyonunun sarkık göğüsleri düzeltme konusunda yeterli olmayabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Memelerinizin dolgun ve büyük hem de daha diri görünmesini istiyorsanız silikon meme büyütme operasyonunun yanında bir de meme dikleştirme operasyonu gerekebilir.

Meme dikleştirme operasyonu ve silikon meme büyütme ameliyatı kendine özgü prosedürlerdir ve doğru sebepler ile yapılmaları gerekir. Eğer estetik operasyon yaptırmak istiyorsanız bunu kendiniz için yaptırmalısınız ve vücudunuzu gerçekçi olmayan vücut imgelerine uydurmaya çalışmamalısınız. Meme büyütme veya dikleştirme operasyonları için uygun olup olmadığınıza karar vermek için aşağıdaki maddeleri gözden geçirebilirsiniz.

Aşağıdaki koşullara uyduğunuzu düşünüyorsanız meme estetiği için uygun bir aday olabilirsiniz:

Meme estetiği operasyonları doğru yapılırsa hayatınıza renk katacak ve sizi memnun edecek operasyonlardır.

Op. Dr. Güncel Öztürk

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

email:

Göz altı torbaları çok sık görülen bir estetik problemdir ve estetik operasyonlarla giderilmesi mümkündür. Göz altındaki torbalaşma bir insanın görünüşünü etkiler ve yorgun, mutsuz, yaşlı bir görünüme neden olur. Bunun yanında yaşlanma ile birlikte gözlerin etrafında koyu renk halkalar oluşabilmektedir. Bu sorunlar bir takım estetik müdahaleler ile kolayca giderilebilmekte, kişiyi daha genç ve sağlıklı bir görünüme kavuşturabilmektedir.

Bu yöntemlerden biri blefaroplasti denilen göz kapağı estetiği operasyonudur. Bu operasyon ile göz kapağının altında biriken yağ dokusu alınarak şişkinlik giderilir. Alt göz kapağının iç tarafından yapılan bir kesi ile gerçekleştirilen operasyondan sonra görünürde iz kalmaması sağlanır. Hastalar genellikle 5 gün içerisinde normal yaşantılarına geri dönebilirler.

Yaş ilerledikçe göz çevresindeki dokulardarda bir miktar kayıp olur. Bu kayıp nedeniyle de göz çevresinde koyu bir halka oluşur. Bu durumda gözlerin etrafındaki koyu halkalar, özel doğal dolgu maddeleri enjekte edilerek gizlenebilmektedir. En küçük iğneler kullanılarak yapılan bu uygulamada meyvelerini hemen işlem sonrasında vermektedir. Bu yöntem hastanın günlük yaşamını etkilemediği gibi öğle yemeği için verilen arada da uygulamanın gerçekleştirilmesi mümkündür.

Op. Dr. Güncel Öztürk
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

email: dr@guncelozturk.com

50 yaşındaki Başkan Obama'nın sigara içtiğinin bilinmesine rağmen cilt yapısı daha iyi görünen nadir insanlardan biri. Bunu Obama’nın şanslı genlerine ve derisindeki pigment tabakasının ekstra koruyucu etkisine bağlayabiliriz. Plastik cerrahlar bir yüzün nasıl yaşlanacağı konusunda uzmandır. “Yaşlanmanın kutsal üçlemesini” şöyle özetleyebiliriz: Birinci olarak kırışıklıklar, yaşlılık lekeleri, güneş ve sigaraya maruziyet nedeniyle oluşan diğer etkiler. İkinci olarak yüz dolgunluğunun azalması ve buna bağlı göz altı torbaları, üçüncü olarak da göz kapakları, burun ve çene kenarlarında yumuşak dokunun yerçekimi etkisiyle oluşan sarkmaları. Ancak Obama gibi Afrika kökenli bir insansanız yarışta bir miktar önde olabilirsiniz. Koyu renkli cilt daha yavaş yaşlanır çünkü zararlı güneş ışınlarına karşı daha dayanıklıdır. Ayrıca koyu renkli cilt açık renkli cilde göre daha yağlı ve daha kalındır. Bu da kırışıklıkların daha az belli olmasını sağlar.

Bunun yanında bazı otoritelerin de belirttiği gibi somurtmak gibi yüzdeki dinamik ifadeler uzun dönemde cildinizde etkiler bırakabilir. Kasların kasılması, ciltte de gergin ve bol alanlar yaratır. Uzun süre zarfında, bu yüz ifadeleri yüzde çizgilenmelere neden olabilir. Obama genellikle “cool” bir duruş sergilediği için bu görünümünü en azından 10 yıl daha koruyacağını söyleyebiliriz.

Op. Dr. Güncel Öztürk
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

email:

Yüzünüz yapay görünmeden kaç kere yüz gerdirme operasyonu yaptırabilirsiniz? Bu soru, estetik ameliyat olan kişilerin birçoğunun aklından geçirdiği bir sorudur. Bu konu hakkında önceden belirlenmiş herhangi bir sınır olmamasına rağmen büyük olasılıkla birkaç defa yüz gerdirme ameliyatı yaptırmak iyi bir çözüm değildir. Ancak bazı durumlar vardır ki ekstra bir ameliyat gerekli olabilir.

Bir kez yüz germe operasyonu yaptırdıktan sonra, ne zaman yeniden yüz gerdirmeye ihtiyacınız olacağı kişiden kişiye değişen bir konudur ve birçok faktöre bağlıdır. Yüzünüzün yaşlanma hızı ve özellikle ilk ameliyatın sonuçları bu faktörlerin en önemlileridir. İkincil yüz gerdirme operasyonları, ilk ameliyatlardan sonra daha doğal bir yüze sahip olmak isteyen kişiler tarafından düşünülebilir. Bunun yanında yüzünüz yaşlandıkça simetrisi bozulmuşsa ikinci bir yüz gerdirme ameliyatı bu sorunu çözecektir.

Yüz gerdirme operasyonu, bir insanın 10 ila 15 yıl daha genç görünmesini sağlayabilir. Sonuçlar genellikle 10 yıl boyunca kalıcı olur. Ancak sonuçların ne kadar süre kalıcı olacağı cildinize nasıl baktığınıza göre değişmektedir. Yüz gerdirme ameliyatı yüzünüzün yaşlanmasını engellemez. Ancak gerçek yaşınızdan çok daha genç görünmenizi sağlayabilir.

Daha genç bir yüze sahip olmak için ameliyat dışında alternatifler de mevcuttur. Bu alanla ilgilenen hemen herkesin duymuş olduğu BOTOKS uygulaması da bu yöntemlerden biridir. Kozmetik ve dermal dolgu maddeleri de bu amaçla kullanılabilir. Bu yöntemler kullanılarak yapılan operasyonlar hızlı ve etkili bir şekilde görünüşünüzü değiştirse de etkileri 6 ay boyunca sürer ve belli bir süre sonra tekrarlanmaları gerekir.

Op. Dr. Güncel Öztürk
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

email:

Güçlü ve köşeli çene hatları her ne kadar erkeklerde güzel görünse de çoğu kadın çenesine daha kadınsı bir görünüm katmak istiyor. Özellikle Asyalı kadınlarda, köşeli çene yapısını daha oval hatlara çevirmek onlara daha genç ve çekici bir görünüm katıyor.

Bu konuda önceleri tek seçenek çene küçültme estetiği ameliyatıydı. Ancak ameliyat sonrası uzun nekahat dönemi yanında doğal gözükmeme gibi sorunlar ortaya çıkabilmekteydi. Ancak günümüzde BOTOKS enjeksiyonu yüz estetiğine yeni bir soluk getirdi. BOTOKS sayesinde neşter kullanmaya gerek kalmadan, ağrı ve şişlik olmadan ve günlük yaşantınıza ara vermeden yüz estetiği yaptırabilirsiniz.

BOTOKS ile çiğneme kaslarından biri olan çenenin yan tarafında yerleşen Masseter kası zayıflatılır ve çenenin genişliği azaltılır. Bu sayede daha yumuşak ve hoş bir görünüm sağlanır. Bu işlem bir veya iki enjeksiyon ile toplamda 10-15 dakikada uygulanabilmektedir.

Bu operasyon için en uygun adaylar, çiğneme kaslarının kalınlığı nedeniyle yüzü geniş görünen ve çenesini küçültmek isteyen kişilerdir. Burada en önemli nokta çiğneme kaslarının genişliğidir. Elinizi çenenizin kenarına koyup dişlerinizi sıktığınızda hissettiğiniz kasılma çok güçlü ve yarattığı hacim büyükse bu operasyon için uygun bir aday olabilirsiniz.

BOTOKS’un çiğneme kaslarını zayıflatacağını söylemiştik. “Peki yemekleri çiğnerken problem yaşayacak mıyım?” dediğinizi duyar gibiyim. Nadir görülse de çiğneme problemleri zaman zaman ortaya çıkabilmektedir. Ancak bunlar geçicidir ve kısa sürelidir. BOTOKS uygulamasından hemen sonra araç kullanabilir ve normal yaşantınıza gönebilirsiniz. Hatta öğlen yemek aranızda bile bu işlemi yaptırabilirsiniz.

Op. Dr. Güncel Öztürk
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

email:

Göz kapağı estetiği, diğer bir deyişle blefaroplasti, sıkça başvurulan popüler bir estetik operasyondur. Göz kapakları görünüşünüzün önemli bir parçasıdır. Yalnızca göz kapaklarınız bile yaşlı ve solgun görünmenize neden olabilir. Sarkık ve kırışmış göz kapakları görünüşünüzü bozmakla birlikte görüşünüzü de bozabilir.

Üst göz kapaklarının doğal yapısı, gözleriniz açıkken göz kapaklarınızı görüş alanınınızın dışında tutarlar. Ancak cilt esnekliğinde azalma ile birlikte göz kapakları bu yapısını kaybetmeye başlar ve cildiniz gevşek bir hale gelir. Üst göz kapağınız bu gevşeme ile birlikte görüş alanınıza girebilir ve görüşünüzü kısıtlayabilir. Ne yazık ki bu durum yaşlılıkla beraber sıkça ortaya çıkıyor. Özellikle yerçekimi etkisi ve güneşe uzun süreli maruziyet nedeniyle bu bölgedeki cilt daha da fazla sarkma eğiliminde.

Üst göz kapaklarına uygulanan blefaroplasti, genellikle göz kapağı kaldırma operasyonu olarak isimlendirilir. Görüş alanınıza giren sarkmış deri kaldırılıp göz kapağı gerginleştirilerek görüş alanınız açılmış olur. Bu operasyonda kişi uyutulmadan lokal anestezi altında sarkan fazla miktardaki cilt dokusu çıkarılır, onunla beraber cilt altı yağ dokusu da azaltılır ve kalan dokulara yeniden şekil verilir. Bu operasyon sonrasında görme sorunlarınızdan kurtulacağınız gibi daha genç ve güzel bir görünüme de kavuşursunuz.

Op. Dr. Güncel Öztürk
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.guncelozturk.com

Üç boyutlu yüksek çözünürlük teknolojisi yıllardır çeşitli operasyonlarda kullanılmaktadır. Bugünlerde burun estetiği operasyonları için de uygulanmaya başlanmıştır. Üç boyutlu kamera teknolojisini kullanmak diğer cerrahi tekniklere göre iyileşme sürecini belirgin bir şekilde hızlandırmakta ve milimetrik hesaplamalarla daha iyi estetik görsel görüntü sağlanmaktadır.

Geleneksel burun estetiği operasyonu genellikle cerrahın alın lambası ile gördüğü görüntüye göre yapılmaktadır. Bu yöntemin en kötü yönü, küçük kan damarlarının ve kas gruplarının cerrah tarafından farkedilmesinin imkansız oluşudur ve bu nedenle kanama ve doku hasarı artar. Bu da iyileşme süresinin uzamasına neden olur. Ameliyat yapılırken zarar verilen doku ne kadar azaltılırsa, şişlik ve morluk o oranda çok daha az olmakta, iyileşme süreci de o oranda da hızlanmaktadır.

Üç boyutlu kameralar ile çalışmanın en büyük avantajı kesinliktir. Yani yüksek çözünürlüklü kameralar ile doku en ince ayrıntısına kadar görülür ve zarar verilmemesi gereken yapılar daha hassaslıkla korunabilir. Yani milimetrelik damar ve kas yapıları görülebilir. Milimetrelik farklar estetik cerrahide mükkemmel bir sonuç ile vasat bir sonuç arasındaki farkı yaratabilmektedir.

Üç boyutlu yüksek çözünürlük teknolojisi, hastaya minimum hasar vererek cerrahi prosedürün tamamlanmasını sağlamasının yanında, ödem ve morluğun daha da az olması nedeniyle hastanın işine ve sosyal hayatına hızlı bir şekilde dönmesini sağlıyor. Ancak bu aletler pahalı olduğundan ve kullanmayı öğrenmek için vakit ve özveri gerektirdiğinden her cerrah bu yöntemle burun estetiği operasyonu yapmıyor. Ayrıca bu teknik her operasyon için uygun olmayabilir. Estetik cerrahi hekiminiz sizin için hangi yaklaşımın daha uygun olduğuna sizi muayene ettikten sonra karar verecektir.

Op. Dr. Güncel Öztürk
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

www.guncelozturk.com