SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Korkuya yenik düşmeyin

Herkese selamlar, son günlerde Covid-19 salgınıyla ilgili iyi haberler gelmeye başlarken, çok dikkat edilmesi gereken bir konuya daha dikkat çekmek istedik. Evet, vaka sayıları hızla düşerken, iyileşen hastaların sayısı da artışa geçmiş durumda.

Alınan tedbirlerin kademeli olarak rahatlatılması planlanıyor. Ve günlük hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Peki, bu süreçten bize miras kalacak en tehlikeli şey sizce nedir? Evet, hastalık riski zamanla atlatılacak ama yaşanan sürecin psikolojik etkileri daha uzun süreler etkili olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Öncelikle korku, mutlaka fark edilmesi ve yönetilmesi gereken bir durum. Gereken tedbirler alındıktan sonra, korkmaya devam etmenin bize sadece zararı olacaktır. Unutmayalım ki bağışıklık sistemini zayıflatan en önemli etkenlerin başında korku, üzüntü ve stres durumları gelmektedir. Sebepsiz yere bu duyguların devam ettirilmesi kişiyi içinden çıkılmaz bir girdap gibi kolayca içine çeker. Artık gelen her bilgi kaygı içinde değerlendirildiği için adeta hayatta olumlu bir şey görülemez hale gelecektir. Bunu önlemede en etkili yöntem, sürekli televizyonda veya sosyal medyada bu konudaki haberleri takip etmeyi bırakmak olacaktır.

Yaşam alanımızda gereken tedbirleri aşırıya kaçıp takıntı haline getirmeden aldıktan sonra, kendimize boş vaktimizi en iyi şekilde değerlendirmemize yarayacak bazı uğraşlar bulmak yapılacak en iyi şeylerden biri olacaktır.

Bu süreci sıkıntı ve problem olarak görmek yerine, uzun süredir bulamadığımız kendimize ve ailemize ayıracağımız fırsat bir vakit olarak değerlendirmek kesinlikle psikolojik durumumuzu olumlu yönde değiştirecektir. Şikayet hali ve umutsuzluk sadece benzer duyguların artmasına sebep olur ve yapıcı bir etkileri olmayacaktır. Bir süre için elimizde olmadan yaşayacağımız bu süreci, olabildiğince keyifli hale dönüştürmenizi, kendinize yeni uğraşlar edinmek ve hayatın yoğun temposuna bir ara vermek olarak görebilmenizi tavsiye ederim.

Sağlıkla ve sevgiyle kalın...

Ortodonti uzmanı diş hekimi Eşref Kerem Atamözlü

Instagram : https://bit.ly/2rRpEP6

Facebook : https://www.facebook.com/softdent.com.tr/

E-mail : atamozlu@gmail.com

Yazının devamı...

Karantina sürecinde yarım kalan tedaviler

Herkese selamlar, bu hafta da hastalarımız tarafından yaşamakta olduğumuz sürecin koşulları gereği, sıkça sorulan sorulara cevap vermeye çalışacağım. Malum şu anda 65 yaş üstü ve 20 yaş altı bireylerin sokağa çıkmaları bir süredir yasak. Bu durumda birçok şey gibi, diş tedavileri de mecburen ertelenmiş durumda. Peki, devam eden tedavisi olan hastalar açısından durum nasıl değerlendirilmelidir.

Öncelikle ortodontik tedavileri ele alacak olursak, şeffaf plaklarla ortodontik tedavisi devam eden hastalar bu anlamda daha şanslı sayılabilir. Çünkü bilindiği gibi şeffaf plak tedavileri hastaların plaklarını kendileri kullanmaya devam etmeleri şeklinde sürdürülebilmektedir. Yani hastalar mevcut plaklarını düzenli olarak takmak suretiyle tedavilerinde hiçbir aksama ve zaman kaybı yaşamamış olacaklardır. Kullandığı plakları biten hastalar ise hekimleriyle görüşmek kaydıyla, ellerindeki son plakları, randevu alabildikleri sürece kadar kullanmak durumunda olacaklardır.

Peki, sabit tel tedavisi gören kişiler için durum nasıl değerlendirilmelidir. Hastanın randevularına gelemediği bu gibi istisnai durumlarda, bir süre beklemenin dişler ve sağlık açısından bir zararı olmadığı söylenebilir. Tabii az önce belirttiğim gibi bu durum her hastada ve hastaya uygulanan işlemin çeşidine göre değişkenlik göstermektedir. Belirtmek istediğim, tellerin kendi başına beklenen süreç içinde dişlere bir zarar vereceği düşünülmemelidir. Bu tip durumlarda en büyük risk faktörü yetersiz hijyene bağlı çürük risklerinin artması olacaktır. Hasta normalden daha uzun süre hekim gözetiminde olamayacağı için, çürük risklerinin kontrolü aksayabilmektedir. Bu durumu önlemenin yolu da çok daha iyi bir ağız hijyen kontrolünün sağlanması olacaktır.

Bütün bunların dışında mevcut tellerin batıp rahatsızlık vermesi veya yerinden çıkması gibi istisnai durumlarda yine hekimle iletişime geçilip tavsiyelerine uyulmalıdır.

Özetle hasta ve hekim tarafından kontrol edilemeyen bu süreçte sabırlı olunmalı, sabit telleri olanların da endişelenmeden hekimlerinin vereceği ilk randevuyu, iyi bir ağız hijyeni sağlamaya devam ederek ve yenmemesi gereken yiyeceklere dikkat ederek geçirmeleri gerekmektir.

Buna benzer devam eden ve yarım kalmış diğer diş işlemleri için de hekimin tavsiyelerine uymak ve endişeye kapılmamak gerekir.

En kısa sürede sağlıklı ve keyifli günlerde görüşmek dileğiyle, sevgiler...

Ortodonti uzmanı diş hekimi Eşref Kerem Atamözlü

Instagram : https://bit.ly/2rRpEP6

Facebook : https://www.facebook.com/softdent.com.tr/

E-mail : atamozlu@gmail.com

Yazının devamı...

Acil müdahaleler ve karantinada uygulanacaklar

Acil müdahaleler ve karantinada uygulanacaklar

Tüm dünyayı tehdit eden Covid-19 pandemisine karşı, ülkemizde de alınmış olan tedbirlerden biri diş tedavilerinde acil olmayan tüm işlemlerin bir süreliğine ertelenmesidir.

Öncelikle, acil kapsamına neler giriyor onlara bakalım; ağrı kesici ile geçmeyen ağrılar, akut apseler, kontrolsüz kanamalar, travmalar gibi kişinin hayat akışını etkileyen durumlar. Peki, bu gibi durumlar ortaya çıktığında veya olmasını önlemek amacıyla ne yapacağız?

Öncelikle hekiminize telefonla ulaşın ve durumunuzu objektif bir şekilde anlatın. Size göre acil olan durum, hekiminiz yönlendirmesi ile kliniğe gelmeden çözebileceğiniz bir problem olabilir.

Örneğin 20 yaş dişi kaynaklı apse ve ağrılar iyi bir ağız hijyeni ile hafifletilebilir. Genellikle ağrılı olduğu için kişi o bölgeye dokunmaz fakat bu yanlıştır. Tam aksine o bölgenin çok iyi fırçalanması ve gerekiyorsa tuzlu su veya ağız suları (gargara) ile yıkanması problemi hafifletecek ve hatta ortadan kaldırabilecektir.

Enfeksiyonun ilerlemiş olduğu durumlarda da aynı şekilde diş hekimi ile iletişime geçerek ilaç tedavisine karar verilebilir.

Ağrının tanımı bize durumla ilgili bilgi verir. Eğer soğuk sıcak hassasiyetiniz var ise bu durum bir aciliyet değil sadece hassasiyet olabilir. Bu durumda hassasiyet giderici macunlar kullanılabilir, aşırı soğuk ve sıcaktan kaçınılabilir, asitli içecek ve yiyeceklerden (limon vs.) kaçınılır, böylece rahatlama sağlanır.

Ağrı ne zaman acil duruma işaret eder?

Gece sizi uykudanuyandıranağrı söz konusuysa, müdahale edilmesi gereken bir durum olabilir. Bu da sabah uyanınca veya gece yatmadan önceki ağrı ile karıştırılmamalıdır.

Bu süreçte korku ve kaygı duyguları da arttığı için bir diğer konu da diş sıkma alışkanlıklarında artış ve buna bağlı çene, baş boyun ağrılarıdır. Bunun için de evde yapabilecekleriniz öncelikle rahatlamak, ağrıyan bölgelerinize masaj yapmak ve spor yaparak o bölgedeki kaslarınızı esnetmek ve rahatlatmak olmalıdır.

Eğer yeni yapılmış bir cerrahi işleminiz var ve buna bağlı kanama, ağrı gibi sıkıntılarınız var ise bu durumda mutlaka hekiminizle iletişimde olmalısınız.

Özetlemek gerekirse; evde yapacağınız sabah ve akşam doğru teknikle ve yeterli sürede yapılan diş fırçalama, günde bir defa diş ipi uygulaması ve kendiniz hazırlayabileceğiniz gargara (1 bardak kaynamış ve soğumuş suya 1 çay kaşığı tuz) ile çalkalamak suretiyle ağız bakımınızı yapabilir ve birçok problemin önüne geçebilirsiniz.

Sağlıklı ve keyifli günler dilerim...

Ortodonti uzmanı diş hekimi Eşref Kerem Atamözlü

Instagram : https://bit.ly/2rRpEP6

Facebook : https://www.facebook.com/softdent.com.tr/

E-mail : atamozlu@gmail.com

Yazının devamı...

Karantina sürecinde dikkat edilecekler

Evet, konumuz yine gündemi tamamen meşgul eden koronavirüsle dolaylı olarak ilgili. Şu an maalesef ülkemiz koşulları gereği diş kliniklerimiz tamamen kapalı durumda. Mecbur olunmayan durumlar haricinde herkes bir süre için hayatını dışarı çıkmadan, evde geçiriyor.

Bu durumda tedavisi devam eden hastaların çok dikkat etmeleri gereken birkaç konudan bahsetmek istiyorum. Ortodontik tedavisi devam eden kişilerin şu süreçte ağız hijyenine olabildiğince çok dikkat edilmeleri gerekmektedir. Diş fırçalama normalde olduğundan çok daha iyi ve özenle yapılmalıdır. Özellikle sabit tel tedavisi gören kişilerde, tellerin ve ağız içi apareylerin kırılmaması için sert şeyler yememe konusuna çok hassasiyet gösterilmeli ve tellerin kırılmasına sebep olabilecek çekirdekli meyveler, çerezler veya sert herhangi bir şey kesinlikle yenmemelidir.

Böyle bir durumun istemeden de olsa gerçekleştiği şartlarda mutlaka öncelikle doktorunuzla iletişime geçmelisiniz. Eğer kliniğe gitmeden çözümlenebilecek ya da bir süre daha beklenebilecek bir sorunla karşı karşıyaysanız, örneğin zarar vermeyecek ama kısmen telinizin kırıldığı bir durumda, doktorunuzla randevu ayarlayana kadar o bölgeye koruyucu mum ya da buna ulaşamıyorsanız şekersiz sakız koymak suretiyle problemi kısa süreli de olsa geçici bir şekilde çözmüş olursunuz. Sakızla batan telin üzerini örtmek o bölgede oluşabilecek yaranın ve buna bağlı rahatsızlıkların önüne geçmiş olacaktır.

Tabi öncelikli isteğimiz bu tip problemleri hiçbir şekilde oluşmaması için söylenen kurallara çok dikkat edilmesi olacaktır.

Hepinize sağlık günler diler ve bu sürecin en kısa sürede ve en kolay şekilde atlatılmasını dilerim.

Ortodonti uzmanı diş hekimi Eşref Kerem Atamözlü

Instagram : https://bit.ly/2rRpEP6

Facebook : https://www.facebook.com/softdent.com.tr/

E-mail : atamozlu@gmail.com

Yazının devamı...

Covid-19 tedbirleri

Günümüzde bütün dünyaya yayılan ve hepimizin hayatlarını ciddi şekilde etkileyen “covid-19” ismiyle tanıdığımız, korona virüs ailesinden olan bir virütik hastalık salgınıyla karşı karşıyayız.

Tüm dünyada medya adeta bu konuya kilitlenmiş durumda ve uyarılar ardı ardına geliyor. Bununla beraber sosyal medya üzerinden de doğru yanlış birçok şey paylaşılıp insanlar arasında yayılıyor. Bir şekilde konu artık hepimizin hayatlarını etkilediği için, bu haftaki yazıda bundan bahsetmek istiyorum.

Diş hekimleri ve doktorlar, bulaşıcı hastalıklarda maalesef en yüksek riskli meslek gruplarının başında gelmektedir.

Fakat bizim tarafımızdan olaya bakıldığında, bu yeni virüs vakalarından önce de, her hastayı potansiyel bulaşıcı hastalık taşıyıcısı olarak değerlendirip, bütün sterilizasyon ve dezenfeksiyon koşullarını bu duruma göre ayarlamak vazgeçilemeyecek bir prosedürdür. Gerek kendi sağlığımız gerekse kliniğimize gelen hastalarımızın sağlığı için bu sterilizasyon koşulları standart olarak mutlaka sağlanmaktadır.

Peki, bu koşulları bilmeyen ve günlük hayatlarına devam eden kişilerin durumu ne olacak sorusuna gelince, maalesef yaşadığımız bugünkü koşullarda herkesin virüs bulaşma riskine karşı azami şekilde dikkat etmesi gerekmektedir.

Önemli bir devlet tedbiri olarak, şu anda herkese evde kalma çağrısı yapılmış, hatta 65 yaş üstündekilere sokağa çıkma kısıtlaması getirilmiştir.

Bütün bunların ötesinde kişisel olarak ne yapmalıyız sorusuna gelince; öncelikle en önemli konu sosyal izolasyon. Yani belli bir süre, gerek akraba gerek arkadaş çevresiyle temas ve iletişime ara vermek, yurtdışı ve yurtiçi seyahatleri olabildiğince ertelemek, mümkün olduğunca zaruri ihtiyaçlar dışında evde kalıp, iyi bir beslenme ve moral ile bağışıklık sistemimizi güçlendirmek gerekmektedir. Dışarı çıkılması gereken durumlarda, mümkünse eldiven kullanıp, eve gelindiği anda elleri 20 saniye boyunca çok iyi yıkamak ve kıyafetlerimizi havalandırmak ya da mümkünse en kısa sürede yıkamak gerekmektedir.

Öksürme veya hapşırma durumunda mutlaka bir mendil ile ağız kapatılmalıdır. Hastalığın en önemli belirtileri boğazda yanma ve yüksek ateştir. Bu tip durumlar tespit edildiğinde mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Kişisel olarak dikkat edilecek konular, hastalığın yayılmasını önlemede en önemli etkendir.

Dilerim yaşadığımız bu süreç hepimiz için en sıkıntısız şekilde ve en kısa sürede atlatılır. Hepinize sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.

Ortodonti uzmanı diş hekimi Eşref Kerem Atamözlü

Instagram : https://bit.ly/2rRpEP6

Facebook : https://www.facebook.com/softdent.com.tr/

E-mail : atamozlu@gmail.com

Yazının devamı...

Ortodonti sonrasında dişimde leke kalır mı?

Evet, bu hafta da başka bir popüler ortodontik tedavi sorusuna cevap bulmaya çalışalım. Ortodontik tedaviye başlamayı düşünen kişiler tarafından en çok merak edilen konulardan birisi de tedavileri bittikten sonra dişlerinde herhangi bir iz veya leke kalıp kalmayacağıdır.

Öncelikle, ortodontik tedavi hangi yöntemle yapılırsa yapılsın hiçbir uygulamada, dişlerin içine doğru giden herhangi bir aparat veya malzeme kullanılmaz. Tedavi boyunca hasta tarafından dişlerden çıkartılamayan ve bu sebeple de sabit tedavi adı verilen, genelde herkes tarafından bilinen metal veya şeffaf tellerin uygulanışında dahi, sadece diş yüzeyine çok ince yüzeysel yapıştırıcılar uygulanır. Tedavi bitiminde ise braket adı verilen bu aparatların uzaklaştırılmasından sonra, dişin yüzeyinde kalan az miktarda yapıştırıcı kolaylıkla temizlenerek çıkarılır. Bu temizlik işlemi, tartar adı verilen ve hemen herkeste görülen diş taşı temizliğinden çok farklı değildir.

Yani teller ağızdan çıkarıldıktan sonra hastalar tarafından ilk anda hissedilen pürüzlülük, dişlerdeki bir problemden kaynaklanmayıp, temizlenebilir yapıştırıcı artıklarından başka bir şey değildir. Bu tabaka da kısa ve kolay bir işlemle uzaklaştırılabilmektedir.

Peki, buradan dişlerin yüzeyi hiçbir şekilde etkilenmez sonucu çıkartılabilir mi? Maalesef bu sorunun cevabı hayırdır. Dişlerde normal şartlarda dahi sıklıkla çürükler görülmektedir. Doğal olarak dişlerin üzerine gelen ilave aparatlar temizlenme zorluğu oluşturacak ve bu durum çürük riskini arttıracaktır. Halihazırda ağız hijyeniyle ilgili bir bakım yetersizliği varsa, bu durum tellerin ve ortodontik aparatların da bu ortama eklenmesiyle daha ileri boyuta geçecek, yiyecek artığı ve bakterilerin ağız ortamına tutunma miktarı artacaktır.

Normal düzeyde bir fırçalama alışkanlığı bile bütün bu problemlerin önüne geçmek için yeterlidir. Bizim ortodontik tedavi gören kişilere tavsiyemiz her yemek sonrası iyi bir diş fırçalama uygulamasıdır. Bunun için ortodontik fırçalar ve ara yüz fırçaları kullanılmalıdır.

Bir diğer konu da daha önceki yazılarda da değindiğimiz, ortodontik tedavi esnasında dikkat edilmesi gereken yiyecekler ve içecekler konusudur. Bunların başında, telleri olmayan kişiler için bile çürük riskinin artmasına neden olan asitli içecekler gelmektedir. Kola ve gazoz türevi bu içecekler tedavi boyunca kesinlikle tüketilmemelidir. Bunun yanı sıra lokum ve şekerleme gibi gıdaların fazla tüketimi de çürük riskini arttıracak ve tedavi sonunda, istenmeyen çürüklerin görülmesine sebep olabilecektir.

Özet olarak iyi bir ağız hijyeninin uygulandığı ve şekerli gıdaların azaltıldığı durumlarda, tedavi sonunda hiçbir problemle karşılaşılmamaktadır.

Herkese sağlıklı dişler ve mutlu gülüşler dilerim…

Ortodonti uzmanı diş hekimi Eşref Kerem Atamözlü

Instagram : https://bit.ly/2rRpEP6

Facebook : https://www.facebook.com/softdent.com.tr/

E-mail : atamozlu@gmail.com

Yazının devamı...

Tellerim çıktıktan sonra dişlerim bozulur mu?

Evet, yine hastalarım tarafından en çok sorulan sorulardan birine daha geldik. Öncelikle hepimizin dişleri hayat boyu hareket etmektedir ve bu durum dişin doğası gereği kaçınılmaz bir durumdur. Diş hareketi, dişe gelen darbeleri karşılayabilmek için oluşmuş bir mekanizmadır. Tıpkı bir amortisör sistemi gibi dişler kemik içinde minimal düzeyde hareket edebilme kabiliyetindedirler. Bu mekanizma dişlere gelen darbeleri karşılamayı sağlar ve yıllar içinde dişlerde aşınma ile kırılmaları önlemiş olur.

Ortodontik hareketler de kısmen bu mekanizmayı kullanarak uygulanmaktadır. Dişlerdeki hareket miktarı arttıkça, dişi tutan lifler eski pozisyonlarına doğru gelmeye çalışırlar. Ortodontik tedavilerin uzun sürme sebeplerinden birisi de bu durumdur.

Tedavi sürecinde dişler düzeltilip olması gereken yerlere getirilip, temas noktaları doğru şekilde düzenlendiğinde ve teller çıkartıldığında, dişlerin eski yerlerine tekrar dönmemeleri için belli bir süre pekiştirme tedavisi denen bir süreç geçirilir.

Pekiştirme tedavisinin süresi ile hangi metot ve apareylerle yapılacağı her vakada değişiklik göstermektedir.

En yaygın kullanılan yöntem, alt ve üst ön dişlerin dile bakan kısımlarına yapıştırılan ince bir tel (lingual retainer) yardımıyla yapılandır. Bu uygulama sabit bir aparey uygulaması olduğundan hastanın takıp çıkartmasını gerektirmez. Belli periyotlarla (genellikle yılda bir kez) hasta kontrol edilir ve apareyin gereken durumlarda tamiri yapılır.

Bunun dışında bir de hasta tarafından takılıp çıkartılabilen apareylerle pekiştirme süreci devam ettirilebilmektedir. Bu süreçte şeffaf plaklar ya da damaklıklar kullanılabilmektedir. Günümüzde şeffaf plaklar hem konforu hem estetiği açısından çokça tercih edilmektedir.

Tarafımca en sık uygulanan metot, hem sabit pekiştiriciler hem de geceleri kullandırmak suretiyle şeffaf plaklar uygulamaktır.

Bir diğer konu da, ortodontik tedavi bitirildikten sonra, ağız içine çıkmaya çalışan ve yer bulamamış yirmi yaş dişleridir. Alt ve üst çenede en arka bölgelerde yer alan bu dişler, çoğunlukla çene arkında düzgün bir şekilde çıkacak yer bulamaz ve önlerindeki dişleri ittirip sıkıştırarak yerleşmeye çalışırlar. Bu durum ortodontik tedaviden sonra sıklıkla bozulmalara sebep olabilmektedir. Hekimin uygun gördüğü durumlarda, ağız içinde düzgün yerleşemeyen bu dişlerin çekilmeleri uygun bir çözüm olacaktır.

Hastanın verilen apareyleri tavsiye edilen şekilde kullanması ve kontrollerine düzenli olarak devam etmesi, tedavilerde bozulmaların ve geri dönmelerin önüne geçmede en önemli etkendir.

Hepinize, kalıcı ve iyi bitirilmiş ortodontik tedaviler dilerim, sevgiler…

Ortodonti uzmanı diş hekimi Eşref Kerem Atamözlü

Instagram : https://bit.ly/2rRpEP6

Facebook : https://www.facebook.com/softdent.com.tr/

E-mail : atamozlu@gmail.com

Yazının devamı...

Ortodonti pahalı bir tedavi midir?

Evet, geldik hassas bir konuya! Elbette bir ortodonti uzmanı olarak konuya objektif bakamayacağımı düşünebilirsiniz ama yapılan işlemler, tedavide kullanılan malzemeler ve harcanan emek düşünüldüğünde bana hak vereceğinizi ümit ediyorum.

Öncelikle ortodontik tedavilerde kullanılan malzemeler, maalesef tamamen yurt dışı kaynaklı olup, dünya çapında kendini kanıtlamış ve güvenilir markaların çok büyük kısmı, Amerika ve Avrupa ülkeleri kaynaklıdır. Günümüzde döviz etkisi düşünüldüğünde, kullanılan bütün malzemeler yüksek maliyetlidir denebilir. Ayrıca yıllar süren tedavilerde ağız ortamına uyumlu ve sağlığa zarar vermemesi gereken bu ürünler, büyük bir hassasiyetle üretilip, denetlenmek durumundadır. Yani özetle bu malzemelerin olabilecek en iyi kalitede olanlarını kullanmak ahlaki ve vicdani olarak hekim için vazgeçilemeyecek bir durumdur.

Geldik ikinci konu olan tedavinin içeriği ve hastaya olan faydalarına... Ortodontik tedavi eksiksiz bir şekilde ve uzman bir hekim tarafından uygulanıp, kontroller düzenli olarak devam ettirildiğinde bir ömür süren bir fayda sağlamaktadır. Yani dişler ve çenelerdeki düzelmeler hem ağız ve diş sağlığını ideal hale getirip dişlerin çürük ve dişeti problemlerinden korunmasını sağlar hem de estetik olarak tatmin edici ve psikolojiye de olumlu etkisi olan bir sonuç ortaya çıkarır.

Bilindiği gibi ortodontik tedaviler, diş tedavileri içinde en uzun süre alan tedaviler arasındadır. Bu durum ortodonti uzmanı tarafından, mekanik ve biyolojik olarak çok kapsamlı bir planlama ve takip gerektirmektedir. Uzun yıllar alan bu tedavi ve takip süreci, hastanın bütün ağız ve diş sağlığının da sıkı bir şekilde kontrol edilmesini sağlar ve oluşabilecek büyük problemlerin önüne geçilmiş olur.

Ülkemizde değişen güncel ekonomik koşullardan dolayı, bana göre bir rakam telaffuz etmek doğru değildir. Ve ayrıca bilinmesi gereken çok önemli bir konu da her ortodonti vakasının aynı olmadığıdır; bazı durumlarda sadece dişlerde basit hareketlerle tedaviler bitirilebilirken bazı durumlarda çene uyumsuzluklarından dolayı ilaveten sabit veya hareketli apareyler kullanmak gerekebilmektedir. Hatta yetişkin hastalarda ortodontik tedavi ile birlikte çene ameliyatları da planlanabilmektedir.

Ortodonti uzmanınızın siz muayene ettikten sonra yaptığı ücretlendirmede bütün bunların da göz önünde bulundurulması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istedim.

Hepinize sağlıklı mutlu gülüşler dilerim…

Ortodonti uzmanı diş hekimi Eşref Kerem Atamözlü

Instagram : https://bit.ly/2rRpEP6

Facebook : https://www.facebook.com/softdent.com.tr/

E-mail : atamozlu@gmail.com

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.