Yüzme germe operasyonu sonrasında hastanın genel sağlık durumu iyiyse, iyileşme süreci de o kadar çabuk ilerlemektedir. Bu operasyon sonrasındaki süreç doktorun tavsiyelerine uyulduğu takdirde oldukça konforlu geçmektedir. Hastalar bu operasyon sonrasında hafif şiddette ağrı ve acı çekebilir fakat bu durum doktorun vereceği ağrı kesiciler sayesinde giderilebilmektedir. Ameliyattan sonra oluşan şişlik ve morluklar yaklaşık olarak 7 ila 10 gün içerisinde geçmektedir.

Operasyon sırasında hastaya verilen ilaçlar, sonrasında halsizlik gibi belirtiler hissedilmesine yol açabilmektedir ama bu durum normal ve geçicidir. Ameliyattan 1-2 saat sonra hastanın bir şeyler yemesi ve dolaşması gerekmektedir. Erkenden ayağa kalkmak ve hareket etmek iyileşme sürecini daha da hızlandırmaktadır. Operasyondan hemen sonra doktorun verdiği tüm tavsiyelere uymak iyileşme sürecinin çabuk atlatılmasına da yardımcı olmaktadır. Hastanede yatış süresi en fazla 1 ya da 2 gündür. Bu süreden sonra hasta taburcu edilerek, ev istirahatına çekilmesi tavsiye edilmektedir.

Ameliyat sonrasında takılan bandajlar, hastanın durumuna bağlı olarak en geç 7 gün içerisinde çıkarılmaktadır. Bu bandajlar cildin oturmasını ve ödem oluşumunu engellemeyi sağlamaktadır.

Ameliyat sonrasındaki süreçte neler yapılmalıdır?

Yüz germe operasyonu sonrasında mutlaka hasta doktorun tavsiyelerini dinlemelidir. Bu tavsiyeler sayesinde hasta, iyileşme sürecini daha hızlı ve verimli atlatacaktır.

Yüz germe operasyonu ağrılı bir uygulama değildir. Eğer hasta kendini iyi hissederse ameliyattan birkaç saat sonra bile hastaneden çıkabilmektedir. Ağrılar; doktorun önereceği bir ağrı kesici sayesinde kolayca dindirilebilmektedir.

Ameliyat sonrasında takılan drenler yaklaşık olarak 24 saat sonra çıkarılmaktadır.

Operasyondan sonraki ilk birkaç gün yüzde şişlikler ve morarmalar olacaktır. Bunlar geçici ve normal olmasından ötürü hastanın endişeleneceği bir durum söz konusu değildir.

Dikişler yaklaşık 7 gün sonra alınmaktadır. Bu işlemden sonra hasta yavaş yavaş normalleşme sürecine dönmektedir.

Ameliyat sonrasında hareketlilik oldukça önemlidir. Hasta hareket ettikçe kendini dinç hissedecek ve böylece iyileşme süreci de kısalacaktır. Buna bağlı olarak yürüyüş hafif egzersizler ameliyattan sonraki 3. haftada, orta zorlukta egzersizler ise 5. haftada rahatlıkla gerçekleştirilebilmektedir.

Gün gün ameliyat sonrası süreç

Ameliyatın ilk gününde şişlik ve morlukların en az seviyeye indirgenmesi için hastaya boyunluk verilecektir. Ve ödem oluşumuna engel olmak için yüz bandajla kaplanacaktır.

: Bandaj ameliyattan sonraki 7. günde çıkarılmaktadır. Şişlikler bu dönemde ön plana çıkabilmekte fakat kısa sürede geçmektedir. Dikişler de ameliyatın ilk haftasında alınmaktadır. Bunun yanı sıra hasta boyunluk kullanmak şartıyla hafif işleri de gerçekleştirebilecektir. Hasta dikişler alındıktan sonra rahatlıkla makyaj yapabilecektir.

: Eğer yüzde operasyon sonrasında morluk oluşmuşsa bu morluklar solmaya başlayacak. Ağır işlemler gerektirmeyen rutin işlere dönülebilecek. Spor ve egzersizler gönül rahatlığıyla gerçekleştirilebilecek. şişlikler tamamen yok olacak. Yüzde şayet hissizleşme varsa bu problem de son bulacak.

Yüz germe operasyonu sonrasında hasta mutlaka güneşten korunmalıdır. Mümkün olduğunca güneşe çıkmaması gereken hasta, şayet zorunda kalırsa doktorun önereceği bir güneş kremi kullanmak durumundadır. Hasta iyileşme sürecinde doktorun tüm tavsiyelerini yerine getirirse, bu zamanı çabuk atlatacak ve eski formuna çok kısa bir zamanda ulaşacaktır.

Endoskopik orta yüz germe (mid face lift), yüzün orta kısmında bulunan göz kapağı, yanak, ağız çevresinde oluşan çizgiler ve elmacık kemiklerine uygulanan operasyona verilen isimdir. Yüzde bulunan bu yapılar, yer çekimi ve yaşlanma ile beraber sarkma, torbalanma, çizgilerin belirginleşmesi gibi kötü görüntülere neden olabilmektedir. Orta yüz germe ameliyatında yüzde yer alan bu olumsuzluklar giderilir ve kişiyi daha genç bir görünüme ulaştırmak için şekillendirilir.

Endoskopik orta yüz germe operasyonu, endoskop kullanılarak yapılan ve kadınlar arasında oldukça popüler olan bir cerrahi operasyondur. Klasik yüz gerdirme operasyonlarına nazaran daha basit süren bu ameliyatta toparlanma süreci daha ağrısız ve çabuk geçmektedir. Endoskopik orta yüz germe ameliyatı ileri derece yaşlılık belirtileri durumunda pek tercih edilmemektedir.

Endoskopik Orta Yüz Germe Ameliyatı Kimlere Uygulanır?

Endoskopik orta yüz germe (mid face lift) operasyonu genellikle, orta yüz bölgesinde sorun yaşayan kişilere uygulanmaktadır. Yanakların sarkması, göz kapağı ve burun arasındaki bölgenin çukurlaşması, ağız kenarında yer alan kırışıklıkların giderilmesi amacıyla gerçekleştirilen bu ameliyat genellikle orta yaşlar tarafından tercih edilmektedir.

Endoskopik Orta Yüz Germe Ameliyatı Nasıl Gerçekleştirilir?

Orta yüz germe ameliyatı, gözün altında bulunan kapaktan ya da ağzın içinden bir kesi atılarak gerçekleştirilmektedir. Kusurlu olan bölgedeki sarkan kısımlar yukarı asılır ve yüz tekrar şekilli biçimine geri döndürülür.

Endoskopik orta yüz germe ameliyatında ise uygulama biçimi daha farklıdır. Bu operasyonda saçlı olan deri kısmından bir kesik atılır ve kamera yardımı ile içeri giriş yapılır. Endoskopi teknolojisi uygulanan ameliyatlarda, 3 ya da 4 milimetrelik kameralar kullanılmaktadır. Bu kameralar sayesinde tüm işlemler deri altında gerçekleştirilir. Kapalı bir işlem olan endoskopik orta yüz gerdirme ameliyatında kameradan alınan görüntü ekrana aktarılarak ameliyat daha ince bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu operasyon benim ellerimde ortalama olarak 4 – 6 saat aralığında sürmektedir. Endoskopik orta yüz gerdirme ameliyatında kişinin göz kapakları üzerindeki sarkmalar giderilmekte ve böylece mutsuz ve yorgun ifade ortadan kaldırılmaktadır.

Bu ameliyat sayesinde yüzde bulunan çok küçük dokular dahi koruma altına alınmaktadır. Endoskopik orta yüz gerdirme ameliyatı sonrasında yüz daha doğal ve genç bir görünüme kavuşmaktadır. Alın, yanak, ağız ve göz çevresi ile şakaklar gerdirilip, genç bir görünüm elde edilmektedir. Özellikle 30-50 yaş arası kadınlara uygulanan bu operasyon biçimi, daha ağrısız ve basit olması sebebiyle sık sık tercih edilmektedir.

Orta yüz gerdirme ameliyatı sonrasında kişinin alnı ve elmacık kemikleri daha çıkık ve doğal bir görünüm elde etmektedir. Bu operasyon sayesinde ciltteki yorgun ifade giderilmekte, kişi daha sağlıklı bir görünüme kavuşmaktadır.

Ameliyat Sonrasında Neler Yapılmaktadır?

Endoskopik orta yüz gerdirme ameliyatı sonrasında orta yüz bölgesinde ödem oluşmasını engellemek için flaster uygulanmaktadır. Uygulanan bu flasterler ameliyattan yaklaşık 1 hafta sonra çıkarılmaktadır. Ameliyat sonrasında az bir miktarda oluşacak ödem ve gözlerde çekiklik ise 2-3 hafta sonra tamamen yok olmaktadır. Bu süre zarfından hasta kendini yorucu ve strese sokacak işlerden mutlaka uzak durmalıdır. Endoskopik orta yüz ameliyatından sonra cildin yüze oturması ise yaklaşık 3 ayı bulmaktadır. 3 ay sonra kişi kendini tekrardan genç ve doğal hissedecektir.

Yüz germe operasyonu, yaşlılığa, yer çekimine, stres gibi çeşitli dış etmenlere bağlı olarak oluşan olumsuzlukları gidermek için gerçekleştirilmektedir. Sonucu çoğunlukla yüz güldüren bu ameliyatlar sayesinde eskisi gibi genç bir görünüme kavuşmanız mümkün olmaktadır.

Yüz gerdirme operasyonları, yaşlılığı durdurmamakta fakat yaşlılığın getirdiği kırışma, sarkma, yağ toplanması gibi olumsuzlukları yok etmektedir. Yüz germe ameliyatları genellikle 50’li yaşlarda kadınlara uygulanmaktadır. Bu operasyonlar sayesinde kadınlar yaşlılığa ve diğer dış etmenlere bağlı olarak gelişen olumsuzluklardan kurtulmakta daha genç bir görünüme kavuşmaktadır. Yüz germe operasyonları cilt yapısına ve kişiye bağlı olarak, 10 yaş daha genç bir görünüm elde etmenizi sağlamaktadır. Bunun yanı sıra erken yaşta oluşan sarkmalar da bu müdahaleler sayesinde yok edilmektedir.

Yüz germe operasyonu sonrasında, uzmanlar kesin bir şekilde şu kadar yaş daha genç göstereceksiniz diyememektedir. Çünkü bu operasyonun verimliliği, kişinin cilt ve kemik yapısına bağlı bir durumdur. Kimisinde yüzde yüz olumlu sonuç alınırken, kimi insanda da yüzde seksen olumlu sonuç görülebilmektedir.

Hangi Yaşa Hangi Operasyon Tipi Uygulanmalıdır?

Daha genç bir görünüm elde etmek isteyen kadınlar, yaşlarına bağlı olarak cerrah tarafından önerilen operasyona girmektedir. Bu operasyonlar çeşitlilik gösterirken, alınan sonuçlar da farklı farklı olmaktadır.

Kısa kesiler kullanılarak yapılan yüz gerdirme operasyonları: Bu operasyon çeşidi genellikle kırklı yaşlarındaki kadınlar için uygundur. Bu uygulamada ameliyat izlerinin görünmesi ihtimali de oldukça azdır. Geleneksel yüz germe operasyonuna göre bu uygulama daha kısa sürede iyileşme süresine sahiptir. Genellikle ciddi bir sarkma problemi olmayan orta yaşlı bayanlar tarafından tercih edilmektedir.

Endoskopik orta yüz germe operasyonları: Bu operasyon çeşidi daha az deforme ve sarkması olan hastalara uygulanmaktadır. Teknolojik açıdan oldukça yenilikçi olan bu operasyonda endoskop adı verilen bir alet kullanılır ve oldukça küçük bir kesi içinden girilerek, ameliyat başarı ile sonuçlandırılır.

Klasik yüz germe operasyonları: Geleneksel yüz germe metodu olan bu operasyon, genellikle 50 yaş üstü hastalara uygulanmaktadır. Ciddi bir operasyon gerektirmekte ve iyileşme süreci diğer operasyonlara nazaran daha fazladır.

Tüm bu operasyonlar hastalarda istenilen düzeyde iyileşmeyi gerçekleştirmektedir. Ama yine de ” Yüz germe operasyonu ile kaç yaş gençleşebiliriz?” sorusuna kesin bir cevap verilememektedir. Bu sorunun cevabı hastanın cilt ve kemik yapısına bağlı olarak değişmektedir. Aynı zamanda operasyondan sonra hastanın kendisine iyi bakması da bu sorunun cevabını olumlu anlamda değiştirebilir.

Cildimiz gün geçtikçe yıpranmakta ve yer çekimine karşı verdiği savaşta yenik düşmektedir. Bu durumlarda ise yüzde sarkma ve kırışmalar meydana gelmektedir. Özellikle orta yaş (30-50) ve 50 yaş üstünde gerçekleşen bu durum, cerrahi müdahaleler ile kolaylıkla giderilmektedir.

Yüz gerdirme estetiği kavramı, sarkmış ve deforme olmuş yüzü toparlama, gerdirme ve yeniden eski doğal ve genç görünüme kavuşturmayı hedeflemektedir. Yüz germe, alın germe, kaş germe, orta yüz germe gibi uygulama alanları olan yüz gerdirme estetiği, son yıllarda birçok kadın ve erkek tarafından tercih edilmektedir.

Yaşlanma ile beraber yüzdeki yağ dokusu azalmakta ve deri de gün geçtikçe elastikliğini kaybetmektedir. Bunun sonucunda 50’li yaşlarda yüz derisi sarkmaya başlar. Yüz germe operasyonları da bu yaşlılık bulguların giderilmesine yardımcı olacak bir uygulamadır. Yüz germe ameliyatları, zamanla yüze fazla gelen ve sarkan cildi alarak, gerginleştirme şeklinde yapılır.

Yüz Germe Ameliyatı Kimlere Uygulanmaktadır?

Yüz germe operasyonu genellikler 50 yaşını aşan kişiler tarafından tercih edilmektedir. Hastaların çoğunluğunu kadınların oluşturmasına rağmen, son dönemde erkekler tarafından da tercih edilen bir estetik operasyon olarak ortaya çıkmaktadır. Genellikle 50 yaş sınırından bahsediyor olmamıza karşın, cildi stres, alkol, sigara, hava kirliliği gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak daha önceden sarkmış ve zarar görmüş bireyler de bu operasyonlardan yararlanarak, faydalı sonuçlar elde edebilmektedir. Kısaca cildinin sarkmış görünümünden rahatsız olan herkes yüz germe operasyonu adayıdır diyebiliriz.

Orta yaş (30-50) kadınlar ise genellikle endoskopik orta yüz gerdirme ameliyatını tercih etmektedir. Endoskopik orta yüz gerdirme ameliyatı bütünsel olmadığı için 50’li yaşlardaki kadınlara tavsiye edilmemektedir. 50’li yaşlardaki kadınlar tam yüz gerdirme operasyonları sayesinde daha sağlıklı sonuçlar elde edebilmektedir. Yüz gerdirme operasyonları genellikle, 40-50 yaş arası ve 50 yaş üstü kadınlara uygulanmaktadır. Fakat herhangi kronik bir rahatsızlığı ya da tehlikeli bir durumu bulunmuyorsa 80 yaşındaki kadınlar bile bu operasyondan yararlanabilmektedir.

En Çok Tercih Edilen Estetik Ameliyatı

Herhangi bir tehlikesi olmayan yüz gerdirme operasyonları, estetik cerrahinin en önemli uygulama alanlarından birini oluşturmaktadır. Yaşlılık, stres, yerçekimi, alkol, sigara, hava kirliliği gibi durumlardan ötürü yüz bölgesi basıklaşmış, sarkmış ya da kırışmış, göz altlarında çukurluklar oluşmuş kişilere uygulanan bu operasyon, kişilerin yüz yapısına göre de değişik biçimlerde uygulanmaktadır.

Kimler Yüz Germe Operasyonuna İhtiyaç Duymaktadır?

Yüzde, yıllar geçtikçe deformasyonlar ve yaşlılık belirtileri oluşmaktadır. Göz altlarında çukurluklar, dudak ve yanağın kenarındaki çizgiler, kaz ayağı diye tabir ettiğimiz göz kenarı kırışıklıkları, sarkma, yağlanma, katmanların oluşması, çene altındaki izler; yüz gerdirme ameliyatına ihtiyaç olduğunun en önemli belirtilerindendir. Bu tip şikayetlere sahip olan ve aynaya her baktığında mutsuzluk hisseden her birey orta yüz germe operasyonu ile özledikleri eski görümlerine kavuşabilmektedir.

Yaşlılığa, yer çekimine ve çeşitli dış etmenlere bağlı olarak gelişen sarkma, kırışma gibi olumsuzlukları tedavi etmeye yarayan yüz germe operasyonları sonrasında neler yapılması gerektiği çok önemli bir konudur. Ameliyat sonrasında hastanın izleyeceği yol, ameliyatın olumlu yönde seyretmesini sağlayacaktır. Bu sebeple operasyon sonrasında mutlaka doktorun tavsiyelerine uyulması gerekmektedir.

Yüz germe operasyonları sonrasında komplikasyonlar nadir denilecek kadar azdır. Bazı hastalarda ameliyat sonrasında yüzde şişlik, morluk, ödem, uyuşukluk, gerginlik gibi durumlar hissedilebilmektedir. Bu komplikasyonların hepsi geçicidir ve hastanın kendisine iyi bakması sonucunda çabuk iyileşmektedir. Yüz germe operasyonundan sonra, sonuçlar şişlikler ve izler ortadan kayboldukça görülmeye başlanır.

Ameliyatın kesin sonucu yaklaşık 1-2 ay sonra belli olmaktadır. Bu sebeple hastalar 1-2 ay boyunca kendini kötü hissetmemeli, tüm komplikasyonların geçici olduğunu unutmamalıdır.

Yüz Germe Operasyonu Sonrasında Neler Yaşanmaktadır?

Yüz germe operasyonu sırasında cerrah ne kadar dikkat ederse etsin, yüzde bazı bölgelerde ameliyat izlerine rastlamak mümkün olmaktadır. Saçlı deri kısmından kesi atılarak yapılan ameliyatlar da izler görünmeyecek bölgede olduğu için kişinin dış görünüşüne herhangi bir sorun yansımayacaktır. Ama bazı operasyonlarda görünen yüzeylere kesik atmak gerekmektedir ve bu durumda bu izlerin dışarıdan az da olsa belli olması mümkündür. Bu izler zamanla ten rengine uyum sağlayacağı için dışarıdan fark edilmesi minimum düzeye inecektir. Yüz germe ameliyatı sonrasında doktor elastik bir bandaj kullanmanızı isteyecektir. Bu bandaj ödem oluşumunu engelleyeceği gibi aynı zamanda cildin yerine oturmasını da sağlayacaktır. Bandajlar ameliyattan yaklaşık 1 hafta sonra çıkarılacaktır. Dikişlerin alınmasından sonra ise hasta daha rahat davranmaya başlayacak ve makyaj bile yapılmasına izin verilecektir. Hastalar ameliyattan sonra güneşe çıkmaktan mutlaka kaçınmalıdır. Şayet dışarı çıkmak zorunluysa da doktorun önerdiği bir koruyucu krem kullanmak gerekecektir.

Yüz germe operasyonu sonrasında oluşan komplikasyonlar da oldukça azdır. Şişme, morluk ve uyuşma hissedilse dahi bunların geçici olduğu unutulmamalıdır. Bunun yanı sıra orta ve hafif şiddete ağrı ve acı hissedilirse eğer doktorun verdiği ağrı kesicilerle bu problem de kolaylıkla giderilmektedir. Bazı hastaların yüzünde bulunan sinirler anesteziden etkilenebilmektedir, bu sebeple yüzde uyuşma ve asimetriklik meydana gelebilir ama bu durumda geçicidir.

Bunun yanı sıra ameliyat sonrasında ciltte kanamalar görülebilir. Eğer iyileşme sürecini etkileyecek nitelikte bir kanama varsa iğne ile çekme yöntemi ile bu kan boşaltılmaktadır. Yüze yapılan kesilerden sonra bu kesilerde bulunan dokular ameliyattan sonra zor iyileşebilmektedir, bu da sıklıkla sigara içen bireylerde görülen bir durumdur.

Ameliyat sonrasında iyi bir sonuç alınmak isteniyorsa, mutlaka cerrahın tavsiyelerine uymak gerekmektedir. Bu tavsiyeler doğrultusunda izlenecek adımlar sayesinde iyileşme süreci hızlanacak, hasta eski, genç ve doğal görünümüne tekrar kavuşacaktır.

Toplumda burun şeklinden memnun olmayan, bunu değiştirebilmek için her türlü fedakârlıkta bulunmaya hazır kişiler vardır. Ancak burun estetiği operasyonundan başarılı sonuçların alınmasını sağlamak için, kişiler daha tutarlı olmalıdır. Oluşturulan her burun modeli, herkesin yüzünde aynı etkiyi göstermez. Bu detayı hastaların mutlaka dikkate alması gerekir. Herkesin yüz profili ve dinamikleri birbirinden farklıdır. Herkeste olan yüz simetrisi kendine özeldir. Burun estetiği operasyonunun hedefi herkesin yüzüne orantılı yeni burun şeklinin oluşturulmasıdır. Bu sebeple ameliyattan daha önce yapılan çalışmalar önemli bir rol oynamaktadır.

Öncelikle operasyonu yapacak burun estetiği uzmanı iyi araştırılarak seçilmelidir. Ameliyatı yapacak burun estetiği uzmanıyla hasta karşılıklı burun estetiği ameliyatından beklentileri görüşülmeli, sorun yaşanmaması için değerlendirme yapılmalıdır. Kişiler burun estetiğine karar verdiğinde hedeflerinde gerçekçi beklentilere sahip olmalıdır. Hastaların bana bu beklentilerini çekinmeden aktarmaları gerekir. Bunun ardından benim önerilerimle ve hastaların tavsiyelere uyumlarıyla olumlu sonuçlar elde edilecektir.

Teknoloji ilerledikçe burun estetiği ameliyatından önce muayenehanemizde dijital ortamda hastanın farklı açılardan çekilmiş fotoğraflarını değerlendirmekte ve bilgisayar programları ile sanal ortamda yeni burun şekli oluşturulmaktadır. Böylece hastalar ameliyattan sonraki burun yapısı hakkında bilgi sahibi olurlar. Burun estetiğinin ardından hastaların kontrollerini ihmal etmemesi, tavsiyelerime uyması gerekir.

Burun estetiğinde burun şeklinin önemi

Burun yüzdeki alın ve üst dudak arasındaki bölgede bulunan, dışa doğru çıkıntı yapmış iki tane deliği olan solunumun ve koklama işlevinin gerçekleştiği bir yapı olarak, yüzün en can alıcı yerinde bulunur. Yüzde dışa açılan burun, arka tarafında yutağa doğru gitmektedir. Burun içyapısında mukus tabakası, kıllar ve kılcal damarlar olur. İç kısmının tüylü ve nemli olması nedeniyle, dıştan gelen hava nemlendirilir, ısıtılır ve hava yabancı maddelerden temizlenir.

Estetik operasyonların arasında en fazla tercih edilen ve uygulanan burun estetiği, ergenlik çağına gelmiş kişilerin ve yetişkinlerin rağbet ettiği bir ameliyattır. Günümüzde artık herkes dış görünümüne daha fazla önem vermeye başlamıştır. Bu nedenle burun şeklinin istendiği gibi düzgün olması önemlidir. Burun estetiği bunu elde etmenin en iyi yoludur.

Tercih edilmesi gereken bir mevsim var mı?

Operasyonların yazın yapılmasında herhangi bir sakınca olmamasına rağmen, hastaların ameliyattan sonra en az 1 ay güneşe çıkmamalıdır. Bununla birlikte yazın yapılmasının bir takım avantajları da vardır, ameliyattan bir ay sonra tuzlu deniz suyuna girilmesi, burun içi iyileşmesini ve toparlanmasına hızla yardımcı olmaktadır. Güneşe direkt maruz kalınması, ciltte kalıcı lekelerin oluşmasına neden olabilir. Alerjik yapıdaki kişilerde polen allerjilerinde bahar aylarını tercih edilmeyebilir. Bu ameliyatın ardından hastalar hapşırırken ağızları açık hapşırmalıdır, burun içi basıncını arttırıcı hareketlerden uzak durulmalıdır. Yeni burun şekli bundan zarar görebilir. Bundan dolayı ameliyat sonrasında hastalarımın alerji duydukları şeylerden mümkün olduğunca uzak kalmalarını istemekteyim.

Burun estetiği ameliyatı nasıl yapılmaktadır?

Operasyonu genel anesteziyle yapmaktayım. Öncelikle hastanın bu değişime hazır olup olmadığının değerlendirmesi yapılır. Profili incelenir, nefes yolları kontrol edilir. Hastalar ameliyatın komplikasyonları konusunda bilgilendirilir. Burundaki değişimlere göre 3-4 saat kadar süren işlemler yapılır. Bu ameliyatlarda sonuç hemen alınamadığından, iyileşme süreci biraz uzun sürer. Ancak ağrılı bir operasyon değildir.

Burun estetiğindeki değişimlerde nelere dikkat edilir?

Burun estetiği yapılan kişilerin yüzündeki profil gözden geçirilir ve solunum yolları değerlendirilir. Yeni burun şeklinin yüz ve genel görünümle uyumlu olabilmesi için, en iyi planlama yapılır. Bunlar sağlanırsa, başarılı bir operasyonla burun estetiği yapılabilir.

Genel anestezi altında yapılan rinoplasti ameliyatı, 3- 4 saat içinde yeni bir burun şekli oluşturulmasını sağlayan estetik operasyonlardan biridir. Operasyonun tıbbi donanımı yeterli seviyede olan bir hastanede ve ameliyat ortamında yapılması uygundur. Ameliyattan önce hasta ile benim iletişimde mutabık kalmamız yeni burun şeklinin istenildiği gibi oluşturulmasında en büyük etkenlerden birisidir. Daha sonrasında ise hastada meydana gelen şişliklerin ve morlukları azaltılması için, gereken önlemler almak için farklı çalışmalar yapmakta ve önlemler almaktayım.

Bu alanda yeni geliştirilen yöntemler sayesinde burun yapısında bulunan kemik ve kıkırdak dokularda fazla kırma işlemi yapılmadan, ince bir işçilik kullanılarak burun yapısı yeniden şekillendirilmektedir. Rinoplasti ameliyatı olan hastalar iyileşme sürecinde yatak istirahati gereksinimi olmadan normal yaşamlarına devam edebilirler. Ameliyatın ardından bile hastalar gündelik işlerini kendisi yapabilecek seviyede kendilerini iyi hissederler. Hastaların en kısa sürede sosyal yaşamın içinde olması için, bazı kurallara dikkat etmeleri gerekir.

Rinoplasti ameliyatından sonrası sosyal yaşam

Rinoplasti ameliyatının ardından, hastalarda gelişen herhangi bir sorun olmaması durumunda, ameliyattan bir gün sonra hastaneden taburcu edilir. Ameliyatın normal etkilerinden olan şişlik ve morlukların etkisi 4-5 günde büyük oranda geçer. Daha hızlı iyileşme sağlamak amacıyla, doktorun tavsiyesiyle burun ve göz etrafına iki gün boyunca belli aralıklarla soğuk uygulama yapılması ve yatarken başın yastıkla desteklenerek yüksekte olmasında yarar vardır. Hastalarda şişlik ve ödem uzun süre devam ediyorsa, bunun cilt yapısındaki kalınlıktan kaynaklanması söz konusu olabilir. Çünkü bu gelişme kalın ve yağlı ciltlerde sıkça rastlanmaktadır. Ameliyatın ardından hastalarda birkaç gün kadar burun deliklerinden sızma şeklinde kanama olması da normal bir gelişmedir. Bu nedenle hastalar ameliyattan önce iyi değerlendirilmeli, her türlü konu üzerinde durulmalıdır. Ameliyatın sonrasında iyileşme sürecinde sorun yaşanmaması için bu önemlidir.

Ameliyatın ardından hastaların çalışma yaşamına geri dönmesi bir haftayı bulur. Bu ağır işlerde çalışanlar için daha uzun olabilir. Hastaların iyileşme döneminde yatak istirahati gereksinimi duymayacağını da belirtelim. Kendilerini zorlamadan rahatlıkla dolaşabilir, hareketlerinde herhangi bir kısıtlama olmaz. Sosyal yaşamlarına dönüş ise daha kısa sürede gerçekleşebilir. Başka cerrahi müdahalelerle kıyaslanırsa, rinoplasti ameliyatı olan hastalarda bu süreç daha kısadır. Eğer uyulması gereken kurallara, alınacak önlemlere dikkat edilirse, sosyal yaşamın içinde daha kısa sürede bulunabilirler.

Sosyal yaşama dönüş hastanın alacağı önlemlerle kısalabilir

Ameliyatın ardından yeni burun şeklinin görülebilmesi için, en az 6 ay süre geçmelidir. Bu dönemde hastalar burunlarını en küçük bir darbeden korumalı, güneş ışığından kaçınmalıdır. Hamam ve sauna gibi sıcak ortamların içine girilmemelidir. Ameliyattan önce yapılan planlamaya göre oluşturulan yeni burun şeklinin son halini alması için, gözlük takan hastaların belirli bir süre lens kullanması gerekir. Hastalar ameliyattan sonra istedikleri burun şekline kavuştuğunda, kendilerini mutlu hissederler. Bunun devamını sağlamak içinde hastaların iyileşme döneminde düzenli olarak belirttiğim kontrollerini aksatmaması gerekir.

Genel olarak rinoplasti hastaların sosyal yaşamını, aktivitelerini kısıtlamayan bir operasyondur. Hastanın iyileşmesi ilerledikçe, kendisinde sosyal yaşamın içinde olma isteği de artar. Yeni burun şekillerini çevresindekilere göstermek amacında olduklarından, uyulması gereken kurallara daha fazla dikkat ederler. İyileşme ilerledikçe, sosyal yaşamın içinde daha fazla yer alırlar. İyileşme tam anlamıyla 6 ay ile 1 yıla yayılsa da, ilk aşamadaki iyileşme bariz şekilde görülebilir. Burun şeklini genel hatlarıyla görmek daha erkenden mümkün olur. Bu yüzden ameliyat olan kişiler sosyal yaşama daha önce adım atarlar. Eğer istedikleri gibi burun şekli oluşmuşsa, sosyal yaşamda kendilerini daha mutlu hissederler.