Estetik operasyonlar dikkate alındığında, burun estetiği ameliyatı sonucun hemen alınamadığı bir özellik gösterir. Yapılan değişimler ameliyattan sonra hemen görülemez. Bu operasyonun iyileşme süresi diğerlerine göre daha uzundur. Hastalar ameliyattan sonra burundan nefes almakta zorlanır, burun ve yüzde şişlikler ortaya çıkar. Ameliyatta cilt altına sızan kan yüzünden morluklarda oluşur. Yeni burun şeklinin bulunduğu yerle uyum sağlaması ve oturması için plastik kalıp ve bantlar kullanılır. Yeni burun bunlar çıkarıldığı zaman bile net olarak belli olmaz.

İyileşme sürecinde giderek burundaki sorunlar azalma gösterse de, şişliklerin tam olarak inmemesi nedeniyle yen burun şekli tam olarak görülemez. Bu süreçte hastalar burunlarını buna göre değerlendirirse, hatalı sonuçlar ortaya çıkar. Yeni burun şekli hakkında fikir sahibi olabilmek için, en az 6 haftalık bir iyileşme sürecinin aşılması gerekir. Burun ancak bu sürede kendine gelir. Ancak burun ucu şişliğinin tam olarak inmesi, iyileşmenin olması için bir yıl kadar beklenmelidir. Bu sürede burun ucu şişkinliği normal düzeye gelmiş olur.

Burun estetiği burun ucu şişliğine neden olur mu?

Burun estetiğindeki burun ucu şişliği kaçınılmaz bir sonuçtur. Ancak bunun derecesi ameliyatta kullanılan tekniğe göre değişir. Açık burun estetiğinde meydana gelen burun ucu şişliği daha fazla olur. Üstelik şişlikler daha sert olur. Kapalı burun estetiğinde ise, burun ucu şişliği daha az olur. İyileşme sürecinde bu şişlikler düzeleceğinden, hastaların sabırlı bir süreçten geçmesi gerekmektedir.

Burun estetiğinde açık tekniğin kullanılması ve burun ucu şişliği

Bu teknikle yapılan operasyonlarda kemik ve kıkırdak dokuların gözlenmesi ve tanı konulması daha kolaydır. Operasyon sırasında estetik cerrahın her iki elini kullanması mümkün olur ve olabilecek kanamaları kontrol etmek kolaylaşır. Kemik ve kıkırdaklarda yapılan değişiklikler daha kolay ve kontrollü şekilde gerçekleşir. Kıkırdak doku daha kolay şekillendirilir. Kıkırdak doku grefti ihtiyacı azalır. Kıkırdak grefti kullanıldığında ise, kullanım yeri ve dikiş yapılması daha kolaydır.

Açık teknikle gerçekleştirilen burun estetiği ameliyatının süresi daha uzundur. Burun ucunda daha fazla ödem meydana gelir. Kesi yapılan kolumella cildinde iz kalır ve dolanım bozukluğu ortaya çıkar. Son yıllarda burun estetiğinde alınan tutarlı ve öngörülebilir sonuçlarla birlikte açık tekniğin yaygınlaştığı görülmektedir. Fakat burun estetiğinde burunda yapılacak işlem, benim ve hastamın tercihleri uygulanacak tekniğin belirlenmesinde etkilidir. En önemli unsur burun estetiği uzmanı olarak benim uygulanacak operasyon tekniği ile ilgili olan deneyimimdir. Operasyonun operasyon ve iyileşme süreci, benim tecrübelerim sayesinde oldukça kısalmaktadır.

Burun estetiğinde kalıp ve tampon kullanımı burun ucu şişliğini önler mi?

Ameliyatta burundaki kemik ve kıkırdak doku değiştirilmekte ve kişinin burnu yeni şekline kavuşturulmaktadır. Yeni şeklin korunmasında, dokuların şekle uyum sağlayarak iyileşmenin olması için, burun sırtına kalıp ya da bantlar konulur. Bu önlemler burnun fazla miktarda şişmesini ve kanama olmasını engeller. Bazen burun deliklerine tampon konulmaz. Bu kararı vermemde en etkili etkenler hastanın cilt yapısı ve müdahalenin gidişatıdır. Tamponlar burun fonksiyonlarının gerektiği gibi yapılması için, 24 saatte çıkarılır. Kullanılan tamponların genellikle silikon olması tercih nedenidir. 10-14 günde burundaki tamponlar tamamen çıkarılır.

Burun estetiğinde kadın ve erkeklere farklı uygulamalar yapılır mı?

Ameliyat sırasındaki işlemler genel olarak aynı olsa da, kadın ve erkeğin burun yapısının farklı oluşu dikkate alınır. Yeni burun şekli oluşturulurken kadın için erkek burnu özelliklerini taşıyan değişimler, erkek içinde kadın burnuna has özellikler yapılmaz. Burun ve dudaklar arasındaki açının da her iki cinste farklı olduğu dikkate alınır.

Rinoplasti kişilerin talebiyle gerçekleştirilen, burun şeklinin küçültülmesi, büyütülmesi ya da deformasyonların giderilmesi için yapılan estetik bir operasyondur. Hastanın makul istekleri ameliyat öncesinde estetik cerrah tarafından değerlendirilerek, ameliyatın başarılı olması için uygun bir ameliyat planı yapılır. Bu değişiklikler ameliyat sırasında uygulanarak, operasyon tamamlanır. Ameliyattan sonra hastalarda basit ağrı kesicilerle giderilebilecek hafif ağrılar oluşabilir.

İyileşme döneminde hastaların doktorun önerilerine uyarak, rinoplasti başarısını destekleyecek önlemleri alması gerekir. Çünkü estetik ameliyatlar içinde, iyileşme süreci en uzun süren bir operasyondan çıkarlar. Bu dönemde yapacakları yanlış uygulamalar yeniden şekillendirilen burun yapısında istenmeyen sorunların gelişmesine neden olabilir. Bu nedenle rinoplasti sonrası yasak listesine dikkat edilmeli ve yapılması gerekenler özenle uygulanmalıdır.

Rinoplasti sonrası yapılmaması gereken yasak listesi

Ameliyattan sonra şişlik ve morarmaların azalması amacıyla baş öne eğilmemelidir.

Ameliyattan sonra göz kapaklarındaki şişlikler için ilk 48 saat buz uygulaması yapılmalıdır

Burun sırtındaki alçı atel sadece doktor önerisiyle geceleri çıkarılabilir

Hastalar en az 3 gün başlarının altına 2 yastık koyarak uyumalıdır

Yatarken burun ve göz kapağının şişmemesi için, sırt üstü yatılmalıdır

Burun altına konulan gazlı bez akıntı yoksa çıkarılabilir

Ameliyattan sonra özellikle ilk 5 gün önden açık giysilerin giyilmesi gerekir

Rinoplasti ameliyatı olanlar, ilk 5 gün uzun telefon görüşmeleri yapmamalıdır
Ameliyattan sonra en az 6 ay ağır egzersizlerden uzak durulmalıdır

Rinoplasti ameliyatından sonra hastalar en az 1,5 ay güneş ışığından korunmalıdır

Ameliyatın ardından sadece yürüyüş tarzı egzersizler yapılabilir

Ameliyattan sonraki hafta hastalar en fazla 10 kg ağırlık taşıyabilir

İlk hafta içinde cinsel ilişkiye girilmemelidir

Ameliyattan sonra en az 3 hafta sigara içmekten uzak durulmalıdır

Hastalar bu süreçte alkollü ve kafeinli içeceklerden de uzak kalmalıdır

Normal aktivitelerin yapılmasına ilk haftadan sonra başlanmalıdır

Gözlük kullanan hastalar doktorunun onayına kadar gözlük takmamalıdır, ilk 1 ay

Ameliyattan sonra hastalar sıvı gıdalarla beslenmelidir

İlk 5 gün süreyle kan sızıntısına neden olabilecek, sıcak yiyeceklerden uzak durulmalıdır.

Yeni burun şeklini olumsuz etkileyecek çiğneme ve aşırı gülme mimik hareketi yapılmamalıdır

İyileşme sürecine olumlu yansıyacak sıvı tüketimine önem verilmelidir.

Yüzde oluşan ödemin azalması için, maydanoz ve yeşil çay tüketilebilir

Hastalar sadece doktorun önereceği ağrı kesici ilaçları kullanmalıdır

Ağrısı olmayan kişiler, baş dönmesi etkisi yaratacağından ağrı kesici ilaçları kullanmamalıdır

Antibiyotik sadece doktorun önerdiği sürece kullanılmalıdır

Ameliyattan sonraki ilk 1 ay sümkürme yapılmamalı

Burunda kuruma varsa, sadece doktorun önereceği nemlendirici sprey ve solüsyonlar kullanılmalı

Ameliyattan sonra kesi yerlerinde merhem kullanımı doktorun önerisiyle olmalı

Ameliyattan sonra pansuman değişimi ve alçı atelin değişimini doktor yapmalıdır

Burun sırtındaki alçı atelin yüz yıkanırken, ıslanmamasına dikkat edilmeli

İyileşme sürecinde hastalar tuz diyeti uygulayarak, ödemin azalmasına yardımcı olmalıdır

Beslenmede iyileşmeye yardımcı olacak, C vitamini ve protein alımına önem verilmelidir

En az 6 ay burun darbelerden korunmalıdır

Ameliyattan sonra doktor kontrolleri ihmal edilmemelidir

Rinoplasti ameliyatından sonra hastalardaki tam iyileşmeyle birlikte kesin sonucun alınması uzun bir süreci kapsar. İyileşmenin istendiği gibi olması, burunda yapılan işlemlere, cilt ve kıkırdak dokusunun vereceği tepkiye bağlıdır. Bu süreçte hastaların yasak listesine uyması da, iyileşmeyi hızlandıran bir unsurdur. Burunda, yüzde oluşan ödemin azalması, morlukların, şişliklerin iyileşmesi, yeni burun şeklinin yerine adapte olması için hastalarda destek olmalıdır. Bu dönemde güneşten korunmaları, gözlük kullanmamaları, beslenmede önerilere uymaları, ağır aktivitelerden kaçınmaları, burunlarını darbelere karşı korumaları çok önemlidir. Bunlar yasak olarak algılanmamalı, arzu ettikleri burun şekline kavuşmaları için gerekli koşullar olarak kabul edilmelidir.

Prof. Dr. Selçuk İnanlı
Kulak Burun Boğaz Baş Boyun ve Yüz Plastik Cerrahı

Site: http://www.selcukinanli.com/
Instagram: https://www.instagram.com/rinoplasti/
Facebook: https://www.facebook.com/prof.dr.selcuk.inanli/

Botoks yüzde zamanla yaşlanma etkisiyle meydana gelen kırışıklıkları gidermek, mimiklerin kullanılması nedeniyle oluşan çizgilerin yok edilmesi için sıkça kullanılan yöntemlerden biridir. Aynı zamanda tıbbi alanda aşırı terleme sorununun giderilmesi, baş ağrısı tedavisi, felçli hastaların kas aktivitesinin yeniden kazandırılması, makat çatlağı gibi sorunların giderilmesi amacıyla da botoks kullanılmaya başlanmıştır.

Bu kadar geniş kullanım alanı bulan ve hala yeni alanlarda hakkında araştırma yapılan botoks uygulamasının kalıcı olma özelliği bulunmamaktadır. Etkisini bir süre sonra yitireceğinden, bu uygulama belirli aralıklarla yenilenmelidir. Botulinum toksini Tip A olarak cilt altına enjekte edilen ve botoks olarak anılan bu uygulamanın ne kadar süreyle etkili olacağı, kişinin cilt yapısına, kırışıklıkların derecesine, enjekte edilen toksinin doğru dozda uygulanması gibi etkenler sonucunda belli olur. Bu nedenle bazı kişilerde 4 ayda etkisini yitirirken, bazı kişilere 6 ay bile etkili olmaya devam eder. Bu sürecin geçirilmesi ve botoksun zamanında yenilenmemesi halinde, kırışıklıkların daha fazla derinleşmesine neden olunabilir. Bu yüzden botoks uzman ellerde yapılmalı ve kişinin zaman içinde ihtiyaç duyabileceği şekilde bir tedavi planı yapılmalıdır. Ayrıca düzenli olarak aksatmadan gerekli olan bölgeye botoksun yapılması, daha uzun süre devam edecek etkilere neden olur.

Botoksun etki mekanizması nasıl işler?

Botoks cilt altına kas içine enjekte edildiğinde, kaslarda geçici güçsüzlüğe neden olmakta, bunları devre dışı bırakır ve etkisini hemen gösterir. Kendisine geniş bir uygulama alanı bulan botoks, kullanıcılarında yararlı etkilere neden olmaktadır. Bu etkiler dediğimiz gibi kişinin cilt yapısına, sorunun büyüklüğüne gibi etkenlere bağlı olarak, geçici bir süre devam eder. Bu etkinin bitmesiyle birlikte kaslardaki kasılma yeniden başlar. Bu yüzden botoks enjeksiyonları yeniden tekrarlanmalıdır. Bunun yanında botoksun hangi alanda kullanıldığı da etki süresini uzatabilir. Bazı kozmetik uygulamalar, aşırı terleme rahatsızlığı gibi alanlarda etkisi uzun sürebilir.

Botoks ne zaman etki eder, ne zaman etkisini kaybeder?

Uygulamada botulinum toksini etkisini enjekte edildikten sonra 3 gün içinde göstermeye başlar. Uygulamanın tam olarak 7-14 gün içinde etkisi görülmeye başlar. Vücuda verilen toksin, vücuttan terleme yolu ile ortalama 8 ay içinde tamamen atılmaktadır. Fakat gözle görülür etkileri kişiden kişiye değişen sürelerde 4-6 ay kadar devam edebilir.

Botoks uygulaması kimler için uygundur?

Botoks sağlıklı olan erişkinlere her zaman yapılabilir. Özellikle mimiklerini çok kullanan kişilere erken yaşlardan itibaren başlanabilir. Bu sayede çizgilerin derinleşmesine engel olunabilir. Ancak hamile olan kadınlara, emzirme döneminde olan kadınlara botoks uygulanmaz. Bunun dışında kas hastalıkları olanlara, kanama hastalığı olan kişilere de uygulanamaz.

Botoks yaptırmayı düşünenler, her şeyi doğru uygulamalı ve bu konu hakkında gerekli bilgilendirmeyi uzmanlardan öğrenmelidir. Özellikle kan sulandırıcı ilaç ya da başka ilaçlar kullanıyorlarsa, bunları botoks yaptırmadan 1 hafta önce kesmeleri gerekir. Bu konuda doktoruna danışarak en doğru şekilde hareket etmeleri gerekir. Eğer sportif aktivitelerle uğraşıyorlarsa bunlara bir süre ara vermeleri daha uygun olur. Böylece botoks uygulamasıyla enjekte edilen toksinin vücutta daha hızlı etki etmesine yardımcı olunabilir. Uzmanların tavsiye ettiklerine dikkat edildiği zaman, başarılı bir botoks uygulaması yapılabilir. Yüzünüzdeki ince çizgilerden, kaz ayaklarından, size sert ifade veren her türlü kırışıklıktan kurtulmanız mümkün olacak. Özellikle çatık kaş sorunu olan kişiler, daha yumuşak bir yüz ifadesine kavuşabilirler. Botoks yaptırmaya engel bir sorun bulunmuyorsa, anestezi gerekmeden sadece 15 dakika içinde yüzünüzdeki sorunlara elveda diyebilirsiniz.

Prof. Dr. Selçuk İnanlı

Kulak Burun Boğaz Baş Boyun ve Yüz Plastik Cerrahı

www.selcukinanli.com

Dudak dolgusu çeşitli dolgu malzemeleriyle dudakların daha belirgin ve dolgun görünmesini sağlayan bir uygulamadır. Ancak bu kalıcı bir uygulama değildir. Belirli aralıklarla tekrarlanması gerekir. Dudağın anatomik yapısında üst dudak alt dudağa göre hafifçe önde olur. Aynı zamanda alt dudak üst dudaktan daha kalındır. Bu genel özelliklerin dışında her insanda farklı dudak yapısı bulunmaktadır. Yaşın ilerlemesi durumunda bile, dudak yapısında incelme olur. Bu etkiler hyalüronik asit dolgularla güvenli bir şekilde giderilmektedir. Dudaklar dolgun yapıdaysa bunun korunması gerekir. Dudaklarda incelme olmasının nedenleri arasında östrojen kaybı gelmektedir. Böyle bir durumda az miktarda dolguyla dudaklar yuvarlaklaştırılır, dolgunluğu arttırılarak, belirgin hale getirilebilir. Lokal anesteziyle cilde su çekme kapasitesi yüksek olan hyalüronik asit dudak bölgesine enjekte edilir.

Dudak dolgusu, dudakların dolgunlaştırılmasında, şekillendirilmesinde, dudak konturunda, asimetrilerde, dudak kenarı sarkmasında ve dudak üstü ince barkod çizgilerinin oluşturulmasında uygulanabilir. Hassas bir yapıya sahip olan dudaklarda yapılacak işlemler ağrılı olur. Bu nedenle uygulamadan önce lokal etki gösteren kremler kullanılır. 15-20 dakika sonra, ince uçlu enjeksiyon yapılarak, uygulama 10 dakika içinde tamamlanır.

Dudak dolgusundan sonra

Bu uygulama tamamlandığı anda hemen sonuç alınır. Dudaklardaki değişim hemen fark edilir. Bu aşamada kişilerin en az 2 saat herhangi bir şey yememesi gerekir. Aynı zamanda kişinin ruj sürmemesi gerekir. İşlem tamamlandığında dudaklarda bir süre şişlik olabilir, iğnenin giriş yerinde morarma olabilir. Bunlar 2-3 günde oldukça azalır. Dudaklarda minimal şekilde şişlik ve ödem meydana gelebilir. Ancak dolgu maddesinin kıvamı yumuşak olduğunda, bu etkiler oluşmaz.

Dudak dolgusu kalıcı olur mu?

Dudak dolgusu olarak dudaklarda hacimlendirme, şekillendirme ve biçimlendirme amacıyla dolgu malzemesi olarak kullanılan hyalüronik asit kalıcı değildir. Zaman için vücut dolgu maddelerini emer. Kişinin fiziksel yapısı, yaşam tarzı ve çevre koşulları dudak dolgusunun ne kadar süre etkili olacağını belirler. Bunun yeniden tekrarlanması kalıcılığını ve sonucunu olumlu yönde etkiler.

Dudak dolgusu etki süresi ne kadar sürer?

Dudaklardaki dolgunluk etkisi kişinin yaşıyla, dudak yapısıyla, dudakların elastikiyetiyle, enjekte edilen dolgu maddesinin özellikleriyle, dozuyla ve kalitesiyle bağlantılı olarak değişir. Dudaklarda hyalüronik asit dolgu malzemesi olarak kullanılırsa, kalıcılık etkisi 6-12 ay devam edebilir. Bu süre bittikten sonra dudak dolgusu yeniden tekrarlanmalıdır. Dolgu yapılırken bazen bir dolgu yeterli gelirken, bazı durumlarda daha fazla dolgu malzemesi gerekli olabilir. Dudaklarda istenen sonuç alınıncaya kadar, yeterli dolgu malzemesi uygulanır.

Dudak dolgusu riskli bir uygulama mıdır?

Dolgu maddeleri hafif şişlik, morarma ya da kızarıklık gibi etkiler yapsa da, enjekte edilen madde vücutta zaten olan hyalüronik asit içerdiğinden, önemli sayılacak bir risk içermez.

Dudakların yapısı ince olduğunda, yaşla beraber cilt altında hyalüronik asit azalması nedeniyle cilt elastikiyetini kaybetmiş ve incelmiş haldeyken dolgu maddeleri kullanılarak, istenen görünüm elde edilebilir. Daha dolgun ve kalın dudaklarla yüz güzelliği tamamlanır, yüze gençlik ifadesi verilir. Bu nedenle dudak dolgusu son zamanlarda oldukça fazla tercih edilmektedir. Hyalüronik asit cildin temel elemanlarındandır. Yaşlanma nedeniyle azaldığından, ciltte su tutma kapasitesi azalır. Yapılan dolgu enjeksiyonu sayesinde, dudaklarda doğal görünüm yeniden sağlanır.

Dudak dolgusu enjeksiyonu genellikle 2 seans olarak arka arkaya yapılır. Bu uygulama ilk defa yapılıyorsa, kişiye 2 ya da 3 hafta sonra yeniden tamamlayıcı seans uygulanması gerekebilir. Enjeksiyon hemen etkisini göstermektedir. Bu uygulamada önden test yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Fakat uygulamanın uzmanlarca yapılması gerekir.

Prof. Dr. Selçuk İnanlı

Kulak Burun Boğaz Baş Boyun ve Yüz Plastik Cerrahı

http://www.selcukinanli.com/

Dudak dolgusu

Dudak dolgusu yapılarak doğal ve genç bir görünüm elde edilebilir. Bu uygulama kişiyi olduğu yaştan daha genç gösterecektir. Hacim kaybetmiş olan dudaklar belirginleşerek, dudak hattı kontürlenir. Dudak dolgusunun kalıcı olması kullanılan dolgu maddesiyle alakalıdır. Bu işlemde 3 farklı özellikte olan dolgu kullanılabilir. Bunlar geçici olgular, yarı kalıcı olanlar ve kalıcı dolgulardır. Ancak en fazla önerilen dolgu türü geçici ve yarı kalıcı olanlardır. Uygulamanın yapılmasından sonra, kişinin cilt yapısı ile dolgu maddesinin tutma özelliğine uygun şekilde kalıcılık gösterir. Genellikle kalıcılık botokstan biraz daha fazla 6 ay - 1 yıl kadar devam eder. Etkisi geçtikten sonra yeniden tekrarlanma şansı bulunmaktadır.

Dudak dolgusunda permalip

Her insanın dudak yapısı ve yaşlanmaya karşı verdiği yanıt farklı olur. İnsanların hepsi sıkı ve dolgun dudak yapısına sahip olma açısından şanslı olmaz. Bunu dengeleyebilmek için, geçmişten beri estetik alanında çalışmalar yapılmaktadır. Dudak estetiği alanında artık cerrahi yöntemler terk edilmeye yüz tutmuştur. Günümüzde dudak kalınlaştırma yöntemi olarak daha çok dolgular benimsenmiştir. Bu işlem için kullanılan dolgular ise, hazır dolgular ya da yağ dolguları olarak özelleşmiştir. Bunlar uygulamada kolaylık sağlasa da, kalıcılık sorunları bulunmaktadır. Bu şekilde ciddi sayılabilecek maliyet artışı olmaktadır.

Katı dudak silikonu olan permalip, kalıcı dudak kalınlaştırmada hem güvenli, hem de kesin çözüm olmaktadır. Bu dudaklara özel tasarlanır. Yumuşak kıvamlı olan katı silikondan oluşur. Dudaklarda uygun şekilde yerleştirildiğinde hissedilmeden yaşam boyu kullanılabilir. Permalip farklı boyutlarda üretilir. Kişinin dudak ölçümleriyle, yapılan işlemden sonraki görüntüye göre en uygun olan boy tercih edilir. Katı dudak silikonu 3-4 ve 5 mm kalınlığında, 5,5-6,0 ve 6,5 cm uzunluğunda üretilir. Bunların içindeki 3 mm kalınlığında olanlar, yaşla birlikte incelmiş dudakların eski haline getirilmesi için kullanılırken, dudaklar için en güzel dolgunlaştırma ise 4 mm kalınlığındakilerle elde edilir. Katı dudak silikonlarının 5 mm kalınlığında olanlar ise, abartılı dudak kalınlaştırma isteklerinde tercih edilir.

İnsanlarda normal dudak anatomisinde, üst dudaklar alt dudaklara göre daha uzun yapıda olur. Bu nedenle her iki dudağa dolgu uygulaması yapılırken, üst dudağa daha uzun olan permalip yerleştirilir. İşlem yapılmadan önce dudak kavisi ölçüsü alınarak, uzunluk hakkında karar verilir. Katı dudak silikonunun orta bölümü daha kalın olur. Bu bölüm dudağın filtrum denilen orta kalın bölgesine gelecek şekilde ayarlanır. İncelerek giden uç kısımları ise, dudakların uçlarına doğru gelir.

Dudak dolgunlaştırmada kullanılan permalip dolgu malzemesi değildir

Bu katı bir madde olduğundan, enjekte edilmez. Dolgu maddelerinin enjeksiyondan sonra dokuların arasına kaçması gibi sorunlar yaşanmaz. Ayrıca topaklanma ve asimetri gibi problemler de yaşanmaz. İstendiği zaman meme protezleri gibi çıkarılarak, dudaklar eski haline geri döndürülebilir.

Dudak dolgusu olarak hyalüronik asit kullanımı

Dudaklar yoğun damar yapısıyla ve hareketli olmaları nedeniyle, dolgu malzemesi olarak kullanılan hyalüronik aside doğal tepki gösterirler. Dudakların tam orta kısmına yapılan dolgu enjeksiyonu sayesinde belirginlik sağlanmakta ve estetik olarak kontur oluşturulmaktadır. Bu yöntem küçük bir enjeksiyonla, dudakları doldurma işlemidir.

Hem dudakların, hem de dudak köşelerinin hassas şekilde düzenlemesine yardımcı olur. Dudakların hacim kazanması için, vitamin içeriğine sahip olan hyalüronik asit kullanmak daha faydalıdır. Dudaklar ortaya doğru irileşerek, nemli hale gelmektedir. Dudak kontürü yeniden belirlenmekte ve hacmi arttırılmaktadır. Uygulama 15-20 dakika içinde kişiye lokal anestezi uygulanarak tamamlanır. Yeniden tekrarlanması ise, 6-12 ay sonra olur. Kişinin sosyal yaşamına ara vermesine gerek kalmaz.

Prof. Dr. Selçuk İnanlı

Kulak Burun Boğaz Baş Boyun ve Yüz Plastik Cerrahı

http://www.selcukinanli.com/

Rinoplasti ameliyatı tercih edilen bir estetik operasyon olmakla birlikte, hastaların beklentilerinin farklı olduğu, değişkenlik gösterdiği açıktır. Hastalarımın ameliyat sonrasında burun yapısındaki sahip olacakları değişiklikler kendi sosyal çevresinde merak edilmekte, hatta bazı hastalarda psikolojik etkilere bile neden olmaktadır. Hastalarım bu sayede kendilerine duydukları özgüveni arttırırken, yüzlerinde meydana gelen küçük değişimleri bile önemseyecek kadar hassas olurlar. Bu ameliyattan sonra hastalarımı bekleyenleri önemli hale getirir.

Rinoplasti ameliyatının hedefi, estetik ve doğallığı birleştirerek sonuç elde etmektir. Burun fonksiyonları korunmalı, doğal güzellik vurgulanarak, ameliyattan hasta memnuniyeti sağlanmalıdır. 3-4 saat süren operasyon ile, hastalara ameliyatta cilt altına uzun etkisi olan lokal anestezik yapılarak ağrı etkisi azaltılmaktadır. Göz altlarında meydana gelen şişlik ve morluk etkisi ise, 1 hafta on gün kadar morlukların geçmesi, şişliklerin daha uzun süreçte geçmesiyle sonuçlanır. Şişliklerin ilk 3 ayda büyük kısmı inse de, tamamının inmesi bir yıla yayılabilir. Hastalar ağrı konusunda sıkıntı yaşamazlar. Ancak bir hafta on gün süreyle etkili olan şişlik ve burun içi ödemi, ayrıca içi kan ve pıhtılarla dolu olan burun tıkanıklığı hastaları oldukça rahatsız eder. Hasta ağızdan nefes aldığı için, ağızda ve dudaklarda çatlamalar meydana gelir. Bu etkiler silikon plakların burundan çıkarılmasıyla büyük ölçüde sona erer.

Rinoplasti sonrasında ödem ne zaman geçer?

Bu ameliyatın ardından burun ödemi, kendiliğinden gelişen fizyolojik bir durumdur. Vücudun geneli bir travma karşısında, ödem sorununu mutlaka yaşar. Bunu iyileşme sürecinin bir parçası olarak görmek gerekir. Rinoplasti ameliyatından sonra meydana gelen burun ödeminde ise, belirginlik hakim olduğu gibi, iyileşmeyi geciktirecek bir etkiye neden olur. Burundaki her bölgede ödemin oluşması ve bunun etkisini yitirmesi farklı şekilde olur. İlk önce oluşan ödem yukarıdan aşağıya doğru iner ve zamanla kaybolur. Cilt yapısı kalın olan kişilerde meydana gelen ödem sorunu daha geç iyileşir, cilt yapısı ince olan kişilerde ise daha erken iyileşme meydana gelir. Ödemin iyileşmesi ameliyattan sonraki 6-7 ay içinde % 80-90 oranında gerçekleşir. Bu sebeple hastaların cilt yapısı ve kalınlığı ameliyattan önce mutlaka değerlendirilmelidir.

Rinoplasti ameliyatından sonra nelere dikkat edilmeli?

Hastaların ameliyatta cilt altına sızan kan nedeniyle kalıcı renk değişimine engel olmak için, en az 2 ay süreyle güneşten kendilerini korumaları, solaryuma girmemeleri tavsiye edilir. Burun üzerindeki flaster ile kaskın çıkarılmasından sonra, burun yapısındaki düzelme daha iyi görülebilir. Buna rağmen burnun son şekli bu değildir. Bunu görmek için en az 6 ay sabretmek gerekir. Kanamaların sızıntı halinde devam etmesi normal olsa da, yoğun kanamaların önemsenmesi gerekir. Ödem ve şişlikler iyileştikçe hastaların yeni burun şeklini görmeleri daha rahat olacaktır.

Estetik görünüm dışında, solunumun gerçekleşmesini sağlayan burun yapısı, vücut için önemli bir organdır. Bu yüzden rinoplasti operasyonu sırasında, burun fonksiyonları özenle korunmalıdır. Burun yapısının nefes alma, koku alma, sesin tonunun belirlenmesi gibi önemli görevlerini yerine getirmesi bakımından sağlıklı olması gerekir. Yaşam kalitesinin düşürülmemesi için, operasyonu gerçekleştirecek olan burun estetiği uzmanının özenli olması gerekir. Deviasyon sorununu düzelten, istendiği gibi burnun şekillenmesine yardımcı olan estetik operasyonun güvenli ellerde yapılması ve ameliyatın sonuçlarından herkesin memnun olması sağlanmalıdır. Ameliyat sonucu hastaların beklentilerini karşılamalıdır. İstenmeyen burun şekli, ödem oluşması ya da istenmeyen diğer etkilerin oluşması hastaların memnuniyetsizliğine neden olacaktır. Tecrübeli bir burun cerrahı ile başarılı bir rinoplasti operasyonu gerçekleştirilebilir. Ameliyatın risklerine kadar her detay daha önce dikkate alınmalı ve doğru hareket edilmelidir.

Prof. Dr. Selçuk İnanlı

Kulak Burun Boğaz Baş Boyun ve Yüz Plastik Cerrahı

Rinoplasti nedir?

Burnun yeniden şekillendirildiği rinoplasti ameliyatı, estetik cerrahide en fazla tercih edilen operasyonları arasındadır. Cinsiyet fark etmeksizin gerek solunum sorunlarının düzeltilmesi, gerekse burun şeklinin değiştirilmesi için herkes bu operasyonlara ilgi göstermektedir. Burun yapısındaki şekil bozuklukları doğumsal kaynaklı olsa da, sonradan oluşsa da, rinoplasti ameliyatı sayesinde düzeltilmesi mümkün olmaktadır. Bu operasyon burnun estetik şekilde düzeltilmesini ve burun fonksiyonlarının korunmasını hedefler.

Rinoplasti için en uygun hastalar kimlerdir?

Bu estetik operasyon hastaların dış görünümlerini düzeltirken, kişinin kendine olan özgüvenini arttırıcı etkiler yapar. Hastaların ameliyattan önce istediği, hayallerindeki burun şeklinin aynısı bu operasyonla oluşturulamaz. Burun yapısında gerçekleştirilen değişikliklerin hepsi, kişinin burun yapısıyla alakalıdır. Bu yüzden rinoplasti ameliyatında hastaların beklentileri ön plana çıkmaktadır. Operasyonun başarılı olması hastanın bundan beklentisine, ameliyatı olmak için nedenlerine, ameliyat sonucunda neler beklediklerine bağlıdır. Eğer hastalar bu isteklerini cerraha doğru aktarırsa ve istekleri yapılabilir düzeyde olursa en iyi sonuç alınacaktır. Hastaların mükemmelliyetçi olması halinde, başarılı bir sonuç alınamaz. Dış görünüme olumlu katkıları olacak yeni burun şeklinden memnun olan hastalar oldukça, rinoplasti başarısı sağlanmış olur. Bu adayların rinoplasti için en uygun aday olduğunu belirtelim. Ameliyatla elde edilen sonuçları kaldıracak ruhsal gelişime sahip olan, burun gelişimini tamamlayan adaylar rinoplasti ameliyatı olmaya karar verebilirler.

Rinoplasti ameliyatının riskleri var mı?

Her cerrahi girişim gibi, rinoplasti operasyonları da risk taşımaktadır. Operasyonun deneyimli burun estetiği uzmanları tarafından yapılması risklerin azaltılmasında etkili olur. Bunun yanında kanama, enfeksiyon, anestezi kaynaklı olan riskler diğer cerrahilerde olduğu gibi her zaman oluşabilir. Rinoplasti tekniğine göre, ameliyat sonucunda kalacak iz farklı olur. Kapalı rinoplasti görünen iz kalmadan tamamlanabilir. Ancak açık rinoplasti operasyonunda görünür iz kalabilir. Operasyonun ardından revizyon ameliyat ihtiyacı doğabilir. Bu oran % 10 seviyesinde olsa da, bu risk olarak dikkate alınmalıdır. Hastanın hoşnut olmadığı burun şeklinin oluşturulması ya da solunum sıkıntısının olması halinde yeni bir ameliyat yapılabilir.

Rinoplasti ameliyatından önce

Operasyonun başarılı olmasında hasta ve doktor iletişiminin önemi büyüktür. Bizler, hastalarımızla olan irtibat ve manevi bağımızın operasyonları olumlu yönde etkilediğini savunmaktayız. İsteklerini doğru şekilde doktoruna aktaran bir hasta, bizlerin operasyonda daha başarılı olmamızı sağlayacaktır. Ameliyatın ardından sahip olmak istediği burun şeklini doğru aktaran hasta, bizlerin kendisine uygun olan yüz şekline uyum sağlayan burun şeklini oluşturmamıza yardımcı olacaktır. Ameliyattan önceki değerlendirmelerde, hastanın kemik ve kıkırdak dokusu, yüz şekli, cilt yapısı, yaşı ve hastanın ameliyattan beklentileri göz önüne alınır. Böylece kullanılacak yöntem, operasyonun nerede yapılacağı, operasyonun fiyatı ve olası riskler hakkında hasta bilgilendirilir. Hastanın alışkanlıkları, kullandığı ilaçlar konusunda düzenleme yapılır. Beslenme programı, sigarayı kesmesi, ilaçların yeniden düzenlenmesi, vitamin desteği gibi planlamalar yapılır.

Rinoplasti ameliyatında kullanılan anestezi türü

Operasyonda burun yapısında yapılacak işlemlere uygun olarak lokal anestezi kullanılabileceği gibi, genel anestezi tercihi de yapılabilir. Uygulamada genellikle genel anestezi tercih edilir. Her ikisinde de hasta acı duymasa da, cerrahın rahat hareketini sağlamak, hastanın da huzursuzluğuna engel olmak için, bu yöntemin tercih edilmesi yaygındır.

Rinoplasti ameliyatı nasıl yapılır?

Burun yapısındaki işlemlere göre 1-2 saatte tamamlanan operasyonda, burun cildi, kemik ve kıkırdak çatı ayrılır. Burunda olan sorunlara ve ameliyatta kullanılacak tekniğe uygun şekilde farklı işlemler yapılır. Burun cildi yeni oluşturulan burun çatısına adapte edilerek, yeni burun şeklinin korunması amacıyla alçı atel ya da plastik kalıp kullanılarak, rinoplasti operasyonu sonlandırılır. Burunda orta hattaki septumun sabitleştirilmesi içinde, burun deliklerinin içine tampon yerleştirilir.

Prof. Dr. Selçuk İnanlı

Kulak Burun Boğaz Baş Boyun ve Yüz Plastik Cerrahı