SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Lazer ile hemoroid cerrahisi

Doktorunuz sizin için lazer tedavisi önerebilir veya bu seçeneği kendi araştırmalarınız ile öğrenebilirsiniz. Her iki durumda da, hemoroidlerin lazerle ablasyonu denemeye değer bir yöntemdir, çünkü bu ikinci ve üçüncü derece hemoroidler için en iyi prosedürlerden biri olabilir.

Lazerler hemoroid tedavisinde çeşitli şekillerde kullanılabilmektedir, ancak her birinin ana fikri; lazerin enerjisinin, hemoroidal dokuyu bir süre boyunca uzaklaştırmak veya dokuyu hemen çıkarmak için kullanılmasıdır. Lazer uygulaması yöntemleri, hemoroidin içeriden daraltıldığı pıhtılaşma ve etkilenen dokunun dilimlendiği hemoroidektomiyi içermektedir. Ayrıca, dokunun yok edildiği bir süreç olan ablasyon da vardır. Bu, bölgede yeni hemoroidlerin oluşma olasılığını engelleyebilecek skar dokusu oluşturur. Ablasyon, hemoroid tedavisinde cerrahi olmayan yaklaşımlardan biri olarak kabul edilmektedir. Cerrahi prosedürlere başvurmadan önce orta dereceli hemoroidler için bu tür nonoperatif yöntemlerin denenmesi önerilir.

Bir hasta bu yöntemlerden sadece birini içeren lazer tedavisinde karar kılabilir veya doktor, hasta için uygun bir lazer prosedürü kullanmayı seçebilir. Hemoroidin ablasyon dahil olmak üzere çeşitli lazer prosedürleri ile tedavi sonuçları incelenerek, araştırma ve incelemeler sonucunda bu prosedürlerin iyileşme yolunda etkili olduğu ortaya çıkmıştır: Bir çalışma, hemoroidleri lazerle tedavi edilen 750 hastanın yüzde 98'inin lazer yönteminden tatmin edici sonuçlar aldığını göstermektedir. Bu sayıdan da fazla hasta - yaklaşık yüzde 99 - lazer tedavisi alma kararlarından memnun kalmıştır. Başka bir çalışmada ise, 2. ve 3. evre hemoroid hastaları, hemoroidal dokularını yok etmek için beş lazer darbesi aldı.

Tedaviden altı ay sonra, hastaların yüzde 90'ının koşullarında iyileşme görülmüştür. Bu çalışma lazer tedavilerinin sonuçlarını lastik bant ligasyonlarıyla karşılaştırmıştır. Lazer tedavisi alan hastaların çoğunda ligasyon uygulanan hastalardan daha tatmin edici sonuçlar elde edildiği gözlemlenmiştir.

Hemoroid için etkili tedavilere ek olarak, lazer ablasyonu da oldukça değerlidir çünkü diğer birçok prosedüre göre hastalara daha kısa ve daha kolay bir iyileşme süresi sunmaktadır. Hemoroidleri lazerle tedavi edilen hastaların, işlemden sonra geleneksel bir cerrahi yöntem kullanılarak tedavi edilen hastalara göre daha iyi durumda oldukları ortaya çıkmıştır. İşlemden sonra yapılan bir haftalık takip sürecinde; lazerle tedavi edilen hastaların ağrı düzeylerinin %65 kadar daha düşük olduğu görülmüştür. Geleneksel cerrahi uygulamasıyla tedavi edilen hastalara kıyasla, lazer yöntemiyle tedavi edilen hastaların %88’i tedaviden bir hafta sonra işlerine geri dönebilmiştir.

Tüm tıbbi konularda olduğu gibi, doktorunuz ihtiyaçlarınıza en uygun prosedürün nihai kaynağıdır. Bu makale yalnızca genel bilgi kaynağı olarak yayımlanmıştır. Hastalığınızın tedavisi için mutlaka doktorunuz ile fikir alışverişinde bulunarak aksiyon almalısınız...

Yazının devamı...

Kolorektal Kanser Taraması Yaşı 45'e Düştü!

Amerikan Kanser Derneği tarafından yapılan açıklamada, 50 yaşından itibaren yapılan kolorektal kanseri taramasının artık 45 yaşından itibaren uygulanmasının önemine dikkat çekildi.

Amerikan Kanser Derneği, son yıllarda insanların erken yaşlarda kolorektal kanserine yakalandığını ve bu sebeple de yapılacak tarama işlemlerinin erken teşhis için önemli olduğunu açıkladı.

Prof. Dr. Sezai Leventoğlu kolorektal kanser tarama yaşının düşmesinin nedeninin; sağlıksız beslenme, egzersiz eksikliği ve işlenmiş gıdaların tüketiminin artışından kaynaklı olduğunu belirtti.

Yeni Nesilde Kolorektal ve Rektum Kanserine Yakalanma Riski Neden Artıyor?

Kolorektal Kanserinin yaygınlaşma oranı yıldan yıla artmaktadır. Nesillerin kansere yakalanma oranları incelendiğinde 80’li ve 90’lı yıllarda doğanların, 40 ve 50 yıllarında doğanlara göre rektum kanserine yakalanma riskinin iki kat; kolon kanseri ne yakalanma riskinin ise dört kat daha fazla olduğu görülmektedir. Böylece geçmiş yıllarda genç insanlarda kolorektal kanserinin görülme oranı nadir bir durumken günümüzde ise git gide artmakta olduğu sonucuna varılmaktadır. Öyle ki Amerikan Kanser Derneği'ne göre, kolorektal kanseri Amerikalılarda en sık rastlanan üçüncü kanser türüdür.

Genel görüş, insanların 50 yaşında kanser taraması yaptırmaya başlamasıdır. Ancak artan kanser oranlarıyla birlikte doktorlar düzenli taramanın yapılması gereken yaşı tekrar görüşmüş ve 45 yaşında taramalara başlanması gerektiği konusunda ortak bir görüş bildirilmiştir.

Kolorektal Kanserinde Erken Tarama Yaptırması Gereken Durumlar Nelerdir?

Ailede daha önceden kolorektal kanser geçirmiş ve aynı zamanda inflamatuar bağırsak hastalığına sahip kişiler yüksek risk altında bulunmaktadır. Bu durumda bulunanların tarama yaşının 45 olması gerekmektedir. Bu koşullara sahip bireylerin yüzde 80’inin erken tarama yaptırması gerekmektedir.

Erken Tarama İşleminde Kullanılacak Yöntemler Neler Olmalıdır?

Kolonoskopi erken tarama işlemlerinde kullanılacak yöntemlerden bir tanesi olup, çoğu zaman masraflı kabul edilmektedir. Ancak, kolonoskopinin avantajı polip olarak adlandırılan küçük kanserli lezyonların, tespit edildikleri anda çıkarılabilmeleridir. Bu durum ise kanserin önleyebileceği anlamına gelmektedir.

Erken Tarama yöntemleri yalnızca kolonoskopi yöntemini içermez. Bir diğer yöntem ise, tüm kolon boyunca geçirilebilen tüpe takılı bir kamera ile izleme yöntemidir. Ayrıca dışkıdaki tümörler için DNA testleri ve sigmoidoskopiler gibi işlemlerde tarama yöntemleri olarak kullanılabilmektedir.

Uygulanacak tarama yöntemleri kişilerin yaş düzeylerine göre değişebilir. Genç yaşta ve risk grubu altında bulunan kişilerin, dışkılarını takip etmeleri ve kolonoskopi yöntemlerinden önce test yöntemini uygulamaları önerilmektedir.

Kolon Kanseri Riskini Arttıran Faktörler Nelerdir?

Kolon kanserini arttıran faktörleri arasında: işlenmiş et ürünlerinin fazla tüketilmesi, sigara kullanımı ve obezite bulunur.

Kolon Kanserini İşaret Eden Belirtiler Neler Olabilir?

Kolon kanserini işaret eden belirtileri bağırsak hareketlerinizdeki ve vücudunuzdaki değişiklikleri dikkate alarak bulabilirsiniz.Rektumda kanama, dışkıda kan, karın bölgesindeki kramplar, dışkıda uzun süreli ishal, kabızlık şeklinde bir değişiklik gördüğünüz zaman doktora başvurmalısınız.

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.