‘Albüm uğurlu geldi evleniyorum’

Alternatif müziğin güçlü sesi Rojin, ‘Bakkal Mahmudun Kızı’ türkü albümüyle, sevenlerinin karşısına çıktı. 19 yıl sonra hayalini gerçekleştiren şarkıcı, “Parçaları büyük bir arşiv tarayarak seçtim. Türkü albümü seri halinde devam edecek” dedi. Rojin’le yeni çalışmasını, zorlu kariyer serüvenini ve motor tutkusunu konuştuk. Şarkıcı, evlilik müjdesi de verdi.

20 yıl sonra türkü albümü hayalinizi gerçekleştirdiniz. Neler hissediyorsunuz?

Müzikte hem kendi eserlerimi okumayı hem de cover yapmayı seviyorum. Ama türkülerin yeri apayrı... Gerçekten insanın ruhunu geçmişe götürüyor, sözleri de atasözü gibi... O yüzden çok seviyorum. Uzun yıllardır yapmak istiyordum. Bazı dinleyicilerim de, ‘Daha zamanı gelmedi mi?’ diye zorluyordu. Beş şarkılık bir proje oldu. Aranjör Erdem Altınses’le minimum enstrümanın kullanıldığı, akustik bir çalışmaya imza attık. Parçaları büyük
bir arşiv tarayarak seçtim. Kendi tarzımda müzik yapadacağım. Türkü albümü de seri halinde devam edecek.

Bu aralar rock yükselişte... Siz türkü albümünün ikincisinde bir rockçıyla düet yapmayı düşünür müsünüz?

Öyle bir şeyler var, bu albüm için düşünmüştük ama olmadı. Aslında önümüzdeki her dönem farklı bir konsepte gebe... Bir de dijital çağda, birisi bir düğmeye basıyor, milyon tıklanıyor, adil olmayan bir dünya yani...
O yüzden gerçekten sanatçıların işi çok zor. Gerçi insan şunu da düşünmüyor değil, eskiden Dostoyevsky ve Alexander Pushkin telif alacağım diye
mi yazmış? Er meydanı, sahnedir. Tiyatroda da, müzikte de böyle...

Tiyatro mezunusunuz, neden müziğe geçiş yaptınız?

Hayallerim çocukluğumdan beri bir türlü yerinde durmuyor. Yaşım oturunca, ‘Çok iyi bir oyuncu olacağım’ demiştim ve tiyatro bölümü okudum. İyi dereceyle de mezun oldum. Ama hayat devlet tiyatrosundan, sahnenin başka bir alanına itti beni...
Bütün sanatlar kardeştir. Çok istiyorum aslında devam etmeyi... Ama başka işler de yapıyorum. Müzikle yaşamı devam ettirmek çok zor, bizim tarzımızda özellikle de...

Kariyeriniz boyunca zorluklarla karşılaştınız mı?

Tabii ki, yani herkes karşılaşıyor. Bizimki daha katmerli, çünkü kabul edilmeyen bir şeyde ısrar etmek var. Benim ana dilim, İngilizce, Fransızca ve İtalyanca’dan kıymetli... Ama insanların bakışını, ön yargılarını kırmak, atomu parçalamaktan daha zor!

Yani gerçekten çok güzel asfalt yollar varken, çetrefilli bir patikayı tercih ettim. Bunu da yıllar sonra anladım.

Motor tutkunuz ne zaman başladı?

Hızı seviyorum. Orkestra olarak 2006 yılında kaza geçirdik, araçla beş takla attık. Yeniden doğduk diyebilirim. Hız kötü bir şey ama seviyoruz. Motor tutkum da çocukluğumdan beri var.

Anne olmak ve evlenmek istiyor musunuz?

Anne olmak, gerçekten hayatta en çok istediğim şey...

Hayatınızda biri var mı?

Var... 1-1.5 yıldır beraberiz. Türkü albümü bana uğurlu geldi, evleniyorum.

Ne zaman?

En yakın zamanda...

‘Ölmeden değerli olmuyorsun’

Hayatınızı film yapmaya hazırlanıyorsunuz. Proje ne aşamada?

Önce kitap gelecek. Öyküler hazır, mart ya da nisanda çıkarmayı düşünüyoruz. Film konusunda da mektebine gidince, çok daha fazla düşünüyorsun. Öyle hemen bir şeye girişmemek lazım.

Peki nasıl bir yapım olur?

‘Müslüm’ filminin biraz daha tebessüm edilen hali diyebilirim. Çünkü Adana, baba figürü, zor bir hayat ve pamuk tarlası... Ama bu ülkede çok kıymetli olmak için ölmek gerekiyor. Ölmeden değerli olmuyorsun.