Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Star TV’nin yeni yayın dönemindeki en iddialı işlerinden biri olan ‘Big Brother’a 30 bin civarında başvuru olmuş.

Yarışmanın içeriği malum.

Birbirini hiç tanımayan sekiz kadın ve sekiz erkek, 100 gün boyunca bir evde yaşayacak. Dış dünyayla hiçbir teması olmayan 16 yarışmacı kendilerine verilen ve akıl sınırlarını zorlayan görevleri yerine getirmeye çalışacak.

16 kişiden biri büyük ödül 1 milyon liranın sahibi olacak.

100 gün sonunda 1 milyon liranın sahibi olmak için 1/16 şans ne demek?

Milli Piyango’dan Sayısal’a büyük ikramiyenin bize isabet etme oranı milyonda bir olmasına rağmen her hafta aynı umutla koşuyoruz bayilere...

Haberin Devamı

Bu devirde böyle bir paraya ulaşabilmek için değil 30 bin, aslından birkaç yüz bin kişinin başvurmasını beklerdim...

‘Big Brother’da yarışmak isteyenlerin çoğunun üniversiteli olması şaşırtmadı beni ama erkeklerin oranının kadınların 3.5 katı olması çarpıcı.

Yarışmacıların 100 gün geçireceği ev bitmek üzere ama sunucu henüz belli değil.

BİRAY DALKIRAN’IN ÜSTLENDİĞİ MİSYON
Yıllardır yerli film üreticisi ve dağıtımcılarının yaz aylarında vizyona Türk filmi sokmak gibi bir alışkanlığı yok.
Arz olmadığı için talep de doğmuyor haliyle...
Yabancı film dağıtımcılarının, “Yazın kimse sinemaya gitmez” endişesi olmadığı için de yaz aylarında Hollywood yapımları toplar parsayı...
Buna rağmen “deli cesareti” sergileyen yerli film yapımcıları yok mu?
Var, ama sayıları çok az...
Yerli filmlerin birbirlerini perdelediği sonbahar ve kış aylarında vizyon tarihi alamayan yapımcılar “Ne çıkarsa bahtıma” deyip mecburen atıyor kendilerini sahaya.
O yapımcılardan biri de Biray Dalkıran.
Genç kuşağın başarılı yönetmenlerinden Dalkıran’ın “Eski Sevgiliyi Unutmanın 10 Yolu” filmi bugünden itibaren vizyonda...
Üstelik Dalkıran şöyle bir misyonla vizyona soktu yeni komedi filmini:
“Son günlerde içimiz kan ağlıyor. Ama sanatçıların görevi ulaşabildiği insanlara umut olmaktır. Atalarımız, ‘Üzülenle üzülenden çok, üzüleni güldüreni makbuldür’ demişlerdir. Sanırım bu, bir sanatçı olmaya çalışanların ve sanatçıların görevi. Bu nedenle 7 Ağustos’ta vizyona girecek komedi filmimize gala yapmayacağız. Ama görevimiz olan güldürmeyi 7 Ağustos’tan itibaren tüm Türkiye’de yerine getireceğiz. Bu filmin kârının belli bir meblağını Şehit Aileleri ve Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacağız.”
TAŞ OCAĞI MI AÇTINIZ?
Posta yazarı Yazgülü Aldoğan, geçenlerde “Aydın Doğan kadar taş düşsün başınıza” diye yazmıştı.
Ardından Hürriyet’ten Ayşe Arman, Canan Karatay’a destek çıktığı yazısına şu başlığı attı:
“Başınıza Karatay kadar taş düşsün.”
Devlet yazarlara taş ocağı vermeye başladı da benim mi haberim olmadı!
GÜNÜN SÖZÜ
Sevmek ve beklemek aynı şey değildir. Herkes sever ama herkes bekleyemez. (Leo Buscaglia)