Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Acun Ilıcalı’nın Beyoncé sürprizi


Yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği “Var mısın? Yok musun?”da şimdiye kadar Christina Aguilera, 50 Cent, Adriana Lima ve Paris Hilton gibi ünlüleri ağırlayan Acun Ilıcalı, ekim ayında başlayacak yeni yarışma programında çıtayı yükseltti.
Acun Ilıcalı, Show TV’de 15 hafta yapacağı “Got Talent” adlı yarışmanın Türkiye versiyonunda dünyaca ünlü bir şarkıcıyı “konuk jüri üyesi” yapacak.
Ilıcalı’nın yeni yetenek yarışmasında “konuk jüri üyesi” yapacağı şarkıcı, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 100. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında 24 Ekim 2007’de Şükrü Saraçoğlu Stadyumu’nda konserini Hakkari’de 12 askerin şehit edilmesi nedeniyle iptal ettiği dünyanın en ünlü kadın şarkıcılarından Beyoncé Knowles...
Fenerbahçe yönetimi, bir yıl önce ücretini ödediği Beyoncé’yi, gecikmeli de olsa Kadıköy’e getirip, Fenerbahçelilerin karşısına çıkaracak, Acun Ilıcalı da Fenerbahçe ile yaptığı işbirliği sonucu “Got Talent”in jüri koltuğuna oturtacak.


Kayahan’a bir dokun, bin ah işit!
Acun Ilıcalı’nın Beyoncé sürprizi

“Nilüfer’i boş ver, sen şarkılarını söyle Usta”! başlıklı yazımı okur okumaz arayacağını biliyordum Kayahan’ın... Nitekim aradı ve eleştirime sebep olan Nilüfer’e ilişkin üç açıklamasının perde arkasını anlattı. Gelinen noktadan artık kendisinin de rahatsız olduğunu vurgulayan sanatçı, “Bir dokun, bin ah işit” misali anlatmaya başladı:
“Meslek hayatı boyunca hep üretmiş, hep kendi eserlerini söylemiş Kayahan’a muhabir, ‘Başkasından şarkı almayı düşünüyor musun?’ diye soruyorsa, benim ona verdiğim, daha iyisi varsa neden olmasın yanıtı gazetede, ‘Kayahan benden iyisi yok dedi’ şeklinde çıkıyorsa, ne yapmam lazım, Allah aşkına?”
Vallahi verecek bir yanıt gelmedi aklıma!


Bir konserde tüm sırlarını öğrendik
Aslında etkinlik bir anne ile iki kızının birlikte verecekleri ilk konserdi... Ama sahnedekiler, anne ve kızlarından çok, üç kız kardeş gibiydi... Leman Sam, Şehnaz Sam ve Şevval Sam’ın cumartesi akşamı Kuruçeşme Arena’daki konserleri çok güzeldi.
Sadece şarkı söylemediler, evlerindeki gibi aralarında eğlendiler. Sahnede anlattıklarıyla da tüm aile sırlarını gözler önüne serdiler! Şehnaz ve Şevval Sam, nasıl bir çocukluk dönemi geçirdiklerini, sahne çalışmasından sabaha karşı eve gelen annelerini uyandırıp, kendilerine kahvaltı hazırlaması için göz kapaklarını açmak, başucunda, “Günaydın... Haydi kalkın... Biz açız” gibi rock besteler yapmak gibi nasıl yöntemler geliştirdiklerini birer birer itiraf etti!
Şevval Sam’ın, ortaokul yıllarında okuldan gelince videoyu çalıştırıp, aynı filmi peş peşe üç kez izlemek, sokakta erkeklerle mücadele etmek için ablasının tavsiyesiyle ellerini pütürlü duvarlara vurup sertleştirmek gibi işler yaptığını bu konser sayesinde öğrendik.
Şehnaz Sam’ın çocukluk ve gençliğinin Barış Manço’yu taklit ederek geçtiğini, 11 yaşında bile çok güzel besteler yapabildiğine tanıklık ettik. “Sahnede göbek atma işi bizde yok” diyen annesine, “Bende var” diyerek itiraz edip, bir güzel döktüren Şevval Sam’ın “ailenin en fırlaması” olduğuna kanaat getirdik.
“Hepimiz genetik olarak sakarız” diyen Leman Sam’ın konser boyunca mikrofonlarla savaşı da izlemeye değerdi.
Leman Sam, bir ara sahnede kaybettiği telsiz mikrofonu sehpasından çıkarmakta da, onu yerine takmakta da bir hayli zorluk çekti. Allahtan yanında kızları vardı, onlar anında imdada yetişti. Sam’ın mikrofonu eline almak isterken, sehpanın yarısının kopup mikrofonla gitmesi, kamera şakası gibiydi.
“3 Sam”, o gece konseri dinlemeye gelenlere “Daha önceleri neredeydiniz?” dedirtti...


Deniz mi avukatını azletti,yoksa avukat mı işi bıraktı?
Avukat Filiz Kayalı, Deniz Seki’nin avukatlığını açıklamak istemediği bazı etik nedenlerden dolayı bıraktığını kamuoyuna duyurduktan sonra bir açıklama da Deniz Seki cephesinden geldi.
Deniz Seki’nin kardeşi Serdar Seki, şarkıcının basın danışmanı Ebru Sezgin aracılığıyla medyaya gönderdiği açıklamada, Mayıs 2009’dan bu yana ablasının avukatlığını yapanlardan Filiz Kayalı’nın azledildiğini, diğer avukat Naim Karakaya ile çalışmaya devam edeceklerine yer verdi.
Müvekkil- avukat ilişkisinde ayrılık çok doğal.
Ancak Seki ile Kayalı’nın ayrılığında “etik olmayan” bir durum var.
Çünkü taraflardan biri doğruyu söylemiyor.