Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

atv’nin yeni yarışma programı, “Ah Be Güzelim’e dikkatinizi çekerim” başlıklı yazımdan sonra Pelin Akat aradı...
“Çilingir ve kerrat cetveli nedir?” gibi çok basit genel kültür sorularına bile doğru cevap vermekten aciz yarışmacı kızlarla ilgili olarak “Acaba gerçekten soruların yanıtlarını bilmiyor olabilirler mi?” diye yazmıştım. İzleyenlerin, “Program konuşulsun, reyting yapsın diye numara yapıyorlar” diye düşündüğünü, ama gerçeğin farklı olabileceğini belirtmiştim. “Ah Be Güzelim”i yapan Sinevizyon’un yöneticisi Pelin Akat, yazdıklarımı doğrulayan şeyler söyledi.

Haberin Devamı
“Ah Be Güzelim”de kurgu yok, hepsi gerçek
Akat, “Programdaki her şey gerçek... Yarışmacılara kesinlikle bir rol biçip, oynatmıyoruz. Her şey doğal... Maalesef yarışmacı kızlar o sorulara, o cevapları verdiler. Sizi bir gün çekimlere davet etsem ya da çekip yayınlamadığımız bantları izletsem, daha da şaşarsınız” dedi...
Hatırlarsanız benzer bir program olan “Güzel ve Dahi”yi RTÜK yasaklamıştı.
Demek ki, program yasaklamakta gerçekleri değiştirmek ya da gizlemek mümkün olmuyor. Zaman geliyor ve mızrak çuvala sığmıyor.
“Bojan bomba çıktı” başlıklı yazımla ilgili de Mustafa Sandal’ın basın danışmanı Sinan Güzel bir e-posta gönderdi... Sandal’ın danışmanı, Bojan Dugiç’in aranje ederken arapsaçına çevirdiği şarkıları, İskender Paydaş’ın düzelttiği bilgisinin doğru olmadığına dikkat çekti. Albümde çalışan yerli aranjörler öyle demiyor, ama hadi öyle olsun!

‘Altın Portakal’ bu yıl ‘eşi-dostu’ biraz üzecek!
Antalya’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın el değiştirmesiyle birlikte “Antalya Altın Portakal Film Festivali”ni düzenleyen Antalya Kültür ve Sanat Vakfı’nda da (AKSAV) yönetimin değiştiğini daha önce yazmıştım.
AKSAV’da sadece yönetim değişmedi, yönetim anlayışı da değişti...
AKP’li Menderes Türel’in, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’yla birlikte AKSAV Başkanlığı da bitti.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li yeni Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, “Altın Portakal”ın vizyonunu değiştirerek işe başladı.
Akaydın, birkaç gün önce AKSAV’ın yeni Genel Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar’la birlikte basının karşısına geçip 10-17 Ekim tarihleri arasında yapılacak “Altın Portakal”la ilgili bir dizi açıklama yaptı.
Akaydın, geçen yıl 21 milyon lira bütçeyle gerçekleştirilen “Altın Portakal”ı bu yıl 9-10 milyonluk bütçeyle yapmayı hedeflediklerini söyledi.
Akaydın, basın toplantısında, “Altın Portakal’ı halkın portakalı yapacağız” dedi.
Acaba niye?
AKSAV’ın hem Kurucu Üyesiyim, hem de son Olağanüstü Genel Kurul’da Denetim Kurulu Üyesi seçildiğim için olanı biteni yakından takip ediyorum...
Geçen sene olduğu gibi bu yıl da festivale davet edilenler için 4.1 milyon lira konaklama, 3 milyon lira şehir içi ulaşım, 2 milyon lira şehir dışı ulaşım ve TÜRSAK Vakfı’na “danışmanlık ücreti” olarak 1 milyon 275 bin lira gibi yüksek meblağlar ödenmeyecek.
Festival, daha mütevazi bir bütçeyle gerçekleşecek.
Tabii, bu da “eşi-dostu” biraz üzecek!
Haliyle onlar boş durmayıp açık arayacak ve Mustafa Akaydın ile ekibine karşı “asimetrik saldırı”ya geçecek!
Akaydın ve arkadaşlarının da, “Savurganlık yapmayacağız” derken, gerekli harcamalardan kaçınıp, “Altın Portakal”ın şanına leke düşürmemesi lazım...

Haberin Devamı

“Ah Be Güzelim”de kurgu yok, hepsi gerçek
Medya Dedektifi kendini ispat etti
TRT 2’de hafta içi her akşam 19.05’te ekrana gelen “Medya Dedektifi”, kısa sürede izlenen ve konuşulan bir program oldu.
Programın tekrarının ertesi gün 08.30’dan itibaren TRT 1’den yayınlamaya başlaması “Medya Dedektifi”nin TRT’de nasıl bir boşluğu doldurduğunun da göstergesi...
Bir kişi hariç programı hazırlayanları tanımıyorum.
“Medya Dedektifi” ekibi kimlerden oluşuyorsa, işlerini iyi yaptıklarını belirtmeliyim.
Sunucu Serra Karaçam da, program için adeta biçilmiş kaftan...
Gerçi bazen giydiği ceketlerin vatkalarından olsa gerek biraz kabadayı gibi duruyor, ara sıra da konuğunun sözü bitmeden lafa giriyor, ama olsun...
Her durumda konuya hakim bir sunucu olduğunu gösteriyor.
Daha önce programın arka fonuyla ilgili eleştiri yapmıştım.
Sonunda o “kara fon” gitti, yerine modern bir dekor geldi.
Programla ilgili nacizane bir eleştirim olacak.
Medyanın masaya yatırıldığı programlar iki ucu keskin bıçak gibidir.
Konuk dengesini iyi ayarlamak gerekir.
Konuklar, programların renkleridir.
Hep aynı görüşe sahip konuk davet ederseniz, programınızın algısı ona göre şekillenir.
“Medya Dedektifi”nde son günlerde aynı dünya görüşünden konuklar, daha bir ağırlıkta olmaya başladı...
Benden uyarması...
Sonra “Demedi” demeyin!

Haberin Devamı

TRT İstanbul’da yaz bereketi
TRT İstanbul Televizyon Müdürlüğü’ne Ömer Erdem atandıktan sonra, geçen yaz olduğu gibi bu yaz da, TRT’nin Etiler Ulus’taki binasının her yanı, program setine dönüştü.
Ulus’taki TRT İstanbul Televizyonu binasının her köşesinde bir ya da birkaç program çekiliyor.
Canlı yayının biri bitiyor, diğeri başlıyor...
Sabahleyin TRT 1’de Işık Özden’in sunuculuğunda ekrana gelen “On’da Her Şey Var”la başlayan canlı yayın koşuşturması, ağırlıklı olarak TRT 2’nin programlarıyla geç saatlere kadar sürüyor.
Normalde yaz, televizyonlar için “ölü sezon”dur...
Programların çoğu tatile çıkar, onların yerini tekrarlar ya da düşük bütçeli “yazlık yapımlar” alır...
TRT İstanbul Televizyonu’nda ise tam tersi...
Yazın herkes full mesai çalışıyor...
Bir dizi canlı yayın yapılıyor, ya da bant program çekiliyor...

Helal olsun Birand’a
Kanal D’nin anchorman’i Mehmet Ali Birand, Çarşamba akşamı ekranlarda pek de alışık olmadığımız bir şey yaptı.
Birand, bir akşam önceki Ana Haber Bülteni’nde yanlış bilgi verdikleri için seyircilerden özür diledi...
Birand, Salı akşamı ana haberde, Hint Okyanusu’na düşen ve 153 kişinin ölümüne sebep olan uçak kazasından kurtulan tek kişinin bir bebek olduğuna dair bir haber verdiklerini, oysa söz konusu kazadan kurtulan tek kişinin 14 yaşındaki Baya adlı kız olduğunun ortaya çıkması nedeniyle bu özrü diledi...
Birand, bu yaptığıyla benden alkışı hak etti.