ALiYE KAVAF NE YAPACAK?

Sayın Bakan, olaya farklı pencereden baktığımızı vurgulamakta haklı. Ben diyorum ki, temenniyi geç, icraat yap, o diyor ki, “Platform şart”! Bekleyip, göreceğim bu ‘AMİP’ (Aile Odaklı Medya İzleme Platformu) ne yapacak?

Pazartesi günü “Aliye Kavaf’ı tutan mı var?”diye sormuştum ya, şu an itibarıyla öyle bir başlık attığım için pişmanım.
Çünkü yazım üzerine öyle bir mektup geldi ki Selma Aliye Kavaf’tan, yazdıklarımın iki katı.
Sen misin “Aliye Kavaf’ın elini tutan mı var?” diye soran?
Al sana Kavaf’ın elini kimsenin tutmadığının ispatı ve çarşaf çarşaf ‘icraat’ planı!
İşte Kavaf’ın yazdıkları:
“18.10.2010 tarihli Milliyet Cadde’de yayınlanan “Aliye Kavaf’ı tutan mı var?” başlıklı yazınızda, ‘Televizyon dizileri başta olmak üzere, yayınlarda toplumu rahatsız eden görüntülerden koruma görevi önce yayıncılara düşüyor. Yıllar önce ‘Cosby Ailesi’ dizisi vardı. Çok güzel mesajlar veriyordu. ‘Küçük Ev’ filmi vardı. Bugün film ve dizilerde farklı mesajlar veriliyor; sıkıntı burada. İnsanların olumlu mesajlarla motive edilmeye ihtiyacı var ’ sözlerimi ‘dilek ve temenni faslı’ olarak yorumlayıp, ‘icraata geçmem’ gerektiğini ifade etmişsiniz. Görüşünüze saygı duyduğumu vurgulamakla birlikte; hassasiyetlerimizin ortak olmasına karşın, konuya farklı bir pencereden baktığımızı belirtmek isterim.

Cezalarla sorunlar çözülmüyor
Sayın Eyüboğlu; Toplumun taşıyıcısı olan aileyi özellikle de çocukları en fazla etkileyen kurumların başında medyanın geldiği hepimizin bildiği bir gerçektir. Medya alanında ülkemizde halen geçerli olan yasalarda özellikle; ‘yayınların Türk aile yapısına, toplumun milli ve manevi değerlerine aykırı olamayacağı, şiddet ve korkuya dönük, çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel, duygusal ve ahlaki gelişimini olumsuz etkileyebilecek yayınların yapılamayacağı’ yönündeki sınırlamalara rağmen, uygulamada bunun gerçekleşmediği de bilinen bir gerçektir.
Demokratik ve özgür bir toplumda bu tür problemlerin ‘sorumluluk’ anlayışı içinde çözülmesi esastır. Küreselleşen iletişim alanında, yasaklayıcı ya da maddi ceza gibi önlemlerin çözüm olamayacağı ortadadır. Özellikle de ABD ve Avrupa Birliği ülkelerindeki örnekleri de inceleyerek yaptığımız araştırmalar, bu tür sosyal konularda yasal yaptırımlardan ziyade, toplumsal bilincin oluşmasını sağlamanın çok daha önemli ve geçerli bir yöntem olduğunu bizlere göstermiştir.
Yayıncıları içine almayan çeşitli çözüm yöntemlerinin de demokratik bir toplumda dayatmadan öteye gidemeyeceği ve başarılı olamayacağı aşikardır. Üstelik yasalarla, yasaklarla ya da dayatmalarla çoğunlukla çalışmayan sistemler oluşturulmaktadır. Bu nedenle toplumun rahatsız edici görüntülerden korunması için bilhassa yayıncılara görev düşmektedir.

Aile Odaklı Medya İzleme Platformu
Bu çerçevede ‘icraata’ geçen Bakanlığım; Aile Odaklı Medya İzleme Platformu oluşturulması için çalışmalar başlatmıştır. Platform; televizyonun aile ve çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri konusunda duyarlılığı olan ve bu konularda çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları temsilcileriyle araştırmacı ve akademisyenlerden oluşturulacaktır.
Toplumsal duyarlılıkla hareket edecek olan platform; gönüllü destekleriyle oluşacak sivil bir yapılanmadır. Platform, özellikle de medya profesyonellerinin işbirliğiyle hayata geçecektir.
Platformda aydınlardan, senaristlere, yapımcılardan yönetmenlere, medya profesyonellerinden bilim adamlarına, STK’lara kadar toplumun tüm kesimleri temsil edilecektir.
Profesyonel çalışma ekiplerinin de bulunacağı platformda, kanaat ve toplum önderlerinden oluşan bir destek-danışma mekanizması yer alacaktır. Platformun aileleri temsil eden sivil bir hareket olmasını hedefliyoruz. Amacımız toplumun görüşlerini ve değerlerini sağlıklı biçimde medya kuruluşlarına yansıtacak sivil bir yapı oluşturmaktır. İnanıyorum ki bu platform, medyanın olumlu mesajlarının da reyting alabileceğini gözler önüne serecektir. Bu platform, hiç kuşkusuz sizin gibi bu konuya duyarlı yaklaşan medya profesyonellerinin desteği ile başarılı olabilir. Bu bağlamda, tarafımızla paylaşacağınız görüş ve önerilerinizin bizler için değerli olduğunu vurgular, saygılar sunarım.”
Sayın Bakan, olaya farklı pencereden baktığımızı vurgulamakta haklı. Ben diyorum ki, temenniyi geç, icraat yap, o diyor ki, “Platform şart”!
Bekleyip, göreceğim bu ‘AMİP’ (Aile Odaklı Medya İzleme Platformu) ne yapacak?