ALTIN PORTAKAL BÖYLE BAŞLADI!

Açılış gecesindeki konuşmasıyla en büyük alkışı ise Rutkay Aziz aldı. ‘Sanatta Sosyal Sorumluluk Ödülü’ne layık görülen Aziz’in, “Şayet çizgimde bir döneklik ve sapma olursa, bu ödülü geri alın” diye başladığı konuşması ayakta alkışlandı

‘48’inci Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin davetlisi olarak Atlas Jet’ten kiralanan özel uçakla Antalya’ya gideceğiz.
Uçakta yerlerimizi aldık.
Her yer ünlü dolu. Tarık Akan, Rutkay Aziz, Levent İnanır, Arif Keskiner ön tarafta, Nuri Alço gazozlarından birini hosteslere ikram etmek için en arkada, Sevtap Parman, Şerif Gören sağ yanımda.
Yılmaz Güney’in eşi Fatoş Güney, yanımızdan geçerken şöyle bir iltifatta bulundu Şerif Gören’e:
“Nasılsınız? Hep gençsiniz, hiç yaşlanmıyorsunuz.”

Şerif Gören’in yıllık gıdası
Levent İnanır’a dedim ki, “Artık Şerif Abi bir yıl gider Fatoş Güney’in yaptığı bu iltifatla.”
İnanır, Güney’in Gören’e ne söylediğini sorunca anlattım.
Söze “Ciddi misin?” diye başlayan Levent İnanır, bombayı patlattı:
“Yemin ediyorum, Fatoş Abla, Şerif Gören’e geçen sene de aynı şeyleri söylemişti. Şerif Abi, yine almış yıllık gıdasını.”
Uçaktan indik, bizi Dedeman Otel’e götürecek midibüse bindik.
Ünlü yapımcı Sabahattin Çetin, telefonunu açtı ve biriyle konuşmaya başladı.
Karşı taraf Çetin’e, az önce de aradığını, ama ulaşamadığını söylemiş olacak ki ona şöyle bir yanıt verdi: “Uçaktaydım, duymadım.”
Türkiye’nin değişmeyen gündem maddeleri var.
Bunlardan biri ‘terör’, diğeri de ‘kadına yönelik şiddet.’
Bu yılki ‘Altın Portakal’ın ana teması ‘kadın’.
‘Kadına yönelik şiddet’ de var, bu temanın alt başlıkları arasında ‘çocuk gelinler’ de.
AKSAV ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, açılış konuşmasında bu iki temanın yanı sıra özgürlüklere konulan engellere de vurgu yaptı.

Sözleri ayakta alkışlandı
Açılış gecesindeki konuşmasıyla en büyük alkışıysa Rutkay Aziz aldı.
‘Sanatta Sosyal Sorumluluk Ödülü’ne layık görülen Aziz, “Şayet çizgimde bir döneklik ve sapma olursa, bu ödülü geri alın” diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Hukukun üstünlüğünün elden gittiği, adaletsiz bir kalkınmanın hüküm sürdüğü Türkiye’de, öğrenciler parasız eğitimi protesto ettikleri için 16 ay hapis yatarken, Şili’de aynı şeyi yapan bir genç kız, bir devrim gerçekleştirdi.”
Aziz’in ‘Sanatta Sosyal Sorumluluk Ödülü’nü ne denli hak ederek kazandığını çok iyi anlatan bu sözleri, salondakiler tarafından ayakta alkışlandı.

FATİH ÜREK’TE VAR MI O YÜREK?

“Bazı terbiyesiz müdürlere inat ekrandayım.”
Milliyet Cumartesi’de Pelin Çini’nin Fatih Ürek’le yaptığı söyleşinin başlığı böyleydi.
Ürek, kimler için etti bu lafı?
Televizyon müdürleri için.
“Niye ki?” diye soracak olursanız, tv8’de program yapmaya başlayan Ürek’in bu konuda söylediği özetle şu: “Okan’la (Bayülgen) program yapma fikrimiz birkaç yıl öncesine dayanıyor. Terbiyesizce geri çevrildiğimiz için yapamamıştık. Okan’ın yapımcılığını üstleneceği, benim sunacağım, haftada bir yayınlanacak bir programdı. Çok da kaliteliydi, ama gittiğimiz kanallar kabul etmedi.
Kanal müdürleri iktidar partisini bahane ederek, ‘Yapamayız, ekrana uygun değilsiniz’ dediler. Benim iktidardan hiçbir şikayetim yok. Aksine insanların özgürlüklerine saygı gösteren, her türlü yaşam tarzını olumlu karşılayan bir yapıları var.
Allaha havale ediyorum hepsini. Şimdi onlara inat kaliteli bir kanaldayım. 30 yıldır sektördeyim. Bir kere beni sapıtmış bir şekilde gördünüz mü?
Albüm döneminde takım elbiseyle çıkmıştım insanların karşısına. Allı, pullu kıyafetleri bırakmıştım, ama sanırım bir dönem TV’de bu konuları deşifre edip işin suyunu çıkaranlar olmuştu ya! Onlarla aynı kefeye kondum. Şiş yandı, kebap yandı yani.”
Şimdi gel de merak etme Fatih Ürek’in projesini kabul etmeyip, onu ekranına çıkarmak istemeyen televizyon müdürlerini.
Fatih Ürek’e bir çağrı yapsam ve desem ki, deşifre et şu ‘terbiyesiz TV müdürlerini’ açıklar mı?
Fatih Ürek’te var mı öyle bir yürek?
Keşke açıklasa da öğrense bütün Türkiye, Ankara’dan baskı gelmediği halde işgüzarlık yaparak Huysuz Virjin, Kuşum Aydın gibi Fatih Ürek’e yıllarca televizyonlarda iş vermeyen ‘terbiyesiz müdürler’i.
‘Takım elbise giymek koşuluyla’ yıllar sonra Huysuz Virjin pardon Seyfi Dursunoğlu döndü ekranlara. Fatih Ürek’e Abiş Hopikoğlu tv8’in ekranını açtı.
Peki ‘Kuşum Aydın’ın başı kel mi?
Ona niye kimse program yaptırmıyor ‘ayol’ dermişim!