‘Arkası yarın’ modası yolda!
Siz bakmayın şimdilerde sadece FOX’un iki “arkası yarın” dizisi yayınladığına...
Buraya yazıyorum; “pek yakında” televizyonlarda “arkası yarın” modası başlayacak...
“Bunu da nereden çıkardın?” diye düşünenler olabilir.
Bu konuda böylesine iddialı olmamın nedeni, bu televizyon sektöründe yaşanan gelişmeler...
FOX, şimdilerde iki tane “Arkası Yarın” dizisi yayınlıyor.
“Unutma Beni”yi saat 15.00’te, “Deniz Yıldızı”nı ise saat 19.00’da ekrana getiren FOX, 2011’in Şubat ayından itibaren yayınlamak üzere bir “Arkası Yarın” dizisi daha çektirmeye başladı.
Üstelik FOX, üçüncü “arkası yarın”ını da, “Unutma Beni” ve “Deniz Yıldızı” dizilerinin yapım şirketi Focus Film’e sipariş etti.
Şimdilik adı “Derin Sular” olarak planlanan dizi İzmir’de çekilecek.
Şirketin İzmir’i tercih etmesinin üç sebebi var.
Birincisi İzmir’in öykü için uygun bir şehir olması, ikincisi İzmir’in şimdiye kadar dizi mekanı olarak çok fazla kullanılmaması, üçüncüsü de İzmir’deki oyuncu potansiyeli...
“Arkası Yarın” dizileri, prime time dizilerine oranla daha düşük maliyetli işler.
İstanbul’dan bölüm başı 4 - 5 bin liraya oynatacağınız bir oyuncuyu 1 - 2 bin liraya İzmir Şehir Tiyatroları’ndan ya da konservatuvarlardan bulmak mümkün.
Mekan kiralama maliyetleri de İstanbul’a oranla daha ucuz...
Gece yarısı “Arkası Yarın”
Yapım şirketi “Derin Sular” için 12 kişilik bir senaryo grubu oluşturdu.
Focus Film, her bölümü 48 dakika olacak dizi için aynı anda üç ayrı sette üç yönetmen çalıştıracak.
FOX’un pazartesi - perşembe arası ekrana getireceği dizinin planlanan yayın saati de ilginç...
FOX, Türkiye’de “Arkası Yarın” dizisini saat 23.00’te ekrana getiren ilk televizyon olacak.
FOX’un dışında “Arkası Yarın” hazırlığı içinde olan iki televizyon kanalı daha var...
Bunlardan biri Star TV, diğeri ise Show TV...
Star TV, Yunanistan’da üç yıldır yayınlanan ve büyük ilgi gören “Cennetin Sırları” adlı dizinin Türk versiyonu için düğmeye bastı.
Show TV de, bir “arkası yarın” dizisi hazırlığında...
İki dizi de Ankara’da çekilecek.
Öte yandan STR de, bir “arkası yarın” dizisi için kolları sıvadı.
Dizinin yayıncısı henüz belli değil, ancak yapımcı Uğur Erkır, çok sevdiği diziyi çekmeye kararlı.
Görünen o ki 2011’in ilk aylarında birkaç kanalda birden “Arkası Yarın” furyası başlayacak.
TNT, 2011’de atak yapacak!
Açıldığı günden bu yana ağırlıklı olarak yabancı film yayınlayan TNT, 2011’de kulvar değiştirip, atağa kalkacak.
Yeni yılda yepyeni bir kanal olarak seyirci karşısına çıkmayı hedefleyen TNT’nin yöneticileri şu günlerde transfer edecekleri programların sunucuları ve yapımcılarıyla görüşme üstüne görüşme yapıyor.
TNT yöneticileri, yaptıkları transferleri ve ekrana getirecekleri yeni programları düzenleyecekleri şimdilik “devlet sırrı” gibi saklıyor.
Çünkü kanal yönetimi, sürpriz transferlerini bu ay içinde düzenleyecekleri “tanıtım gecesi”ne saklıyor.
Gişe uzmanlarını susturan efsane!
Ne kadar gerçek, ne kadarı değil bilmiyorum, ama şunu biliyorum.
Bu konu “şehir efsanesi” gibi sinema dünyasında konuşuluyor.
Bu konunun bu denli dillendirilmesinin sebebi de şu:
Televizyon dünyasında kendilerini “reyting uzmanı” ya da “dizi sihirbazı” olarak lanse eden ne kadar insan varsa, bir o kadar da sinemada var onlardan...
Hangi senaryodan iyi film olacağını, hangi filmin ne kadar gişe yapacağını onlar biliyor.
Yaptıkları her tahmin gişeye tosluyor, ama bu “uzman”lar hâlâ filmler üzerine tahmin yürütmeye devam ediyor...
Karşı görüştekiler, insanların duygularına, zevklerine hitap eden işlerde önceden yapılan tahminlerin ne denli boş olduğunu ispatlamak için bu “şehir efsanesi”ne başvuruyor, ondan sonra da “gişe uzmanları”na susmak düşüyor.
Sinema dünyasında dilden dile dolaşan o “şehir efsanesi” de şu:
Çağan Irmak, “Babam ve Oğlum” filmini tamamlar ve heyecanla Avşar Film’in sahibi Şükrü Avşar’a teslim eder.
Avşar Film’in sahibi “Babam ve Oğlum” filmini izler ama beğenmez.
Çağan Irmak’a dönüp “Bu film iş yapmaz” der...
“Babam ve Oğlum” için 600 bin dolar harcayan Şükrü Avşar, Özen Film’in sahibi Mehmet Soyarslan’a gider ve elinde Çağan Irmak’ın çektiği bir film olduğunu, 700 bin dolar verene filmin haklarını devredecek bir yapımcı aradığını söyler.
Soyarslan, filmi seyretmek ister.
Bir salon ayarlanır ve Türk Sineması’nın iki ünlü yapımcısı “Babam ve Oğlum”u seyreder.
Film biter, salonun ışıkları yanar ama Soyarslan’ın söyleyecekleri hiç de iç açıcı değildir.
Çünkü o da Şükrü Avşar gibi filmi beğenmemiştir.
Soyarslan, “Bu film çalışmaz” der, “Babam ve Oğlum”u almaz ama dağıtımını yapmayı kabul eder.
Çağan Irmak’ın ısrarları karşısında Şükrü Avşar, gönülsüz de olsa “Babam ve Oğlum”u vizyona sokar.
56 kopya ile vizyona giren filmi ilk hafta 74.406 kişi izler.
Hayatları sinema olan Şükrü Avşar ile Mehmet Soyarslan’ın “İş yapmaz” dedikleri “Babam ve Oğlum” tam 79 hafta vizyonda kalır.
“Babam ve Oğlum”u vizyonda kaldığı sürede 3.837.885 kişi izler ve filmin toplam gişesi 25.459.438 TL olur.
‘Ezel’ dizisi ölüyü diriltti!
Okurlarımızdan İbrahim Avcı’nın gönderdiği elektronik postada yazdıkları, izleyicilerin dizileri ne denli dikkatle takip ettiklerini bir kez daha gözler önüne seren türden.
İşte Avcı’nın yazdıkları:
“29.11.2010 tarihinde yayınlanan ‘Ezel’in 44. bölümünde 1973 yılına dönüş yapılmış ve ‘Hayratlı’ gayet kanlı canlı olarak gösterilmiştir. Oysa dizinin 39. bölümünün son anlarında Ekim 1971’e dönülmüş ve Ramiz, Selma ve Kenan lunaparktayken gayet ölü bir şekilde yerde yatmakta olan Hayratlı gösterilmişti. Belki bir şekilde bağlayacaklardır. Ama bu haliyle çok vahim bir hata yapılmıştır.”
Genç erkek oyuncu aranıyor, ama yok!
Yapımcı Birol Güven, aylardır Hülya Avşar’a çekeceği dizide oynatacağı erkek başrol oyuncusu arıyor, ama bulamıyor.
Hafta içinde sohbet ettiğim bir yapımcı da aynı dertten muzdarip.
Çekeceği yeni dizide oynatacak genç erkek oyuncu bulmakta güçlük çektiklerini anlattı.
Sebebini sordum.
Çekecekleri dizinin cast’ına uygun 30 yaş altındaki erkek oyuncuların çoğunun başka projelerde çalıştıklarını, çalışmayanların ise oyunculuk eğitimi nedeniyle yurt dışına gidecekleri için iş almadıkları, diğerlerinin de sinema filmine hazırlandığını söyledi. Yeni kuşak erkek oyunculardan en gözde olan Mert Fırat...
Genç oyuncu “Kapalıçarşı”dan bu yana yok ekranlarda ama yeni teklifleri de kabul etmiyor.
Çünkü oyunculuk eğitimi için Amerika’ya gidecek, dönüşte de bir sinema filmi çekecek.