ATAİZİ-ÜNAL KAVGASI YAZARLARA DA SIÇRADI

Amacım iki oyuncunun kavgasına yenilerini eklemek değil. Sadece farklı pencerelerden bakınca nasıl değişik tabloların ortaya çıktığını gözler önüne sermek

Hande Ataizi’nin Cihal Ünal’la oynadığı tiyatro oyunu 'Özel Hayatlar'dan ayrılmasıyla başlayan tartışma ilginç bir hal aldı. Yazarların çoğu Ünal’dan yana tavır aldı, takip edebildiğim kadarıyla bir kişi Ataizi’yi savundu, o da Ayşe Arman...
Arman’ın Ataizi’yi savunan, Ünal’ı eleştiren ‘Sus Hande, sus’ başlıklı yazısına, Vatan yazarı Ruhat Mengi, Cihan Ünal’ı savunan ‘Cihan Ünal’ı da indirelim!’ başlıklı sert bir yazıyla karşılık verdi. Mengi, belli ki özellikle isim vermedi, ama adres belliydi.
Amacım Hande Ataizi-Cihan Ünal kavgasına Ayşe Arman-Ruhat Mengi kavgasını eklemek değil; bir olaya farklı pencerelerden bakınca nasıl da farklı tabloların ortaya çıktığını gözler önüne sermek...

Ayşe Arman: Sus Hande sus
“Bu ülkede kadın olmak zor. Cüretkâr bir kadın olmak daha da zor. Ya ‘ortalama’ bir yol tercih seçip, kurallara bağlı kalacaksın, o zaman ‘saygın’ olacaksın. Ya da kuralları kabul etmeyeceksin, “Benim kendi kurallarım var!” diyeceksin ve yaylım ateşi altında kalacaksın. Artık nereden yara alırsan...”

Ruhat Mengi: Ucuzluk bunlar
“Oynanan oyun, kurulan tuzak bu kadar ortadayken başka söze gerek yok. Hele ‘O erkek diye, bu kadın diye...’ benzeri ucuzluklara hiç girilmesin. Erkek-kadın meselesi olsa herkesten önce benim yazacağım ‘arşivlerle ortada’dır malumunuz!”

A. A.: Hande, iyi bir oyuncu
“Hande Ataizi, güzel ve seksi bir kadın olmasının yanı sıra iyi bir oyuncu... Ne var ki, özel hayatıyla da gündemde olan biri. İstese de istemese de, o bir ‘magazin figürü’. Sevgilileri, ilişkileri, bir günlük evliliği, tuvaletin penceresinde sıkışması, seksapeli, fiziği, bedeni...
Ama tüm bunlar, onun iyi bir oyuncu olmasının önünde engel değil. Ne var ki, az gelişmiş bir ülkede yaşıyoruz. Değerler ona göre belirleniyor.
İçinde seksi sahneler barındıran bir oyunda oynuyorsan ve Türkan Şoray değilsen, zaten kafadan suçlusun. Hafifsin, yollusun, her türlü eleştiri karşısında, kafanı öne eğip dinleyeceksin.
‘Kariyerini kurtardık, Cihan Ünal’la oynama fırsatı verdik ama sen değerlendiremedin!’ diyecekler, sen özür dileyeceksin. Niye? Çünkü Cihan Ünal, 24 yıllık devlet memuru diye. Erkek diye... Çok daha tecrübeli diye. Güzel memeleri yok diye... Yaşı büyük diye...”

R. M.: Cihan Ünal’ı da indirelim!
‘Herkese saldıralım, saygın, ilkeli, bugüne kadar adını skandallardan uzak tutmuş, özel yaşamını ‘genel yaşam’ haline getirip parsa toplamaya kalkmamış ne kadar isim varsa indirelim aşağı. Aynen o ‘Cehennemde Türklerin kuyusunun başında, aşağı itecek zebaniye gerek yok, kendileri çekerler zaten’ hikayesindeki gibi. Yılların oyuncusu, Türk tiyatrosunun en başarılı ve saygın isimlerinden biri olan Cihan Ünal için de dizdiriverdiler hemen.”

A. A.: Tek kişilik oyunu denesin
“Madem bu oyunda birlikte oynuyorlar, demek ki o seksi ve cüretkâr oyuncuya ihtiyaçları var. İster sanat aşkına, ister müşteri aşkına, ister para aşkına... Peki o oyuncuyu seksi diye neden küçümseye kalkıyorlar? Bir aksilik olduğunda, hemen seksiliğini, magazin figür olmasını devreye sokuyorlar. Neden, ‘Bir benim kariyerimi bakın, bir onunkine’ diyorlar? Madem bu kadar yüksek kariyerliler, neden tek kişilik bir oyun oynayıp kapalı gişe gitmeyi denemiyorlar?”

R. M.: Öğrenin bari, ayıptır!
‘Ben Türk tiyatrosunun gururu sanatçılardan biri olan Cihan Ünal’ı; 4. Murat’tan Don Kişot’a, Yedi Kocalı Hürmüz’den Evita’ya, Vanya Dayı’dan Aktör Kean’e kadar onlarca oyunda ve filmde seyretmiş biriyim. Ayrıca sanatındaki inanılmaz disiplinini yakından bilecek kadar da onu tanıyorum.
Bu nedenle yukarıdaki palavraların, ‘palavra’ olduğunu, daha ilk duyduğum anda anladım. Sadece palavra değil; kendini kurtarmak için ‘Başkasının yıllarca verdiği emeği, özeni silip atmaktan çekinmeyen’ utanmazca bir palavra.
Bir de çıkıp yarım yamalak bilgisiyle, oyunlarını, biyografisini bile okumadan, onun için ‘Madem yüksek kariyerliler, neden tek kişilik bir oyunu kapalı gişe oynamıyorlar’ diyenler var. Cihan Ünal ‘Aktör Kean’i dört yıl kapalı gişe oynamış, öğrenmeden yazmak ayıptır.”