atv, Saner Ayar’dan rövanşı ‘Ezel’le aldı
“Akrabanın akrabaya ettiğini, akrep akrebe etmez” derler...
2009’un son, 2010’un ilk günlerinde televizyon dünyasındaki en flaş gelişmeler de iki Trabzonlu’nun birbirine ne yaptıklarının soluk kesen romanı gibi...
Show TV’nin Genel Müdürü Saner Ayar’ın 2009’un son günlerinde atv ile olan macerası malum...
atv’nin Fatih Ediboğlu ile yollarını ayırmasından sonra Turkuvaz Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Serhat Albayrak, Show TV Genel Müdürü Saner Ayar’ı kanalın başına getirmek istedi.
Serhat Albayrak, konuyu önce patronu Ahmet Çalık’a iletti. Çalık onay verince Serhat Albayrak, kendisi gibi Trabzonlu olan Saner Ayar’a teklifte bulundu.
Saner Ayar da teklife “Evet” dedi.
Saner Ayar’ın atv binasına gidişi, reklamcılarla yaptığı toplantılar anında internet medyasına yansıdı.
İnternet sitelerinin, “Show TV’den ayrılan Saner Ayar artık atv’nin yeni Genel Müdürü” şeklinde attığı manşetler çok geçmeden düştü.
Çünkü atv’de istediği ortamı bulamayan Saner Ayar, Show TV’ye geri döndü. Saner Ayar’ın bu manevrası Trabzon’dan arkadaşı Serhat Albayrak’ı zor durumda bıraktı.
Hemşehrisinden yediği son dakika golüyle sadece ilk maçı kaybetmekle kalmayıp patronuna da mahcup olan Serhat Albayrak’ın, Saner Ayar’dan intikamını alması uzun sürmedi...
Serhat Albayrak, bu sezon Show TV’yi sürükleyen tek dizi olan “Ezel”i atv’ye transfer ederek Saner Ayar’dan rövanşı almış oldu.
Olayın özü budur, gerisi tevatürdür...
Necati Şaşmaz fan’larının kurduğu sitenin yöneticisi Ayşe Önel (Cimcime) ünlü oyuncuya seslerini duyuramadıkları için “son bir umut” olarak bana e-posta yolladı... İşte yazdıkları:
“Sizi rahatsız etmemin tek nedeni var Necati Şaşmaz’ın ilgisizliği ve hayranlarına karşı önüne ördüğü duvar...
Sesimizi duyuramıyoruz hiçbir şekilde, ne Necati Şaşmaz’a ne de başkasına.
Kime derdimizi anlatsak cevap gelmiyor. Oysa biz kimseden bir şey istemiyoruz sadece sesimize ses gelsin istiyoruz. Bizi bir şekilde fark etsin istiyoruz.
Artık siteye gelmesi için uğraşmaktan yıldık. Onun için hediye aldık. Onu bari iletebilseydik çok mutlu olacaktık. Sitemiz yaklaşık 3 yıldır faaliyette. Bu yıllar arasında hiç boş durmadık Necati Şaşmaz’a durmadan her doğum gününde hediye aldık ve gönderdik. Pana’da çalışanlara teslim ettik, Necati Bey’e verilsin diye... Ama bu sene aradan bir ay geçti ama biz hâlâ aldığımız hediyeyi ulaştıramadık.
Biz artık bıraktık Necati Şaşmaz ile görüşmeyi, halkla ilişkilerle bile görüşemiyoruz. Bir onlarla görüşüyorduk artık onlar da her seferinde atlatıyor bizi.
Hayranlarını hiç önemsemiyor Necati Şaşmaz, artık bunu anladık da bari yaptıklarımıza saygı duysa, bunun için çok mutlu olacağız. Sitemize gelme umudu her geçen gün azalıyor ama bari onu düşünüp aldığımız ney’i ve sitemizin çıkarmış olduğu dergiyi hediye edebilseydik çok mutlu olacaktık. Sesimizi bir şekilde duyurmak için sizden ufacık küçücük bir yardım istiyoruz. Bir yazınızda ufacık da olsa yer verirseniz belki sesimize ses gelir Pana Film’den... Gerçi artık ben bu maili bile çok umutsuz atıyorum ya neyse.”
Ben üstüme düşeni yaptım, gerisi Necati Şaşmaz ve Pana Film’in basın ve halkla ilişkiler birimi yöneticilerine kaldı. Şebnem Aksoy ve Tuğba Mutaf, basına açıklama yollamaktan fırsat bulurlarsa bu işle ilgileneceklerini sanıyorum.
O öpüşme sahneleri bu DVD’de
Lafı eveleyip geveleyenlerden, orasını burasını bükenlerden değilim... Söyleyeceğimi çekinmeden direkt söylerim... O yüzden de benim gibi “özü sözü bir” olanları daha bir severim... Kanal D Home Video’nun “Aşk-ı Memnu” dizisinin 3. sezon bölümlerinin DVD kutusuna, kırmızı zemin üstüne “Seradaki ünlü öpüşme sahnesi bu DVD’de” yazdırmasını beğendim...
Lafı eveleyip gevelemeden, söylemek istediğini açıkça söyleyen ve hedefi tam da 12’den vuran bir söz bu...
Kanal D’nin olay dizisine zaman zaman şöyle bir göz atmışlığım olmuştur ama hiçbir bölümünü şimdiye kadar baştan sona seyretmedim.
Kanal D Home Video’dan çıkan kırmızı etiketli 25’nci bölümden başlayıp 38’nci bölüme kadar olan “Aşk-ı Memnu”nun 3. sezonunu mutlaka izleyeceğim.
Kanal D Home Video, Kanal D’nin sevilen komedi dizilerinden “Geniş Aile”nin de DVD’lerini çıkardı. En kısa zamanda bu dizinin de 15 bölümünü izleyip “Geniş Aile”de “Cevahir”i canlandıran Ufuk Özkan’ın neler yapıp da milyonların gönlüne taht kurduğunu öğreneceğim.
D&R’da gördüm... Kanal D Home Video, Johnny Deep, Christian Bale ve Marion Cotillard gibi oyuncuları bir araya getiren Michael Maan’in son filmi “Halk Düşmanları” ile Türkiye’de vizyona girmeyen Robert Downey JR’ın “Virtüöz” filminin de DVD’sini çıkardı. Onları da repertuvarıma aldım...
‘Bahar Dalları’na yeni senaristler
Salı akşamları TRT 1’de ekrana gelen “Bahar Dalları”nın senaristleri değişti.
Yapımcılığını Kuzey Prodüksiyon, yönetmenliğini Hakan Gürtop’un üstlendiği Sumru Yavrucuk, Altan Erkekli, Özlem Conker, Levent Özdilek, Gözde Kansu, Başak Daşman, Tarık Ündüz, Burak Önal, Gülden Dudarık, Yıldız Çağrı Atiksoy, Nurcan Eren, Ümit Olcay, Selçuk Sazak, Aslı İçözü ve Mehmet Mehmetov’un oynadığı “Bahar Dalları”nı yazan İpek Aksoy ve arkadaşlarının yerine yeni senaristler geldi.
TRT 1’de salı akşamları ekrana gelen dizinin yeni senaristleri Alican Yaraş ile Özge Efendioğlu oldu. “Serseri”, “Köpek”, “Çapkın”, “Dicle”, “Balkan Düğünü” ve son olarak “Elveda Rumeli”nin senaristi Alican Yaraş ile “Gülpare” ve “Elveda Rumeli”nin senaristi Özge Efendioğlu, şimdi “Bahar Dalları”nı yazmaya başladı.
Bloomberg TV’nin hedefi kazananlar
Kanal 1, 27 Ocak’ta tarihe karışacak ve yerini Bloomberg TV alacak.
Ciner Grubu’nun yeni kanalının bilboardlardaki sloganı şöyle:
“Kazananlar Bloomberg TV izler.”
Bloomberg TV, tematik bir ekonomi, hatta borsa kanalı...
Ama bu slogana bakılırsa Blomberg TV’nin hedefi tematiğin de tematiği olmak.
Yani Bloomberg TV’yi sadece “kazananlar” izleyecek!
“Kaybedenler” cezalı. Onlar Bloomberg TV’yi seyredemeyecek.
Ekonomi dünyasında ne zaman “kazanan”ların sayısı “kaybeden”lerden fazla oldu?
Hiçbir zaman...
Her zaman çoğunluğu “kaybedenler”, azınlığı ise “kazananlar” oluşturur.
Hal böyleyken onca televizyon kanalının olduğu bir pazardan pay almaya çalışan Bloomberg TV’nin hedef kitlesini bu denli daraltıp küçültmesi tuhaf değil mi?