‘Avrupa Yakası’na para yerine daire!

atv’nin sevilen komedi dizisi “Avrupa Yakası” biteli aylar oldu. Ancak dizi oyuncularından çoğu hâlâ paralarını alamadı.
Aslında dizi oyuncularının alacak konusundaki direkt muhatabı atv değil, “Avrupa Yakası”nın yapım şirketi Plato Film...

Oyuncular Plato Film’i, Plato Film de atv’yi sıkıştırıyor, ama sorun henüz çözülmüş değil.
atv, son 7 bölümün parasını şimdiye kadar Plato Film’e ödemediği için Sinan Çetin de oyuncularına ödeme yapmadı.
Diziden alacaklı olan oyunculardan sadece Binnur Kaya parasını tahsil etti.
Binnur Kaya, avukatı Ömer Durak aracılığıyla haciz gönderince para hemen hesabına geçti.
Yapımcı Sinan Çetin, “Avrupa Yakası”nın 7 bölüm ücretini tahsil etmek için görüşmeye gittiği atv yöneticilerinden para yerine nasihat aldı. Nasıl mı?
Olay şöyle oldu:
atv yöneticileri görüşmede Sinan Çetin’e, “Sana şu anda nakit ödeme yapamayız, ama elimizde daireler var, sana onları verelim” dedi.
Sinan Çetin de bu öneriye karşılık, “Ne yani şimdi ben de oyuncularıma para yerine oda mı vereceğim” deyince aldığı yanıt şu oldu:
“Bizi icraya versen de o dairelerden başka alacağın bir şey yok.”
“Avrupa Yakası”ndan alacağı olan oyunculardan birinin anlattı bu olay, bana kara mizah gibi geldi.
atv yöneticileri, “Yapımcılara borcu olan tek kanal biz miyiz? Diğerlerinin yanında bizim borcumuz devede kulak” diyebilirler. Haklılar da...
Ama hiçbirinin perde arkası bu denli “renkli” değil ki!

Şükriye Tutkun nasıl bir sunucu?
TRT, Şükriye Tutkun’u sunucu yaptı. Şükriye Tutkun yanık sesiyle iyi türkü söyleyen biri olduğunu biliyordum, ama sunuculuk yanını bilmiyordum.
TRT 1’de Ramazan’la birlikte ekrana gelmeye başlayan “İstanbul’un Orta Yeri” adlı programda Tutkun’un yeni işini nasıl yaptığını merak edip izledim.
Tutkun, stüdyoda konuk ettiği Gülşen Kutlu’ya, “Çok değerli bir konuğumuz var, izninizle onu da davet etmek” istiyorum dedi.
Heyecandan olsa gerek konuğun adını unutunca önündeki kağıda bakıp Mustafa Armağan’ı davet etti.
Araştırmacı yazar Armağan’a Şükriye Tutkun’un ilk sorusu, “Kendinizi izleyicilerimize biraz tanıtır mısınız?” oldu.
Bir sunucu canlı yayında heyecandan ne söyleyeceğini unutabilir, ama davet ettiği konuğa hele hele de bu Mustafa Armağan gibi tanınan bir yazarsa, “Seyircilerimize kendinizi biraz tanıtır mısınız?” demez...
Konuğu izleyiciye tanıtmak sunucuya düşer.
Şükriye Tutkun’un sesi, diksiyonu, Türkçesi, ekran ışığı güzel, ama sunuculuğu için aynı şeyi söyleyemem zor.

Reklam dediğin işte böyle olur!
Soğuk ayran çorbasını çok severim. Ülker’in “Bizim Mutfak” çorba serisine “soğuk ayran aşı çorbası”na kattığını öğrenince alıp yapayım dedim. Bu çorbanın yapıldığını üç aşağı beş yukarı bilirim, ama yine de ambalajındaki yapılışına bir göz atayım istedim.
Pişirildikten sonra çorbaya ne kadar yoğurdun nasıl ilave edileceği bölümüne gelince ne göreyim. Ülker, hangi yoğurt markasının kullanılacağını bile yazmış tarif bölümüne...
Ülker’in çorbaya katılması gereken yoğurt bölümünde yazdığı yoğurt markası hangisi mi? Tabii ki Ülker’in ürünü olan “İçim Yoğurdu”...

Esra Ceyhan sürpriz yapacak
Bir dönem Kanal D’de yaptığı programa danışman olarak çıkıp yorum yaptığım için gittiğim birçok yerde insanlar, Esra Ceyhan’ın bu yayın döneminde ekranda olup olmayacağını soruyor bana...
Çok sık görüşmüyoruz Esra Ceyhan’la...
Bildiğim kadarıyla da henüz imza atmış değil bir kanala... Ama şu kadarını söyleyebilirim, Ramazan Bayramı’ndan sonra her an bir sürpriz yapabilir Esra Ceyhan hayranlarına...

Kanaltürk, Berrin’e verdiği sözü unuttu
Hep, “Televizyonlarda şov programı yapan erkek çok, ama kadın yok” denir...
Bunun sebebi kadınların bu alanda kendini gösterememesi midir, yoksa televizyonların onlara bu imkanı sunmaması mı, ayrı bir tartışma konusu...
Geçen sezon bir Berrin Şeker Civil vardı bu işi yapabilen. Kanaltürk’teki “Gecenin Rengi” ile iyi bir çıkış da yakalamıştı.
Ama onun da önü kesildi. Üstelik, Kanaltürk yöneticileri Berrin Şeker Civil’e, “Yeni sezonda yine birlikteyiz” diye söz vermelerine rağmen.
“Söz uçar, yazı kalır” derler ya, yine öyle oldu... Ortada yazılı bir şey olmayınca verilen söz de unutuldu, gitti!

TV yıldızlığının da böyle riskleri var

Dünyada televizyon kadar hızlı şöhret yaratmakta, ama aynı hızda da unutturmakta maharetli başka bir güç yok...
O nedenledir ki televizyon yıldızlığı çok tehlikeli bir iş...
Ekrandaysanız varsınız, ekranda değilseniz kayıplardasınız...
Esra Ceyhan, Esra Erol, Berrin Şeker Civil ve Petek Dinçöz, daha düne kadar ekranların gözde yıldızlarıydı...
Ama şimdi ekranlarda yoklar...
Petek Dinçöz, Esra Erol, Esra Ceyhan ve Berrin Şeker Civil’e oranla avantajlı...
Çünkü onun asıl işi şarkıcılık.
Televizyonda program yapmasa da gündemde kalması mümkün.
Ama tek işi sunuculuk olanların böyle bir şansı yok.
Zincirlikuyu Mezarlığı’nın girişinde kocaman bir yazı var. Orada, “Her canlı bir gün ölümü tadacaktır” yazar.
O söz insanı ürkütür, ama gel gör ki hayatın kaçınılmaz gerçeğidir.
Televizyon yıldızları için de kısa ya da uzun süreli “işsizlik” kaçınılmaz bir durum.
Üstelik de gerekli...
Bu süreç, o yıldızın iç sesini dinlemesi, iş yaptığı insanların gerçek yüzünü görebilmesi, kendini yenilemesi, kendine yeni hedefler, ilkeler koyması adına da önemlidir...
İşsizlik insana dostunu, düşmanını öğretir.
İşsizlik insana, güç sahibiyken, “Canım, cicim... Sen bir tanesin” diye sana gaz verenlerden hangilerinin “menfaatçi”, hangilerinin “kara gün dostu” olduğunu gösterir.
Televizyon yıldızları için birkaç ay işsiz kalmak “bitiş” değildir, ama işsizliğin getirdiği panikle atılacak her yanlış adım, alınacak her yanlış karar “kaçınılmaz son”u getirir.
Bu süreci fırsata çevirmenin yollarını bulmak gerekir.
2009’un en gözde televizyon yıldızı Saba Tümer de 1.5 yıl böyle bir süreç yaşadı.
Ama sonunda küllerinden yeniden doğmayı başardı.