Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hülya Avşar’ın durup dururken, “Bülent Ersoy’un kendisini de sevmiyorum, sanatını da” deyip, ‘Diva’nın da karşı saldırıya geçmesinin altında yatan sebepleri biraz geç de olsa öğrendim.
Öğrenir öğrenmez de kamuoyu ile paylaşmak istedim.
Hülya Avşar’ın annesi merhum Emral Avşar’ın hayattaki son günlerinde ilginç bir olay yaşandı taraflar arasında. Olay da şu:

Avşar’la Ersoy niye kapıştı
Emral Avşar’ın son günlerini geçirdiği yoğun bakımda, yasak olmasına rağmen İbrahim Tatlıses girer yanına.
Ve başlar yanı başında ‘Amiral’in en sevdiği türküyü söylemeye.
Türkü bitince Emral Avşar, ayak parmaklarını kıpırdatır, gözlerini hafif açar ve tebessüm eder. Emral Avşar’ın başucunda bekleyenler durumu doktora iletir. Doktor, “Çok sevdiği bir şey duyduğu için vücut reaksiyon gösterdi” der. Bunun üzerine 20 yıldır Emral Avşar’ın en sadık dostu olan Hürriyet Kayadan, Hülya Avşar’ın ablası Leyla’ya, “Emral Hanım’ın en sevdiği insan Bülent Ersoy. Acaba onu davet etsek, o da gelip bir şarkı söylese nasıl olur? Acaba o zaman çıkabilir mi bu yoğun bakımdan?” diye sorar.
İkili, Bülent Ersoy’u hastaneye davet etme kararı verir.
Hürriyet Kayadan, Bülent Ersoy’u arar ve durumu iletir.
Bülent Ersoy, yaptığı son evlilikten sonra televizyoncuların, “Sizin oğlunuz olsa onu Bülent Ersoy’la evlendirir miydiniz?” sorusuna “Hayır, evlendirmezdim” diye yanıt verdiği için Hülya Avşar’a kırgın olduğunu söyler.
Hürriyet Kayadan, “Hülya’ya kırgın olabilirsin, ama Emral Avşar’ın seninle olan ilişkisi, dostluğu başka. Senin geleceğin gün ben Hülya’yı hastaneden uzaklaştırırım” der, ama Ersoy’u ikna edemez. Bülent Ersoy, hastaneye de gitmez, Emral Avşar’ın cenazesine de.
Emral Avşar toprağa verildikten sonra Bülent Ersoy olayını öğrenen Hülya Avşar, küplere biner.
“Niye onu davet edip, annemi ve beni küçük duruma düşürdünüz?” diye Hürriyet Kayadan ve ablasına sitem eder. Avşar’ın Bülent Ersoy’a olan bu öfkesi aylar sonra bir televizyon programında açığa çıkar.


‘Yahşi Batı’ hız kestİ!
Avşar’la Ersoy niye kapıştı
Cem Yılmaz’ın senaryosunu yazıp, başrolünde oynadığı ‘Yahşi Batı’yı vizyondaki ilk haftasında izleyenlerin sayısı 1 milyon 198 bin 396’ya ulaştı.
İlk üç günde 906 bin 663 seyirciyle, tüm zamanların en iyi açılış yapan üçüncü filmi unvanını, 8.431.853 lira hasılatla da tüm zamanların en yüksek açılış hasılatını elde eden ‘Yahşi Batı’ bu gidişle Cem Yılmaz’a yeni bir rekor tattırır mı?
Rakamların dili, “Zor dostum zor” diyor. ‘Yahşi Batı’nın tanıtımlarında, “Cümle sinemalarda” diye bir vurgu var.
Doğru. 370 kopya ile vizyona giren ‘Yahşi Batı’ 693 salonda oynuyor.
İlk üç günde 906 bin 663 kişinin izlediği filmi, sonrasındaki dört günde toplam 291 bin 733 kişinin seyretmiş olması ciddi bir düşüşün habercisi.
Oysa ‘Yahşi Batı’nın ilk üç günlük seyirci sayısıyla geride bıraktığı ‘A.R.O.G’un ilk hafta sonunda seyirci sayısı 2 milyon 046.947’ydi.
Bu rakam ikinci hafta sonunda 2 milyon 907 bin 217’ye, üçüncü hafta sonunda 3 milyon 267 bin 125’e, vizyonda kaldığı 37 hafta sonunda ise 3 milyon 707 bin 86’ya ulaşmıştı. ‘Yahşi Batı’ iyi bir çıkış yaptı, ama o çıkış sürmedi. İlk üç günde 302 bin olan günlük seyirci ortalaması hafta içinde önce 73 bine, sonra da 65 bine düştü.
Hiç kuşku yok ki ‘fısıtlı gazetesi’nin etkisi bu. Cem Yılmaz’ın ne yaptığını merak edenler ilk günlerde sinemalara hücum etti. Bu da beraberinde Cem Yılmaz’a rekor getirdi, ama devamı gelmedi.
‘Yahşi Batı’yı izleyenlerden çoğu, “Film nasıl?” diye soranlara, “Beklediğimiz gibi çıkmadı, Cem Yılmaz bizi yeterince güldürmedi” deyince, ‘Yahşi Batı’nın hızı kesildi. ‘Yahşi Batı’nın gişe rakamları açıklanmadan Cem Yılmaz’ın bu filminin gişede ‘A.R.O.G’u geçmesinin zor olduğunu yazmıştım.
Hâlâ da aynı görüşteyim.
Üstelik bu kez rakamların dili de benim gibi.