AYÇA, TÜRKÜ SÖYLEYECEK

Türk Sineması’nın efsane yönetmenlerinden Şerif Gören’in 18 yıl sonra hangi filmle setlere döneceğini ilk kez yazan biri olarak, setine gitmemek olmazdı.
Gören’in Necati Cumalı’nın aynı adlı eserinden günümüze uyarlayarak senaryolaştırdığı ‘Ay Büyürken Uyuyamam’ın çekimleri çoktan başladı.
Ancak her biri dizi yıldızı olan başrol oyuncularının bir arada olduğu çekimlerde orada olmak istediğim için iş bu haftaya sarktı.
Sete gittiğimizde filmin başrol oyuncuları tam kadro oradaydı.
Filmin baş kahramanı ‘Melek’ rolündeki Ayça Bingöl, kızı ‘Leyla’yı canlandıran Selin Şekerci, küçük kızı ‘Hülya’yı oynayan Hazal Kaya ve filmin erkek başrol oyuncusu Fırat Çelik sette hazırdı.
Daha önce ‘Her Şeye Rağmen’ dizisinin de çekildiği 13 Nisan Caddesi, gün boyu ‘Ay Büyürken Uyuyamam’ ekibine teslimdi.

Çöplüğü ev yaptılar

‘Her Şeye Rağmen’ dizisinde dışarıdan bakınca ‘sinema’ olarak gözüken, ama aslında iç kısmı çöplükten ibaret alana 110 bin TL harcayıp,
130 metrekare kapalı alanı olan bir bina yapmış Şerif Gören’in ekibi, hem de altı günde.
Zamana karşı yarışıyorlar çünkü.
Şerif Gören bu filmi aslında Foça ve Alaçatı’da çekecekti.
Usta yönetmenin 18 yıl aradan sonra sinemaya döneceğini Alice’den okuyan eski sinemacı, yeni Ayvalık eşrafı Zafer Par, Gören’i arayıp, onu filmi burada çekmeye ikna etti.
Eski bir sinemacı olarak ‘Ay Büyürken Uyuyamam’ ekibine Ayvalık’ta her türlü lojistik desteği sağlayan Par, “Yemci Hasan, film sayesinde şahane bir ev sahibi oldu” dedi.

Sözler Şerif Gören’den

Alt katı tatlıcı dükkanı, arkası imalathane, üst katı ev olarak hazırlanan mekanda Şerif Gören, gün boyu ‘Melek’li sahneleri çekti.
Set paydos ettikten sonra bizim konakladığımız otelin bahçesinde yaptığımız söyleşide filmin Ayça Bingöl’lü sürprizini de öğrendim Şerif Gören’den.
Senaryosunu yazdığı film için bir de türkü yazdığını anlatan Gören, bu konuda bakın neler söyledi?
“Filmin müziklerini yapan Fırat Yükselir’e sözlerini yazdığım türkünün melodik yapısının nasıl olması gerektiğini de anlattım, o da çok güzel bir eser çıkardı ortaya. Çekimler bitip İstanbul’a döndüğümüzde Ayça stüdyoya girip, ‘Aldatıyor Kızları, Delikanlının Cilası’ adlı türküyü okuyacak.”


İSTANBUL’DAN KIZ KARDEŞi İZMiR’DEN FANATiĞi GELDi

Başrolünü oynadığı ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ adlı dizi sezon finali yapınca, vatani görevini yeni tamamlayan eşi Ali Altuğ’la Amerika’da kısa bir tatil yapıp, döner dönmez de soluğu ‘Ay Büyürken Uyuyamam’ın çekimleri için Ayvalık’ta alan Ayça Bingöl, yorgun, ama bir hayli mutluydu.
Çünkü ilk kez bir filmde başrol oynuyordu.
Çünkü ilk sinema filminde Şerif Gören gibi bir ustayla çalışıyordu.
Çünkü kendisi gibi oyunculuk mesleğini seçen 20 yaşındaki kız kardeşi Ilgın Bingöl, ablasına moral destek vermek için o gün İstanbul’dan Ayvalık’taki sete ziyarete gelmişti.
Çünkü İzmir’de yaşayan Ezgi Taşçı adlı fanatik hayranı, yazın bu sıcağında işini gücünü bırakmış, onun peşinden Ayvalık’a gelmişti. Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde biyoloji okuyan Ezgi, ayrıca eli boş gelmemişti. ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ adlı dizide yıllarca sinemada Fatma Girik’in yaptığı gibi ‘evlatları için saçını süpürge eden’ bir karakter olan ‘Cemile’yi canlandıran Ayça Bingöl’e, üzerine ‘Yılın En İyi Annesi Oscarı’ yazdırdığı ödülü de getirip oyuncuya vermişti.
O gün sette yaptığımız söyleşide Bingöl, aylardır aralıksız çalışmasına rağmen bu tempoyu vücudunun kaldırmasını, aldığı vitamin takviyelerine bağlamıştı.
Öyle sanıyorum ki Bingöl gibiler için asıl vitamin, insanların gösterdiği bu ilgi, sevgi.