BATUM’A BU HÜCUM NiYE?
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın söylemiyle dört ay gibi kısa bir sürede Hopa Batum hattında ‘Acayip şeyler’ olmaya başladı
‘Batum Türküsü’nü bilir misiniz? ‘Nazlı Yarim’ adıyla da bilinen ve son olarak Atiye’nin albümünde yer verdiği türkünün girişinde şöyle der:
“Ben giderim Batum’a Batum’un batağına,
Pencereden içeri al beni yatağına,
Nazlı yarim geldim sana fistanını toplasana.”
Türkünün çıkış öyküsünü bilmiyorum,
Eserin sahibine bu sözleri yazdıran etkenin bugün karşı karşıya olduğumuz sorunla aynı olduğunu zannetmiyorum...
Ancak ‘Batum Türküsü’ndeki sözlerin günümüzde yaşanan sorunla birebir örtüştüğünü söyleyebilirim.
Nasıl mı?
İzah edeyim izninizle...
10 Aralık 2011 tarihinden itibaren iki ülke vatandaşlarına Türkiye-Gürcistan arasında pasaportsuz geçiş hakkı tanındı.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın söylemiyle dört ay gibi kısa bir sürede Hopa Batum hattında ‘Acayip şeyler’ olmaya başladı.
Koskoca bir bakan, böyle iddialı bir laf ettiğine göre elinde veriler olmalı...
Geçen ay 180 bin kişi gitti
İşte bakanın açıkladığı verilerden en ilginci:
“Geçen ay Türkiye’den Gürcistan’a 180 bin kişi gitmiş. Günde 5-6 bin kişi demektir bu.”
Türkiye’den Gürcistan’a her gün bu kadar insan gitmesinin sebebi, ticaret ya da ‘akraba ziyareti’ mi?
İşin ticari boyutunu bilmiyorum, ama anlatılanlardan anladığım o ki, bu ziyaretlerde Türklerle, Batum’lu ya da Türkleri karşılamak için oraya gelen kadınlar arasında ciddi ölçüde ‘sıcak temas’ söz konusu...
Türkiye Cumhuriyeti, Sarp Sınır Kapısı’ndan Gürcistan’a geçişleri zorlaştırmaya karar verdiğine göre, demek ki mevzu ciddi...
Fuhuş ve kumar seferleri!
Çünkü Bakanlık, Hopa’dan Batum’a gidişlere halk arasında, ‘Fuhuş ve kumar seferleri” dendiği için atıyor bu adımı...
Düne kadar Türkiye’den Gürcistan’a geçişte kişi başına 1 lira alan devlet, “Kumara, fuhuşa var da bize yok mu?” deyip, kişi başı 15 lira isteyecek...
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Karadeniz’e giriş yapan kadınlarla Karadeniz erkekleri arasındaki ilişkiyi çok iyi anlatan ‘Nataşa’ adlı bir türkü yapmıştı vakt-i zamanında rahmetli Erkan Ocaklı...
Gürcistan’a geçişte sağlanan kolaylığın kötü amaçla kullanılarak adeta yeni bir fuhuş furyasına dönüştürüldüğünden dert yanan Yazıcı demiş ki, “Yakında yine ‘Oy Nataşa Nataşa’ şarkıları yapılırsa şaşırmayalım. Ateş Batum’da yanıyor.”
Bakanın söylediği gibi yeni bir türkü yakılır mı bu ilişki üzerine?
Sanmıyorum... Olayı çok iyi anlatan bir türkümüz var çünkü:
“Ben giderum Batum’a, Batum’un batağına”
AYA BAK?YILDIZA BAK ŞU?BiZiM?YiĞiTE?BAK
‘Aya Bak’ adlı single çalışmaları Dokuz Sekiz Müzik’ten çıkan yeni rock grubu ‘Papyon’ için şöyle bir başlık atmış basın bültenini hazırlayanlar:
“Papyon, ezber bozmaya geliyor!”
Bültenin devamıysa şöyle:
“Taze bir enerjiyle alışılagelmiş çizgiden uzak, pırıl pırıl dört genç, yaşlarından büyük bir işe kalkıştı. Yıllar öncesinden hafızalarımızda kalan anonim bir eseri rock formunda cover’layan Papyon, ‘Aya Bak’la müzikseverlere merhaba diyor.”
Solistliğini Yiğit Atilla’nın yaptığı, Ozan Arslan’ın bas gitar, Mert Karahan’ın davul, Batu Akalın’ın elektro gitar çaldığı ‘Papyon’, sadece “Aya Bak” demeyecek...
‘Papyon’ yakında çıkacak albümlerinde kendi eserlerinin yanı sıra Barış Manço, Sezen Aksu ve Selami Şahin şarkılarına da yer verdi.
Nereden mi biliyorum.
‘Papyon’un solisti Yiğit Atilla arkadaşımın oğlu...
Yıllardır dostum Adnan Atilla’nın çocuklarının eğitimli müzisyen olmaları için Yiğit’i ve kardeşi Ateş’i konservatuarlara, müzik hocalarına nasıl götürüp getirdiğinin yakın tanığıyım...
‘Canım Ahmet’in (Ahmet Akkaya) çektiği ‘Aya Bak’ klibinde izledim Yiğit ve yaş ortalaması 19 olan arkadaşlarını... Yılların müziğe hevesli o amatör genci gitti, yerine afilli bir profesyonel geldi sanki...