Anlaşılan o ki, Kuzey Kıbrıs’ta konser veren şarkıcıların çoğu hiç ciddiye almamış KKTC Maliye Bakanı’nı. Ancak hem Kıbrıs’tan hem de Türkiye’den alacakları ‘vergi cezaları’ onları kendilerine getirecek
13 Ağustos 2010 tarihinde ‘Türk şarkıcıların Kıbrıs hüsranı’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Kuzey Kıbrıs Maliye Bakanlığı’nın aldığı yeni kararın, Türk şarkıcılar için Kuzey Kıbrıs’ı ‘çöpsüz üzüm’ olmaktan çıkardığını, büyük vergi cezalarının yolda olduğunu anlatan bir yazıydı bu.
Çünkü Kuzey Kıbrıs Maliye Bakanı Ersin Tatar’ın yaptığı şu açıklama, bu konuda ne denli ciddi olduklarının habercisiydi: “Sözleşmelerini alacağız.” Örneğin 10 bin lira almış. Yüzde 10’u maliyeye ödenecek. Sonra sözleşmeyi Türkiye Maliye Bakanlığı’na göndereceğiz. Bakalım sanatçı, bize yaptığı beyanın aynısını Türkiye’ye yapmış mı? Yapılmamışsa, sözleşmede yazan rakamın üzerinde bir ceza keseceğiz.”
Arkadaşımız Sefa Karahasan’ın Milliyet’te yayınlanan son haberinden anlaşılıyor ki, Kuzey Kıbrıs’ta konser veren şarkıcıların çoğu hiç ciddiye almamış Kuzey Kıbrıs Maliye Bakanı’nı...
Ada’da konser veren şarkıcıların Kuzey Kıbrıs Maliye Bakanlığı’na beyan ettikleri konser ücretleri şöyle:
Ajda Pekkan: 88.333 TL. Serdar Ortaç: 66.666 TL. Tarkan: 83.333 dolar. Ebru Gündeş: 44.444 TL. Petek Dinçöz: 16.666 TL. Seda Sayan: 42.200 TL. Mehmet Ali Erbil: 12.700 TL. Özcan Deniz: 62.222 TL. Gülşen: 10.000 TL. Candan Erçetin: 37.945 TL. Kenan Doğulu: 50.000 TL.
“Sanatçıların beyan ettikleri rakamlar çok düşük görünüyor” diyen KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar, söz konusu listeyi Türkiye’ye gönderdi. Maliye Bakanlığı, şarkıcıların Kıbrıs’ta beyan ettikleri rakamlarla Türkiye’deki konser ücretleri arasında fark olup olmadığını inceleyip, sonucu Kıbrıs’a bildirecek. Bazı şarkıcıların beyan ettikleri rakamlar gerçeğe yakın, ama bazılarınınki gerçekten komik. O paralara değil konser vermek, kıllarını bile kıpırdatmazlar. Ancak görünen o ki, gerek Kıbrıs’tan gerekse de Türkiye’den alacakları ‘vergi cezaları’ onları kendile- rine getirecektir.
KUSURA BAKMASINLAR İNANMADIM BU AŞKA!
İtiraf ediyorum! İlk kez duyduğum bir habere inanmadım. Geride bıraktığımız haftanın çarşamba günüydü. Şimdiye kadar bana hep ‘sağlam istihbaratlar’ veren bir arkadaşım, Deniz Akkaya ile Ferruh Taşdemir’in bir haftadan beri ‘büyük aşk’ yaşadıklarını söyledi.
Bu sohbeti yaptığımız Etiler’deki kafede yanımızda başka arkadaşlar da vardı. Hepsi, “Bomba bir haber bu” dedi.
Arkadaşımın verdiği istihbaratın doğru olup olmadığını test etmek için bir telefon trafiği yaptım. Aradıklarım arasında Akkaya ile Taşdemir’in ‘kanka’ları da vardı. Onlar da bu bilgiyi doğruladı. Buna rağmen yazmadım bu konuyu.
Neden mi? Çünkü çekincelerim vardı. Birincisi, Ferruh Taşdemir’in bir gecelik eşi manken Özge Ulusoy’la ‘yılan hikayesi’ne dönen ilişkisi. İkincisi de Deniz Akkaya’nın kızının babası Efe Önbilgin’in bu ayın başında Hande Duygu Ekşi ile yaptığı sürpriz evlilik.
Deniz Akkaya ile Ferruh Taşdemir, gerçekten de birbirlerine ‘sırılsıklam aşık’ olabilirler, ama bu bana nedense ‘büyük bir aşk’tan çok, gönülleri yaralı iki kırgın ve kızgın aşığın ‘intikam operasyonu’ gibi geldi. Akkaya ile Taşdemir’in sıcağı sıcağına el ele medyanın karşısına çıkmaları da, bu konudaki görüşümü değiştirmedi. Aksine daha da güçlendirdi...
YÜZDE 100 FUTBOL YÜZDE 100 ADALET
Kartal Cumhuriyet Başsavcısı Cengiz Cem Karakaşlı’nın, futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen’in de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında hazırladığı iddianame medyaya yansıdığı gün baktım ‘Şeytan’ ekranda. Dilmen’le Güntekin Onay, ‘% Yüz Futbol’da haftanın maçlarını yorumluyor.
Rıdvan’ı görür görmez savcının, ‘Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak’ suçundan istediği 68 yıl hapis cezası geldi aklıma. Davanın nasıl sonuçlanacağını zaman gösterecek. Ancak, hakkında 68 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanan ve bunun da medyaya yansıdığı dönemde, Rıdvan Dilmen’in yorumlarını dinlemek gelmedi içimden.
Bu ülkede valiler, haklarında böylesine ağır hapis cezası öngören davalar açıldığında ‘merkeze’, kamu görevlileri ‘açığa’ alınıyorsa, NTV yönetiminin de Rıdvan Dilmen’i biraz dinlendirmesi gerekmez mi?
NTV yönetimi, ‘% 100 Futbol’un yorumcusu Dilmen’in suçsuzluğuna inanıyor ve ‘masumiyet karinesi’ne saygı adına böyle bir tercihte bulunuyor olabilir. Ama ‘% Yüz Adalet’i de yabana atmamak gerekir.