Beyaz’la aşk yalan çıkınca!
Magazin dünyasına geride bıraktığımız hafta iki olay damgasını vurdu. Bunlardan biri, Sezen Aksu’nun bikinili fotoğrafını çekip haber yapan Ahmet Cumalı hakkında mahkemenin verdiği 15 ay hapis cezasından sonra, Takvim muhabiri Halil Çilingir’in de Teoman’ın özel hayatını ihlalden 15 ay hapis cezası almasıydı...
Diğer olay ise Beyazıt Öztürk’ün sevgilisi haberi oldu.
Yapılan haberlere göre Beyaz, Kocaeli’den oyuncu Neslihan Oyal ile aşk yaşıyordu.
İki muhabirin “Özel hayatı ihlal”den 15’er ay hapis cezaları alması konusunda görüşlerimi gerek bu sütunlarda gerekse konuk olduğum TV programlarında anlattım. Bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum.
Magazin dünyasında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...
İki mahkemenin verdiği karar, şimdiye kadar bir hayli dar olan ünlülerin özel hayat sınırını bir hayli genişletti. Magazin gazeteciliğinin haber alanı da o denli daraldı... Ama birileri hâlâ farkında değil olanların...
Gelelim Beyaz’ın sevgilisi olayına...
Perşembe akşamı Kanal 1’deki “Son Nokta” programına konuktum.
Programın diğer konuğu Bekir Hazar’la önce iki mahkeme kararının magazinciliği ne denli etkileyeceği üzerine görüşlerimizi açıkladık.
Yalancının mumu söndü
Biz merak ettiğimiz her şeyi sorduk, o da işine geldiği gibi yanıt verdi.
Oyal, önce “Beyaz’la aşk yok”, sonra “Evet böyle bir ilişki var, ama ortaya çıkmasını istemedim” dedi.
Oyal’ın Beyaz’ın sevgilisi olduğuna dair anlattıkları bana hiç mi hiç inandırıcı gelmedi.
Uydurduklarına önce kendi inanıp, sonra da bunları gerçekmiş gibi ballandıra ballandıra anlatan insanlar olur ya, Oyal da bana öyle geldi...
Oyal, o yayından iki gün sonra da Beyaz’la tanışıklığı dahi olmadığını, yalan söylediğini itiraf etti.
Yani Oyal, uydurduğu yalana birçok insanı da ortak etti.
Peki Beyaz’ın günahı neydi?
Bu haberi yapmadan önce Beyaz’a da mikrofon uzatıp, “Usta ne diyorsun bu hususta?” diye sormak gerekmez miydi?
Birden rota değiştirdi
Canlı yayından sonra program ekibi ve konukları evlerine götürmek üzere iki otomobil ayarlandı.
Otomobillerden biri Fulya üzerinden Sarıyer’e gidecekti, diğeri ise Kalamış ve Göztepe üzerinden Kocaeli’ne...
Çünkü yapımcı Reşat Balcıoğlu, Oyal’ı sağ salim evine göndereceğine dair söz vermiş annesine.
Canlı yayın kıyafetini çıkartıp, altına bir eşofman geçiren Oyal, kapının önünde birden rotasını değiştirdi.
Kanal 1’in otomobiliyle gitmekten vazgeçip, “Biz Fulya’ya gideceğiz” diyerek yanındaki kız arkadaşıyla taksiye binip gitti.
O geceyi, “Anne, hep böyle birini istiyordun, sonunda oldu” diye telefon açtığı Kocaeli’ndeki annesi yerine, arkadaşlarıyla geçirmeyi tercih etti.
Belli ki, arkadaşlarıyla “Beyaz’ın yeni sevgilisi” olarak yakaladığı şöhretin tadını çıkaracaktı....
Oyal olayı bir kez daha şunu gösterdi ki, Türkiye’de şöhret olmak bu kadar kolay.
Ama ya Beyaz da, Sezen Aksu ve Teoman gibi bu haberleri yapanlar hakkında ceza davası açarsa?
Oyal’a bir şey olmaz. O, Beyaz sayesinde kazandığı şöhretle yoluna devam eder, hapis cezasını da Türkiye’de kanunların değiştiğinden habersiz habercilik yapmaya devam eden magazinciler alır.
Benden söylemesi...
Şebnem Schaefer’dan tiyatrocu olur mu?
Cumartesi akşamı Yalçın Menteş Tiyatrosu’nun yeni oyunu “Eros Pansiyon”u izledim Ortaköy Afife Jale Sahnesi’nde...
Çetin Akcan’ın yazıp yönettiği iki perdelik komedinin oyuncu kadrosu dört kişi.
Ancak sahneye çıkan karakter sayısı altı. Çünkü Yalçın Menteş ile Kaan Taşaner ikişer farklı karakteri canlandırıyor.
Menteş ile Taşaner, bazen erkek, bazen de kadın kılığında çıkıyor seyirci karşısına.
Yalçın Menteş ile Parla Şenol gibi iki ustanın yanında, Şebnem Schaefer gibi bir aceminin nasıl oynadığını merak ediyorsanız, söyleyeyim.
Canlandırdığı karaktere beni inandırdı.
Aralarda, replik kaçırma veya vücut dilini kullanma adına hataları olduysa da o açıklarını, güzelliği ve de seksapelitesi bir güzel kapattı.
Podyumların “Bakire” raporlu olan tek mankeni Schaefer’in ilk tiyatro oyununda, iki yıllık flörtünün eline eli değmemiş bir kızı oynaması da ilginç bir tesadüftü.