Çarşamba günü Okan Üniversitesi’nin Akfırat’taki kampüsünde “Adını Sen Koy” filminin başrol oyuncularıyla, üniversite öğrencilerinin söyleşisi vardı.
Kibariye, iş kadını olacak
Şarkıcı Kibariye pek yakında iş kadını olacak... Geçen ay sahne aldığı Günay’da sevenlerine üç aylık hamile olduğunu müjdeledikten kısa bir süre sonra düşük yaparak, ikinci kez anne olma hayali suya düşen Kibariye, çocuklarla haşır neşir olacağı bir iş yapacak.
Pazar günü Kanaltürk’te ekrana gelecek “Uçuş Keyfi” programının bant çekimlerinde Kibariye, sunucusu Bilge Andaç Gülseren’e, şarkıcılığın dışında “ek bir gelir kapısı” için iş kadınlığına soyunduğunu açıkladı. Kibariye, “İş kadını oluyorum. Kendime çocuk kıyafetleri satacağım bir mağaza açıyorum, önce sesim sanatım ama bu devirde insanın daimi bir işi de olmalı ben boş oturmayı hiç sevmem, albümler haricinde hem uğraş hem gelir kapısı olacak” dedi...
Kibariye gibi sahneden iyi para kazanan bir şarkıcının, ekonomik krizden etkilenip, geleceğini güvence altına alabilmek için ek bir işe soyunup, ticareti düşünmesi ilginç...
Karadağlı’yı kim ağlattı?
Bu haftadan itibaren her cumartesi akşamı ve Pazar sabahı yepyeni bir programla seyirci karşısında olacağım.
“Senin Hikayen” adlı yeni sohbet programıyla amacım, tanıdığımız ünlülerin bilinmeyen yanlarını ortaya çıkarmak...
Program için bize albümlerini açan ünlülerin çocukluğundan bugüne hayatlarının unutulmaz anlarını, belleklerinden yer eden fotoğraflarını, hayatlarını etkileyen kararları nasıl aldıklarını konuşacağız...
İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin de sorularıyla renk katacağı “Senin Hikâyen”in ilkinde Tamer Karadağlı konuğum oldu.
Karadağlı ile Ankara, İstanbul ve Amerika’da geçen çocukluk ve gençlik yıllarını, sanat ve özel hayatını konuştuk.
“Çocuklar Duymasın”daki “Taş fırın erkeği Haluk” tiplemesiyle yıldızı parlayan Karadağlı’ya, en son kimin için ağladığını sordum.
Karadağlı, kendisini en son ağlatan kişinin annesinden fırça yiyince “Babacığım” diye kendisine koşan kızı Zeyno olduğunu söyledi.
O anı anlatırken Karadağlı’nın yine gözleri doldu...
‘Hoca’larının kızını sorularla terlettiler
Okan Üniversitesi “Münazara Topluluğu”nun düzenlediği “Adını Sen Koy” filminin başrol oyuncuları Melis Birkan, Cemal Toktaş ve Ali İl’le söyleşi, üniversitenin Konferans Salonu’nda yapıldı. Filminin başrol oyuncuları sahnedeki yerlerini aldı ve öğrencilere, “Siz sorun biz de yanıtlayalım” dedi... Salonu tıklım tıklım dolduran öğrencilerden hiçbiri uzunca bir süre el kaldırıp soru sormaya cesaret edemedi.
Sonunda arka sıralardan bir kız elini kaldırıp ilk soruyu sorunca arkası geldi.
Öğrenciler üç oyuncuya, özellikle de Melis Birkan’ı soru yağmuruna tuttu.
Melis Birkan, film ekibi olarak ilk kez bir üniversiteye söyleşiye gittiklerini söyleyince, en ön sırada oturan babası ve Okan Üniversitesi’nin “Uluslararası İktisat” hocası Yrd. Doç. Dr. Cevdet Birkan’ın gururlu hali görülmeye değerdi.
Melis Birkan, öğrencilere “Adını Sen Koy”u izleyip - izlemediklerini sordu.
Birkaç yüz kişinin olduğu salonda el kaldıranların sayısı, iki elin parmakları kadardı.
Yönelttikleri sorulardan Cemal Toktaş’ın oynadığı “Güneşi Gördüm”, Melis Birkan’ın yıldızının parladığı “Issız Adam”, “Bu Kalp Seni Unutur mu?” ve Ali İl’in oynadığı “Küçük Kadınlar” gibi film ve dizileri izledikleri anlaşılan öğrenciler zaman zaman ilginç tespitlerde de bulundu.
“Filmin adı ‘Dost Kazığı’ olabilirdi”
Bir kız öğrenci, “Baş hafleri ASK okunduğu için mi filme ‘Adını Sen Koy’ adını verdiniz?” deyince üç oyuncu da şaşırıp, kaldı. Melis Birkan, “Sen söyleyene kadar hiç öyle bir şey gelmemişti aklımıza” dedi.
Bir başka kız öğrenci ise şunları söyledi:
“Hakkında çıkan köşe yazılarını okuduğum için filmi izlemedim. Okuduğum yazarların hepsi, ‘Adını Sen Koy’ filmi, ‘Issız Adam’ın aynısı’ diye yazdı. ‘Issız Adam’ı izledikten sonra üç gün kendime gelememiştim, öyle bir şeyi yaşamamak için filmi izlemek istemedim.”
Melis Birkan’ın “İki film arasında hiçbir benzerlik yok” açıklaması o öğrenciyi tatmin etti mi bilmiyorum, ama bir erkek öğrencinin, Kanal D’nin sevilen dizisinde oynayan Ali İl’e, “Küçük Kadınlar’a ne kadar çok reklam koyuyorlar öyle... Konuyu unutuyorum” yakarışı süperdi. Öğrencinin bu sözü, herkesi kahkahaya boğdu.
Bir öğrenci üç oyuncuya şöyle bir soru yöneltti:
“Filminizin adı, ‘Adını Sen Koy’... Siz bu filme bir ad koyacak olsaydınız, ne derdiniz?”
İlk yanıt Ali İl’den geldi:
“Dost Kazığı...”
Cemal Toktaş, “Ali en ilgincini söyledi. Benim aklımıza onunkinden daha ilginç bir isim gelmedi” deyip, sırasını savdı. Melis Birkan ise “Hiç düşünmedim, ama söz en kısa sürede düşünüp, bunu da bir yerde söyleyeceğim” dedi.
“Aşk, bir kadın için dünyadaki bütün kadınlardan vazgeçmektir” şeklinde çarpıcı bir söylemi olan filmin oyuncularına bir öğrenci de, “Şimdi biraz magazincilik yapacağım. Gerçek hayatta da, filmdeki gibi sevgiliniz var mı?” diye sordu.
Üç oyuncu da bu soruyu “Evet” diyerek yanıtladı.
Söyleşi sonunda üç oyuncuya günün hatırası olarak anı plaketlerini, aynı zamanda Münazara Topluluğu’nun Danışmanı olan Melis Birkan’ın babası Yrd. Doç. Dr. Cevdet Birkan verdi.