İzmir’den Hüseyin Gülmez adlı okurumuzdan uzun bir e-posta aldım... İlginçti, atv’nin sevilen yarışması “Kim Milyoner Olmak İster”in elemesiyle ilgili yazdıkları...
Bu sadece Kübra Yılmaz’ın yaşadığı bir sorun gibi görünse de bu tür yarışmalara katılanları nasıl çileli bir yol beklediğini gözler önüne sermek amacıyla özetleyerek aldım Hüseyin Gülmez’in yazdıklarını. İşte yazdıkları:
“Ali Bey, sizin haber ve magazin konularındaki tarafsızlığınız tarafımızca malum olduğu için bizim gibi bir çok ailenin hak etmediği, ama yaşadığı bir olayı sizinle paylaşarak kamu oyuna duyurmak istedim..
Kızım Kübra Gülmez, yaklaşık 45 gün evvel atv’de yayınlanan ‘Kim Milyoner Olmak İster’ programına müracaat etti. 3 Mart’ta aradılar ve 7 Mart’ta saat 13.00’te Yenibosna’daki atv stüdyosunda olmasını istediler.
Kızım verilen saatte stüdyodaydı.
Sırası gelip kızım içeri girdiğinde atv görevlisiyle aralarında aynen şu diyalog geçti:
- Adın, soyadın?
- Kübra Gülmez
- İzmir’den mi geliyorsun?
- Evet
- Hangi okuldasın?
- Yüksek Teknoloji Enstitüsü Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü son sınıf öğrencisiyim.
- Tamam, İzmir’e dönebilirsin.
- Nasıl yani?
- Evet, İzmir’e dönebilirsin.
Ali Bey, eminin bu diyaloğu okuyunca siz de çok şaşırdınız.
Çünkü sırf başvuru formunda belirtilen ana maddelerin teyidinin alınması için adayların oraya çağırılması bu kadar zaman kaybı ve masraf (450-500TL) ile yol yorgunluğuna değer mi?
Bunun daha pratik bir yöntemi yok mu?
Şayet bu, bütün başvuranlara, ‘Bak biz herkesi çağırıyoruz,’ mesajını vermek için yapılmış bir uygulama olduğunu düşünüyorum.
Bilgi yarışması için oraya çağırılanların bilgisine değil de fiziğine, kıyafetine, güzelliğine ya da belirli meslek gruplarına (doktor, profesör vb) bakılarak seçim yapılması doğru mudur?
Ali Bey, eleştirilerimin dikkate alınarak büyük çoğunluğa sahip sessizlerin sesi olarak konuyu gündeme getirirseniz, kurumunuza minnetkar kalacağımı belirtirken işinizde başarılar diler, her şeyin gönlünüzce olmasını temenni ederim.”
30 yıldır aradığı ailesine kavuştu
“Aşk olsun... Üç bölümdür Samanyolu’ndaki ‘Farklı Desenler’ dizisinde oynuyor bu kardeşin, ama sen tek satır yazmıyorsun. Adına ister tesadüf de ister başka bir şey, benim katıldığım ilk hafta reyting listesinde 10’uncu oldu dizi. İkinci haftada gün üçüncüsü, üçüncü hafta da ise beşinci.”
Samimi söylüyorum Bülent Bilgiç, bu sitemi yapıncaya kadar haberim yoktu STV’deki dizinin kadrosuna katıldığından...
STV’de “Farklı Desenler” diye bir dizi olduğunu biliyordum, ama 168’nci bölüme ulaştığından da haberdar değildim, reytinglerinin bu kadar yükseldiğinden de...
İki sezondur ekranda olan “Farklı Desenler”, “Feride” (Gözde Başaran) adlı genç kızın gerçek anne ve babasını bulma mücadelesi üzerine kurulu bir dizi. Baba “Ayhan” (Bülent Bilgiç) ile anne “Asuman”ın (Filiz Taçbaş) yolları “Feride” dünyaya gelmeden ayrılır. “Feride”nin gerçek anne ve babasını bulma çabaları 30 yıl sonra sonuç verir. “Feride”nin babası “Ayhan” rolüyle diziye katılan Bülent Bilgiç, hafta içinde çekilen “baba - kız kavuşması”nın reytingleri daha da yükselteceğini söyledi.
Pazar akşamları Samanyolu’na iyi reyting getiren dizinin yapımcısı Ömer Önder, yönetmeni ise Nursan Esenboğa. Dizinin müzikleri ise Yücel Arzen gibi bir ustaya emanet.
Survivor Çocuklar
Araştırmaların ortaya koyduğu Türkiye’de annelerin sadece yüzde 17’sinin çocuklarının dışarıda oynamasına izin verdiği gerçeğinden yola çıkan OMO, Show TV ve Acun Ilıcalı ile ilginç bir işbirliği yaptı.
‘Düdük’ mü? ‘Tecrübeli düdük!’
Kanaltürk’ün spor haberlerinden bir cümle bu. Ne için kullanıldı bu cümle biliyor musunuz?
Fenerbahçe - Galatasaray arasındaki derbi maçını yönetecek Bülent Yıldırım için!
Star TV’ye yeni Drama Müdürü
Star TV, sinema ve dizi dünyasının deneyimli bir ismini kadrosuna kattı. Yıllarca Kartal Tibet’in asistanlığını yapan, “Hayattan Korkma” ve “Uy Başıma Gelenler” gibi yapımlara senarist olarak imza atan, “Çılgın Yuva” ile “Baskül Ailesi” senaryosunu yazdığı dizilerin de yönetmenliğini üstlenen Berrin Dağçınar, Star TV’nin Drama Müdürü olarak görev yapacak.
Haberci, haber yapar haber doğrulatmaz!
AVM şantiyesinde yanarak ölen iki işçinin sigorta girişlerinin aynı gün internetten yapıldığının yazılı basında çıktığı akşam Star TV Ana Haber’den bir cümle:
“SGK Genel Müdürü, haberi doğruladı.”
Allah müstehakkınızı vermesin e mi?
AHT muhabiri Müslüm Sarıyar, “Bu haber doğru mu değil mi?” diye yetkililere sormaya gerek kalmayacak iki işçinin sigorta giriş belgelerini zaten yayınladı.
Bir gazetecinin belgeli haberini teyit ettirmek için yetkililerden görüş istemek, üstüne üstlük o habere yeni hiçbir bilgi, bulgu ve belge katmadan servis etmenin karşılığı “habercilik” değil, en hafif deyimle “tembellik”tir!