Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

 Bugün vizyona giren “O... Çocukları” filminin afişindeki “Bir Selay Tozkoparan Yapımı” yazısı Film Yönetmenleri Derneği’ni fena halde kızdırdı.
Dernek Başkanı Mustafa Altıoklar, medyaya gönderdiği “Bir filmin sahibi onu yaratandır” konulu açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Yönetmenliğini Murat Saraçoğlu’nun yaptığı, senaryosunu Sırrı Süreyya Önder’e ait olan ‘O... Çocukları’ filminin afişlerinde yapımcı; ‘Bir Selay Tozkoparan’ filmi ibaresini kullanarak kendisini eser sahibi olarak göstermiş ve yaratıcıların fikri hak mülkiyetine tecavüz etmiştir. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Kanunu madde 1-b’de tanımlandığı üzere, bir eserin sahibi eseri meydana getiren kişidir. Madde 8’de ise sinema alanında eseri meydana getiren kişilerin sadece ‘yönetmen, senaryo yazarı ve özgün müzik bestecisi’ olduğunu tanımlanmıştır.

Haberin Devamı
Bir filmin sahibi kimdir
Film Yönetmenleri Derneği olarak uygulamayı şiddetle kınıyor, derhal afiş ve benzerlerinin değiştirilerek yanlışlığın düzeltilmesini bekliyor, konunun kararlı bir biçimde takipçisi olacağımızı açıkça beyan ediyoruz.”
Konuyu muhatabına sordum, Tozkoparan’ın yanıtı şu oldu:
“Böyle bir şeye yanıt bile vermek istemiyorum. Filme adımı o şekilde yazdım, yaptığımın da arkasındayım.”
Tozkoparan, tartışmanın alevlenmemesi adına ilk başta sessiz kalmayı tercih etse de bu konu hemen kapanacak gibi görünmüyor. Ancak ortada küçük bir yanlış anlama ya da algılama da söz konusu.
Afişiteki yazı Altıoklar’ın iddia ettiği gibi “Bir Selay Tozkoparan filmi” değil... Öyle olsa Altıoklar ve arkadaşları yerden göğe kadar haklı olurdu. Ama afişteki  yazı şu:
“Bir Selay Tozkoparan yapımı.”
Bu vurgu nedeniyle Tozkoparan, “İki filmin yapımcılığını üstlenince kendini dev aynasında mı görmeye başladı?” diye eleştirilebilir.
Ama Tozkoparan’ı, “Kendini filmin sahibi olarak gösteriyor” diye eleştirmek de haksızlık olsa gerek.  Bir filmin en üstüne sadece senaristi, yönetmeni ya da oyuncuları yazılır diye bir kural varsa o başka!

Gülben Ergen ‘altyazı’dan kaybetti
atv’de “Sürpriz” adlı şova başlayan Gülben Ergen’e ilk sürprizi Mehmet Ali Erbil yaptı. Canlı yayında daha önce anons edildiği gibi Ayşe Hatun Önal, Hüsnü Şenlendirici ve Tuna Kiremitçi vardı ama Erbil yoktu.
Çünkü Erbil, atv’nin altyazılı tanıtımlarında adını Hüsnü Şenlendirici’den sonra yazmasına bozulup, canlı yayına katılmaktan son anda vazgeçti. Programın starı gelmeyince Ergen’in imdadına yapımcısı Okan Bayülgen koştu. Stepne konuk olarak canlı yayına katılan Bayülgen, kendilerini zor durumda bırakan Erbil’e gönderme yapmadan duramadı.
Erbil’e niye böyle yaptığını sordum, “Onlardan biraz daha hassasiyet ve saygı bekliyordum, bunun olmadığını görünce de gitmedim” dedi. Konuyu açmasını isteyince de şunları söyledi:
“Mümkün olduğunca programlara çıkmıyorum. O gün, saatlerce süren dizi çekimim ve canlı yayınım vardı, ona rağmen Gülben’i ve Okan’ı çok sevdiğim için evet dedim. Ama atv’nin altyazılarında adımı Hüsnü Şenlendirici’den sonra yazıldığını görünce demek ki bu sevgi, saygı tek taraflıymış deyip, gitmekten vazgeçtim. Hüsnü Şenlendirici’nin kariyerine bir lafım yok,  ama ben de bir televizyon starıyım. Bu özen ve saygının gösterilmediği yerde ne işim var? Ben de gitmedim.”